Hürriyet`in İşgüzarlığı Bitmiyor!

comicist

Süper Üye
1 May 2016
597
4,867
Enflasyonla mücadele için seferberlik haberleri yapan
gazetelerden biri olan Hürriyet
21 olan kupon sayısını 29 yapmış.
Bildiğiniz bir zabıta var mı ceza kessin?!!

dxrewrj6evrgibovi.jpg


:D:D:D
 
Son düzenleme:

Peter Banner

Kıdemli Üye
6 Haz 2016
145
599
kaç sayı verecek bilen var mı?

Saygıdeğer necdet 31. sete yaptığı yorumda "Galiba 40 sette tamamlanacakmış." yazmış. 40 diye düşünürsek 34. sette kupon sayısını arttırmaları tamamlanmasına az kalan seri için "kaçınılmaz son"u erteleme gayreti olarak da yorumlanabilir :D

Gazetelerin satışlarını arttırmak için başvurduğu yöntemler eskiden beri değiştiyse de mantık değişmedi denebilir. Eskiler için "tencere-tava gazeteciliği" tabiri var. Yine de eskilerde -istisnaları olabilirse de- roman tefrikası, çizgi roman tefrikası ve karikatürlerin daha yoğun olduğu yayınlar varken sonradan gazetelerin içeriği ve promosyonları değişiklik gösterdi. Şimdilerde daha çok çocuklara yönelik promosyonlar, yemek tarifi sayfaları/ekleri, magazin sayfaları vs. ile işi götürüyorlar. Cuma günleri ve Ramazan aylarında yer verdikleri dinî sayfaların da -kendilerince- format gereği konmaları haricinde çok bir işlevleri olmadığını düşünüyorum. (İlgili okurlar için faydalı olabilirse de yayıncılık açısından amaç okurun bilgilenmesi olmayabilir.) Çoğu gazetenin homojen bir yapısı yok; her okura hitap etmeye çalıştıklarından böyle karman çorman bir yapı(sızlık) oluşuyor denebilir. (İdeolojik kısma hiç girmemeye çalışıyorum. Oralara girersek zaten çıkamayız :D)

Bu açıdan bakıldığında Hürriyet 'in kampanyası -amacı yine sadece gazete sattırmak olsa da- promosyon açısından günümüz şartlarında oldukça kaliteli duruyor. Gelgelelim Çizgi Diyarı'nda da dikkat çekildiği üzere hazır taranmış kopyalardan baskı yapmak gibi bir yola da gittikleri görülüyor. (Karda yürüyüp izini belli etmemek diye bir deyim vardır; onu da yapamayıp ilgili sayfayı "sarkomer" filigranıyla basmışlar. Bir sayfa; yapılan bütün işlerde kolaycılığa kaçıldığı yönünde bir kuşku uyandırmak için yeterli. İşin emek ve telif yönü ilgili konuda tartışıldı zaten.) Kâğıt fiyatlarının yükselmesi promosyonda kupon sayısının arttırılmasına bir sebep teşkil ediyor belli ki. Yasal olarak "kampanya koşullarında değişiklik yapma hakkının saklı olması" ilkesi de var. Bildiğim kadarıyla bu tip promosyonlarda 60'tan fazla kupon istenemiyor; o sebeple en yüksek promosyonları 59 kupon olarak ayarlıyorlar. 9'la biten miktarlar da psikolojik taktik gereği seçiliyor olmalı. (Bir ürünün fiyatlandırılmasında da bu taktik uygulanıyor bildiğiniz üzere.) 29 da 60'tan küçük olduğu için yasal açıdan bir sakınca yok. :D (Maliyet açısından kuponların neye göre artabileceği de yasal olarak belirlenmiş midir bilmiyorum. 39'a çıksalardı belki çok tepki alırdı.) Sevgili comicist olaya esprili bir dille yaklaşmış; elbette ona karşı çıkmak amacıyla yazmadım; sadece yorumlama ihtiyacı hissettim :)

İşin comicist tarafından asıl dikkat çekilen "mantıkî" boyutuna gelirsek; mantıkta "çelişmezlik" ilkesi vardır. Bir kişi bir doğruyu savunuyorsa onun zıddına hareket etmemeli veya kendi yaptığının da yanlış olduğunu kabul etmelidir. "Bir dediği bir dediğini tutmamak" hastalığımız olduğu aşikâr. Bu; işin belki en masum şekli. Bir de "işine geldiği gibi" davranmak var ki asıl tehlikeli olan nokta burası. Bir şey bana göre ben yaptığımda doğru, başkası yaptığında yanlış ise bu benim işime geldiği gibi doğru ürettiğimi gösterir. Belli konumlardaki belli kişiler farkında olmadan veya çaktırmadan da olsa işlerine geldiği gibi doğrular üretebiliyorlar. (Mesela bu promosyonda ilgili gazetenin tuttuğu yol böyle. Mücadele mesajı verdiği hâlde kendini işin dışında tutmuş ve görünüşe göre kârını öncelemiş.) Hangi mesleği icra ederse etsin, yüzde yüz mantık süzgecinden geçirildiği zaman bir veya birkaç tutarsızlığı elekte kalacak insana rastlamak mümkün. Kişinin üstlendiği işin diğer insanları ne derece etkilediğine ve kaç kişiye hesap verme sorumluluğu olduğuna göre önemi değişebilecek bir mesele. Meslek hayatı dışında da bu geçerli. Şu da var ki insan kendi akıl süzgecini şaşmaz mantık süzgeci zannedebiliyor. O sebeple insanların doğruları çelişiyor zaten.

Montaigne'den bir alıntıyla noktayı koyayım: "Başkalarında bizden fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz ama akıl üstünlüğünü kimseye vermeyiz."
 
Üst