Bilka Örümcek Adamlarını okuyanlar bilir. Örümcek Adam Central Park’ta birden var olan uzaylı aracın içine girip ortadan kaybolur. Sonraki hikâyede ağ kafa siyah bir kostüm ile ortaya çıkar. Devam maceralarında kostümün simbiyot olduğu anlaşılınca flashbacklerle Örümcek’in kostümü nasıl elde ettiğinden kısaca bahsedilir. Ama uzayda geçen hikâye basılmadığı için yıllarca Örümcek Adam ve diğer kahramanların yaşadığı macerayı tam anlamıyla bilemeyiz. Ta ki bugüne kadar…
Haziran 2016 baskılı Marmara Çizgi etiketi ile Gizli Savaşlar eventi artık Türkçe. Toplamda on iki fasikül olarak çıkmış olan hikaye iki cilt halinde basıldı. Ciltlerin işçiliğini, çeviri ve balonlamasını beğendim. En çok beğendiğim yer ise hikayenin birden bire başlamamış olması. Kitabın başında önemli karakterlerin Dünya’dan nasıl alındıklarını anlatan, orijinal sayılarının numaralarıyla kısa kısa bahseden bir bölüm var. Böylece kim nasıl Beyonder’in oyununa dahil olmuş öğrenmiş oluyoruz.
Bundan sonra yazacaklarım sürpriz bozan içereceği için kitabı almak isteyenler okumadan geçebilir.
Beyonder isimli tanrısal varlık bir gün uzayda açığı bir yarıktan Dünya gezegenini fark eder. Merakına yenilerek insanları seyretmeye başlar. Bir süre sonra iyice ilgisini çeken insanoğlun istek ve dilekleri için ne yapabileceklerini düşünür. Böylelikle dünyadan iki ayrı grup alarak aralarında savaşmaları, savaşı kazanan tarafa istediği ne olursa vereceğini söyler. Savaş alanı olarak evrenin değişik yerlerinden sökülüp alınmış gezegen parçaları ile yepyeni bir gezegen oluşturur. Savaş Dünyası adı verilen bu gezegene hikâyenin kahramanlarını bırakır.
Savaş Dünyası’na iki ayrı uzay gemisiyle gelen iki ayrı grup var. Birinci grup dünyanın kahramanlarını içerir lakin içinde Magneto’da vardır. İkinci grup ise kötü adamları içerir onların arasında ise Galactus vardır. Daha başlar başlamaz bu iki karakterin dahil oldukları gruplarda ne işleri var diye düşünüyor insan. Magneto hikâyenin geçtiği dönemde - ki halen öyle, terörist olarak bilinen, beraber geldiklerinin birçoğu ile defalarca savaşmış birisidir. Magneto bas bayağı kötü adam sayılır. Diğer gemideki kötü adamlardan farklı olarak Galactus için ise iyilik veya kötülük gibi kavramlar yoktur. Dünyaların yiyicisi gezegenleri kötülük olsun diye yok etmez. Galactus açtır ve açlığını bastırmak için üstünde yaşam olan gezegenleri yok etmesi gerekir. Bu açıdan bakıldığında doğal afet gibi sayılabilecek Galactus’un kötü adamlar arasında ne işi var?
Hikâyeyi okurken anlayacağımız gibi savaş iyilik kötülük savaşından çok kazanan tarafın isteklerini savaşıdır. Kötü adamların hepsinin istediği bireyseldir. Para, güç, iktidar… Galactus’un da isteği bireyseldir. Açlığını gidermek. İyi takımın ise istekleri daha çok grupsaldır. İyilik, adalet, barış… Magneto’nun da istediği grupsaldır. Kendinden çok mutantların rahat içinde yaşamasını arzular. Böylelikle bu karakterler mantıken isteklerini karşılayacakları taraflardadır.
