Amerika'da gazeteler aracılığı ile yaygınlaşan çizgi romanın Avrupa'daki gelişiminde ise gazetelerin bir etkinliği bulunmuyordu. Daha çok tefrikalara ağırlık veren Avrupa gazeteleri bu yeni akıma uzak kalırken çizgi roman sessizce çocuk dergilerinde(1) görülmeye başladı. Kıtadaki çizgi roman sanatının (tabii ki o yıllarda henüz bir sanat olarak resmen tanınmamıştı) gelişmesinde Belçika ile Fransa başı çekiyorlardı. Zaman içinde bu iki ülkede kendine has bir akım doğmasına neden olacak denli yoğun bir şekilde üretim yapıldı.
(1)ilk büyük çocuk gazetesi yayımcı Hetzel'in çıkardığı, Jules Verne gibi yazarları ve Gustave Dore gibi çok değerli bir ressamı barındıran Le Magasin D'éducation et de Récréation (Eğitim ve Boş Vakit Mecmuası) olup içinde Hetzel'in yazdığı şu cümle önemlidir: "Resim bir lisandır."
Yayıncı Armand Colin'in, 1889 yılında haftalık Le Petit Français Illustrée/Resimli Küçük Fransız dergisini çıkartmasının bir başlangıç noktası olduğu kabul edilmekte. Resimlerle desteklenen bu dergide yer alan ve ilgili tarihe adını yazdıran en önemli eser Le FamiIIe Fenouillard/Fenouillard Ailesi'dir. Fransa'daki gündelik hayatın ve toplumun mizahî görüntüsü arasında seyreden bu çalışma, taşra hayatının tekdüzeliğinden uzaklaşmak ve ufkunu genişleterek dünyayı keşfetmek isteyen bir anne, gururlu ve dik başlı bir baba ve iki kızdan oluşan bir aile etrafında döner. On dört yıl başarıyla süren seride çizgi roman teknikleri açısından bir takım yenilikler uygulandı. Devamlılık arz eden ilk eser olmanın yanı sıra resimlerin içinde çerçeveler(2) kullanılmasıyla dikkat çekti.
(2) Bu çerçeveler bazı resimlerin bir köşesine yerleştirilmiş olup böylece söz konusu resimler farklı bir canlılığa bürünüyordu. Çerçevelerin içindeki görüntü ise içinde bulunduğu ana resimdeki duyguyu pekiştirmekte, başka bir deyişle okurun, aktarılan bir durum üzerinde yoğunlaşması hedeflenmekteydi.
1903 yılında ise Fayard. Benjamin Rabier ile Birlikte La Jeunesse Illustrée/Resimli Gençlik dergisini yayımlandı. 1905 yılı, Maurice Languereau'nun genç kızlara yönelik dergisi La Semaine De Suzette/Süzet'in Haftası ile önem kazanır. İçindeki çizgi romanlardan biri, ayağı tahta sabolu, yüzünde daima şaşkın bir ifade taşıyan küçük bir Breton(3) köylü kızının maceralarının anlatıldığı ve 1950 yılına dek ilk çizeri Joseph Pinchon tarafından hazırlanacak Bécassine'di. Dönemin Fransız taşrasının ve toplumunun yaşantısı ustaca veriliyordu.
(3)Bretonlar, hizmetçilik eden Bécassine aracılığı ile kendilerinin küçük düşürüldüğü gerekçesiyle bu çizgi romana tepki göstermişlerdir. Burnuyla bağlantılı olarak, su çulluğu anlamına gelen Bécassine ismi verilmiştir bu küçük kıza.
1908'de, 5 üyeden oluşan Offenstadt kardeşlerin dergisi Lepatant/Hayranlık Uyandıran bünyesinde les Pieds Nickeles adlı, üç dalavereci serseri arkadaşın mevcut kuralların eleştirisini taşıyan komik öykülerin anlatıldığı bir çizgi roman dizisi yayımlandı. Burjuvaziyi hicveden eser, dönemin gazetelerindeki klasik anlayışa ters olarak, karakterlerin serseriliklerini yansıtmak ister gibi kötü çizimliydi.
Çizgi roman karakterlerinin, askerlerin moralini düzeltme işlevini (Becassine'in yaralıları iyileştirme çabası gibi) üstlenmeye başladıkları Birinci Dünya Savaşı bitmişti. 1924 yılında 17 yaşında olan Georges Rémi, Saint-Ogan adlı eski bir ustaya danışarak (ve Hergé takma adını kullanarak) Boy Scout Belge/Belçikalı İzci Çocuk dergisinde Tenten'in ilk hali sayılabilecek Totor'u çizmeye başladı. 1929 yılında Petit Vintiéme/Küçük Yirmilik dergisinin 11. sayısında Tenten'in ilk macerası Tenten Sovyetler Ülkesinde yayımlandı. Sanatçı, serüvenlerinde dünyayı dolaşacak, aya gidecek, hattâ hayali bir ülkeyi ziyaret edecek olan genç gazeteci Tenten'in çevresinde çok sayıda ilginç tip yaratacaktı. Bu arada başka çizgi diziler de hazırlayacak olan Hergé, sevimli tipleri okurların beğenisine sunacaktı: "Quick & Flupke", "Popol & Virginie", "les Aventures de Joe", "Zette a Jocko" (Bizde Panpan ismiyle yayımlanmıştı).
Bir yıl sonra (1925), Le Dimanche Illustre/Kesimli Pazar dergisinde Alain Saint-Ogan çizgi roman balonlarını kullanmaya başladı. Zig ve Puce, bu dergide Fransız bir çizer tarafından hazırlanan teknik anlamda ilk çizgi roman oldu. Resimli hikâyeler(4) yani alt yazıyla desteklenmiş metin alışkanlığındaki Fransa'da bu "balon" yeniliği çok önemliydi. Söz konusu çalışma Zig ve Puce adlı iki çocuk ve onların dostu Alfred isimli pengueni(5) konu ediniyordu. Saint-Ogan'ın bir başka eseri olan Prosper l'Ours/Ayı Prosper'da ise yine eski usule dönülüyor ve metin altındaki yazılarla destekleniyordu. Zig ve Puce'un yarattığı yeniliğe ragmen eski resimli hikâyeler alışkanlığı kolay kolay değişmeyecekti.
(4) Resimli hikâyeler tarzının öncüsü Epinal resimleriydi. Onsekizinci yüzyılda Fransa'da seramikleriyle ün kazanmış Epinal adlı yerleşim birimi, buraya gelen Pellerin ailesinin tahta oymacılığı konusundaki başarılarıyla daha da dikkat çekmiştir. Önceleri Fransız İhtilali ve Napolyon dönemine ilişkin konular kullanılmış, daha sonra tabiat kanunlarının tersine işleyişi (örneğin balık tarafından avlanan avcı) ve özellikle çocuğun moral değerlerini o günün anlayışına uygun olarak aktarmak amacını taşıyan temalarla yelpaze genişletilmiştir.
