Karakoyunlu

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,577
73,564
NeverLand
ilce_goruntu4.jpg

Doğu Anadolu Bölgesi’nde Iğdır İli’ne bağlı bir ilçe olan Karakoyunlu, doğusu Aralık ilçesi, kuzeyi Ermenistan Cumhuriyeti, batısı Iğdır Merkez, Güneyi ise Büyük Ağrı Dağının Iğdır’a bakan yamaçları ile çevrilidir. İlçe toprakları Ağrı Dağı’nın uzantıları, Kire denilen taşlık ve kayalık yükseltiler ve Ağrı Dağı’nın eteğindeki Korhan Yaylasından oluşmaktadır. Ovalık alanları Ağrı Dağı’nın lav ve tüf bazaltları ile örtülmüş, üzeri de Aras Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla kapatılmıştır. Iğdır Ovası’nın ortasında yer alan düzlükler 850-800 m. arasında değişmektedir. Bingöl Dağları’ndan kaynaklanan Aras Nehri ile Bulakbaşı ve İslamköy’den doğan Karasu ilçe topraklarını sulamaktadır.

Karakoyunlu ilçesi Iğdır il Merkezine 15 km, uzaklıktadır. Yüzölçümü 194 km2 olup, Toplam nüfusu 15.816’dır.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Yetiştirilen ürünler, buğday, arpa, çeltik, şeker pancarı, yem bitkileri, patates, yer elması , yer fıstığı , nohut, mercimektir. Ayrıca sebzecilik de yapılmakta olup, domates,patlıcan, biber, marul, tere, nane, salatalık, karpuz yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Yöre halkının el tezgahlarında düz dokuma yaygıları ve kilimleri de ilçe ekonomisinde katkısı bulunmaktadır.

00065095.jpg

Karakoyunlu ve çevresindeki buluntular, ilk yerleşimin MÖ.900-600 yılları arasında Urartular döneminde başladığını göstermektedir. Sonraki yıllarda Kimmerlerin ve Sakaların saldırılarına uğramış, MÖ.VI.yüzyılda Medler, ardından Persler, Makedonyalılar, Seleukoslar, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler yöreye egemen olmuşlardır. Zaman zaman Arap akınlarına uğramış, Bizanslılarla Araplar arasında el değiştirmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Türkmen boylarından bazıları yöreye yerleşmiştir. Bazı Osmanlı tarihçileri Osman Gazi’nin bu yörede dünyaya geldiğini belirtmiştir.

Karakoyunlu ve çevresi 1239’da Moğolların, 1256’da Altınordu Devletinin yönetimine geçmiştir. Celayirliler, Azerbaycan ve Nahçivan ile birlikte Karakoyunlu’ya da hakim olmuşlardır. Celayirlilerden sonra yöre 1380 yılında Karakoyunluların burayı ele geçirmiş, büyük olasılıkla da ilçe ismini bu devletten almıştır. Timur’un Anadolu’ya girmesiyle Timur İmparatorluğuna bağlanan bölge Timur’un 1405’de ölümü ile yeniden Karakoyunluların hakimiyetine girmiş ve yaklaşık 62 yıl bu devletin yönetiminde kalmıştır (1406-1468). Nitekim ilçe merkezi ve köylerindeki mezarlıklarda bulunan koç, koyun heykelli mezar taşları Karakoyunlular döneminden kalmıştır. Karakoyunlu Devleti 1467’de, Akkoyunlu Devleti tarafından yıkılınca Karakoyunlu ve çevresi Akkoyunluların eline geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Otlukbeli Savaşı’nda (1473) Uzun Hasan’ı yenmesinden sonra Karakoyunlu Osmanlı topraklarına dahil olmuş, ancak Safaviler yöreyi ele geçirmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Savaşı’nda (1514) Safavileri yenmesi ile Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yavuz Sultan Selim’in savaş sonrası İstanbul’a dönüşünden sonra Safeviler yeniden yöreye hakim olmuşlardır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1534’te İran seferi sırasında Karakoyunlu ve çevresi bu kez kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Ancak Osmanlılar ile Safeviler arasındaki savaş bundan sonra da devam etmiş 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması ile sona ermiştir. İranlıların 1578’de bu antlaşmayı bozması üzerine Sultan III.Murat İran seferine çıkmış, İran Şahı I.Abbas’ın yöreye saldırması ile başlayan savaşlarda kesin bir sonuç alınamamış ve 1639’da Kasr-ı Şirin Antlaşması ile Karakoyunlu ve çevresi 95 yıl süren bir dönemde Osmanlı topraklarında kalmıştır. Her iki devlet arasındaki ilişkiler 1722’de yeniden bozulmuş ve savaş yeniden başlamıştır. Sonuçta yıllarca süren İranlılar ile Osmanlı savaşları 1746’da Kasr-ı Şirin Antlaşması esas alınarak bir antlaşma ile sona ermiş ve Karakoyunlu ve çevresi Osmanlı egemenliğini sürdürmüştür.

