Frank cappa

fantoma98

Onursal Üye
20 Eyl 2009
1,497
21,030
url=http://bit.ly/c25MCx]
m4wm6.jpg
[/url]

ÇEVİRİ BALONMA SAYIN STOKTAN ARKADAŞIMIZIN KENDİ BLOGDAN ALINMADIR...

İNDİRME:

KENDİSİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM...
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,177
78,660
hiçbiryerde :)
Emeği geçenlerin ellerine sağlık.
Kapak çok güzel görünüyor,
teşekkür ederim...

Şimdi "Gargamel'in Mekanı"na baktım da
bu kitabın "güzel"liğini gördüm:

Yirminci yüzyılın en önemli çizgiromancıları, bütün o Amerikalılar, Will Eisner, Hogarth, Stan Drake, Alex Raymond, Milton Canniff, Alex Toth'lar arasında İspanyol Manfred Sommer önemli bir yer kaplar. Ama diğerleri, endüstriyel sanatın kurallarına uyarak, Süpermenler, Tarzanlar, Mandrakeler, Flash Gordonlar, demokrasi kılığında bir diktatörlüğün hizmetinde askerler, siyasi bilinçten mahrum hafiyeler üretirken, Sommer savaş dehşetinin bilinçli muhabiri Frank Cappa'yı yaratabildi.

Bir ropörtajında şunları söylüyordu: "Benim için Frank Cappa'yı yaratmak hayatî bir zorunluluktu. Acı veren haberler izliyordum Nikaragua, Kongo, Vietnam'daki olup bitenler üzerine, oralarda olsaydım eğer diye düşünüyordum, bir kahraman olamazdım, bir şey değiştiremezdim, acı çekecek ve düşünecektim. O zaman ben de kimseyi öldürmeyen ama orada olan, tehlikede, vahşetin dünyasını anlatan bu haber fotografçısını yarattım."

Sommer büyük bir psikolojik derinlikle birlikte toplumsal bir bilince sahipti. İki temel kaygı arasında yaşamıştı; yaşam ve ölüm. Onun derin sesini duyabiliyorum, bağırsaklarından ve kalbinden gelen bir ses, şöyle diyor "Ebeveynlerimizden miras olarak, büyük birikmiş kitle halinde bir çöp devraldık, adına toplum dediğimiz. Doğduğumuzda bir de nadir olarak tatmin edilebilen bir önderlik arzusu devraldık. Biri ve diğeri arasında insanoğlu, kaçmak istediği düşkırıklıkları biriktiriyor. Kimi alkolle, kimi haplarla. Ve bir ölümü arayan gençler yüzdesi. Onlardan biriydim, gençken başladım ölüm fikriyle flört etmeye. Benim intihar formülüm, her gece Barselona'dan Begas'daki yazlığıma giderken viraj dolu, şeytanın ağzı gibi karanlık, kötü dağ yollarında her seferinde hızımı artırmak üzerine kendimle girdiğim bir iddia şeklinde gerçekleşiyordu. Bir keresinde ölüm bir virajda kamyon şeklinde görünmüştü. Birden farkettim ki bu yararsız ve saçma bir çözümdür. Kendimi son anda kurtarabildim. O an bütün hayatımı değiştirdi ve o zamandan beri sevgi duyguları ve hattâ insana ilişkin kavrayışlar topluyorum. Hayatın bana sunduklarının her ânını emmek mutlak bir gereklilik sadece." Onun haber fotografçısının mükemmel bir tanımıdır bu. Atletik bir adam, kaba bir nakavt etme imkânına sahip, ama barışçıl, esasen tarafsız, ne şampiyon, ne kahraman, önyargısız, şoven olmayan, her şeyden önce özgürlüğü amaçlayan. Kendisini avlayıp yemek isteyen bir yamyamla dostça ilişki kurabilen, kız ve erkek kardeş ensestini yargılamayabilen, intihar etmek isteyen bir kadına mutluluk vermeye çalışan yüksek bilinçli bir adam. Sommer, sayfalarının her satırında Cappa'dır.
...

Alejandro Jodorowsky

(Frank Cappa'ya yazdığı önsözden.)

Bay Stoktan'a bir selam....
 
Üst