Ülkemizdeki Görünüm
Ülkemizdeki Fransa-Belçika çizgi romanlarını ve yayımlandıkları dergileri incelediğimizde bu türün okurla buluştuğu başlangıç dönemi olarak ellileri görüyoruz. 1960'a kadar olan ilk dönemde Tenten'in etkinliği açıkça izleniyordu Orijinal ve renkli olarak Hamid Şendur'un Armağan'ında karşılaştığımız bu genç gazeteci ve köpeği, asıl olarak ve en uzun seriyi oluşturarak yine aynı yayıncının elinde kötü kalite saman kağıda basılı olarak piyasaya çıktı. Tenten mecmuası bu kez siyah beyazdı ve kopya çizimlerden oluşuyordu. Ellili yılların en ilginç serilerinden biri Fransa'daki Fleurs yayınevinin Coeurs Vaillants/Cesur Kalpler ve Ames Vaillants/Cesur Ruhlar serilerinden alınan karton kapaklı, büyük ebatlı kitaplarıydı. Güzel ahlâk ve dinsel eğilimi amaçlayan bu kitaplardaki çizgi romanlarda balon yoktu, dinî yetkililer tarafından amaçlanana uygun biçimde resmediliyor ve alt metinle desteklenip geleneksel "resimli hikâyeler" tarzında çalışmalar yapılıyordu. Serinin baskıları Fransa'da gerçekleştiriliyordu.
1960-1970 arasındaki zaman aralığında ülkemizin çizgi roman dergileri kalite açısından yetmişlerin ve seksenlerin dergileriyle mukayese edilmeyecek denli yetersiz iseler de, niceliksel anlamda ilgili tarihin doruk noktasını oluşturdukları açıktı. Altmışlardan itibaren günümüze dek üç seri daimi bir özellik kazanarak, uzun yıllar aralıklarla yayımlandı. Bunlar, Red Kit, Tenten ve Asteriks idi. Uzak Batı'nın hoş bir parodisini sunan Red Kit çeşitli yayınevleri tarafından o yıllarda aralıksız yayımlandı; tabii orijinal şekliyle değil de oldukça iyi kopyalarıyla. Şakrak Ailesinin üç ferdi (Adnan Şakrak-Bilgi Yayınları; Asım Şakrak-Kardeş Yayınları ve Bilge Şakrak) ile Yurdagül Yayınları'nın küçük ebatlı haftalık dergileri yoluyla Red Kit, atı Düldül, Daltonlar ve yığınla matrak tipin doluştuğu maceralarda genç okuru bol bol güldürdüler. Kullanılan mizah oldukça rafineydi ve gazetelerde Hoş Memo'yu entelektüel havada tüketen orta yaş kesimini bile avucuna aldı. 1962 yılında Arkadaş dergisini çıkartan Karacan Yayınları, bugün bile tutkunlar tarafından çizgi roman dergiciliğimizin yüz aklarından biri olarak hatırlanacaktır. Tenten, Jerry Spring, Marc Dacier ve Valhardi, bu dergide orijinal şekilleriyle ve renkli olarak yer alan, okurlara macera olgusunu başarıyla aktaran Belçika kaynaklı çalışmalardı. Karaca, hemen sonra bu serileri bağımsız kitap olarak çıkardı. Aralarında Red Kit de vardı.
Belçika çizgi romanının en önemli çalışması olan ve üzerinde bu güne kadar çok sayıda araştırma düzenlenen Tenten ise 1959 yılında Adnan Şakrak'ın kurduğu Bilgi Yayınları'nın dergileri arasında göruldüyse de asıl tanınmasını Burhaneıtin Şener'in kurduğu Burhan Yayınlarına borçludur.
