Jenifer (1974) - Çizgi Öykü (Çeviri ve Balonlama)

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
472
3,858
Hiçbir Şey Ülkesi
DİKKAT! ÖNEMLİ UYARI:

Aşağıda sunumu yapılan 1974 tarihli “Jenifer” adındaki çizgi öykünün 2005 yılında çekilen aynı adlı filmle karşılaştırması yapılır ve filmle ilgili bilgiler verilirken korkutucu / ürkütücü olabilecek, şiddet ve kan içeren görsel içerik kullanıldığından; bu tarz görsellerden hoşlanmayanların, midesi hassas olanların, kalp rahatsızlığı bulunanların veya bu çeşit içeriği rahatsız edici bulanların konudan, filmden ya da görsellerden uzak durmaları önemle duyurulur ve rica olunur.

Çizgi öykü filme nazaran daha hafif dozda şiddet ve kanlı sahne içerdiğinden, sunumu okumadan sadece çizgi öyküyü okumak isteyenler bu konunun sonundaki linklerden çizgi öykünün orijinalini ya da Türkçe çeviri ve balonlaması yapılmış hâlini indirebilecekleri gibi; yine konunun / sunumun sonunda yer alan linklere ulaşmak için sayfayı kaydırırken görselleri ve/veya rahatsız edici olabilecek medyayı görmek veya sunumu okumak istemeyenler, hemen bu satırların altında verilen linklerden çizgi öykünün orijinal ve Türkçe olarak “.cbr” formatında oluşturulmuş dosyalarını indirebilirler.

_____________________________

İNDİRME LİNKLERİ:





Keyifli okumalar…
____________________________


”JENIFER” HAKKINDA:

Jenifer”ın adını ilk kez “Masters of Horror” serisinin 1. sezonunun 4. bölümü olan ve Dario Argento’nun yönettiği 2005 yılı yapımı filmi izlerken duydum. Filmi izledikten sonra uzun süre etkisinden kurtulamadım. Film (bazı hayranları bu filmi Dario Argento'ya yakıştıramasa da) ünlü yönetmenin başarılı ve etkileyici çalışmalarından biriydi bana göre. İlginç konusu ve korku-gerilim ögelerinin yanında, psikolojik unsurlara ve (özellikle Jenifer'ın zihinsel ve fiziksel tavrını yansıtan sahnelerde) çocuksu, tatlı (ama geren) bir müziğe yer verilmesi de filmin etkileyiciliğini arttırmıştı.

Filmi izlerken aklımda hep (filmdeki bir karakterin de dediği gibi) "Böyle bir vücutta böyle bir surat nasıl olur?" sorusunun dolaşıp durduğunu hatırlıyorum. Bu yönüyle de "Jenifer" benim açımdan "Korku-gerilim sineması" tarihindeki en etkileyici makyajlardan birine sahipti: Basit ama etkileyiciydi.

İşin açığı, bu filmin –senaryosunu Bruce Jones’un yazdığı ve “Creepy” dergisinin 1974 yılında yayımlanan 63. sayısında yer alan- bir çizgi öyküden uyarlandığını çok sonradan öğrendim. Dario Argento senaryoyu almış, kendi film anlayışını ve bakış açısını da katarak öyküyü –ve Jenifer dışında orijinal senaryodaki karakter isimleriyle olay akışını- biraz değiştirmiş; Jenifer’a ve insan bedenine farklı (ve –bana göre sinemanın görsel gücünden de faydalanarak- daha etkili) anlamlar yüklemişti. Ancak orijinal çizgi öykü de – gerek senaryo ve çizimlerdeki kapalı atmosfer, gerekse okuyucunun hayal gücünün dehlizlerine inmeye çalışan yapısı sebebiyle- epeyce ürkütücüydü.