(5)Bu penguen, ilerde, Angouleme çizgi roman ödüllerinin, tıpkı Fransız sinemasının Sezar ödülleri benzeri bir öneme sahip sembolü olacaktır.
1929 yılı Fransa çizgi roman dergiciliğinin gidişatını belirlemesi açısından çok önemliydi. Amerika'nın en ünlü çizgi roman dağıtımcısı King Features Syndicate'in Fransa'daki temsilcisi olan ajans Opera Mundi, Paul Winkler tarafından kuruldu. Bu ajans 1934 yılında Walt Disney'in karakterlerini kullanan, dördü tamamıyla renkli sekiz büyük sayfadan oluşan Le Journal De Mickey/Miki dergisini yayımladı. İleride "Pim Pam Poum"/Kaptan ve Çocukları, Mandrake, Luc Bradefer/Brick Bradford, Hagar du Nord/Bastir Viking gibi otuzların Amerikan ürünlerine fazlasıyla yer verilecekti. Belçika'da ise Bravo dergisi bu işlevi üstlendi ve balon kullanan Amerikan çizgi romanlarını, henüz resimlenmiş metin izleme alışkanlığını bırakmamış genç okura aktarıyordu. Robinson ve Hop-Lâ gibi benzer dergiler ile Winkler, Offenstadt kardeşlerin egemenliğini bir anlamda sona erdirdi. Winkler'i çeşitli yayıncılar benzer içerikli (Amerikan, İtalyan bazen ingiliz kaynaklı çalışmalar) dergilerle takip ederek resimli hikâyeler anlayışına darbe indirdi, dolayısıyla geleneksel çocuk basını gerileme gösteriyordu. Offenstadt kardeşler bu durum karşısında bir takım yeniliklere dalıp Amerikanlaşmayı yakalamak islediler. Bilhassa balonun kullanılması yoğunlaştı.
Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki Fransa'da sanatçılar Amerikan çizgi romanının gelişimi konusunda yeterli bilgiye sahip değildi. Amerika'da hemen batün gazetelerde Altın Çağın (Golden Age) çok sayıda ürünü yer alırken Fransa'da hem çeşit açısından daha kısır, hem alt metinle ağırlaşmış bir havaya sahip, üstelik dergilerde kapladıkları yer açısından -mukayese yapıldığında- yetersiz çalışmalarla yetiniliyordu. Aslında Avrupa'nın tamamındaki görüntü buydu. Bu dönemde tek bir istisna Fransız örnek gösterilebilirdi: Professeur Nimbus(6) (Bizde Tek Tel Amca olarak da bilinir). Nimbus'un bir önemi de daha önce süreli çocuk yayınlarında yer alan çizgi romanın ilk kez yetişkinlerin okuduğu bir gazetede yer almasıydı.
(6)Başında soru işaretine benzeyen tek bir saç teli bulunan bu mizahi tip, toplam 13.311 bant süren yaşantısını Fransız çizer Andre Daix'ye borçludur.
1936 yılından itibaren çeşitli yayınevleri Boum, Hardi ve dev formasıyla Junior gibi dergiler ile vitrine çıkıyordu. Artık bünyelerinde yalnızca Amerikan çizgi romanları yer almamakta, çok sayıda Fransız sanatçının -her türden- çalışmalarına da imkân tanınmaktaydı. 1937'de Pellos'un çizdiği Futuropolis mükemmel bir bilimkurgu çizgi romanı(7) olup, Amerikan benzerlerinden hem esinlenmemiş, hem de sanatsal bir başarıyı yakalamıştı. Bu arada Amerikan çizgi romanlarının yaygınlaşması birkaç sebebe bağlanabilir: Bu ürünler yetenekli sanatçıların ellerinden çıkma, kaliteyi önemseyen eserlerdi ama en önemlisi bu eserlerin oldukça ucuz fiyatlarla salılmasıydı. Eğer savaş nedeniyle Amerikan ürünlerinin getirilmesinde sorunlar çıkmasaydı yabancı yayımın etkisi çok daha uzun süreli olacaktı.
(7) Gelecek bir zamanda, toprak altında çok gelişmiş bir uygarlığı sürdüren insanlar yeryüzünde yaşayanlar olduğunun farkına varırlar.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Fransa'da yayımlanan Mon Camarade/Arkadaşım adlı dergi faşizm ve Hitler karşıtı hikâyeler ile doluydu. Savaş, yayın şartları ve içerik açısından büyük bir şok yaşatacaktı. Başlangıçta birkaç ay boyunca tüm basın durma noktasına geldi. Sonra siyasî görünüm netleşmeye başladı. 1939 yılından itibaren Amerikan çizgi romanlarına sansür uygulandı. Silahlar karelerden silindi. 1942-1944 arasında çok sayıda dergi (Tarzan gibi} kayboldu. Amerikan ürünlerinin gelişindeki sorun Fransız sanatçılara yaramıştı. Eksiği kendi çizgileriyle dolduruyor ya da meşhur Amerikan çalışmalarının benzerlerini (Tarzan benzeri Jaguar'ın İşareti gibi) yaratıyorlardı. Bu dönemin bir başka özelliği ise karelerdeki arka plana tıpkı Amerikalı çizerler gibi önem verilmesiydi.
Almanlar, Le Téméraire dergisi ile çizgi romanı ideolojik amaçla kullanacaklardı. Gerek metinleri gerekse çizgi romanları ile 1943 Alman istilasının yaydığı yeni ideolojiyi genç Fransızlara aktarmaya çalışacaktı. İşgalde bütün çizgiromanları sansür eden Almanlar için bu dergi bir propaganda aracıydı ve iki yıl boyunca savaş bölgesinin en etkin dergisi haline gelecekti.
Fransız çizgi romanı. Le Rallic ve Marijac gibi isimler ile gelişmeye çalışırken Belçika'da 1938 yılında Toto gazetesinde Spirou/Sipru karakteri yayımlandı. Kısa sürede karakterin adını taşıyan (savaş sonrasında Belçika çizgi romanının en önemli haftalık dergisi olan) efsanevi Sipru yayımlandı. 1944-45 yıllında yeniden -ama bu sefer Jijé tarafından- ele alınan Sipru'ya yeni yeni karakterler eklendi. André Franquin, bir sonraki çizerdir ve onun tasarladığı, ormanda bulunan, uzun kuyruğunu her şekle sokabilen, dost canlısı, ailesine düşkün ama yerine göre çok öfkeli olabilen Marsupilami tipi çok sevilecekti, dergi, bilhassa mizahî çizgi romanlara -çok sayıda sanatçı sayesinde- sayfalarını açtı. Yuvarlak çizgilerin hakimiyetinde, açıklayıcı metinlerin az olduğu, balonların yine yuvarlak ve hareketin gösterilmesi için çok sayıda sembolün kullanıldığı bir akım yaratıldı ki Hergé'nin başı çektiği Brüksel okulunun tarzı oldukça farklıydı. Açık çizgi (Ligne Clair) denilecek bu akımda gölge yoktu veya oldukça azdı, açıklayıcı bilgiler balon içi konuşmalar kadar önem taşıyordu. Tintin/Tenten dergisi 1946 yılında yayım hayatına başladı. Yine sanatçılar (Edgar Jacops/Blake et Mortimer, Jacques Martin/Alix, vs.) gerçekçi bir çizgiyle ve dekorları çok ince bir şekilde işleyerek kendi farklılıklarını yarattılar. Brüksel okulunda balonlar dikdörtgene yakındı. Bu mecmuada Paul Cuvelier, Corentin adlı eseriyle gerçekten de özenli bir çalışma ortaya çıkardı.