Fransızların millî kahramanı sayılan Galyalı Asteriks ise yine Şarika Şilliler tarafından hem Bücür hem Aster adıyla sunuldu. Daha sonraki yıllarda ne kadar teferruatlı şekilde çizildiğini görüp şaşıracağımız bu karakterin adını verdiği seride de çok sayıda ilginç tip, büyü ve şovenizm görüntüleri arasında uçuk maceralara soyunuyordu. "Devegücütazıhızı" şerbeti sayesinde insanüstü bir güce kavuşan Galya köyünün sakinleri (Hopdediks küçüklüğünde bu şerbetle dolu bir kazana düştüğü için istese de ona verilmiyordu) Romalıları sürekli "dövüyor" ve böylece bu çizgi roman, köklerine Fransızlar gibi düşkün İtalyanların kolaylıkla kabul edemeyeceği bir çizgi roman haline dönüşüyordu. Asleriks'in çizeri Uderzo'nun yine o dönemleri konu aldığı ve Asteriks'ten önce çizdiği, ama tam anlamıyla karikatürize hale gelmemiş ve (reel) çizgi ile karikaturize çizgi arasında gezinen bir başka çalışması da Gıdık adıyla hem Yurdagül Yayınları, hem de önder Yayınları vasıtasıyla dergileştiriliyordu.
Çizgi roman açısından zengin olan bu yılların çok sevilen bir örneği de Tenten'in çizeri Hergé elinden çıkma, iki çocuk ve bir şempanzenin çocuk dünyası için oldukça heyecanlı maceralarından oluşan Pan Pan'dı. Avrupa'da altın yıllarını yaşayan Tintin mecmuasından kopyalanan bazı çizgi romanlar da (Korkusuz Bill, Kahraman İzciler) Burhan yayınevi'nin kullandığı diğer ürünler oldu.
Fransa-Belçika mizahî çizgi roman tarihinde her daim sevilen eserlerden birisi olan Küçük Prens (Johan et Pirlouit), 1960 yılında Bilgi Yayınları tarafından yayımlanmaya başladı. Bizleri Ortaçağa sürükleyen toplam on üç maceralık seride, çağın karanlık örtüsünün taşıdığı kasvet ve mistik öğelerin çekiciliği, gözden yaş getirecek denli başarılı bir mizah anlayışı içinde eritilmişti. Amaç güldürmek ise ve güldürmek bir yetenek gerektiriyorsa Peyo gerçek bir ustaydı. Yardım isteyen hayaletler, su püskürten ejderhalar, sivri kuleli şatolar, yuvarlak masa şövalyeleri, fırtınada sığınılan hanlardan oluşan çeşitli fonlarda kralın emrindeki genç bir şövalye ile onun sinirli, öfkeli, hileci ve sevimli yardımcısının-dostunun öykülerinin tadı doğrusu damağımızda kaldı. İlk maceralarda Peyo, çizgisini oluşturmaya çalışıyordu, sonra yuvarlaklarla bezeli asıl çizgisini buldu.
Dizideki son maceralardan birinde Peyo, ileride çok tutacak bir başka serinin karakterleriyle buluşturuyordu bizi. Bu seride kahraman bir ya da iki kişi değil, koskoca bir köy ahalisiydi. "Koskoca" tabiri sizleri yanıltmasın, Şirinlerin (les Schtroumpfs) minyatür evreninden, bu şirin masal aleminden bahsediyorum. Mantardan evleri bulunan mavi renkli bu yaratıklar, başlarında köyün reisi (bilgeliğinden dolayı) yaşlı ve araştırmacı Bilgin Baba eşliğinde mutlu ve genelde barış içinde bir toplum görüntüsü çizerler. Onları zaman zaman ürküten ve tetikte bırakan, bazen de birbirlerine düşmelerini sağlayan tehlike ise çevrelerinde yaşayan çirkin büyücü Gargamel ve kedisi Azman'dan (Azrael) kaynaklanır. Ancak bu çatışmalar liderlerinin olgunluğu ve sabrıyla ama en önemlisi köy ahalisinin işbirliği (eğlenceli bir pedagoji!) sayesinde yeniden eski doğayla barışık mutlu dünyalarına dönmekte gecikmezler. Şirinler, her şeyden önce mizahî bir masaldır. Klasik çocuk masallarının sihrini görsel ve içerik olarak aktardığı gibi hiç kesilmeyen ince bir mizahla hikâyelerin devamlılığını sağlar. Çeşitli insanî karakter özelliklerinin her biri ayrı bir tipleme şeklinde ortaya çıkmakta. Pamuk Prenses masalındaki Yedi Cüceler örneğinde olduğu gibi her küçük Şirin'in tek bir özelliği vurgulanmaktadır: Şakacı Şirin, Karamsar Şirin, vs... Şirinler başlangıçta sakallı Şirin Baba dışında cinsiyetsiz bir görüntü çizerlerse de sonradan aralarına katılan Şirine sayesinde köyün erkeklerden oluştuğu anlaşılır. Ve Şirine'nin gelişiyle aşk, kıskançlık gibi duygular da bireyleri zaman zaman ele geçirir.
