Kağızman

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,577
73,523
NeverLand
kagizman.jpg

Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Kars İli’ne bağlı bir ilçe olan Kağızman’ın kuzeyinde Kars merkez ve Selim, doğusunda Tuzluca, Digor, batısında Sarıkamış ilçeleri, güneyinde ise Ağrı İli yer almaktadır. Jeolojik yönden yörenin tektonik oluşumu tamamlanamamış, bulunduğu alan fay ve kırıklar üzerindedir. Bu yüzden de zaman zaman yörede depremler meydana gelmektedir. Erzurum-Kars platosunun güneydoğusunda yer alan Kağızman’ın yüzey şekilleri oldukça yüksek ve engebelidir. İlçenin büyük bir bölümü dağlarla kaplı olup, batıdaki Aladağ (3.138 m.), yörenin en yüksek noktası olup volkanik bir dağdır. Bu dağın kuzeyinde küçük Aladağ Tepe (2.532 m.), doğusunda Zozan Tepe (2.520 m.) ve güneyinde Kabak Tepe (2.436 m.) gibi volkanik yükseltiler bulunmaktadır. İlçenin kuzeydoğusunda Yağlıca Dağı (2.961 m.), Çaybük Köyü’nün doğusunda Kazıkkıran Dağı yer almaktadır.

İlçe topraklarını küçük akarsularla beslenen Aras Nehri sulamaktadır. Bu nehir, ilçe topraklarını batı-doğu doğrultusunda ikiye ayırmaktadır. İlçenin güneydoğusunda Deniz Gölü bulunmaktadır. Ayrıca Bayram Deresi Vadisi, Kağızman deresi Vadisi ve Aras Irmağı Vadisi ilçenin önemli vadileridir. Kars il merkezine 76 km. uzaklıktadır. Denizden yükseklikleri farklılık göstermekte olup 1100 ile 1600 m. arasında değişmektedir. Yüzölçümü 1.972 km2 olup, toplam nüfusu 15.826’dır.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca ürünler, arpa, buğday, patatestir. Nehir boyundaki vadilerde kayısı, elma gibi meyveler ve sebzeler yetiştirilir. Ayrıca ilçe lalesi ile ünlüdür. Hayvancılıkta sığır, koyun ve keçi besiciliği yapılmakta olup, hayvansal ürünlerden süt, peynir, yağ ön plandadır. Sığırcılığı geliştirmek amacı ile ilçede boğa deposu bulunmaktadır. İlçe topraklarında kaya tuzu, aspest ve magnezit yatakları vardır.

XIX.yüzyıldan sonra yöresel giysilerden yola çıkılarak yapılan Kağızman bebekleri ve nakışları ilçe halkının geçim kaynakları arasındadır.

Kağızman ve yöresi çok eski bir tarihte yerleşim olarak kullanılmıştır. Camuşlu köyü civarında yapılan kazılar ilk yerleşimin Paleolitik Dönemde başladığını işaret etmektedir. Bunu Mezolitik , Neolitik , Kalkolitik ve Tunç Çağında yapılan yerleşimler izlemiştir. Yazılıkaya yakınında yapılan kazılarda ve Kurbanağa Mağarası’nda İlk Tunç Çağı’na ait araç ve gereçlerle karşılaşılmıştır.

MÖ.XI.-VI.yüzyıllar arasında yörede Urartular hakim olmuş, MÖ.714-685 yıllarında Asurlular, daha sonra Kimmerler, İskitlerin istilasına uğramıştır. Ardından Medler, Persler tarafından yıkılıncaya kadar yöreye hakim olmuştur. Pers döneminde Satraplıkla yönetilmiş ve Kağızman da Karadeniz, Arpaçay ve Aras vadileri ile belirlenmiş olan 18 Satraplık içerisinde kalmıştır. Büyük İskender’in Pers ordusunu yenmesiyle ortaya çıkan otorite boşluğundan yararlanan Satraplar Makedonyalılarla yaptıkları mücadeleleri kazanarak yöreye egemen olmuşlardır. Krallık haline dönüşen bu Satraplıklar egemenliklerini MÖ.70’e kadar sürdürmüşlerdir. MÖ.70-MS.200 arasında yöre Araks Krallığı, Roma ve Partlar arasında sürekli el değiştirmiştir. VI.-VII.yüzyılda Sasaniler ve Araplar yöreye hakim olmuşlardır.

Daha sonra Selçuklular, Gürcüler, İlhanlılar, Karakoyunlular ve Akkoyunlular buraya egemen olmuşlar, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1534’de Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1876 tarihli Erzurum Vilayet salnamesine göre Kağızman, Kars Sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. 1878’den 1918’e kadar Rus işgalinde kalan yöre, 1918-1920 arasında Ermenilerin saldırılarına maruz kalmıştır.

Osmanlıların I.Dünya Savaşı’na girmesi ile birlikte Rus Çarlığı 1 Kasım 1914’te Doğu Anadolu’ya doğru saldırıya geçmiş, 6 Kasım’da başlayan ve altı gün süren Köprüköy Savaşı’nda Ruslar yenilmiştir.

1915 yılında Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Kars’ı kurtarmak için Sarıkamış Harekâtı’na başlamış, Allahuekber Dağları’nda doğa ile olan mücadelesinde yenik düşmesine rağmen bir kısım asker kısa bir süre de olsa Kars’a girmeyi başarmıştır. Ancak, Ruslar yeniden duruma hakim olmuşlardır. Rusya’da Çarlık rejimini sona erdiren devrim hareketinden sonra 3 Mart 1918’da yapılan Brest-Litowsk Antlaşmasıyla Kars bölgesin terk etmişlerdir. Buna engel olmak isteyen Karslılar kendi olanakları ve Wilson Prensiplerine uygun olarak 5 Kasım 1918’de Milli İslam Şurası adı ile demokratik bir yerli hükümet kurmuşlardır. Bu bağımsızlık mücadelesine Kağızman da katılmıştır. Ermeni ve Gürcüler yöreye bir süre egemen olmuşlar, 30 Ekim 1920’de General Kâzım Karabekir buradaki Ermeni kuvvetlerini yenmiş, Moskova ve Kars Antlaşmaları ile Türkiye sınırları içerisinde kalmıştır. 1919 Nisanında Kağızman yöresi İngilizler tarafından Ermenilere verilmek istenmiştir. Ali Rıza Ataman’ın Ortakale Köyündeki milisleri Karakurt yönünden Ermenilere hücum etmiş ve 28 Eylül 1920’de Kağızman’a girmişlerdir. General Kazım Karabekir komutasındaki Doğu Cephesi Birlikleri 1 Ekim’de Kağızman’a girerek şehri işgalden kurtarmıştır.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler; Camuşlu Köyü yakınındaki Yazılıkaya, Çallı Kaya Resimleri, Tunçkaya (Keçivan) Kalesi, Kötek-Köroğlu Kalesi, Kozlu Kalesi, Ağcakale, Artakers Kalesi, Cengilli Kilisesi, Süleyman Han Camisi (Feyzullah Efendi Camisi-Yukarı Cami), Aşağı Cami, Kurbanağa Mağarası ve Ağkeran Mağarası bulunmaktadır.
 
Üst