İçerisinde “Jenifer” adlı çizgi öykünün yer aldığı,
1974 yılının Temmuz ayında yayımlanmış olan
“Creepy” dergisinin orijinal kapağı:


kWEQqq.jpg



ÇİZGİ ÖYKÜNÜN VE FİLMİN KONUSU:

İsterseniz film ve çizgi öykü arasındaki farklara göz atmadan önce hem Dario Argento’nun yönettiği filmin, hem de Bruce Jones’un yazıp Bernie Wrightson’un çizimlerini gerçekleştirdiği çizgi öykünün konularına (“spoiler” / “sürprizbozan” vermeden) kısaca değinelim:

Çizgi öyküde; bir iş adamı olan Jim adındaki kahramanımız bir gün ormanda bir av gezintisindeyken ağlama sesleri duyar. Seslerin geldiği yere ulaştığında bir adamın genç bir kadının ellerini bağlayıp baltayla kafasının kesmeye çalıştığını görür. Bütün uyarılarına rağmen adamın baltayı elinden bırakmaması ve kızı parçalamaya teşebbüs etmesi üzerine tüfeğiyle ateş ederek adamı öldürür. Adam Jim’in kollarında son nefesini verirken –bir şeyler söylemek istemesine rağmen- kalan son gücüyle Jim’e sadece tek bir isim fısıldayabilir: Jenifer... Ellerini çözmek ve kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın yanına gelen Jim korkunç bir şeyle karşılaşır: Uzaktan son derece alımlı gözüken ve güzel bir vücuda sahip olan Jenifer’ın yüzü korkunç bir şekilde –ve yüzüne bakanları iğrendirecek derecede- deforme olmuştur. Ayrıca kız konuşamamaktadır ve zekâ geriliği olduğu açıkça bellidir. Bir adam öldürdüğü için işini kaybetmekten ve bir skandala neden olmaktan korkan Jim, öldürdüğü adamı ormana gömüp kızı da yetkililere teslim etmek için yanında götürür. Jim kızı ormanda dolaşırken bulduğunu söyler ve yetkililer de kendisine inanır. Kızın ailesi ya da yakınlarına dair bir iz bulunamaması üzerine yargıç, Jenifer’ı bir kuruma yerleştirmeye karar verdiği anda Jim bilinmeyen bir gücün etkisiyle Jenifer’ı evlat edinmek ister. Ancak Jenifer’ı kendi evine getiren Jim, karısına ve çocuklarına durumu izah etmekte zorlanacak, aile hayatları kökünden bir değişime uğrayacak ve dahası Jenifer’ın giderek artan etkisi yüzünden kendisi de dönüşü olmayan bir yola girecektir...

Filmde ise; bir polis memuru olan Frank bir gün orman yolunda ortağıyla beraber bir devriye görevindeyken bir kadının çığlıklarını duyar. Olay yerine geldiğinde, elinde satır bulunan bir adamın bir kızı zorla diz çöktürerek acımasızca öldürmek üzere olduğunu görür. Adam çılgına dönmüş gibidir ve kıza artık daha fazla izin vermeyeceğini söylemektedir. Tüm uyarılarına rağmen adamın vazgeçmemesi üzerine Frank adamı silahıyla öldürür. Adam son nefesini verirken kalan son gücüyle kızın ismini fısıldar: Jenifer... Ellerini çözmek ve kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın yanına giden Frank ürkütücü bir şeyle karşılaşır: Uzaktan son derece alımlı gözüken ve mükemmel bir vücuda sahip olan Jenifer’ın yüzü korkunç bir şekilde deforme olmuştur ve bu hâliyle herkesi korkutacak derecede çirkindir. Ayrıca kız konuşamamaktadır ve zekâ özürlüdür. Kendisine sımsıkı sarılan Jenifer’ı polis merkezine götüren Frank, kızı özel bir kuruma yerleştirmeye çalışır. Fakat kurumda yaşanan olaylar üzerine farklı bir karar veren Frank, Jenifer’ı eve, kendi ailesinin yanına getirir. Ancak evde dehşet verici olayların başlaması, Frank’in karısı ve çocuklarıyla arasında sorunların baş göstermesi ve hayatlarının bir kâbusa dönüşmesi uzun sürmeyecektir. Dahası Frank, o korkunç yüzüne rağmen Jenifer’ın tüm erkeklerin rüyalarını süsleyen cinsel iştahı ve cazibesine kapılarak dönüşü olmayan bir yola girecektir...



ÇİZGİ ÖYKÜ VE FİLMİN KARŞILAŞTIRILMASI:

Evet; yukarıdaki iki özetten de gördüğümüz üzere film ve çizgi öykünün konuları, karakter isimleri ve ufak tefek olay akışı değişiklikleri dışında aynıymış gibi görünüyor. Ancak konunun devamında çizgi öykü ve film birbirinden bariz çizgilerle ayrılıyor. Bu ayrılış özellikle “gerçeklik”, “mistisizm”, “gore unsurlar”, “yumuşak yaklaşım” ve “cinsellik” açısından ön plana çıkıyor.