Başlangıçta iki grup olan karakterler zaman içinde ayrılırlar. Farklı takımlar ve bireysel takılanlar ortaya çıkar. Hemen her adımda aksiyon dozu yüksek ve sürprizlerle dolu sayfalar okuruz. Adım adım neler yaşandığını anlatmak yerine gruplar ve karakterler üzerinden ilerleyerek konunun daha anlaşılır olacağını düşünüyorum.
1 - Avengers ve Solo karakterlerden oluşan grup (Captain America, Captain Marvel, Iron Man, Wasp, Thor, Hulk, She-Hulk, Spider-man, Spider-woman.): Bu hikâyede Iron Man zırhının içindeki şahıs Tony Stark değil James Rhodes’tur. Dolayısıyla Tony’nin zekası ve savaş tecrübesinden eksik bir Demir Adam’la karşılaşırız. Hulk, Banner aklı ile Hulk bedeni olarak karşımıza çıkar. İki kişiliği de tam kapasitede çalışmaz. Ne akılsız Hulk kadar güçlü olabilir ne de Bruce Banner zekasını kullanabilir. Bu grup sonuna kadar bütün savaşların içinde yer alır.
2 - Fantastic Four: (Red Richard, Human Torch, The Thing): Fantastik Dörtlünün üç üyesi Savaş Dünyasına geldiği andan itibaren Avengers ile birlikte mücadele eder. Red üstün zekası ile takıma bir çok yönden fayda sağlar. The Thing ise bu garip dünyada istediği zaman Ben Grimm haline dönüşebildiğini fark eder. Ama hiç istemediği zamanlar insan haline dönüştüğünde takım arkadaşlarına yardımcı olamaz.
3 - X-Men (Professor X, Colossus, Cyclops, Nightcrawler, Rogue, Storm, Wolverine ve Lockhead) ve Magneto: Magneto kurulan ekipte istenmeyen eleman olduğu an takımdan ayrılıp Savaş Dünyasında kendine ait bir üst bularak tek başına takılır. X-Men başlangıçta Avengers ve FF yayında yer almasına karşılık Profesör X’in isteği ile üçüncü bir kuvvete ihtiyaç olacak diyerek Magneto’nun üssüne gidip mutant birliğini kurarlar. Bütün hikâye boyunca Profesör X sahada takım lideri olmak ister ama Storm ve Cyclops kendilerinin lider olması gerektiğini beyan ederek gereksiz polemiklere girerler. Buna karşılık X-Men birçok yerde Avengers ekibi ile birlik olup kurtarıcı güç olacaktır.
4- Kötüler (Kang, Molecule Man, Absorbing Man, Dr. Octopus, Enchantress, Lizard, Ultron, Wrecking Crew, Klaw, Dr. Doom, Titania ve Volcana): Kötü adamlar Beyonder’in kazananı ödüllendireceğini duydukları anda diğer takıma bodoslama dalar. Karşılıklı birçok mücadeleler olur. Kah kazanırlar kah kaybederler ama ne istediklerini hiç bilmeden saldırırlar. Dr. Doom hariç… Dr. Doom ilk andan itibaren sistemli olarak planlayarak hareket eder. Kendi ekibindekilerin lideri olur ve hepsini piyon gibi kullanır. Kullandıktan sonra da bir kenara atar. Başarısızlıklarının ardından Galactus’u kullandığı son kumarını oynayarak Beyonder ile karşı karşıya gelir.
5 - Galactus: Yukarıda bahsettiğim gibi Galactus açlığını gidermekten başka bir şey düşünmez. İlk sayfalarda Beyonder’e karşı gelse de başarılı olamaz. Büyük bir kuvvet harcayarak gemisini yanına getirir. Akabinde Savaş Dünyası’nı yutmak için gezegen yiyici makinesini kurmaya başlar. Avengers, FF ve X-Men Savaş Dünyasının yok olmasını engellemek amacıyla Galactus’un makinesini yok eder. Buna karşılık Galactus kendi gemisinin enerjisini tüketerek güç kazanmayı amaçlar. Tam bu noktada Dr. Doom sesten oluşmuş Klaw’ın vücudunu kullanarak Galactus’un gücünü çalar. Böylece Beyonder’ın karşısına çıkar.