Adnan Şakrak'ın Büyük Macera dergisinde gözüken Tif ve Tontü (Tif et Tontu) adlı biri kara saç siyah sakal, diğeri dazlak (!) iki arkadaşın heyecan dozu yüksek (bu durum, çizimden ziyade gerilimli anları destekleyecek yoğun bir gölge kullanımı ile sağlanıyordu) polisiye ve fantastik öyküleri, sonraları özelikle Şakrak kardeşlerin Red Kit'inde, daima dolgu malzemesi olarak, ancak eşit sayfa kaplayarak yer aldı. Bir başka tatlı eser yine Peyo'nun insanüstü bir güce sahip, iyi yürekli bir erkek çocuğun polisiye olaylar çerçevesindeki maceralarını konu alan Benoit Brisefer/Demirkıran adlı çalışmasıydı. Olayların en heyecanlı yerinde Demirkıran nezleye yakalanınca bütün kuvvetini kaybediyor, çocuklara çok cazip gelen bir heyecan başlıyordu. Bu seri de Tif ve Tontü gibi çok sevilmiş ancak sürekli olarak Red Kit gibi serilerin bulunduğu dergilerin arka kısmında dolgu malzemesi olarak yer bulabilmişti.
Şarika Şilliler'in çıkardığı Bücür dergisi Asteriks'i barındırdığı gibi üç serseriyi de konuk ediyordu: Les Pieds Nickelés. 1908 yılında çizimine başlanan ve toplumun mevcut değerlerini eleştiren bu üç dalavereci -neredeyse marjinal- tipin daha sonra başka bir dergi içinde görüldüğünü hatırlamıyoruz.
Bütün bu çizgi roman ve dergi zenginliği içinde, o yılların bugün bile hemen akla gelebilecek dergilerden biri ise Zıp Zıp'tı. İki yıl önce çıkan Arkadaş içeriğini Spirou dergisinden yararlanarak oluştururken, Simaviler'in Zıp Zıp'ı tamamıyla Tintin mecmuasının ülkemizdeki karşılığıydı. Neler yoktur ki okuru farklı alanlara sürükleyen, devamı bir sonraki haftaya sarkan bu çizgi romanlarda. Jean Graton'un Michael Vaillant ile araba yarışlarının hız ve entrika dolu dünyasına inmek, Tibet'in Ric Hochet adlı genç dedektifi ile Fransız usulü gerilimli anlara dalmak, bir başka çizgi romanda futbol arenası içinde kendimizi dünyanın büyük takımları arasındaki gerilimli maçlara katmak, kimi mizahi (Hızlı ve Goşolar gibi) çalışmalara gülmek, gülümsemek az şey miydi? Zıp Zıp farklı çizgi roman kahramanlarından oluşmasına karşın, okurla bir anlamda bütünleşen ilk dergi olma özelliğini de kazanıyordu.