Karakoyunlu ve çevresi bundan sonra Rus istilasına uğramış, Ruslar 1828’de Aras Nehrini geçerek yöreyi işgal etmişlerdir. Ruslar 1829’da imzalanan Edirne Anlaşması uyarınca burasını boşaltmışlardır. Bu tarihten sonrada (1855) birkaç kez daha Rus istilasına uğrayan Karakoyunlu, 3 mart 1878 tarihli Ayestefanos Antlaşması ile kesin olarak Ruslara bırakılmıştır. Böylece Karakoyunlu ,Iğdır, Aralık,Tuzluca 1918’de Rusya ile imzalanacak olan "Birest Litovks Antlaşmasına kadar 40 yıllık bir sürede Rusların yönetiminde kalmıştır.

igdir-karakoyunlu.jpg

Bu antlaşmadan sonra, Türk kuvvetleri 20 mayıs 1918 de Karakoyunlu’ya girmişler, İtilaf devletleri ile imzalanan Mondros Mütarekesi (30 ekim 1918) uyarınca Türk ordusu yöreden çekilince, Karakoyunlu’yu Ermeniler istila etmişlerdir. Bu siyasi olayların gelişmesi üzerine Iğdır merkez olmak üzere 3 kasım 1918’de Aras Türk Hükümeti kurulmuştur. Aralık, Karakoyunlu, Iğdır ve Tuzluca’da gönüllü siviller Ermenilere karşı direnmişler, bu gelişmeler üzerine Doğu Cephesi harekatı 12 Kasım’da yeniden başlamıştır. General Kazım Karabekir’e bağlı kuvvetler 14 kasım 1920’de Karakoyunlu ve çevresine girmişlerdir. Bu durum karşısında Ermenistan barış isteğinde bulunmuş, 2 Aralık 1920’de Türkiye ve Ermenistan arasında yapılan Gümrü Antlaşması ile Karakoyunlu ve çevresi Türkiye Cumhuriyeti topraklarında kalmıştır.

Cumhuriyetin ilanından 1972 yılına kadar Iğdır’a bağlı bir köy olan Karakoyunlu, 1992’de ilçe konumuna getirilerek Iğdır’a bağlanmıştır.

İlçede günümüze gelebilen eserler arsında, Karakoyunlu (Kire) Kale kalıntıları, Koç Başlı Mezar Taşları , Garip Dede Türbesi bulunmaktadır.

Karakoyunlu (Kire) Kalesi

00065074.jpg


Iğdır Karakoyunlu ilçesinde çevreye hakim bir tepede bulunan kale kalıntısının hangi dönemde yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber Akkoyunlular döneminde kullanıldığı sanılmaktadır. Kaynaklarda bu kale ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.

Günümüze ulaşabilen kalıntılar, kalenin iri blok taşlardan yapıldığını göstermektedir. Burada herhangi bir kazı yapılmamış, mevcut kalıntılar da kalenin planı hakkında bilgi vermeye yeterli değildir. Büyük olasılıkla bu kale daha önce yapılmış olan bir kale üzerinde, Akkoyunlular döneminde yapılan ilavelerle XV.yüzyılın ilk yarısında kullanıldığı sanılmaktadır.

Koç Başlı Mezar Taşları

_koc_heykelleri.jpg

Iğdır Karakoyunlu ilçesinde bulunan koç başlı mezar taşları Karakoyunlular döneminden günümüze gelebilen eserler arasındadır. Selçuklular ve Karakoyunlular döneminde yapılmış Doğu Anadolu’nun bir çok yerinde hayvan şeklinde mezar taşlarına rastlanmaktadır. Bu mezar taşları genellikle kahramanlıkları görülen kişiler ile genç yaşta ölen kişiler için dikilmiştir. Bu taşların üzerinde kitabelere rastlanmamaktadır.

Karakoyunlu’daki koç başlı mezar taşları yöresel taşlardan yapılmışlar ve bunların büyük bir kısmı da günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir.

Garip Dede Türbesi

00065079.jpg


Iğdır Karakoyunlu ilçesinde, mezarlığın kenarında Garip Dede Türbesi bulunmaktadır. Bu türbenin kime ait olduğu bilinmemektedir. Bununla beraber, Türbenin mimari yapısından XII.-XIII.yüzyıla ait Selçuklu eseri olduğu anlaşılmaktadır.

Türbe, kesme taştan yapılmış, sekizgen planlıdır. Gövdenin her kenarında sivri kemerler içerisinde yuvarlak kemerli birer pencere bulunmaktadır. Giriş kapısı oldukça yüksektir. Sekizgen gövdenin üzerinde sekizgen kasnağın taşıdığı sivri bir külah ile üzeri örtülmüştür. Türbe günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir.
 
Üst