Grafik Kanon -Kitap 3- (2013)

agartan

Onursal Üye
28 Haz 2019
1,222
11,304
Grafik Kanon -Kitap 3- (2013)







"Dünyanın en önemli edebiyat eserlerinin çizgilerle buluşması"
temalı antolojinin son kitabı.



1920*2556 pxs 96 dpi 562 sayfa 236 MB (CBR)


Grafik Kanon3:







Bu kitapta -sanıyorum- Kolektif Kitap yayınevinin bir 'kesme hatası' var.

Sayfaların sağ taraflarından biraz fazla kesmişler.
Kamyonun sağ arka tekeri gitmiş mesela, yazıların da az bir kısmı gitmiş.






"İçindekiler" sayfalarında da bu sefer sayfa numaraları gitmiş.
Bir görselden bir başka görsele küçük bir parça taşımayı
ya da görsel üzerindeki yanlış yazıları düzeltmeyi henüz öğrenemedim.

Bu şekilde sunmayı istemezdim ama...
kitabın takipçileri de oldukça fazla, bekletmek hiç olmazdı.

Neyse, çizim sayfalarında pek hata yok.









Kitabın 74, [CBR] formatında ise 82. sayfasında Nobel Ödülü alan Rudyard Kipling'in meşhur 'If' (Eğer) şiiri var.
Özlem Yüksel'in çevirisine itiraz etmek değil amacım;
ama keşke eski başbakanımız, çok iyi İngilizce bilen, şair, rahmetli Bülent Ecevit'in çevirisini alsalardı.


Adam Olmak

Çevrende herkes şaşırsa, bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer

Herkes senden kuşku duyarken
hem kuşkuya yer bırakır, hem kendine güvenebilirsen eğer

Bekleyebilirsen usanmadan, yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan, kin tutmayabilirsen kin tutana

Düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer

Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisine de vermeyebilirsen değer

Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz
safları kandırabilir diye dert edinmezsen

Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
koyulabilirsen işe yeniden

Döküp ortaya varını yoğunu, bir yazı-turada yitirsen bile,
yitirdiklerini dolamaksızın dile, baştan tutabilirsen yolunu

Yüreğine sinirine 'dayan' diyecek direncinden başka şeyin kalmasa da,
herkesin bırakıp gittiği noktada sen dayanabilirsen tek

Herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken

Dost da düşman da incitemezse seni,
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni

Her saatin her dakkasına emeğini katarsan hakçasına
Her şeyiyle dünya önüne serilir.

Üstelik oğlum, "adam" oldun demektir.


Rudyard Kipling / Bülent Ecevit


Saygılarımla.

*
 
Son düzenleme:

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
303,378
Harika bir sunum ve güzel bir paylaşım...
Teşekkür ediyorum Sayın "agartan" kardeşim...
Saygılarımla...
 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,662
37,564
Sayın Agartan,

Gerek sunumunuz, gerekse paylaştığınız eserlerle ilgili olarak arkadaşların ifade ettiği o birbirinden güzel beğeni ve harika duyguları aşacak bir bilgim ve becerim olmadığından sadece teşekkürlerimi sunuyorum.

Aynı zamanda üç ciltlik taramayı yapan isimsiz kahramana da şahsınızda teşekkür etmek isterim.

En çok hoşuma gidende, sözünü ettiğiniz o muhteşem arşivin Sizin gibi değer bilire geçmiş olmasıdır.

Sıradaki paylaşımınızı şimdiden beklemeye başladık.

Tekrar çok ama çok teşekkürler.


Çok beğendiğim IF şiirinin orijinali ile değişik çevirilerinı her bir çevirinin beğeneni olabileceği düşüncesiyle paylaşmak istedim.


If

By Rudyard Kipling


If you can keep your head when all about you
Are losing theirs and blaming it on you,
If you can trust yourself when all men doubt you,
But make allowance for their doubting too;
If you can wait and not be tired by waiting,
Or being lied about, don’t deal in lies,
Or being hated, don’t give way to hating,
And yet don’t look too good, nor talk too wise:

If you can dream—and not make dreams your master;
If you can think—and not make thoughts your aim;
If you can meet with Triumph and Disaster
And treat those two impostors just the same;
If you can bear to hear the truth you’ve spoken
Twisted by knaves to make a trap for fools,
Or watch the things you gave your life to, broken,
And stoop and build ’em up with worn-out tools:

If you can make one heap of all your winnings
And risk it on one turn of pitch-and-toss,
And lose, and start again at your beginnings
And never breathe a word about your loss;
If you can force your heart and nerve and sinew
To serve your turn long after they are gone,
And so hold on when there is nothing in you
Except the Will which says to them: ‘Hold on!’

If you can talk with crowds and keep your virtue,
Or walk with Kings—nor lose the common touch,
If neither foes nor loving friends can hurt you,
If all men count with you, but none too much;
If you can fill the unforgiving minute
With sixty seconds’ worth of distance run,
Yours is the Earth and everything that’s in it,
And—which is more—you’ll be a Man, my son!