Yetmişlerden 1980'e uzanan dilimde ise 70 kuşağının çocuklarına yönelik, her açıdan doyurucu (pedagojik ve eğlenceli) bir mecmua çıktı: Uzun yıllar süren bu yayın, Milliyet Yayınları'nın unutulmazı Milliyet Çocuk dergisiydi. Daha sonra büyük gazetelerin çoğu (Hürriyet, Tercüman) onun formülüyle çocukları yakalamaya çalışmışlardı. Milliyet gazetesi haftanın her günü yeni bir ilave dergi vererek, farklı bir yayıncılık anlayışı başlatmıştı. Bu ilavelerden biri de daha sonra gazete bayilerinde satılacak olan Milliyet Çocuk idi. Dergide yıllar boyu çok fazla çizgi roman yayımlandı ama Red Kit ve Tenten derginin temel dizileriydi. Hattâ Tenten'in Belvision stüdyolarında hazırlanan Tintin et le lac aux requins/Tenten ve Köpekbalığı Gölü adlı animasyon filminin çizgi romanı da bu dergide yer aldı.
1973 yılında Kervan Yayınları (Tercüman gazetesinin kuruluşuydu), Tercümanda günlük olarak yayımlanan orijinal Asteriksleri Fransa'daki biçimiyle kitaplaştırdı. Gözümüzü kamaştıran, renk cümbüşü içindeki kitaplardı ve Asteriks böylece ilgiyle okunan bir çizgi romana dönüştü. 1974 yılında Hürriyet gazetesi gazete büyüklüğünde ve dört sayfalık bir çizgi roman eki vermeye başladı. Bu yeniliğin hemen ardından kısa süreli de olsa dört ayrı çizgi roman dergisi çıkardı. Konumuzla ilgisi olan ikisi, Komançi/Comanche ve Arhan (orijinali Rahan'ın harfleriyle oynayarak) siyah beyaz olmalarından dolayı orijinal zenginliklerinden oldukça kaybetseler de çizgi roman olarak önemleri tartışılmazdı. Komançi, genç bir kadının sahibi olduğu çiftliğe gelen ve giderek buranın idaresini ele alan, güçlü ve hızlı bir İrlandalının öyküsünün anlatıldığı bir westerndi. Dizinin yaratıcısı Hermann, Belçika çizgi roman sanatçıları arasında çizgi yoğunluğu, grafik tasarımı ve renk anlayışı ile sıyrılıp dünyanın sayılı ustaları arasına girmişti. Arhan ise ilk çağlarda geçen, okurun insanlığın zihinsel ve ruhsal gelişimi ile ilgili bir şeyler bulmasını sağlayan yaratıcı bir eserdi.
1980-90 aralığında Fransa-Belçika çizgi romanının simgelerinden Red Kit, Milliyet gazetesinin 1984 yılında başlayan ve o ana dek çıkmış tüm maceralarını kapsayan büyük boy ve renkli bir dizisiyle yeniden yayımlanmaya başladı Aynı gazete çeşitli çizgi romanları hafta sonu ilavesi şeklinde vermeye başladı. Önce Red Kit, ardından 1989 yılında renkli ve küçük ebatlı Sipru, hemen ardından Tenten ilave olarak verildi. Doksanlı yıllarda belli çizgi romanlar kaliteli baskı ve sunumla piyasaya sürülmeye başladı. Remzi kilabevi, Galyalı Asteriks'i yayınları arasına katarken (1995), AD yayıncılık uzun ömürlü olmayan bir Red Kit denemesine girdi. Ancak, çevirisinden baskı kalitesine varıncaya kadar en başarılı seri Yapı Kredi Yayınlarının hazırladığı Tenten oldu. Albümler dönemi olan doksanlarda Enki Bilal'in Sovyet sistemin eleştirisini içeren Av Partisi yine Yapı Kredi Yayınları'na prestij kazandırıyordu. Fransa-Belçika çizgi romanlarının son örneği Remzi kitapevinin 2001 yılında başlattığı, Charlier-Giraud ikilisinin Jim Cutlass serisi oldu.