Beyonder ve Dr. Doom’un mücadelesinden Doom galip olarak çıkar. Bünyesine Beyonder’in gücünü de kattığından tanrısal bir varlık olur. Artık tek düşüncesi ile her istediğini yapabilecek haldedir. Artık kötü adamlara ihtiyaç duymayan Dr. Doom onların gitmesine sesini çıkartmaz. Molekül Adam Dr. Doom sayesinden muhteşem bir güce sahip olduğunu fark edince diğer kötü adamlar ile birlikte Savaş Dünyası’nı terk eder. Giderken Danver kentinin bir parçasını da kapatarak yanında Dünya’ya götürür. Molekül Adam uzay yolu boyunca ilerlerken yitmiş yıldızları da tekrar oluşturur. Herkesin pısırık, zayıf gördüğü bu karakter adından da anlaşılacağı gibi bütün moleküllere hakim olduğundan çok güçlüdür.
Kahramanlar ise kendi aralarında toplantı yapıp tanrısal güce sahip olan Dr. Doom’a ne yapacaklarını tartışırlar. Tam bu sırada gökten düşen şiddetli bir yıldırım bütün kahramanları öldürür. Artık hiç düşmanı kalmamış olan Dr. Doom Klaw’ın kışkırtması ile farklı bir gerçeklik oluşturur. Savaş Dünyasındaki Zsaji isimli bir şifacı (ki kendisi bütün hikaye boyunca kahramanları iyileştirmiştir.) Colossus’u iyileştirir. Colossus esnek bünyesi sayesinde çok zarar görmeyen Red’i iyileştirir. Red bütün kahramanları üstün uzaylı teknolojisi sayesinde hayata döndürür. Böylece hep beraber Dr. Doom’a saldırırlar. Doom içindeki kuvveti salmak istemez. Salarsa kontrol edemeyeceğini bilmektedir. Ama kahramanlar kapıya dayanınca gücü açığa çıkartır. Tam o anda Klaw’ın bünyesinde saklanmış olan Beyonder Dr. Doom’dan gücünü geri alarak Doom ve Klaw’ı ışınlar. Böyle biter Gizli Savaşlar, yine iyiler kazanmıştır.
Son sayfasına kadar aksiyon dozu hiç düşmeyen güzel bir hikâyedir Gizli Savaşlar. Ayrıca önemli bir hikâyedir. Ve önemli sonuçlar doğurmuştur.
Hepimizin yakında tanıdığı Örümcek Adam’ın daha sonra Venom’a dönüşecek olan simbiyot kostümü bu hikâyede oluşturulmuştur. Kaptan Amerika’nın iradesi, liderliği ve Red Richard’ın zekâsı bu hikâyede perçinlenmiştir. X-Men içindeki liderlik çatlağı savaşlar sırasında gün yüzüne çıkmıştır. (X-Men’in bu hikâye öncesi ve sonrası durumu için Gerekli Şeylerin bastığı X-Men Klasik Cilt 7’ye göz atabilirsiniz.) Fantastik Dörtlü üyesi The Thing Savaş Dünyasında istediği zaman Ben Grimm’e dönüştüğünü fark ettiğinden gezegende kalmış, ekipten ayrılmıştır. Fantastik Dörtlü’nün eksiğini She-Hulk tamamlamış ve ekibe dahil olmuştur. İşte bu sonuçlar ile biter Gizli Savaşlar.
Ama daha büyük bir sonucu daha vardır. Büyük event mantığını genel anlamda ortaya koyan bir hikâye olmuş ve kendinde sonraki öykülere ilham kaynağıdır. Hickman’in aynı isimli 2015 yılının en büyük hikâyesi Gizli Savaşlar bu öykü ile büyük benzerlik gösterir. Gizli Savaşlar ismi, Savaş Dünyası konsepti, Tanrı Kral Dr. Doom, her şeyi oluşturan Molekül Adam, Red Richard’ın durumu 1984 yılındaki hikaye ile 2015 yılındaki hikayeyi benzer yapar.