Belçika'da savaş sonrası bu gelişim yaşanırken Fransız basını ne yapıyordu? Önce 16 Temmuz 1949 tarihindeki kanunu görüyoruz. Buna göre çizgi romanlarda serserilik, yalan, hırsızlık, tembellik, kin, cinayet, çocuk ve gencin moral yapısını bozabilecek her unsur yasaklanırken bu anlatıların büyükleri de ilgilendirebileceği unutulmuş görünüyordu. Görünürdeki amaç, çizgi romanın sakıncalarından gençliği korumaktı. Öte yandan, asıl olarak, yabancı çizgi roman akımının -bilhassa Amerikan ürünlerinin- önünü kesip ulusal çalışmalara imkan sağlamak amaçlanıyordu. Bu konuda komünistler, sağcılar ve Katolikler sebepleri farklı da olsa aynı düşüncede birleşeceklerdi.
Amerikan çizer Caniff'den esinlenen bir gerçeklik havasını, çizimlerde karikatüre yakın bir seçimi yeğleyen Sipru dergisi, başlangıcından dokuz yıl sonra 1947 yılında Fransa'da yayımlandı. Muhteviyatının ağırlığı Belçika kaynaklıydı. Aynı yılın 12 Haziranında Maurice de Bevere, "Morris" takma adıyla "Gölgesinden Hızlı Silah Çeken Kovboy Red Kit"i yarattı (Orijinal ismi Lucky Luke- İlginçtir İngilizce bir isim kullanıyordu). Yetişkinlere yönelik bir çizgi roman dalgası gelene kadar Sipru dergisinde önemli çizgi romanlar hazırlandı:
1947 Havacılıkla ilgili bir savaş pilotunun çevresinde dönen Buck Danny. Fransa Belçika akımının en üretken senaristlerinden olan Jean Michel Charlier'nin senaryosunu yazdığı aynı türde bir başka çizgi roman daha vardı: Tanguy et Laverdure.
1951 Oncle Paul/Paul Amcadan hikâyeler serisi. Değişik çizerler katkıda bulunuyordu.
1952 Peyo'dan Johan et Pirlouit (Küçük Prens).
1954 Jijé'den Jerry Spring (Blueberry ve Commanche/Komançi) gibi tüm güzel western çizgi romanlarını etkiledi).
1956 Maurice Tillieux'den Gil Jordan (Genç bir dedektifin öyküsü, yarı gerçekçi bir çizgi).
1957 Franquin'den Gaston Lagaffe (Sakar bir genç daha sonraları '68 kuşağının tipik bir prototipi olarak kabul edilecektir).
1958 Peyo takma adlı Pierre Culliford, Küçük Prens'in son maceralarından birinde Şirinler (les Schtroumpfs) olarak tanıyıp seveceğimiz, kendilerine özgü bir dil kullanan(8) mantar cücelerini ortaya çıkarttı. Daha sonra bağımsız olarak çizilecek bu minik varlıklar, klasik masal kalıpları içinde okuru "gülmekten kırıp dökecek" denli hoş maceralar yaşatacaklardı.
(8) Bu lisanın nasıl oluştuğunu Peyo bir röportaj sırasında anlatmıştır. Dediğine göre bir gün deniz kıyısında Franquin ile öğle yemeğindedir. Franquin'den masadaki bir 'şeyi kendisine vermesini ister, kelime o an aklından çıkar ve cümlesi "bana schtroumpf'u verir misin" şekline bürünür. Sonra bu "schtroumpf" kelimesini soyut, somut her isim yerine kullanır. Küçük mavi karakterlerine bu ismi verdiği gibi, kullandıkları lisanda bu isim üzerine oturmuştur. Belki de kullandığımız binlerce kelimenin lüzumsuzluğunu gösterir gibidir bu tek kelime merkezli lisan.
1958 Jean Michel Charlier ve Eddy Paape'ın Marc Dacier'si gazeteci olmak isteyen ama bunun için bir sınavdan geçmek durumunda kalan bir gencin maceralarını konu edindi.
1960 Roba'nın küçük bir çocuk ve insan gibi düşünen entelektüel köpeğini merkeze yerleştiren Boule ve Bill'i.
1950'ler döneminde Fransa içinde etkili olan isim Coeurs Vaillants dergisinn eski çizeri Marijac idi. Çok sayıda dergi çıkardı ve buralarda Uderzo (Asterix), Forest (Barbella) gibi isimler yetişti. Komünist Parti'nin çıkardığı Vaillant (1945), sonra 1965de Le Journal De Pif (daha sonra Pif'in Gadget'ye dönüşecek olan dergide "vahşi çağların oğlu Rahan" öğreterek ve psikanalize yönelerek göz kamaştıracak ve bir anlamda çizimlerin de gücüyle yeni nesil Tarzan'ı etkisi yaratacaktı) yanı sıra Katolik basın da iki yayınevi ile gücünü gösteriyordu.
Bunlardan Bayard Press erkek çocuklara Bayard, kızlar için ise Bernadette dergilerini çıkartırken, Fleurus yayınevi Couers Vailiants/Cesur Kalpler ve Ames Vailiantes/Cesur Ruhlar adlı, dinî ve güzel ahlâk çerçevesinde, genelde başpapaz ve rahipler tarafından çizilen, ulvîlik hislerini yansıtan, resimli hikâyelerle kaplı mecmualar hazırlıyordu. Tabii ki yalnızca ulusal çalışmalarla sınırlı kalmıyordu Fransız dergileri. Lug Yayınları önce Teksas, Tommiks gibi italyan westernlerini okura sunduktan sonra. Amerikan süper kahramanlarına kapılarını açtı. 1948 yılında Tenten dergisi, bu kez Fransa çizgi roman piyasasına girdi, içindeki çizgi romanların bir kısmı "devamı var", bir kısmı ise tek sayıda biten tarzdaydı. Tenten'de de gerçekçilik ile mizahın ilginç 'çekişmesi' izleniyordu. Ellilerin sonundan itibaren bazı westernler (Jack Diamond ve Doc Silver sonra Ringo), Kral Arthur ve şövalyeler dünyasındaki büyü ve fantezilerle süslü tarihsel fantezi Chevalier Ardent, ilk çağlarda geçen Tounga (1962), casusluk üzerine Bruno Brasil (1968) gibi çalışmalar macera türünde; Spaghetli köpek Cubitus, tarihsel parodi alanında Robin Dubois ve Léonard gibi çalışmalar mizahî alandan çıkan ürünler oldular. Tenten dergisinin altın çağının kesinlikle unutulmayacak ismi ise Paul Cuvelier'in temel eseri, küçük bir İngiliz yetiminin önce Hindistan'da daha sonra dünyanın diğer ülkelerindeki maceralarını anlatan Crintin'dir. Tenten içinde zaman içinde yayımlanan bir diğer ilginç çalışma Derib'in Buddy Longway adlı westerni oldu. Önceleri kahramanı yarı gerçekçi bir çizgi ile veren sanatçı, yumuşak bir geçişle gereken çizgiyi buldu. Kızılderili bir kızla evlenen Budy'nin sıcaklık dolu öyküsünde, zaman kavramı kahramanımızın yaşlandığını gösterecek denli etkili kullanılmıştı.