Şayet



Şayet aklına mukayet olabilirsen, kim varsa çevrende
Yitirirken kendi akıllarını ve bütün suçu sana yüklerken.
Şayet güvenebilirsen kendine herkes kusur ararken sende,
Yine de çekinmezsen bu kuşkulara müsamaha göstermekten;
Şayet bekleyebilirsen ve usandırmazsa seni bu bekleme,
Veya sana iftira atılırken, sen yalan dolanla iş tutmazsan,
Veya sen nefret görürken, karşı koyarsan kin beslemeye,
Hatta iyi görünmeye çalışmaz, ya da bilgelik taslamazsan:



Şayet varsa hayallerin - ve yoksa niyetin onlardan emir almaya;
Şayet varsa fikirlerin - ve fikir üretmek asıl gayen değilse;
Şayet yeterse gücün Başarı ve Felaket ile buluşmaya
Ardından bu iki düzenbaza eşit muamelede bulunmaya;
Şayet tahammül edebilirsen dile getirmiş olduğun gerçeğin
Ahmaklara pusu kurmak için hilekarlarca saptırıldığına,
Veya şahit olursan ömrünü verdiğin o şeylerin, yıkıldığına,
Sonra eğilip onları silbaştan yaparsan fersude edevatla:

Şayet bütün kazandıklarını aynı yığında toplayıp
Onu bir seferlik yazı tura üstüne oynayabilirsen,
Sonra da kaybettiğin halde sıfırdan alabilirsen her şeyi
Ve zararınla ilgili ağızından tek bir kelime çıkmazsa;
Şayet zorlayabilirsen kalbini, sinirlerini ve kaslarını
Onlar çoktan gittikten sonra etmeleri için sana vekalet,
Böylece pes etmesinler senin içinde bir şey olmadığında
Onlara şöyle hitap eden İrade dışında: 'Az daha gayret!'

Şayet kalabalığın arasına girdiğinde erdemin yok olmuyorsa,
Ya da krallarla yürüyebiliyorsan - halkla ilişkilerini koparmadan,
Şayet ne düşmanlar ne müşfik dostlar seni incitemiyorsa,
Herkes sana güvenebiliyorsa, ama hiçbiri aşırıya varmadan;
Şayet sen doldurabiliyorsan telefasi bulunmayan o dakikayı
Öyle bir koşuyla ki altmış saniyenin hakkını vermeli her adım,
O zaman senin olacak şu dünya ve içindekilerin tamamı,
Buna ilaveten - ki bu daha değerli - Adam olacaksın, evladım!

(çevirinin kime ait olduğunu bilmiyorum)

Eğer

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;

Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;

Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;

Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,

Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,

Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;

Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;

Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;

Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;

Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;

Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;

Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;

Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;

Yeryüzü ve üstündekiler senindir

Ve dahası

sen bir İNSAN olursun oğlum...

(çevirinin kime ait olduğunu bilmiyorum)

Eğer

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;
Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;
Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,

bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;
Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,
Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,
Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;
Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür

ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;
Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;
Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden

başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;
Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;
Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;
Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;
Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;
Yeryüzü ve üstündekiler senindir
Ve dahası sen bir insan olursun oğlum...

Tercüme Hasan ÇINAR
 
Son düzenleme:

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,343
8,193
Değerli agartan üstat,

Varsın içindekiler sayfasında sayfa numaraları gözükmesin, yeter ki bu harika eser elimizin altında olsun; arayan illa ki aradığını bulur, hatta belki bu sayede, eser içinde yer alan başka öykü ya da şiirleri de keşfetmiş olur.

Her zamanki mükemmellikte kaleme almış olduğunuz sunum yazınızda R. Kipling'in meşhur "If" (Eğer) şiirinin merhum Ecevit tarafından yapılmış olan çevirisinden de bahsetmişsiniz. Bu şiiri, pek çok kişi gibi, ben de çok severim. Bu vesileyle, izninizle, merhum Ecevit'in çevirisiyle ilgili bir iki söz söylemek istiyorum. Tanınmış bir siyasetçi / devlet adamı olmasının da etkisiyle, merhum Ecevit'in "Adam Olmak" başlıklı çevirisi, "If"in ülkemizde en çok bilinen çevirisi olmasına karşılık, edebiyat çevrelerince maalesef çok da başarılı bir çeviri olarak kabul edilmez. Birincisi, merhum Ecevit şiirin orjinaline pek sadık kalmamıştır. İkincisi ise, şiirle amatörce ilgilendiği bilinse de, şiirlerinin edebi değeri, geniş seçmen kitlelerinin sandığının aksine, ne yazık ki fazla yüksek değildi. Bilindiği üzere, şiir çevirisi en zor çeviri türlerinden biridir; hem orijinal metne sadık kalmanız, hem şairin üslubunu hedef dilde yansıtmanız ve hem de tüm bunları yaparken hedef dildeki şiirsel ahengi tutturabilmeniz gerekir. Bu konuda başarılı bir örnek olarak, Melih Cevdet Anday'ın Edgar Allen Poe'nun ünlü şiiri Annabel Lee çevirisini gösterebiliriz. Emre Kongar'ın da bir "If" çevirisi var, aslına daha sadık olmasından dolayı onu daha çok beğeniyorum ama ne yazık ki onunki de şiirsel açıdan çok güçlü değil. Keşke bu şiiri bir de usta şiir çevirmeni / şair Cevat Çapan çevirmiş olsaydı, eminim "tadından yenmezdi"!
Konuyu daha fazla dağıtmadan, bu muazzam eseri bizlerle buluşturduğunuz için tekrar yürekten teşekkürlerimi sunarak sözlerimi noktalayayım. Elleriniz dert görmesin...
 

mustibey

Süper Üye
23 Ara 2010
2,202
5,228
Değerli paylaşımlarınız için candan-gönülden teşekkürler! Ellerinize/emeğinize sağlık!
 

aziz balıkçı

Süper Üye
9 Ağu 2020
3,860
11,122
Harika ve muhteşem 3 büyük ciltlik bir hazineyi bizlere ulaştıran isimsiz, tarayan çizgi roman dostumuza ve sizlere sonsuz teşekkür ederim. Şahane sunum ile bizlere sunduğunuz eşsiz bir arşiv hazinesi. İyi ki varsınız. Sevgi ve Saygılarımla.
 
Üst