Bütün Marvel Comics sevenlere bu çizgi romanı tavsiye ederim. Özellikle yakın zamanda Türkçe basılacak olan 2015 Gizli Savaşları öncesi mutlaka okuyun.
Haziran 2016 baskılı Marmara Çizgi etiketi ile Gizli Savaşlar eventi artık Türkçe. Toplamda on iki fasikül olarak çıkmış olan hikaye iki cilt halinde basıldı. Ciltlerin işçiliğini, çeviri ve balonlamasını beğendim. En çok beğendiğim yer ise hikayenin birden bire başlamamış olması. Kitabın başında önemli karakterlerin Dünya’dan nasıl alındıklarını anlatan, orijinal sayılarının numaralarıyla kısa kısa bahseden bir bölüm var. Böylece kim nasıl Beyonder’in oyununa dahil olmuş öğrenmiş oluyoruz.
Bundan sonra yazacaklarım sürpriz bozan içereceği için kitabı almak isteyenler okumadan geçebilir.
Beyonder isimli tanrısal varlık bir gün uzayda açığı bir yarıktan Dünya gezegenini fark eder. Merakına yenilerek insanları seyretmeye başlar. Bir süre sonra iyice ilgisini çeken insanoğlun istek ve dilekleri için ne yapabileceklerini düşünür. Böylelikle dünyadan iki ayrı grup alarak aralarında savaşmaları, savaşı kazanan tarafa istediği ne olursa vereceğini söyler. Savaş alanı olarak evrenin değişik yerlerinden sökülüp alınmış gezegen parçaları ile yepyeni bir gezegen oluşturur. Savaş Dünyası adı verilen bu gezegene hikâyenin kahramanlarını bırakır.
Savaş Dünyası’na iki ayrı uzay gemisiyle gelen iki ayrı grup var. Birinci grup dünyanın kahramanlarını içerir lakin içinde Magneto’da vardır. İkinci grup ise kötü adamları içerir onların arasında ise Galactus vardır. Daha başlar başlamaz bu iki karakterin dahil oldukları gruplarda ne işleri var diye düşünüyor insan. Magneto hikâyenin geçtiği dönemde - ki halen öyle, terörist olarak bilinen, beraber geldiklerinin birçoğu ile defalarca savaşmış birisidir. Magneto bas bayağı kötü adam sayılır. Diğer gemideki kötü adamlardan farklı olarak Galactus için ise iyilik veya kötülük gibi kavramlar yoktur. Dünyaların yiyicisi gezegenleri kötülük olsun diye yok etmez. Galactus açtır ve açlığını bastırmak için üstünde yaşam olan gezegenleri yok etmesi gerekir. Bu açıdan bakıldığında doğal afet gibi sayılabilecek Galactus’un kötü adamlar arasında ne işi var?
Hikâyeyi okurken anlayacağımız gibi savaş iyilik kötülük savaşından çok kazanan tarafın isteklerini savaşıdır. Kötü adamların hepsinin istediği bireyseldir. Para, güç, iktidar… Galactus’un da isteği bireyseldir. Açlığını gidermek. İyi takımın ise istekleri daha çok grupsaldır. İyilik, adalet, barış… Magneto’nun da istediği grupsaldır. Kendinden çok mutantların rahat içinde yaşamasını arzular. Böylelikle bu karakterler mantıken isteklerini karşılayacakları taraflardadır.
Başlangıçta iki grup olan karakterler zaman içinde ayrılırlar. Farklı takımlar ve bireysel takılanlar ortaya çıkar. Hemen her adımda aksiyon dozu yüksek ve sürprizlerle dolu sayfalar okuruz. Adım adım neler yaşandığını anlatmak yerine gruplar ve karakterler üzerinden ilerleyerek konunun daha anlaşılır olacağını düşünüyorum.