Pilote dergisi, Fransa Belçika çizgi roman dergiciliğinde bir dönemeçti. René Goscinny editörlüğünde daha çok yetişkin bir kesime yönelik olarak çıktı. Goscinny, Romalılara direnen tek Galya köyünün fertlerinin neşeli, zaman zaman şovenistlikle suçlanan, ama sonuçta Fransa'nın ilk akla gelen ulusal çizgi romanı sayılan Asteriks'i ilk kez burada yayımladı. Neredeyse gözleri yoran ve insanı şaşırtan bir teferruata sahip olan çizgi romanda inatçı, cesur ve iyi kalpli Fransız görüntüsü sürekli vurgulanıyordu. Yerine göre kelime oyunlarından ve görsel mizahtan yararlanan eser, gündelik hayata ilişkin muzip buluşlarla zenginleştiriliyordu (Bizde orijinal formatıyla yayımlandığı yetmişlerde, çevirileri yapan Tevfik Ünsi ve Halit Kıvanç, bazı bölümleri ülkemizin dili, folkloru, örf ve adetleri üzerine oturtuyordu). Pilote, sayısız çizerin yetişmesini sağladı. Bunlardan biri olan Enki Bilal, 1972'de ilk çizgi romanını dergide yayımlatmakla kalmadı, çeşitli illüstrasyonlar ve kapak resimlerini hazırladı. Daha sonraki yıllarda, Christin'in senaryoları üzerine, yoğun ve tuhaf etkili bir renk anlayışını da geliştirdiği fantastik, bilimkurgu ve politik bileşkeye doğru giden seriler çıkardı. Michel Blanc Dumont'u atlamamak gerek. Sanatçı, fantastikle bir şekilde bağlantılı Jonathan Cartland adlı bir westerni çizgi roman dünyasına sokuyordu. Caza (Philippe Cazamayou), yetmişlerin beat kültüründen de beslenip kainatta varoluş ve yalnızlık temalarına dek uzanan, çeşitli çizim teknikleri kullanan bir başka ustaydı.
1962 yılındaki Barberella ile '68 kuşağının yaşam tarzı, hayat görüşü çizgi romana girdi. Bedenini amacı için rahatça kullanan kadını ortaya koyan Barbarella'yı, dönemin ünlü sanatçılarını tiplemelerinde kullanan Pravda ve Jodelle adlı genç kadın çizgi-karaklerler takip etti. 1968 kuşağı, mevcut değerlere karşı olan muhalif bir kültür ortaya koyuyordu. Amerika'da "underground" akımını yaratan gruplar gibi her konu ve alana girmeye, tabulara yönelmeye ve eleştirmeye başlayacaklardı. Çizgi roman sorumluluk üstleniyordu. Bu arada 1969 yılından itibaren İtalya'da doğan bir akım, Elvifrance vasıtasıyla tüm Fransa'ya yayılıyor ve bu erotik-pornografik hastalık cep kitapları yoluyla ve ucuz fiyatla, tüm engellemelere karşın 1992 yılına kadar piyasada dolaşımda kalacaktı.
Pilote, yetişkinleri yakalamak için bilimkurgu türünü kullanıyordu. Ama kendilerini daha serbestçe ifade etmek isteyen sanatçılar dergiden ayrılarak yeni oluşumlara katılıyor veya bizzat dergi çıkarıyorlardı. Bunlardan 1972 tarihli L'eco Des Savanes/Bilginlerin Yankısı dergisi yetişkinlere yönelik buram buram erotizm yüklü (argo tabiriyle 'yırtık') çizgi romanlarla doluydu, italyan usta Milo Manara modellerinden yararlanarak fantastik-erotik çalışmalar gerçekleştirildi. 1975 yılında ise Druillet, Moebius ve Dionnet'nin önderliğinde Metal Hurlant çıkmaya başladı. Yeni dergi, bilimkurgu üzerine yoğunlaşıyor ve resim-metin dengesinde ilkine ağırlık veriyordu. Zaman içinde politik, kültürel tüm akımları yansıtan bu aylık dergi, kapandığı 1987 yılına dek 133 sayılık bir birikim oluşturdu.
1978 yılında, yeni bir dergi olan Circus ile yeniden klasik macera kalıplarına dönüşün müjdesi verildi. Bu dergi entelektüel havayı dağıtıyor ve eski çizgi roman tadını yakalamaya soyunuyordu. Yine aynı yıl (a suivre)/Devamı Var adlı karma dergi piyasa girdi. Dergi ele alınan konu ve türler kadar Fransa ve Belçika çalışmalarının karışım yeri gibiydi. 1985'e geldiğimizde ise Circus'ün yayıncısı Glenat, bu kez tarihsel temele oturmuş ve tarihten beslenen hikâyelere yer verdiği Vécu/Yaşanmış adlı bir dergi çıkartıyordu.
Seksenli yıllarda çok sayıda kaliteli çizgi roman üretimi görüldü. Westernden sonra bu kez bilimkurgu alanında boy gösteren Moebius; kara polisiyelerde ünlenen, ellili yılların atmosferini başarıyla kuran Tardi, bir androidin şiddet dolu maceralarını anlatan Ranxerox'u hazırlayan Liberatore ve Tamburini; siyah beyaz bileşkesini tuhaf bir etkiyle kullanarak erotik-pornografik çalışmalar yapan Varenne kardeşler dönemin etkili sanatçılarıydı. Seksenlerden günümüze dek çizgi romanın etkilenmediği alan (sinema, mimari, vs.) ve de ele almadığı tema kalmadı gibi. Ancak yetişkinlerin ihtiyaçlarına yönelik bir yoğunlaşmadan rahatlıkla söz edilebilir. Örneğin Fransa'da Dupuis yayınevi Aire Libre adlı yeni bir seride yetişkinlere hitap ediyordu. Bunun yanı sıra değişik karakterler yaratma başarısını gösteren İtalya'nın tersine Fransa ve Belçika'daki üretimlerde bir durgunluk yavaş yavaş seziliyordu, zaman içinde çok sayıda süreli dergi ömürlerini tamamladı. Son olarak Fransa'nın en etkili dergilerinden olan 1977 doğumlu (a suivre) krizden etkilenerek doksanların ortasında piyasadan çekildi.