HÜSNÜ ÇORUK
Ülkemizdeki Fransa-Belçika çizgi romanlarını ve yayımlandıkları dergileri incelediğimizde bu türün okurla buluştuğu başlangıç dönemi olarak ellileri görüyoruz. 1960'a kadar olan ilk dönemde Tenten'in etkinliği açıkça izleniyordu Orijinal ve renkli olarak Hamid Şendur'un Armağan'ında karşılaştığımız bu genç gazeteci ve köpeği, asıl olarak ve en uzun seriyi oluşturarak yine aynı yayıncının elinde kötü kalite saman kağıda basılı olarak piyasaya çıktı. Tenten mecmuası bu kez siyah beyazdı ve kopya çizimlerden oluşuyordu. Ellili yılların en ilginç serilerinden biri Fransa'daki Fleurs yayınevinin Coeurs Vaillants/Cesur Kalpler ve Ames Vaillants/Cesur Ruhlar serilerinden alınan karton kapaklı, büyük ebatlı kitaplarıydı. Güzel ahlâk ve dinsel eğilimi amaçlayan bu kitaplardaki çizgi romanlarda balon yoktu, dinî yetkililer tarafından amaçlanana uygun biçimde resmediliyor ve alt metinle desteklenip geleneksel "resimli hikâyeler" tarzında çalışmalar yapılıyordu. Serinin baskıları Fransa'da gerçekleştiriliyordu.
1960-1970 arasındaki zaman aralığında ülkemizin çizgi roman dergileri kalite açısından yetmişlerin ve seksenlerin dergileriyle mukayese edilmeyecek denli yetersiz iseler de, niceliksel anlamda ilgili tarihin doruk noktasını oluşturdukları açıktı. Altmışlardan itibaren günümüze dek üç seri daimi bir özellik kazanarak, uzun yıllar aralıklarla yayımlandı. Bunlar, Red Kit, Tenten ve Asteriks idi. Uzak Batı'nın hoş bir parodisini sunan Red Kit çeşitli yayınevleri tarafından o yıllarda aralıksız yayımlandı; tabii orijinal şekliyle değil de oldukça iyi kopyalarıyla. Şakrak Ailesinin üç ferdi (Adnan Şakrak-Bilgi Yayınları; Asım Şakrak-Kardeş Yayınları ve Bilge Şakrak) ile Yurdagül Yayınları'nın küçük ebatlı haftalık dergileri yoluyla Red Kit, atı Düldül, Daltonlar ve yığınla matrak tipin doluştuğu maceralarda genç okuru bol bol güldürdüler. Kullanılan mizah oldukça rafineydi ve gazetelerde Hoş Memo'yu entelektüel havada tüketen orta yaş kesimini bile avucuna aldı. 1962 yılında Arkadaş dergisini çıkartan Karacan Yayınları, bugün bile tutkunlar tarafından çizgi roman dergiciliğimizin yüz aklarından biri olarak hatırlanacaktır. Tenten, Jerry Spring, Marc Dacier ve Valhardi, bu dergide orijinal şekilleriyle ve renkli olarak yer alan, okurlara macera olgusunu başarıyla aktaran Belçika kaynaklı çalışmalardı. Karaca, hemen sonra bu serileri bağımsız kitap olarak çıkardı. Aralarında Red Kit de vardı.
Belçika çizgi romanının en önemli çalışması olan ve üzerinde bu güne kadar çok sayıda araştırma düzenlenen Tenten ise 1959 yılında Adnan Şakrak'ın kurduğu Bilgi Yayınları'nın dergileri arasında göruldüyse de asıl tanınmasını Burhaneıtin Şener'in kurduğu Burhan Yayınlarına borçludur.