Şöyle ki; her şeyden önce çizgi öyküde filme nazaran daha yumuşak bir hava hakim. Bu hâliyle anlatılmak istenen dehşetin derecesi okuyucunun hayal gücüne bırakılmış gibi görünüyor. (Hayal gücünün dünyanın en korkutucu şeyi olduğunu bildiğimize göre de, çizgi öykünün ürkütücülüğü bizim hayal gücümüzün sınırları oranında artıyor.) Yani çizgi öykünün, okuyucuyla etkileşen bir yapısı var. Filmde ise dehşeti göstermeye çalışmanın ve kanlı sahnelerin sınırları oldukça zorlanmış. Üstelik Dario Argento’nun film anlayışında var olan bu durum adeta gözlerimizin içine sokmak istercesine işlenmiş. Bu açıdan da filmi izlerken kendi bakış açınız ya da hayal gücünüzle hareket etmekten çok, yönetmenin bakış açısını ve doğrudan öykünün kendi dehşetini izliyorsunuz. Kısacası; filmde verilmek isteneni alıyorsunuz...

Yine çizgi öyküde Jenifer’ın, Jim’in üzerinde etkili olan gücünü görüyor, hissediyor ve mistik bir havayı kokluyoruz. Bu şekliyle öykü, bir “korku masalı” havasına oldukça yakın duruyor ve “gerçekten olabilirliği” konusunda şüpheye düşüyoruz. Bu da öykünün etkisini –okuyucunun ruh durumu ya da düşünce yapısına göre- hem arttırıyor hem de azaltıyor. Oysa filmde, olaylar “olabilirmiş” gibi işlendiğinden daha “gerçekçi” bir hava seziliyor. Jenifer’ın (mistik) gücünden ziyade, Frank’in bu kıza yüklediği anlam ve onun (ironik denecek bir şekilde) cazibesinden etkilenmiş olmasından hareket edildiği için film boyunca Frank’in (geriye doğru giden) gelişim aşamalarını, ruh durumunun yavaş yavaş nasıl giderek bozulduğunu, düştüğü çaresizliği ve psikolojik ilerleyişi çok rahat bir şekilde görüyoruz. Bu da filmde yer alan olayların “herkesin başına gelebileceği” kanısını doğurup, gerçeğe daha yakın yapısıyla izleyicinin üzerindeki etkinin daha da artmasına sebep oluyor...

Bunun dışında, son olarak; çizgi öyküde geçiştirilmiş gibi görünen “cinsellik” teması, filmde kendine çok daha fazla ve ileri boyutlarda yer buluyor. Dario Argento’nun yönetmenliğini yaptığı filmlerde bu temayı sıkça ve açıkça kullanmaktan kaçınmadığını zaten biliyoruz, ancak öykünün konusu sebebiyle bu temaya önem atfedilmesi ve Frank’in Jenifer’dan etkilenme nedenlerinden birinin özellikle bu fikir üzerinden yürümesi genel kabul görmüş bir anlayışın (yani cinselliğin erkek üzerindeki etkisinin) kullanılmasıyla öykünün sarsıcılığını ve gerçekçiliğini arttırırken; “cinsellik”, “kadın erkek ilişkileri”, “erkek bakış açısı” gibi konular üzerinde de düşünmemize neden oluyor. Yine bu cümleden olmak üzere; aslında dehşet veren bir “aşk öyküsü” olarak okuduğumuz / izlediğimiz hikâye, filmde cinsel unsurlar üzerinden ilerleyip (Jenifer’ın beslenme alışkanlıkları ve bunların cinselliğe çağrışım yapıp göndermeler içermesi sebebiyle) sert bir karakter çizerken, çizgi öyküde –tüm dehşetine rağmen- aslında eşi benzeri hiç görülmemiş “hüzünlü bir aşk hikâyesi”ne tanık oluyoruz...

Bir de değinmeden geçemeyeceğim, beni çok etkileyen bir husus var ki; o da filmin müziği... Çocuksu, tatlı, sevimli ve şirin bir müziğin olanca yumuşaklığına rağmen beni bu kadar gerebileceğini hayal bile edemezdim. Eğer filmi izlemeye karar verirseniz bu müzik sizin de dikkatinizden kaçmayacaktır zaten...