HÜSNÜ ÇORUK
(1)ilk büyük çocuk gazetesi yayımcı Hetzel'in çıkardığı, Jules Verne gibi yazarları ve Gustave Dore gibi çok değerli bir ressamı barındıran Le Magasin D'éducation et de Récréation (Eğitim ve Boş Vakit Mecmuası) olup içinde Hetzel'in yazdığı şu cümle önemlidir: "Resim bir lisandır."
Yayıncı Armand Colin'in, 1889 yılında haftalık Le Petit Français Illustrée/Resimli Küçük Fransız dergisini çıkartmasının bir başlangıç noktası olduğu kabul edilmekte. Resimlerle desteklenen bu dergide yer alan ve ilgili tarihe adını yazdıran en önemli eser Le FamiIIe Fenouillard/Fenouillard Ailesi'dir. Fransa'daki gündelik hayatın ve toplumun mizahî görüntüsü arasında seyreden bu çalışma, taşra hayatının tekdüzeliğinden uzaklaşmak ve ufkunu genişleterek dünyayı keşfetmek isteyen bir anne, gururlu ve dik başlı bir baba ve iki kızdan oluşan bir aile etrafında döner. On dört yıl başarıyla süren seride çizgi roman teknikleri açısından bir takım yenilikler uygulandı. Devamlılık arz eden ilk eser olmanın yanı sıra resimlerin içinde çerçeveler(2) kullanılmasıyla dikkat çekti.
(2) Bu çerçeveler bazı resimlerin bir köşesine yerleştirilmiş olup böylece söz konusu resimler farklı bir canlılığa bürünüyordu. Çerçevelerin içindeki görüntü ise içinde bulunduğu ana resimdeki duyguyu pekiştirmekte, başka bir deyişle okurun, aktarılan bir durum üzerinde yoğunlaşması hedeflenmekteydi.
1903 yılında ise Fayard. Benjamin Rabier ile Birlikte La Jeunesse Illustrée/Resimli Gençlik dergisini yayımlandı. 1905 yılı, Maurice Languereau'nun genç kızlara yönelik dergisi La Semaine De Suzette/Süzet'in Haftası ile önem kazanır. İçindeki çizgi romanlardan biri, ayağı tahta sabolu, yüzünde daima şaşkın bir ifade taşıyan küçük bir Breton(3) köylü kızının maceralarının anlatıldığı ve 1950 yılına dek ilk çizeri Joseph Pinchon tarafından hazırlanacak Bécassine'di. Dönemin Fransız taşrasının ve toplumunun yaşantısı ustaca veriliyordu.
(3)Bretonlar, hizmetçilik eden Bécassine aracılığı ile kendilerinin küçük düşürüldüğü gerekçesiyle bu çizgi romana tepki göstermişlerdir. Burnuyla bağlantılı olarak, su çulluğu anlamına gelen Bécassine ismi verilmiştir bu küçük kıza.
1908'de, 5 üyeden oluşan Offenstadt kardeşlerin dergisi Lepatant/Hayranlık Uyandıran bünyesinde les Pieds Nickeles adlı, üç dalavereci serseri arkadaşın mevcut kuralların eleştirisini taşıyan komik öykülerin anlatıldığı bir çizgi roman dizisi yayımlandı. Burjuvaziyi hicveden eser, dönemin gazetelerindeki klasik anlayışa ters olarak, karakterlerin serseriliklerini yansıtmak ister gibi kötü çizimliydi.
Çizgi roman karakterlerinin, askerlerin moralini düzeltme işlevini (Becassine'in yaralıları iyileştirme çabası gibi) üstlenmeye başladıkları Birinci Dünya Savaşı bitmişti. 1924 yılında 17 yaşında olan Georges Rémi, Saint-Ogan adlı eski bir ustaya danışarak (ve Hergé takma adını kullanarak) Boy Scout Belge/Belçikalı İzci Çocuk dergisinde Tenten'in ilk hali sayılabilecek Totor'u çizmeye başladı. 1929 yılında Petit Vintiéme/Küçük Yirmilik dergisinin 11. sayısında Tenten'in ilk macerası Tenten Sovyetler Ülkesinde yayımlandı. Sanatçı, serüvenlerinde dünyayı dolaşacak, aya gidecek, hattâ hayali bir ülkeyi ziyaret edecek olan genç gazeteci Tenten'in çevresinde çok sayıda ilginç tip yaratacaktı. Bu arada başka çizgi diziler de hazırlayacak olan Hergé, sevimli tipleri okurların beğenisine sunacaktı: "Quick & Flupke", "Popol & Virginie", "les Aventures de Joe", "Zette a Jocko" (Bizde Panpan ismiyle yayımlanmıştı).
Bir yıl sonra (1925), Le Dimanche Illustre/Kesimli Pazar dergisinde Alain Saint-Ogan çizgi roman balonlarını kullanmaya başladı. Zig ve Puce, bu dergide Fransız bir çizer tarafından hazırlanan teknik anlamda ilk çizgi roman oldu. Resimli hikâyeler(4) yani alt yazıyla desteklenmiş metin alışkanlığındaki Fransa'da bu "balon" yeniliği çok önemliydi. Söz konusu çalışma Zig ve Puce adlı iki çocuk ve onların dostu Alfred isimli pengueni(5) konu ediniyordu. Saint-Ogan'ın bir başka eseri olan Prosper l'Ours/Ayı Prosper'da ise yine eski usule dönülüyor ve metin altındaki yazılarla destekleniyordu. Zig ve Puce'un yarattığı yeniliğe ragmen eski resimli hikâyeler alışkanlığı kolay kolay değişmeyecekti.
(4) Resimli hikâyeler tarzının öncüsü Epinal resimleriydi. Onsekizinci yüzyılda Fransa'da seramikleriyle ün kazanmış Epinal adlı yerleşim birimi, buraya gelen Pellerin ailesinin tahta oymacılığı konusundaki başarılarıyla daha da dikkat çekmiştir. Önceleri Fransız İhtilali ve Napolyon dönemine ilişkin konular kullanılmış, daha sonra tabiat kanunlarının tersine işleyişi (örneğin balık tarafından avlanan avcı) ve özellikle çocuğun moral değerlerini o günün anlayışına uygun olarak aktarmak amacını taşıyan temalarla yelpaze genişletilmiştir.
(5)Bu penguen, ilerde, Angouleme çizgi roman ödüllerinin, tıpkı Fransız sinemasının Sezar ödülleri benzeri bir öneme sahip sembolü olacaktır.