1 - Avengers ve Solo karakterlerden oluşan grup (Captain America, Captain Marvel, Iron Man, Wasp, Thor, Hulk, She-Hulk, Spider-man, Spider-woman.): Bu hikâyede Iron Man zırhının içindeki şahıs Tony Stark değil James Rhodes’tur. Dolayısıyla Tony’nin zekası ve savaş tecrübesinden eksik bir Demir Adam’la karşılaşırız. Hulk, Banner aklı ile Hulk bedeni olarak karşımıza çıkar. İki kişiliği de tam kapasitede çalışmaz. Ne akılsız Hulk kadar güçlü olabilir ne de Bruce Banner zekasını kullanabilir. Bu grup sonuna kadar bütün savaşların içinde yer alır.
2 - Fantastic Four: (Red Richard, Human Torch, The Thing): Fantastik Dörtlünün üç üyesi Savaş Dünyasına geldiği andan itibaren Avengers ile birlikte mücadele eder. Red üstün zekası ile takıma bir çok yönden fayda sağlar. The Thing ise bu garip dünyada istediği zaman Ben Grimm haline dönüşebildiğini fark eder. Ama hiç istemediği zamanlar insan haline dönüştüğünde takım arkadaşlarına yardımcı olamaz.
3 - X-Men (Professor X, Colossus, Cyclops, Nightcrawler, Rogue, Storm, Wolverine ve Lockhead) ve Magneto: Magneto kurulan ekipte istenmeyen eleman olduğu an takımdan ayrılıp Savaş Dünyasında kendine ait bir üst bularak tek başına takılır. X-Men başlangıçta Avengers ve FF yayında yer almasına karşılık Profesör X’in isteği ile üçüncü bir kuvvete ihtiyaç olacak diyerek Magneto’nun üssüne gidip mutant birliğini kurarlar. Bütün hikâye boyunca Profesör X sahada takım lideri olmak ister ama Storm ve Cyclops kendilerinin lider olması gerektiğini beyan ederek gereksiz polemiklere girerler. Buna karşılık X-Men birçok yerde Avengers ekibi ile birlik olup kurtarıcı güç olacaktır.
4- Kötüler (Kang, Molecule Man, Absorbing Man, Dr. Octopus, Enchantress, Lizard, Ultron, Wrecking Crew, Klaw, Dr. Doom, Titania ve Volcana): Kötü adamlar Beyonder’in kazananı ödüllendireceğini duydukları anda diğer takıma bodoslama dalar. Karşılıklı birçok mücadeleler olur. Kah kazanırlar kah kaybederler ama ne istediklerini hiç bilmeden saldırırlar. Dr. Doom hariç… Dr. Doom ilk andan itibaren sistemli olarak planlayarak hareket eder. Kendi ekibindekilerin lideri olur ve hepsini piyon gibi kullanır. Kullandıktan sonra da bir kenara atar. Başarısızlıklarının ardından Galactus’u kullandığı son kumarını oynayarak Beyonder ile karşı karşıya gelir.
5 - Galactus: Yukarıda bahsettiğim gibi Galactus açlığını gidermekten başka bir şey düşünmez. İlk sayfalarda Beyonder’e karşı gelse de başarılı olamaz. Büyük bir kuvvet harcayarak gemisini yanına getirir. Akabinde Savaş Dünyası’nı yutmak için gezegen yiyici makinesini kurmaya başlar. Avengers, FF ve X-Men Savaş Dünyasının yok olmasını engellemek amacıyla Galactus’un makinesini yok eder. Buna karşılık Galactus kendi gemisinin enerjisini tüketerek güç kazanmayı amaçlar. Tam bu noktada Dr. Doom sesten oluşmuş Klaw’ın vücudunu kullanarak Galactus’un gücünü çalar. Böylece Beyonder’ın karşısına çıkar.