Bu arada (bir karşılaştırma yapılabilmesi açısından) filmde ve çizgi öyküde çizilen “Jenifer” karakterlerinden bazı örnekleri aşağıya eklemenin yararlı olacağını düşünüyorum.



DİKKAT!: Bu kısımdan sonra aşağıda yer alan görseller, fragmanlar ve videolar; içerdiği grafik şiddet, kanlı sahneler ve "gore" tarzı yaklaşımları sebebiyle rahatsızlık verici olabilir!..


ÇİZGİ ÖYKÜDE ÇİZİLEN “JENIFER” KARAKTERİ:

29jEnq.jpg


BA8yvg.png



FİLMDE ÇİZİLEN “JENIFER” KARAKTERİ:

bGyL2Y.jpg


dGX72Z.jpg


5QYGkM.jpg


Ak3yq7.jpg


0ByGkD.jpg


__________________________

İşte ben de, beni bu kadar etkilemiş olan bir filmin çizgi öyküsünü bulunca ve Türkçe çeviri ve balonlamasının da henüz yapılmamış olduğunu görünce, “Creepy” dergisinin 63. sayısında yayımlanan çizgi öykülerden biri olan “Jenifer”ı Türkçeye çevirmeye ve balonlamasını yapmaya karar verdim. İşe koyuldum ve sonunda elimden geldiğince, dilimin döndüğünce ve karınca kararınca yaptığım çalışmaların sonucunda birazdan okuyacağınız bu Türkçe çizgi öykü çıktı ortaya. Bu çalışmanın sunumunu yaparken de, sizlere 2005 yılı yapımı “Jenifer” filminden bahsetmek, beni nasıl etkilediğini anlatmak ve çizgi öyküyle film arasındaki farklara değinmek istedim.

Ben bu çizgi öykünün çeviri ve balonlamasını zevkle yaptım. Umarım, siz de zevkle okursunuz. Ve yine umarım, (eğer izlemek isterseniz) aşağıya eklediğim linkten filmi de zevkle izlersiniz...

Elbette karar sizin; ancak (hem filmi izleyecek hem de çizgi öyküyü okuyacak olanlar için) benim tavsiyem önce çizgi öykünün okunması, sonra da filmin izlenilmesi yönünde...

Ancak (içerdiği şiddet ve bazı sahneleri / çizimleri açısından) midesi hassas olanların çizgi öyküden, daha da hassas olanların filmden uzak durmaları gerektiğini tekrar ve önemle belirtmekte de fayda görüyorum...



“JENIFER” FİLMİNİN FRAGMANLARI:





“JENIFER” FİLMİNİN TAMAMINI
TÜRKÇE DUBLAJLI OLARAK
İZLEMEK İSTEYENLER İÇİN:




__________________________

İsterseniz artık “Jenifer”ı biraz tanıyalım ve sonrasında da çizgi öyküyü bilgisayarımıza indirip (etkisini arttırmak için) gece yarısından sonra ışıkları kapatarak okuyalım:

_____________________________

JENIFER
"Creepy" Dergisinin 63. Sayısından Bir Öykü
(Tam Macera)

(Çizgi Öykü) / 1974
_____________________________

qWEWvB.jpg


_____________________________

Çeviri ve Balonlama:

bk9E8m.gif

_____________________________


ÇİZGİ ÖYKÜ HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:


Çizgi Öykünün Özellikleri:

Orijinal Adı: Jenifer
Yayıncı: Warren Publishing
Türü: Korku, Gerilim
Yayın Tarihi: 1974
Macera Durumu: Tam macera
Uygunluğu: Yetişkinler için uygun
Renk Durumu: Tamamı renkli
Sayfa Sayısı: 11 (Kapakla birlikte)


Çizgi Öykünün Konusu / Özeti:

Bir iş adamı olan Jim bir gün ormanda bir av gezintisindeyken ağlama sesleri duyar. Seslerin geldiği yere ulaştığında bir adamın genç bir kadının ellerini bağlayıp baltayla kafasının kesmeye çalıştığını görür. Bütün uyarılarına rağmen adamın baltayı elinden bırakmaması ve kızı parçalamaya teşebbüs etmesi üzerine tüfeğiyle ateş ederek adamı öldürür. Adam Jim’in kollarında son nefesini verirken –bir şeyler söylemek istemesine rağmen- kalan son gücüyle Jim’e sadece tek bir isim fısıldayabilir: Jenifer... Ellerini çözmek ve kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın yanına gelen Jim korkunç bir şeyle karşılaşır: Uzaktan son derece alımlı gözüken ve güzel bir vücuda sahip olan Jenifer’ın yüzü korkunç bir şekilde –ve yüzüne bakanları iğrendirecek derecede- deforme olmuştur. Ayrıca kız konuşamamaktadır ve zekâ geriliği olduğu açıkça bellidir. Bir adam öldürdüğü için işini kaybetmekten ve bir skandala neden olmaktan korkan Jim, öldürdüğü adamı ormana gömüp kızı da yetkililere teslim etmek için yanında götürür. Jim kızı ormanda dolaşırken bulduğunu söyler ve yetkililer de kendisine inanır. Kızın ailesi ya da yakınlarına dair bir iz bulunamaması üzerine yargıç, Jenifer’ı bir kuruma yerleştirmeye karar verdiği anda Jim bilinmeyen bir gücün etkisiyle Jenifer’ı evlat edinmek ister. Ancak Jenifer’ı kendi evine getiren Jim, karısına ve çocuklarına durumu izah etmekte zorlanacak, aile hayatları kökünden bir değişime uğrayacak ve dahası Jenifer’ın giderek artan etkisi yüzünden kendisi de dönüşü olmayan bir yola girecektir...

Çizgi Öykü Hakkındaki Görüş ve Düşüncelerim:

Yukarıda da belirttiğim gibi çizgi öyküsünü okumadan çok önce Dario Argento’nun yönettiği film aracılığıyla tanıdım Jenifer’ı. Çizgi öyküsünü bulunca da büyük bir merak ve keyifle okudum. Filmle arasında ayrılan kısımlar olmasına rağmen öykünün orijinali olması bakımından çizgi öykü büyük bir önem taşıyordu. Defalarca okudukça da sevdim bu çizgi öyküyü.

Jenifer hem çizgileri hem de senaryosu bakımından yer yer bilinçli bir belirsizlik ve kapalı bir atmosfer taşıyor. Bu da anlatılmak istenen dehşetin etkisini arttırdığı gibi, çizgi öyküyü okurken hayal gücümüzü de devreye sokmamıza imkân tanıyor.

Her ne kadar sert bir konuyu işlemesine rağmen, naif bir yapısı olan ve bu yönüyle dehşetini içimizde hissettiren bu –korkunç ama hüzünlü ya da hüzünlü ama korkunç- “aşk hikâyesi”ni ben gerçekten çok beğendim. Okuyacak olanların da –beğenmeseler bile- en azından bir süre etkisinde kalacaklarını ve üzerinde düşüneceklerini sanıyorum...



ÇEVİRİ VE BALONLAMA HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ


Çeviri ve Balonlamada
Kullanılan Font Bilgileri:


Font Adı: CCYadaYadaYadaInt (Genel olarak)

Font Adı: Arial TUR (Kapak)


Çeviri ve Balonlama Süreci:

Bu çizgi öykünün Türkçe çeviri ve balonlamasını tamamlamak birkaç günümü aldı. Çizgi öykünün benim bulduğum orijinal nüshaları çok iyi bir çözünürlük ve kalitede olmadığı için bulabildiğim ve kalitesinin en iyi olduğunu düşündüğüm bir örneği elimden geldiğince temizleyerek çalıştım. (Aslında çizgi öykünün "Creepy" dergisinde yayımlanan orijinal nüshası renkli değil, ancak daha etkili olacağını düşündüğüm ve hoşuma gittiği için sonradan oluşturulmuş renkli nüshayı kullandım.) Öykünün ruhunu yansıtmak, anlatımın estetiğini korumak ve etkiyi biraz olsun arttırabilmek adına bazı yerlerde anlama bağlı serbest çeviriye yer verdim. Sayfalardaki anlatım balonlarının bazı yerlerde bulanık, silik ve bu yüzden yazılarının da belirsiz olması sebebiyle anlatım balonlarını da azıcık farklı bir şekilde kendim oluşturarak yazıları içine yerleştirdim. “Creepy” dergisinin içinde yer alması sebebiyle kendine ait bir kapağı olmayan çizgi öyküye bir de sade bir kapak yaptım.