1929 yılı Fransa çizgi roman dergiciliğinin gidişatını belirlemesi açısından çok önemliydi. Amerika'nın en ünlü çizgi roman dağıtımcısı King Features Syndicate'in Fransa'daki temsilcisi olan ajans Opera Mundi, Paul Winkler tarafından kuruldu. Bu ajans 1934 yılında Walt Disney'in karakterlerini kullanan, dördü tamamıyla renkli sekiz büyük sayfadan oluşan Le Journal De Mickey/Miki dergisini yayımladı. İleride "Pim Pam Poum"/Kaptan ve Çocukları, Mandrake, Luc Bradefer/Brick Bradford, Hagar du Nord/Bastir Viking gibi otuzların Amerikan ürünlerine fazlasıyla yer verilecekti. Belçika'da ise Bravo dergisi bu işlevi üstlendi ve balon kullanan Amerikan çizgi romanlarını, henüz resimlenmiş metin izleme alışkanlığını bırakmamış genç okura aktarıyordu. Robinson ve Hop-Lâ gibi benzer dergiler ile Winkler, Offenstadt kardeşlerin egemenliğini bir anlamda sona erdirdi. Winkler'i çeşitli yayıncılar benzer içerikli (Amerikan, İtalyan bazen ingiliz kaynaklı çalışmalar) dergilerle takip ederek resimli hikâyeler anlayışına darbe indirdi, dolayısıyla geleneksel çocuk basını gerileme gösteriyordu. Offenstadt kardeşler bu durum karşısında bir takım yeniliklere dalıp Amerikanlaşmayı yakalamak islediler. Bilhassa balonun kullanılması yoğunlaştı.
Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki Fransa'da sanatçılar Amerikan çizgi romanının gelişimi konusunda yeterli bilgiye sahip değildi. Amerika'da hemen batün gazetelerde Altın Çağın (Golden Age) çok sayıda ürünü yer alırken Fransa'da hem çeşit açısından daha kısır, hem alt metinle ağırlaşmış bir havaya sahip, üstelik dergilerde kapladıkları yer açısından -mukayese yapıldığında- yetersiz çalışmalarla yetiniliyordu. Aslında Avrupa'nın tamamındaki görüntü buydu. Bu dönemde tek bir istisna Fransız örnek gösterilebilirdi: Professeur Nimbus(6) (Bizde Tek Tel Amca olarak da bilinir). Nimbus'un bir önemi de daha önce süreli çocuk yayınlarında yer alan çizgi romanın ilk kez yetişkinlerin okuduğu bir gazetede yer almasıydı.
(6)Başında soru işaretine benzeyen tek bir saç teli bulunan bu mizahi tip, toplam 13.311 bant süren yaşantısını Fransız çizer Andre Daix'ye borçludur.
1936 yılından itibaren çeşitli yayınevleri Boum, Hardi ve dev formasıyla Junior gibi dergiler ile vitrine çıkıyordu. Artık bünyelerinde yalnızca Amerikan çizgi romanları yer almamakta, çok sayıda Fransız sanatçının -her türden- çalışmalarına da imkân tanınmaktaydı. 1937'de Pellos'un çizdiği Futuropolis mükemmel bir bilimkurgu çizgi romanı(7) olup, Amerikan benzerlerinden hem esinlenmemiş, hem de sanatsal bir başarıyı yakalamıştı. Bu arada Amerikan çizgi romanlarının yaygınlaşması birkaç sebebe bağlanabilir: Bu ürünler yetenekli sanatçıların ellerinden çıkma, kaliteyi önemseyen eserlerdi ama en önemlisi bu eserlerin oldukça ucuz fiyatlarla salılmasıydı. Eğer savaş nedeniyle Amerikan ürünlerinin getirilmesinde sorunlar çıkmasaydı yabancı yayımın etkisi çok daha uzun süreli olacaktı.
(7) Gelecek bir zamanda, toprak altında çok gelişmiş bir uygarlığı sürdüren insanlar yeryüzünde yaşayanlar olduğunun farkına varırlar.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Fransa'da yayımlanan Mon Camarade/Arkadaşım adlı dergi faşizm ve Hitler karşıtı hikâyeler ile doluydu. Savaş, yayın şartları ve içerik açısından büyük bir şok yaşatacaktı. Başlangıçta birkaç ay boyunca tüm basın durma noktasına geldi. Sonra siyasî görünüm netleşmeye başladı. 1939 yılından itibaren Amerikan çizgi romanlarına sansür uygulandı. Silahlar karelerden silindi. 1942-1944 arasında çok sayıda dergi (Tarzan gibi} kayboldu. Amerikan ürünlerinin gelişindeki sorun Fransız sanatçılara yaramıştı. Eksiği kendi çizgileriyle dolduruyor ya da meşhur Amerikan çalışmalarının benzerlerini (Tarzan benzeri Jaguar'ın İşareti gibi) yaratıyorlardı. Bu dönemin bir başka özelliği ise karelerdeki arka plana tıpkı Amerikalı çizerler gibi önem verilmesiydi.
Almanlar, Le Téméraire dergisi ile çizgi romanı ideolojik amaçla kullanacaklardı. Gerek metinleri gerekse çizgi romanları ile 1943 Alman istilasının yaydığı yeni ideolojiyi genç Fransızlara aktarmaya çalışacaktı. İşgalde bütün çizgiromanları sansür eden Almanlar için bu dergi bir propaganda aracıydı ve iki yıl boyunca savaş bölgesinin en etkin dergisi haline gelecekti.
Fransız çizgi romanı. Le Rallic ve Marijac gibi isimler ile gelişmeye çalışırken Belçika'da 1938 yılında Toto gazetesinde Spirou/Sipru karakteri yayımlandı. Kısa sürede karakterin adını taşıyan (savaş sonrasında Belçika çizgi romanının en önemli haftalık dergisi olan) efsanevi Sipru yayımlandı. 1944-45 yıllında yeniden -ama bu sefer Jijé tarafından- ele alınan Sipru'ya yeni yeni karakterler eklendi. André Franquin, bir sonraki çizerdir ve onun tasarladığı, ormanda bulunan, uzun kuyruğunu her şekle sokabilen, dost canlısı, ailesine düşkün ama yerine göre çok öfkeli olabilen Marsupilami tipi çok sevilecekti, dergi, bilhassa mizahî çizgi romanlara -çok sayıda sanatçı sayesinde- sayfalarını açtı. Yuvarlak çizgilerin hakimiyetinde, açıklayıcı metinlerin az olduğu, balonların yine yuvarlak ve hareketin gösterilmesi için çok sayıda sembolün kullanıldığı bir akım yaratıldı ki Hergé'nin başı çektiği Brüksel okulunun tarzı oldukça farklıydı. Açık çizgi (Ligne Clair) denilecek bu akımda gölge yoktu veya oldukça azdı, açıklayıcı bilgiler balon içi konuşmalar kadar önem taşıyordu. Tintin/Tenten dergisi 1946 yılında yayım hayatına başladı. Yine sanatçılar (Edgar Jacops/Blake et Mortimer, Jacques Martin/Alix, vs.) gerçekçi bir çizgiyle ve dekorları çok ince bir şekilde işleyerek kendi farklılıklarını yarattılar. Brüksel okulunda balonlar dikdörtgene yakındı. Bu mecmuada Paul Cuvelier, Corentin adlı eseriyle gerçekten de özenli bir çalışma ortaya çıkardı.