Fransızların millî kahramanı sayılan Galyalı Asteriks ise yine Şarika Şilliler tarafından hem Bücür hem Aster adıyla sunuldu. Daha sonraki yıllarda ne kadar teferruatlı şekilde çizildiğini görüp şaşıracağımız bu karakterin adını verdiği seride de çok sayıda ilginç tip, büyü ve şovenizm görüntüleri arasında uçuk maceralara soyunuyordu. "Devegücütazıhızı" şerbeti sayesinde insanüstü bir güce kavuşan Galya köyünün sakinleri (Hopdediks küçüklüğünde bu şerbetle dolu bir kazana düştüğü için istese de ona verilmiyordu) Romalıları sürekli "dövüyor" ve böylece bu çizgi roman, köklerine Fransızlar gibi düşkün İtalyanların kolaylıkla kabul edemeyeceği bir çizgi roman haline dönüşüyordu. Asleriks'in çizeri Uderzo'nun yine o dönemleri konu aldığı ve Asteriks'ten önce çizdiği, ama tam anlamıyla karikatürize hale gelmemiş ve (reel) çizgi ile karikaturize çizgi arasında gezinen bir başka çalışması da Gıdık adıyla hem Yurdagül Yayınları, hem de önder Yayınları vasıtasıyla dergileştiriliyordu.
Çizgi roman açısından zengin olan bu yılların çok sevilen bir örneği de Tenten'in çizeri Hergé elinden çıkma, iki çocuk ve bir şempanzenin çocuk dünyası için oldukça heyecanlı maceralarından oluşan Pan Pan'dı. Avrupa'da altın yıllarını yaşayan Tintin mecmuasından kopyalanan bazı çizgi romanlar da (Korkusuz Bill, Kahraman İzciler) Burhan yayınevi'nin kullandığı diğer ürünler oldu.
Fransa-Belçika mizahî çizgi roman tarihinde her daim sevilen eserlerden birisi olan Küçük Prens (Johan et Pirlouit), 1960 yılında Bilgi Yayınları tarafından yayımlanmaya başladı. Bizleri Ortaçağa sürükleyen toplam on üç maceralık seride, çağın karanlık örtüsünün taşıdığı kasvet ve mistik öğelerin çekiciliği, gözden yaş getirecek denli başarılı bir mizah anlayışı içinde eritilmişti. Amaç güldürmek ise ve güldürmek bir yetenek gerektiriyorsa Peyo gerçek bir ustaydı. Yardım isteyen hayaletler, su püskürten ejderhalar, sivri kuleli şatolar, yuvarlak masa şövalyeleri, fırtınada sığınılan hanlardan oluşan çeşitli fonlarda kralın emrindeki genç bir şövalye ile onun sinirli, öfkeli, hileci ve sevimli yardımcısının-dostunun öykülerinin tadı doğrusu damağımızda kaldı. İlk maceralarda Peyo, çizgisini oluşturmaya çalışıyordu, sonra yuvarlaklarla bezeli asıl çizgisini buldu.
Dizideki son maceralardan birinde Peyo, ileride çok tutacak bir başka serinin karakterleriyle buluşturuyordu bizi. Bu seride kahraman bir ya da iki kişi değil, koskoca bir köy ahalisiydi. "Koskoca" tabiri sizleri yanıltmasın, Şirinlerin (les Schtroumpfs) minyatür evreninden, bu şirin masal aleminden bahsediyorum. Mantardan evleri bulunan mavi renkli bu yaratıklar, başlarında köyün reisi (bilgeliğinden dolayı) yaşlı ve araştırmacı Bilgin Baba eşliğinde mutlu ve genelde barış içinde bir toplum görüntüsü çizerler. Onları zaman zaman ürküten ve tetikte bırakan, bazen de birbirlerine düşmelerini sağlayan tehlike ise çevrelerinde yaşayan çirkin büyücü Gargamel ve kedisi Azman'dan (Azrael) kaynaklanır. Ancak bu çatışmalar liderlerinin olgunluğu ve sabrıyla ama en önemlisi köy ahalisinin işbirliği (eğlenceli bir pedagoji!) sayesinde yeniden eski doğayla barışık mutlu dünyalarına dönmekte gecikmezler. Şirinler, her şeyden önce mizahî bir masaldır. Klasik çocuk masallarının sihrini görsel ve içerik olarak aktardığı gibi hiç kesilmeyen ince bir mizahla hikâyelerin devamlılığını sağlar. Çeşitli insanî karakter özelliklerinin her biri ayrı bir tipleme şeklinde ortaya çıkmakta. Pamuk Prenses masalındaki Yedi Cüceler örneğinde olduğu gibi her küçük Şirin'in tek bir özelliği vurgulanmaktadır: Şakacı Şirin, Karamsar Şirin, vs... Şirinler başlangıçta sakallı Şirin Baba dışında cinsiyetsiz bir görüntü çizerlerse de sonradan aralarına katılan Şirine sayesinde köyün erkeklerden oluştuğu anlaşılır. Ve Şirine'nin gelişiyle aşk, kıskançlık gibi duygular da bireyleri zaman zaman ele geçirir.