11 sayfalık bu çizgi öykünün çeviri ve balonlama aşamalarını gerçekleştirmek, üzerinde düşünmek, deneme yanılma yoluyla işlemek 36 sayfalık bir çizgi romanın çevirisini yapmaktan biraz daha zor oldu. Zira çizgi öykünün ruhuna (ve orijinaline) en yakın olduğunu düşündüğüm için kullandığım font olan “CCYadaYadaYadaInt” fontu bir türlü istediğim kolaylığı sağlamadı bana. Ya küçük geldi, ya büyük geldi, ya kalın puntoları istediğim etkiyi veremedi ya da sürekli her konuda nazlandı. Yine de kendime has bir inatla bu fontu kullanıp, çizgi öyküye yerleştirmeye çalıştım ve sonunda elimden geldiğince çalışmayı tamamladım.

Üzerimdeki etkisini arttırmak ve bu etkiyi hikâyeye yansıtmak açısından özellikle gece yarısından sonra karanlıkta çalıştığım bu çizgi öykünün çeviri ve balonlamasını yaparken ben oldukça keyif aldım. Umarım siz de beğenir ve okurken keyif alırsınız...



ÇİZGİ ÖYKÜDEN ÖRNEK İKİ SAYFA:

ERDQnn.jpg


jW6zPJ.jpg

_____________________________

İNDİRME LİNKLERİ:





Keyifli okumalar…
____________________________


1gNGO1.jpg


____________________________
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,910

Elinize sağlık sevgili "gitarisyen". Şimdi Çizgi Diyarı'nda iki "Jenifer"ımız oldu. İlkini sevgili "hggurak" 1,5 yıl önce düzenlemiş ve sunmuştu, çeviri kısmı imece usulüyle yapılmıştı, bir tür Bernie Wrightson antolojisiydi (Şurada: BERNIE WRIGHTSON-Creepy Özel Albümü (Ç/B). İşin güzel yanı "hggurak" dostumuz da bonus olarak sizinle aynı filmi sunmuştu. Ama bu durum bizim forumumuzun zenginliğini gösterir. Zevkle tekrar okuyacağım. Zaten sizin sunduğunuz "Jenifer" öylüsü renkli versiyonuymuş.

 
Son düzenleme:

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,746
44,835
denize sıfır
(Alıntı)
İsterseniz artık “Jenifer”ı biraz tanıyalım ve sonrasında da çizgi öyküyü bilgisayarımıza indirip (etkisini arttırmak için) gece yarısından sonra ışıkları kapatarak okuyalım:

Sonra nöbet tutalım diyorsunuz yani:D:D
Keyifle bakacağım ama, hava kararmadan okumayı bitirmek istiyorum.
Tebrik ederim üstat, renk kattığınız için teşekkürler.:)
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
472
3,858
Hiçbir Şey Ülkesi

Elinize sağlık sevgili "gitarisyen". Şimdi Çizgi Diyarı'nda iki "Jenifer"ımız oldu. İlkini sevgili "hggurak" 1,5 yıl önce düzenlemiş ve sunmuştu, çeviri kısmı imece usulüyle yapılmıştı, bir tür Bernie Wrightson antolojisiydi (Şurada: BERNIE WRIGHTSON-Creepy Özel Albümü (Ç/B). İşin güzel yanı "hggurak" dostumuz da bonus olarak sizinle aynı filmi sunmuştu. Ama bu durum bizim forumumuzun zenginliğini gösterir. Zevkle tekrar okuyacağım. Zaten sizin sunduğunuz "Jenifer" öylüsü renkli versiyonuymuş.


Evet, sevgili scanfan, ne yazık ki; ben forumda bu çizgi öykünün paylaşıldığını görememişim. :( Daha doğrusu, bu çalışmayı bayram boyunca şehir dışında olduğum ve internetimin olmadığı bir dönemde hazırlayıp bitirdiğim için foruma girip bu öykünün daha önce paylaşılıp paylaşılmadığına dair arama yapamamıştım. Biraz önce son kontrolleriyle birlikte sunumu yaparken de arama yapmak aklıma gelmedi. Sizin mesajınız üzerine verdiğiniz linkten sevgili hggurak'ın önderliğinde sizin de aralarında bulunduğunuz çok değerli çevirmenlerin Bernie Wrightson'ın diğer öykülerini ve bu arada sevgili direnç11'in de "Jenifer"ı Türkçeleştirdiğini gördüm. Hemen o konudan dosyayı indirip sevgili direnc11'in çevirisi ve hggurak'ın görsel tasarımıyla öyküyü bir kez daha okudum. Bazı kısımlarda yorum farklılıklarımız da olduğunu gördüm ve gerçekten öykünün o çevirisi ve düzenlemesini de çok sevdim. Bu vesileyle o albüm de benim için eşi benzeri bulunmaz bir hazine oldu. Bu gece yarısından sonra albümün tamamını zevkle okuyacağım. Buradan da sevgili hggurak'a, direnc11'e, size ve diğer tüm çevirmen dostlara çabaları ve kaliteli çalışmaları için çok teşekkür ediyorum.