Belçika'da savaş sonrası bu gelişim yaşanırken Fransız basını ne yapıyordu? Önce 16 Temmuz 1949 tarihindeki kanunu görüyoruz. Buna göre çizgi romanlarda serserilik, yalan, hırsızlık, tembellik, kin, cinayet, çocuk ve gencin moral yapısını bozabilecek her unsur yasaklanırken bu anlatıların büyükleri de ilgilendirebileceği unutulmuş görünüyordu. Görünürdeki amaç, çizgi romanın sakıncalarından gençliği korumaktı. Öte yandan, asıl olarak, yabancı çizgi roman akımının -bilhassa Amerikan ürünlerinin- önünü kesip ulusal çalışmalara imkan sağlamak amaçlanıyordu. Bu konuda komünistler, sağcılar ve Katolikler sebepleri farklı da olsa aynı düşüncede birleşeceklerdi.
Amerikan çizer Caniff'den esinlenen bir gerçeklik havasını, çizimlerde karikatüre yakın bir seçimi yeğleyen Sipru dergisi, başlangıcından dokuz yıl sonra 1947 yılında Fransa'da yayımlandı. Muhteviyatının ağırlığı Belçika kaynaklıydı. Aynı yılın 12 Haziranında Maurice de Bevere, "Morris" takma adıyla "Gölgesinden Hızlı Silah Çeken Kovboy Red Kit"i yarattı (Orijinal ismi Lucky Luke- İlginçtir İngilizce bir isim kullanıyordu). Yetişkinlere yönelik bir çizgi roman dalgası gelene kadar Sipru dergisinde önemli çizgi romanlar hazırlandı:
1947 Havacılıkla ilgili bir savaş pilotunun çevresinde dönen Buck Danny. Fransa Belçika akımının en üretken senaristlerinden olan Jean Michel Charlier'nin senaryosunu yazdığı aynı türde bir başka çizgi roman daha vardı: Tanguy et Laverdure.
1951 Oncle Paul/Paul Amcadan hikâyeler serisi. Değişik çizerler katkıda bulunuyordu.
1952 Peyo'dan Johan et Pirlouit (Küçük Prens).
1954 Jijé'den Jerry Spring (Blueberry ve Commanche/Komançi) gibi tüm güzel western çizgi romanlarını etkiledi).
1956 Maurice Tillieux'den Gil Jordan (Genç bir dedektifin öyküsü, yarı gerçekçi bir çizgi).
1957 Franquin'den Gaston Lagaffe (Sakar bir genç daha sonraları '68 kuşağının tipik bir prototipi olarak kabul edilecektir).
1958 Peyo takma adlı Pierre Culliford, Küçük Prens'in son maceralarından birinde Şirinler (les Schtroumpfs) olarak tanıyıp seveceğimiz, kendilerine özgü bir dil kullanan(8) mantar cücelerini ortaya çıkarttı. Daha sonra bağımsız olarak çizilecek bu minik varlıklar, klasik masal kalıpları içinde okuru "gülmekten kırıp dökecek" denli hoş maceralar yaşatacaklardı.
(8) Bu lisanın nasıl oluştuğunu Peyo bir röportaj sırasında anlatmıştır. Dediğine göre bir gün deniz kıyısında Franquin ile öğle yemeğindedir. Franquin'den masadaki bir 'şeyi kendisine vermesini ister, kelime o an aklından çıkar ve cümlesi "bana schtroumpf'u verir misin" şekline bürünür. Sonra bu "schtroumpf" kelimesini soyut, somut her isim yerine kullanır. Küçük mavi karakterlerine bu ismi verdiği gibi, kullandıkları lisanda bu isim üzerine oturmuştur. Belki de kullandığımız binlerce kelimenin lüzumsuzluğunu gösterir gibidir bu tek kelime merkezli lisan.
1958 Jean Michel Charlier ve Eddy Paape'ın Marc Dacier'si gazeteci olmak isteyen ama bunun için bir sınavdan geçmek durumunda kalan bir gencin maceralarını konu edindi.
1960 Roba'nın küçük bir çocuk ve insan gibi düşünen entelektüel köpeğini merkeze yerleştiren Boule ve Bill'i.
1950'ler döneminde Fransa içinde etkili olan isim Coeurs Vaillants dergisinn eski çizeri Marijac idi. Çok sayıda dergi çıkardı ve buralarda Uderzo (Asterix), Forest (Barbella) gibi isimler yetişti. Komünist Parti'nin çıkardığı Vaillant (1945), sonra 1965de Le Journal De Pif (daha sonra Pif'in Gadget'ye dönüşecek olan dergide "vahşi çağların oğlu Rahan" öğreterek ve psikanalize yönelerek göz kamaştıracak ve bir anlamda çizimlerin de gücüyle yeni nesil Tarzan'ı etkisi yaratacaktı) yanı sıra Katolik basın da iki yayınevi ile gücünü gösteriyordu.
Bunlardan Bayard Press erkek çocuklara Bayard, kızlar için ise Bernadette dergilerini çıkartırken, Fleurus yayınevi Couers Vailiants/Cesur Kalpler ve Ames Vailiantes/Cesur Ruhlar adlı, dinî ve güzel ahlâk çerçevesinde, genelde başpapaz ve rahipler tarafından çizilen, ulvîlik hislerini yansıtan, resimli hikâyelerle kaplı mecmualar hazırlıyordu. Tabii ki yalnızca ulusal çalışmalarla sınırlı kalmıyordu Fransız dergileri. Lug Yayınları önce Teksas, Tommiks gibi italyan westernlerini okura sunduktan sonra. Amerikan süper kahramanlarına kapılarını açtı. 1948 yılında Tenten dergisi, bu kez Fransa çizgi roman piyasasına girdi, içindeki çizgi romanların bir kısmı "devamı var", bir kısmı ise tek sayıda biten tarzdaydı. Tenten'de de gerçekçilik ile mizahın ilginç 'çekişmesi' izleniyordu. Ellilerin sonundan itibaren bazı westernler (Jack Diamond ve Doc Silver sonra Ringo), Kral Arthur ve şövalyeler dünyasındaki büyü ve fantezilerle süslü tarihsel fantezi Chevalier Ardent, ilk çağlarda geçen Tounga (1962), casusluk üzerine Bruno Brasil (1968) gibi çalışmalar macera türünde; Spaghetli köpek Cubitus, tarihsel parodi alanında Robin Dubois ve Léonard gibi çalışmalar mizahî alandan çıkan ürünler oldular. Tenten dergisinin altın çağının kesinlikle unutulmayacak ismi ise Paul Cuvelier'in temel eseri, küçük bir İngiliz yetiminin önce Hindistan'da daha sonra dünyanın diğer ülkelerindeki maceralarını anlatan Crintin'dir. Tenten içinde zaman içinde yayımlanan bir diğer ilginç çalışma Derib'in Buddy Longway adlı westerni oldu. Önceleri kahramanı yarı gerçekçi bir çizgi ile veren sanatçı, yumuşak bir geçişle gereken çizgiyi buldu. Kızılderili bir kızla evlenen Budy'nin sıcaklık dolu öyküsünde, zaman kavramı kahramanımızın yaşlandığını gösterecek denli etkili kullanılmıştı.