Beyonder ve Dr. Doom’un mücadelesinden Doom galip olarak çıkar. Bünyesine Beyonder’in gücünü de kattığından tanrısal bir varlık olur. Artık tek düşüncesi ile her istediğini yapabilecek haldedir. Artık kötü adamlara ihtiyaç duymayan Dr. Doom onların gitmesine sesini çıkartmaz. Molekül Adam Dr. Doom sayesinden muhteşem bir güce sahip olduğunu fark edince diğer kötü adamlar ile birlikte Savaş Dünyası’nı terk eder. Giderken Danver kentinin bir parçasını da kapatarak yanında Dünya’ya götürür. Molekül Adam uzay yolu boyunca ilerlerken yitmiş yıldızları da tekrar oluşturur. Herkesin pısırık, zayıf gördüğü bu karakter adından da anlaşılacağı gibi bütün moleküllere hakim olduğundan çok güçlüdür.
Kahramanlar ise kendi aralarında toplantı yapıp tanrısal güce sahip olan Dr. Doom’a ne yapacaklarını tartışırlar. Tam bu sırada gökten düşen şiddetli bir yıldırım bütün kahramanları öldürür. Artık hiç düşmanı kalmamış olan Dr. Doom Klaw’ın kışkırtması ile farklı bir gerçeklik oluşturur. Savaş Dünyasındaki Zsaji isimli bir şifacı (ki kendisi bütün hikaye boyunca kahramanları iyileştirmiştir.) Colossus’u iyileştirir. Colossus esnek bünyesi sayesinde çok zarar görmeyen Red’i iyileştirir. Red bütün kahramanları üstün uzaylı teknolojisi sayesinde hayata döndürür. Böylece hep beraber Dr. Doom’a saldırırlar. Doom içindeki kuvveti salmak istemez. Salarsa kontrol edemeyeceğini bilmektedir. Ama kahramanlar kapıya dayanınca gücü açığa çıkartır. Tam o anda Klaw’ın bünyesinde saklanmış olan Beyonder Dr. Doom’dan gücünü geri alarak Doom ve Klaw’ı ışınlar. Böyle biter Gizli Savaşlar, yine iyiler kazanmıştır.
Son sayfasına kadar aksiyon dozu hiç düşmeyen güzel bir hikâyedir Gizli Savaşlar. Ayrıca önemli bir hikâyedir. Ve önemli sonuçlar doğurmuştur.
Hepimizin yakında tanıdığı Örümcek Adam’ın daha sonra Venom’a dönüşecek olan simbiyot kostümü bu hikâyede oluşturulmuştur. Kaptan Amerika’nın iradesi, liderliği ve Red Richard’ın zekâsı bu hikâyede perçinlenmiştir. X-Men içindeki liderlik çatlağı savaşlar sırasında gün yüzüne çıkmıştır. (X-Men’in bu hikâye öncesi ve sonrası durumu için Gerekli Şeylerin bastığı X-Men Klasik Cilt 7’ye göz atabilirsiniz.) Fantastik Dörtlü üyesi The Thing Savaş Dünyasında istediği zaman Ben Grimm’e dönüştüğünü fark ettiğinden gezegende kalmış, ekipten ayrılmıştır. Fantastik Dörtlü’nün eksiğini She-Hulk tamamlamış ve ekibe dahil olmuştur. İşte bu sonuçlar ile biter Gizli Savaşlar.
Ama daha büyük bir sonucu daha vardır. Büyük event mantığını genel anlamda ortaya koyan bir hikâye olmuş ve kendinde sonraki öykülere ilham kaynağıdır. Hickman’in aynı isimli 2015 yılının en büyük hikâyesi Gizli Savaşlar bu öykü ile büyük benzerlik gösterir. Gizli Savaşlar ismi, Savaş Dünyası konsepti, Tanrı Kral Dr. Doom, her şeyi oluşturan Molekül Adam, Red Richard’ın durumu 1984 yılındaki hikaye ile 2015 yılındaki hikayeyi benzer yapar.
Bütün Marvel Comics sevenlere bu çizgi romanı tavsiye ederim. Özellikle yakın zamanda Türkçe basılacak olan 2015 Gizli Savaşları öncesi mutlaka okuyun.
Son düzenleme: