scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,210
- 75,907
GEORGE SAND - Şeytanlı Göl (roman, 1851)
Yazan: George Sand (Amandine Aurore Lucile Dupin)
Özgün Adı: La Mare au Diable
Fransızcadan Çeviren: Kemal Demiray
Dünya Klasikleri Dizisi 32
Özgün yayın yılı: 1846
İlk Türkçe Baskısı: 1941 (MEB)
Bu baskısı: Dünya Klasikleri (Cumhuriyet), 1999
Türkçe, 158 sayfa, s/pdf, 19,6 MB
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(Mega)
Fransız kadın yazar George Sand (asıl adı Amandine Aurore Lucile Dupin) kendi zamanında İngiltere'de Victor Hugo ve Balzac'tan daha çok tanınıyormuş. Avrupa romantik döneminin en dikkate değer yazarlarından biriydi. 19. yüzyılda erkek elbiseleri giyen ve toplum içinde puro içen sayılı kadınlardan biriymiş (feminist olduğu da yakıştırılıyor). Bir dizi pastoral romanının ilki olan "Şeytanlı Göl" onun çocukluk dönemine dayanıyormuş. İngilizceye en çok çevrilen romanı da buymuş (farklı zamanlarda yedi kez farklı çevirisi yapılmış)
Bizde 1940'lı yıllarda Miili Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel (Can Yücel'in babası) öncülüğünde yayımlanan Dünya Klasikleri serisi içinde yer alan bu roman 1999'da Cumhuriyet gazetesi tarafından bu kez Türkçesi sadeleştirilerek yeniden yayımlanmıştı. Buradaki bu ikinci yayındır.
Başka bir kentte yeni bir eve gittiğimde ilk bulduğum kitabı tarayıp paylaşma geleneğimi sürdürüyorum. İzmir'deki evde bir dolabın çekmecesinde ilk elime geçen kitap buydu (bana ait değil). Hem küçük boy hem de sadece 158 sayfa olduğu için tam dişime göreydi! Biraz düzgün bir tarama/düzenleme olması için elimden geleni yaptım, sadece o zaman aldı.
Bu arada bu kitap dolayısıyla bir anım depreşti, 35-40 yıl kadar önce Alsancak'ta bir eski kitapçıda bu kitabın da içinde olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'nca 1940'larda basılmış kitapların tam serisini almam için eski kitapçı hanım çok ısrar etmişti (küçük dükkanında yeri dardı galiba), kitaplardan kurtulmak için çok da ucuz bir fiyat istemesine rağmen arabam olmadığı için o koca bir çuval dolusu kitabı bırakmıştım (Taksi ücreti de o bir çuval kitaptan kat kat fazlaydı galiba). Ufukta ne bilgisayar, ne tarayıcı, ne de internet, hele hele Çizgi Diyarı filan gözükmüyordu tabii! İnsan bilse alır bir köşeye koyar, değil mi?
İyi okumalar dilerim.