Pilote dergisi, Fransa Belçika çizgi roman dergiciliğinde bir dönemeçti. René Goscinny editörlüğünde daha çok yetişkin bir kesime yönelik olarak çıktı. Goscinny, Romalılara direnen tek Galya köyünün fertlerinin neşeli, zaman zaman şovenistlikle suçlanan, ama sonuçta Fransa'nın ilk akla gelen ulusal çizgi romanı sayılan Asteriks'i ilk kez burada yayımladı. Neredeyse gözleri yoran ve insanı şaşırtan bir teferruata sahip olan çizgi romanda inatçı, cesur ve iyi kalpli Fransız görüntüsü sürekli vurgulanıyordu. Yerine göre kelime oyunlarından ve görsel mizahtan yararlanan eser, gündelik hayata ilişkin muzip buluşlarla zenginleştiriliyordu (Bizde orijinal formatıyla yayımlandığı yetmişlerde, çevirileri yapan Tevfik Ünsi ve Halit Kıvanç, bazı bölümleri ülkemizin dili, folkloru, örf ve adetleri üzerine oturtuyordu). Pilote, sayısız çizerin yetişmesini sağladı. Bunlardan biri olan Enki Bilal, 1972'de ilk çizgi romanını dergide yayımlatmakla kalmadı, çeşitli illüstrasyonlar ve kapak resimlerini hazırladı. Daha sonraki yıllarda, Christin'in senaryoları üzerine, yoğun ve tuhaf etkili bir renk anlayışını da geliştirdiği fantastik, bilimkurgu ve politik bileşkeye doğru giden seriler çıkardı. Michel Blanc Dumont'u atlamamak gerek. Sanatçı, fantastikle bir şekilde bağlantılı Jonathan Cartland adlı bir westerni çizgi roman dünyasına sokuyordu. Caza (Philippe Cazamayou), yetmişlerin beat kültüründen de beslenip kainatta varoluş ve yalnızlık temalarına dek uzanan, çeşitli çizim teknikleri kullanan bir başka ustaydı.
1962 yılındaki Barberella ile '68 kuşağının yaşam tarzı, hayat görüşü çizgi romana girdi. Bedenini amacı için rahatça kullanan kadını ortaya koyan Barbarella'yı, dönemin ünlü sanatçılarını tiplemelerinde kullanan Pravda ve Jodelle adlı genç kadın çizgi-karaklerler takip etti. 1968 kuşağı, mevcut değerlere karşı olan muhalif bir kültür ortaya koyuyordu. Amerika'da "underground" akımını yaratan gruplar gibi her konu ve alana girmeye, tabulara yönelmeye ve eleştirmeye başlayacaklardı. Çizgi roman sorumluluk üstleniyordu. Bu arada 1969 yılından itibaren İtalya'da doğan bir akım, Elvifrance vasıtasıyla tüm Fransa'ya yayılıyor ve bu erotik-pornografik hastalık cep kitapları yoluyla ve ucuz fiyatla, tüm engellemelere karşın 1992 yılına kadar piyasada dolaşımda kalacaktı.
Pilote, yetişkinleri yakalamak için bilimkurgu türünü kullanıyordu. Ama kendilerini daha serbestçe ifade etmek isteyen sanatçılar dergiden ayrılarak yeni oluşumlara katılıyor veya bizzat dergi çıkarıyorlardı. Bunlardan 1972 tarihli L'eco Des Savanes/Bilginlerin Yankısı dergisi yetişkinlere yönelik buram buram erotizm yüklü (argo tabiriyle 'yırtık') çizgi romanlarla doluydu, italyan usta Milo Manara modellerinden yararlanarak fantastik-erotik çalışmalar gerçekleştirildi. 1975 yılında ise Druillet, Moebius ve Dionnet'nin önderliğinde Metal Hurlant çıkmaya başladı. Yeni dergi, bilimkurgu üzerine yoğunlaşıyor ve resim-metin dengesinde ilkine ağırlık veriyordu. Zaman içinde politik, kültürel tüm akımları yansıtan bu aylık dergi, kapandığı 1987 yılına dek 133 sayılık bir birikim oluşturdu.
1978 yılında, yeni bir dergi olan Circus ile yeniden klasik macera kalıplarına dönüşün müjdesi verildi. Bu dergi entelektüel havayı dağıtıyor ve eski çizgi roman tadını yakalamaya soyunuyordu. Yine aynı yıl (a suivre)/Devamı Var adlı karma dergi piyasa girdi. Dergi ele alınan konu ve türler kadar Fransa ve Belçika çalışmalarının karışım yeri gibiydi. 1985'e geldiğimizde ise Circus'ün yayıncısı Glenat, bu kez tarihsel temele oturmuş ve tarihten beslenen hikâyelere yer verdiği Vécu/Yaşanmış adlı bir dergi çıkartıyordu.
Seksenli yıllarda çok sayıda kaliteli çizgi roman üretimi görüldü. Westernden sonra bu kez bilimkurgu alanında boy gösteren Moebius; kara polisiyelerde ünlenen, ellili yılların atmosferini başarıyla kuran Tardi, bir androidin şiddet dolu maceralarını anlatan Ranxerox'u hazırlayan Liberatore ve Tamburini; siyah beyaz bileşkesini tuhaf bir etkiyle kullanarak erotik-pornografik çalışmalar yapan Varenne kardeşler dönemin etkili sanatçılarıydı. Seksenlerden günümüze dek çizgi romanın etkilenmediği alan (sinema, mimari, vs.) ve de ele almadığı tema kalmadı gibi. Ancak yetişkinlerin ihtiyaçlarına yönelik bir yoğunlaşmadan rahatlıkla söz edilebilir. Örneğin Fransa'da Dupuis yayınevi Aire Libre adlı yeni bir seride yetişkinlere hitap ediyordu. Bunun yanı sıra değişik karakterler yaratma başarısını gösteren İtalya'nın tersine Fransa ve Belçika'daki üretimlerde bir durgunluk yavaş yavaş seziliyordu, zaman içinde çok sayıda süreli dergi ömürlerini tamamladı. Son olarak Fransa'nın en etkili dergilerinden olan 1977 doğumlu (a suivre) krizden etkilenerek doksanların ortasında piyasadan çekildi.
HÜSNÜ ÇORUK