Adnan Şakrak'ın Büyük Macera dergisinde gözüken Tif ve Tontü (Tif et Tontu) adlı biri kara saç siyah sakal, diğeri dazlak (!) iki arkadaşın heyecan dozu yüksek (bu durum, çizimden ziyade gerilimli anları destekleyecek yoğun bir gölge kullanımı ile sağlanıyordu) polisiye ve fantastik öyküleri, sonraları özelikle Şakrak kardeşlerin Red Kit'inde, daima dolgu malzemesi olarak, ancak eşit sayfa kaplayarak yer aldı. Bir başka tatlı eser yine Peyo'nun insanüstü bir güce sahip, iyi yürekli bir erkek çocuğun polisiye olaylar çerçevesindeki maceralarını konu alan Benoit Brisefer/Demirkıran adlı çalışmasıydı. Olayların en heyecanlı yerinde Demirkıran nezleye yakalanınca bütün kuvvetini kaybediyor, çocuklara çok cazip gelen bir heyecan başlıyordu. Bu seri de Tif ve Tontü gibi çok sevilmiş ancak sürekli olarak Red Kit gibi serilerin bulunduğu dergilerin arka kısmında dolgu malzemesi olarak yer bulabilmişti.
Şarika Şilliler'in çıkardığı Bücür dergisi Asteriks'i barındırdığı gibi üç serseriyi de konuk ediyordu: Les Pieds Nickelés. 1908 yılında çizimine başlanan ve toplumun mevcut değerlerini eleştiren bu üç dalavereci -neredeyse marjinal- tipin daha sonra başka bir dergi içinde görüldüğünü hatırlamıyoruz.
Bütün bu çizgi roman ve dergi zenginliği içinde, o yılların bugün bile hemen akla gelebilecek dergilerden biri ise Zıp Zıp'tı. İki yıl önce çıkan Arkadaş içeriğini Spirou dergisinden yararlanarak oluştururken, Simaviler'in Zıp Zıp'ı tamamıyla Tintin mecmuasının ülkemizdeki karşılığıydı. Neler yoktur ki okuru farklı alanlara sürükleyen, devamı bir sonraki haftaya sarkan bu çizgi romanlarda. Jean Graton'un Michael Vaillant ile araba yarışlarının hız ve entrika dolu dünyasına inmek, Tibet'in Ric Hochet adlı genç dedektifi ile Fransız usulü gerilimli anlara dalmak, bir başka çizgi romanda futbol arenası içinde kendimizi dünyanın büyük takımları arasındaki gerilimli maçlara katmak, kimi mizahi (Hızlı ve Goşolar gibi) çalışmalara gülmek, gülümsemek az şey miydi? Zıp Zıp farklı çizgi roman kahramanlarından oluşmasına karşın, okurla bir anlamda bütünleşen ilk dergi olma özelliğini de kazanıyordu.
Yetmişlerden 1980'e uzanan dilimde ise 70 kuşağının çocuklarına yönelik, her açıdan doyurucu (pedagojik ve eğlenceli) bir mecmua çıktı: Uzun yıllar süren bu yayın, Milliyet Yayınları'nın unutulmazı Milliyet Çocuk dergisiydi. Daha sonra büyük gazetelerin çoğu (Hürriyet, Tercüman) onun formülüyle çocukları yakalamaya çalışmışlardı. Milliyet gazetesi haftanın her günü yeni bir ilave dergi vererek, farklı bir yayıncılık anlayışı başlatmıştı. Bu ilavelerden biri de daha sonra gazete bayilerinde satılacak olan Milliyet Çocuk idi. Dergide yıllar boyu çok fazla çizgi roman yayımlandı ama Red Kit ve Tenten derginin temel dizileriydi. Hattâ Tenten'in Belvision stüdyolarında hazırlanan Tintin et le lac aux requins/Tenten ve Köpekbalığı Gölü adlı animasyon filminin çizgi romanı da bu dergide yer aldı.
1973 yılında Kervan Yayınları (Tercüman gazetesinin kuruluşuydu), Tercümanda günlük olarak yayımlanan orijinal Asteriksleri Fransa'daki biçimiyle kitaplaştırdı. Gözümüzü kamaştıran, renk cümbüşü içindeki kitaplardı ve Asteriks böylece ilgiyle okunan bir çizgi romana dönüştü. 1974 yılında Hürriyet gazetesi gazete büyüklüğünde ve dört sayfalık bir çizgi roman eki vermeye başladı. Bu yeniliğin hemen ardından kısa süreli de olsa dört ayrı çizgi roman dergisi çıkardı. Konumuzla ilgisi olan ikisi, Komançi/Comanche ve Arhan (orijinali Rahan'ın harfleriyle oynayarak) siyah beyaz olmalarından dolayı orijinal zenginliklerinden oldukça kaybetseler de çizgi roman olarak önemleri tartışılmazdı. Komançi, genç bir kadının sahibi olduğu çiftliğe gelen ve giderek buranın idaresini ele alan, güçlü ve hızlı bir İrlandalının öyküsünün anlatıldığı bir westerndi. Dizinin yaratıcısı Hermann, Belçika çizgi roman sanatçıları arasında çizgi yoğunluğu, grafik tasarımı ve renk anlayışı ile sıyrılıp dünyanın sayılı ustaları arasına girmişti. Arhan ise ilk çağlarda geçen, okurun insanlığın zihinsel ve ruhsal gelişimi ile ilgili bir şeyler bulmasını sağlayan yaratıcı bir eserdi.
1980-90 aralığında Fransa-Belçika çizgi romanının simgelerinden Red Kit, Milliyet gazetesinin 1984 yılında başlayan ve o ana dek çıkmış tüm maceralarını kapsayan büyük boy ve renkli bir dizisiyle yeniden yayımlanmaya başladı Aynı gazete çeşitli çizgi romanları hafta sonu ilavesi şeklinde vermeye başladı. Önce Red Kit, ardından 1989 yılında renkli ve küçük ebatlı Sipru, hemen ardından Tenten ilave olarak verildi. Doksanlı yıllarda belli çizgi romanlar kaliteli baskı ve sunumla piyasaya sürülmeye başladı. Remzi kilabevi, Galyalı Asteriks'i yayınları arasına katarken (1995), AD yayıncılık uzun ömürlü olmayan bir Red Kit denemesine girdi. Ancak, çevirisinden baskı kalitesine varıncaya kadar en başarılı seri Yapı Kredi Yayınlarının hazırladığı Tenten oldu. Albümler dönemi olan doksanlarda Enki Bilal'in Sovyet sistemin eleştirisini içeren Av Partisi yine Yapı Kredi Yayınları'na prestij kazandırıyordu. Fransa-Belçika çizgi romanlarının son örneği Remzi kitapevinin 2001 yılında başlattığı, Charlier-Giraud ikilisinin Jim Cutlass serisi oldu.
HÜSNÜ ÇORUK