Bu arada, sizin de dediğiniz gibi Çizgi Diyarı'nda iki "Jenifer"ımız oldu. Sanıyorum Jenifer beni de etkisi altına aldı ve kendisiyle ilgili olan Çizgi Diyarı'ndaki diğer güzel çeviri ve tasarımı görmemi engelledi. :)
 
Son düzenleme:

savok

Admin
30 Eki 2009
20,016
85,159
Kasımpaşa
Jenifer'a hiç bulaşmayacaktınız!..
İşte böyle bir etki yapıyor...
Bazen böyle farkına varmadan yapılan güzellikler bizim zenginliğimiz oluyor.
Ben yine mi karşıma çıktı bu yaratık diyerek korku ve iğrenme ile okuyacağım.
Teşekkürler.
 

hggurak

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
8 May 2015
1,132
8,204
İstanbul
Ellerinize sağlık sevgili Gitarisyen...
Fazla mal göz çıkarmazmış... :)
İncelemenizi ve değişik yorumunuzu arşivime kattım bile.
Teşekkürler...
 
12 Şub 2010
15,006
545,758
Jenifer'ı bu kez renkli olarak ve başka çeviri ile okuyor olacağız.
Sevgili Gitarisyen dosta teşekkür ediyorum.

Jenifer, Korku Magazin serimizde ve Aylık Korku ciltleri serisinde de yayımlanmıştı. Bunlar da Çizgi Diyarı'nda var. Çizgi Diyarı arşivinin zenginliğine farklı katkıların olması şahane bir şey.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,910

"Jenifer"ın siyah beyaz ve renkli versiyonlarıyla ilgili minik birkaç not düşmek istedim. Malum Çizgi Diyarı büyük bir çizgi roman bilgi arşivi oluşturma yolunda hızla ilerliyorken önemli önemsiz bütün bilgi kırıntılarını bir arada toplamak iyi olur diye düşündüm. Belki bu bilgilere çoğumuz vakıfızdır, zaten aranırsa internette de bulunabilir. ama bilmeyenler veya tek bir kaynağı kullanmak isteyenler de olabilir.

Bruce Jones'un yazdığı ve Bernie Wrightson'ın çizdiği (kurşunkalem ve çinileme ona ait) 10 sayfalık Jenifer öyküsü ilk defa Temmuz 1974'te Warren Yayınları'nın çıkarttığı “Creepy” dergisinin 63. sayısında siyah beyaz olarak yayımlandı. Editör Bill DuBay'dı, balon yazılarını kimin yazdığı kayıtlarda yok.

Aradan 9 yıl geçtikten sonra orijinali siyah beyaz olan öykü bu kez bağımsız bir çizgi roman yayıncısı olan "Pacific Comics"in çıkarttığı “Berni Wrightson, Master of the Macabre” dergisinin Ağustos 1983 tarihli 2'nci sayısında renklendirilmiş olarak yayımlandı. Renklendirme Steve Oliff'e yaptırılmıştı.

Eleştirmenler renklendirmenin eserin orijinalliğini zedelediğini belirtmişler, ancak "Jenifer"ın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladığı için de olumlu bulmuşlar. Benim kişisel fikrim renkli versiyonun daha şık durduğu yönünde. Bu renklendirme işleri 1980'lerde sinema filmlerinde de yaygın biçimde yapılıyordu ve siyah beyaz klasik filmleri yaratanlarla ciddi sinema adamları buna şiddetle karşı duruyorlardı, orijinali siyah beyaz olan bir filmi renklendirmenin bir Mikelanj heykelini boyamaktan farksız olduğunu belirtmişlerdi ve filmleri renklendiren firmayı dava edip kazanmışlardı. Tabii bu durum çizgi romana ne derece uyarlanabilir, bilmiyorum.


Jenifer_SBve_Renkli.jpg

 
Son düzenleme:
Üst