cagan73
Onursal Üye
- 17 Kas 2013
- 484
- 9,401
Marie Curie;
İlk aşkı ile evlenemeyip hayatının aşkı ile atom altı dünyanın pencerelerini açan müthiş bilim insanı,
Maria Skłodowska, Polonya'nın Varşova kentinde, eğitime adanmış bir hayata inanan öğretmen bir anne babanın 5. çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi aynı zamanda Polonya'nın bağımsız bir ülke olması için mücadele eden yurtseverlerdi. Bu yüzden mal varlıklarını kaybetmişlerdi.
Çocukluğu ailesinden aldığı yoğun bilimsel eğitim ile geçmişti fakat hem annesini 10 yaşında kaybetmesi hem de Rus işgali altındaki ülkesinde eğitimine devam edememesi sebebiyle 5 yıl boyunca ülkesinde öğretmenlik yaparak para biriktirmek zorunda kaldı. Bu süre zarfında zengin bir çiftçi ailesinin çocuklarına mürebbiyelik yaptı. Ailenin büyük oğlu matematik okuyan Kazimierz Stefan Żorawski ile birbirlerine aşık oldular ancak bu aşk Kazimierz’in babası tarafından Marie nin yoksulluğu nedeniyle istenmedi ve oğlunun Marie’den ayrılmasına neden oldu. (Żorawski, sonradan Varşova’da matematik profesörü, rektör ve Varşova Bilim Topluluğu'nun başkanı oldu. Sonradan bir piyanist ile evlenip 3 çocuk sahibi olmasına rağmen sessiz pişmanlığını her zaman Varşova’daki Curie anıtına bakarak gidermeye çalıştı)
Maria sonrasında ülkesinden ayrılarak eğitim için Paris e yerleşti. Fizik ve Matematik Bilimleri alanında lisans diploması alırken eğitim yılları oldukça derin bir yokluk ve sefalet içinde geçiyordu.
1893 yazında, 26 yaşında olan Marie, fizik yüksek lisansını birincilikle bitirdikten sonra çeliğin bileşiminin manyetik özelliklerini nasıl etkilediğini araştırmak ve daha güçlü mıknatıslar yapmanın yollarını bulmak için endüstriyel bir fon kazandı.
1894 yılında, 27 yaşındayken kimya alanında yüksek lisans yaptı.
Pierre Curie, Maria Skłodowska ile arkadaşları fizikçi Józef Wierusz-Kowalski tarafından tanıştırıldı ve öğrencisi olarak onu laboratuvarına aldı. Kısa bir süre sonra kendisini ilham perisi olarak gördüğünü söyleyerek evlilik teklif etti.
Ancak Maria uzun süredir evini özlemesi sebebiyle iş bulmayı umarak Polonya'ya geri döndü.
Geçmişte kadın olduğu için memleketinde eğitim alamamıştı şimdi de aynı sebepten ülkesinde iş bulamıyordu. Bu yüzden Paris e geri döndü.
Pierre’in ilk teklifini reddetmişti ancak sonunda 26 Temmuz 1895'te onunla evlenmeyi kabul etti.
Marie ve Pierre Curie 1895
…………………………………………
Pierre Curie,
İlk eğitimini, doktor olan ve 1871 Komünü sırasında yaralılar için bir hastane kuran idealist ve ateşli bir cumhuriyetçi olan babasından matematik ve fen alanlarında aldı. Babasının pozitif bilimlere karşı son derece ilgili olması sayesinde çocukluk ve ilk gençliği, bitki ve hayvanları gözlemlemek için kırsal kesime yapılan geziler ve bir matematik profesörü’nden aldığı özel derslerle geçti. Babası haricinde atalarında pek çok bilim insanı bulunmaktaydı.
Kendisi gibi bilime son derece meraklı ağabeyi Jacques ile birlikte 1878 Sorbonne'da fizik laboratuvar asistanı olmasından itibaren 5 yıl boyunca birlikte çok verimli bir şekilde çalıştılar. Jacques o sıralarda Sorbonne'daki mineraloji laboratuvarında çalışıyordu.
Birlikte minerallerin şekillerini ve içyapılarını incelediler (kristalografi), bazı malzemelere mekanik basınç uygulayarak maddelerin elektriksel özelliklerinin değişimine uğradığını ispatladılar (piezoelektrik) Ayrıca maddelerin simetrik özelliklerini, belirli sıcaklıklarda manyetik özelliklerinin değişmesini keşfettiler. (Curie Noktası) Bu araştırmalarda kullandıkları kendi hassas cihazlarını kendileri yapıyorlardı.
Bugün kullandığımız hemen hemen tüm dijital elektronik devreler bu çalışmalar sayesinde geliştirilmiştir. Bu çalışmaları ile Pierre, eşi Maria Skłodowska-Curie ile çalışmaya başlamadan evvel fizik dünyasında geniş çapta tanınıyordu ve saygı duyulan bir isimdi.
…………………………………………
Evlilikleri sonrası her ikisinin de hayatları bir olarak anılmayı hak eder. Zira Pierre’in 19 Nisan 1906'da Paris’te karşıdan karşıya geçerken yere düşüp bir arabanın altında kalarak ölmesine kadar her zaman birlikte çalıştılar. (Pierre’in radyasyon üzerindeki çalışmaları bünyesini ciddi bir şekilde zehirlemişti. Büyük ihtimalle düşmesinin buydu)
İkili 1895 te evlendikten sonra birbirlerine tamamen bağlı, dinamik bir ikili haline geldiler. Başlangıçta Marie ve Pierre ayrı projeler üzerinde çalıştılar. Ancak Marie radyoaktiviteyi keşfettikten sonra Pierre, araştırmasına yardımcı olmak için kendi çalışmalarını bir kenara bıraktı.
Çiftin ilk çalışma yılları
1896'da Henri Becquerel'in radyoaktiviteyi keşfetmesi, Marie ve Pierre Curie'ye daha fazla ilham verecekti. Pek çok maddeyi radyoaktivite açısından incelediler. Bu çalışmaları yeterli laboratuvar olanakları olmadan yapmaya çalışıyorlar ve geçimlerini sağlamak için daha fazla öğretmenlik yapmak zorunda kalıyorlardı.
Uranyum ışınlarının, içinden geçtikleri havayı elektriksel olarak yüklediğini, bu havanın elektriği iletebildiğini, Pierre ve erkek kardeşinin önceden icat ettiği bir elektrometreyi kullanarak tespit ettiler.
Uranyumdan gelen ışınların kimyasal bir reaksiyondan değil, uranyum atomlarının içinden geldiğine dair doğru bir teori oluşturdular. Bu durum radyoaktiviteyi “X” ışınlarından ayırmaktaydı.
Kızları Irene 1897'de doğdu ve Pierre’in babası yanlarına taşınarak torununun bakımına yardım etti.
1898'de uranyumdan daha radyoaktif olan radyum (Latince ışın) ve polonyum (Marie'nin doğduğu ülkenin adına) elementlerini keşfettiklerini duyurdular. Polonyumun uranyumdan 300 kat daha radyoaktif olduğunu buldular.
Ayrıca toryum elementinin de radyoaktif olduğunu keşfettiler.
1898 ile 1902 yılları arasında Curie'ler, toplam 32 bilimsel makale yayınladılar; bunlardan biri, tümör oluşturan hücrelerin radyuma maruz kaldığında sağlıklı hücrelerden daha hızlı yok edildiğini duyuruyordu. Radyoaktif elementlerden gelen ışınların tümörleri tedavi etmek için kullanılabileceğini fark ettiler. Curie çifti, radyumun tıbbi uygulamalarının patentini almamaya ve bu sayede tedavi amaçlı kullanımını kolaylaştırmaya karar verdiler.
Sonraki aşamalarda radyum parçacıklarından sürekli ısı yayılımını keşfederek nükleer enerjinin ilk keşfini yaptılar. Bu çalışmalar sonradan nükleer fiziğin başlamasını sağlayacaktı.
Ayrıca radyoaktif maddelerin radyasyon emisyonlarını araştırdılar ve manyetik alanların kullanımı yoluyla emisyonların bazılarının pozitif yüklü, bazılarının negatif ve bazılarının nötr olduğunu göstermeyi başardılar. Bu fenomenlere sonradan Ernest Rutherford tarafından alfa, beta ve gama radyasyonuna adı verilecekti.
Curie'ler, Henri Becquerel ile birlikte radyoaktivite (Radyoaktivite " terimini ilk kullananlar onlardı) konusundaki devrim niteliğindeki çalışmaları nedeniyle 1903 Nobel Fizik Ödülü'nü paylaştılar.
1903 yılı
Başlangıçta komite yalnızca Pierre Curie ve Henri Becquerel'i onurlandırmayı amaçlamıştı, ancak komite üyesi ve kadın bilim insanlarının savunucusu olan İsveçli matematikçi Magnus Gösta Mittag-Leffler, Pierre'i durum konusunda uyarması ve Pierre’in Marie'nin onurlandırılması gerektiğinde ısrar etmesi sayesinde Marie’nin de ismi eklendi.
Nobel ödülü sayesinde Üniversite, Curie çiftine yeni ve iyi donanımlı bir laboratuvar sağlıyordu.
Curie’ler 1904 yılında Radyum un özelliklerinin atomların değişmezliği teorisinin terk edilmesi anlamına geleceği öngörüsünde bulundular.
1904'te Marie ve Pierre'in Eve adında ikinci bir kızı oldu.
Çalışmaları gönüllü olarak radyasyona maruz kalmalarına sebep oluyordu fakat bu etkilerin ölümcül olduğu yaşadıkları dönemde bilinmiyordu. Yirminci yüzyılın başlarında saat kadranları, paneller, saatler ve diğer pek çok alet üzerinde ışıldayan bir boya olarak kullanıldıktan çok sonra zararlı etkileri fark edilmişti.
1906 yılında trajik bir kaza çifti ayırdı.
Zira Pierre’in 19 Nisan 1906'da Paris te karşıdan karşıya geçerken yere düşüp bir arabanın altında kalarak ölmesine kadar her zaman birlikte çalıştılar. (Pierre’in radyasyon üzerindeki çalışmaları bünyesini ciddi bir şekilde zehirlemişti. Büyük ihtimalle düşmesinin buydu)
1910'da, Fizikçi Paul Langevin ile o zamanlar dul olan Marie'’nin bir ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştı. Langevin, boşanmamakla birlikte karısından ayrı yaşıyor ve Curie ile birlikte çalışıyordu. Bu olay Paris’te oldukça büyük bir sansasyon yarattı ve Curie’nin Langevin’den ayrılmasına neden oldu. Zira Curie bu ilişkiye daha çok yalnızlığı sebebiyle atılmıştı. Hayatının sonuna kadar ara ara kocasına mektup yazmaya devam edecekti. (Hayatın ilginç bir cilvesi Curie’nin torunu ile Langevin’in torunu çok sonradan oldukça mutlu bir evlilik yapacaktı)
Marie Curie çocuklarının eğitimi ile çok yakından ilgilenirken bir yandan da radyoaktivite ile ilgili 1904 ve 1910 yılında iki kitap yayınladı. Çocuklarının bilimsel merakının, çalışmalarını çocukları ile birlikte yapması olduğunu bu dönemde görülmektedir.
Curie ve büyük kızı Irène
1911'de radyum ve polonyum elementlerinin keşfi, radyumun izolasyonu ve bu olağanüstü elementin doğası ve bileşiklerinin incelenmesi nedeniyle Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Bu kez Kimya dalında ikinci bir Nobel Ödülünü tek başına alırken, kabul konuşmasında bu onuru rahmetli eşiyle birlikte paylaştı.
Aynı yıl ilk Solvay Konferansı'na katılır ve Rutherford, Einstein, Lorentz, Planck gibi ünlü bilim insanları ile bilimsel görüş alışverişlerinde bulunur.
1911 Solvay oturanlar sağdan ikinci: Curie
1914 yılında kurulan Paris Üniversitesi Radyum Enstitüsü'ndeki Curie Laboratuvarı'nın direktörlüğüne atanır.
Birinci Dünya Savaşı başladığında henüz 17 yaşında olan kızı Irene'in yardımıyla, yaralı askerlerin röntgenlerinin çekilmesini sağlamak için savaş hatlarının yakınında radyoloji tıbbi birimleri kurar, mobil radyografi ünitelerini geliştirir. Enfekte dokuları sterilize etmek için kullanılmak üzere, daha sonra radon olarak tanımlanacak olan iğneler üretir. Bu dönemde bir milyondan fazla yaralı askerin X-ışını üniteleriyle tedavi edildiği tahmin ediliyor.
Curie, 1. Dünya savaşı
1921'de ABD Başkanı Harding, Amerikalı kadınlar adına hizmetinin takdiri olarak ona bir gram radyum hediye eder. ABD ye gittiğinde adeta dünyanın en önemli insanı olarak karşılanmıştı.
1922'de Fransız Tıp Akademisi'nin üyesi oldu. Pek çok ülkeye seyahat etti, Belçika, Brezilya, İspanya ve Çekoslovakya'da halka açık gösterilere katıldı ve konferanslar verdi.
Aynı yıl Marie Curie, Milletler Cemiyeti'nin yeni oluşturulan Uluslararası Entelektüel İşbirliği Komitesi'nin üyesi oldu.
1923'te merhum kocasının biyografisini yazdı.
Marie, tüm zamanların en ünlü bilimsel konferanslarından biri olan 1927 Solvay Elektronlar ve Fotonlar Konferansı'na davet edilen az sayıda seçkin bilim insanından biriydi.
1927 Solvay Konferansı Efsane Takımı oturanlar soldan üçüncü: Curie
1929'da ABD Başkanı Hoover, kendisine radyum satın alması için Amerikalı bilim dostlarının bağışladığı 50.000 dolarlık bir hediye verdi. Bu hediye Varşova'daki Curie Enstitüsü ve laboratuvarı için kullanıldı.
Yurtdışında artan şöhretinin farkına varan ve kamuya açık alanda takacağı hiçbir Fransız resmi unvanının olmamasından utanan Fransız hükümeti, ona Legion of Honor ödülünü teklif etti, ancak o reddetti.
1930'da Uluslararası Atom Ağırlıkları Komitesi'ne seçildi ve ölümüne kadar bu komitede görev yaptı. 1931'de Curie, Edinburgh Üniversitesi'nin Cameron Tedavi Ödülü'ne layık görüldü.
4 Temmuz 1934'te 66 yaşında, bir kemik iliği hastalığı olan anemi nedeniyle öldü. Kariyeri boyunca maruz kaldığı radyoaktivite muhtemelen hastalığa neden olmuştu.
Kocası Pierre ile birlikte Sceaux'daki mezarlığa defnedildi. Altmış yıl sonra, 1995'te, başarılarının şerefine, her ikisinin de kalıntıları Paris Panthéon'a nakledildi. Radyoaktivite nedeniyle kalıntıları kurşun kaplamayla kaplıdır.
Varşova'daki Curie Anıtı
.......................................................................
Maria Salomea Skłodowska (Marie Curie);
Doğum : 7 Kasım 1867 Varşova (Rusya İmparatorluğu)
Ölüm : 4 Temmuz 1934 (66 yaş)
Babası: Władysław Skłodowsk (Polonya yurtseveri, okul müdürü)
Annesi: Bronisława Skłodowsk (Polonya yurtseveri, okul müdürü)
Evlilik: 1895
Çocukları: Irène , Ève
Pierre;
Doğum : 15 Mayıs 1859 Paris
Ölüm : 19 Nisan 1906 (46 yaş)
Babası: Doktor Eugène Curie
Annesi: Sophie-Claire Curie
.......................................................................
.......................................................................
Paris - Université Pierre & Marie Curie,
Dublin Maria Curie-Skłodowska University
Kaynaklar:
İlk aşkı ile evlenemeyip hayatının aşkı ile atom altı dünyanın pencerelerini açan müthiş bilim insanı,
Maria Skłodowska, Polonya'nın Varşova kentinde, eğitime adanmış bir hayata inanan öğretmen bir anne babanın 5. çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi aynı zamanda Polonya'nın bağımsız bir ülke olması için mücadele eden yurtseverlerdi. Bu yüzden mal varlıklarını kaybetmişlerdi.
Çocukluğu ailesinden aldığı yoğun bilimsel eğitim ile geçmişti fakat hem annesini 10 yaşında kaybetmesi hem de Rus işgali altındaki ülkesinde eğitimine devam edememesi sebebiyle 5 yıl boyunca ülkesinde öğretmenlik yaparak para biriktirmek zorunda kaldı. Bu süre zarfında zengin bir çiftçi ailesinin çocuklarına mürebbiyelik yaptı. Ailenin büyük oğlu matematik okuyan Kazimierz Stefan Żorawski ile birbirlerine aşık oldular ancak bu aşk Kazimierz’in babası tarafından Marie nin yoksulluğu nedeniyle istenmedi ve oğlunun Marie’den ayrılmasına neden oldu. (Żorawski, sonradan Varşova’da matematik profesörü, rektör ve Varşova Bilim Topluluğu'nun başkanı oldu. Sonradan bir piyanist ile evlenip 3 çocuk sahibi olmasına rağmen sessiz pişmanlığını her zaman Varşova’daki Curie anıtına bakarak gidermeye çalıştı)
Maria sonrasında ülkesinden ayrılarak eğitim için Paris e yerleşti. Fizik ve Matematik Bilimleri alanında lisans diploması alırken eğitim yılları oldukça derin bir yokluk ve sefalet içinde geçiyordu.
1893 yazında, 26 yaşında olan Marie, fizik yüksek lisansını birincilikle bitirdikten sonra çeliğin bileşiminin manyetik özelliklerini nasıl etkilediğini araştırmak ve daha güçlü mıknatıslar yapmanın yollarını bulmak için endüstriyel bir fon kazandı.
1894 yılında, 27 yaşındayken kimya alanında yüksek lisans yaptı.
Pierre Curie, Maria Skłodowska ile arkadaşları fizikçi Józef Wierusz-Kowalski tarafından tanıştırıldı ve öğrencisi olarak onu laboratuvarına aldı. Kısa bir süre sonra kendisini ilham perisi olarak gördüğünü söyleyerek evlilik teklif etti.
Ancak Maria uzun süredir evini özlemesi sebebiyle iş bulmayı umarak Polonya'ya geri döndü.
Geçmişte kadın olduğu için memleketinde eğitim alamamıştı şimdi de aynı sebepten ülkesinde iş bulamıyordu. Bu yüzden Paris e geri döndü.
Pierre’in ilk teklifini reddetmişti ancak sonunda 26 Temmuz 1895'te onunla evlenmeyi kabul etti.
…………………………………………
Pierre Curie,
İlk eğitimini, doktor olan ve 1871 Komünü sırasında yaralılar için bir hastane kuran idealist ve ateşli bir cumhuriyetçi olan babasından matematik ve fen alanlarında aldı. Babasının pozitif bilimlere karşı son derece ilgili olması sayesinde çocukluk ve ilk gençliği, bitki ve hayvanları gözlemlemek için kırsal kesime yapılan geziler ve bir matematik profesörü’nden aldığı özel derslerle geçti. Babası haricinde atalarında pek çok bilim insanı bulunmaktaydı.
Kendisi gibi bilime son derece meraklı ağabeyi Jacques ile birlikte 1878 Sorbonne'da fizik laboratuvar asistanı olmasından itibaren 5 yıl boyunca birlikte çok verimli bir şekilde çalıştılar. Jacques o sıralarda Sorbonne'daki mineraloji laboratuvarında çalışıyordu.
Birlikte minerallerin şekillerini ve içyapılarını incelediler (kristalografi), bazı malzemelere mekanik basınç uygulayarak maddelerin elektriksel özelliklerinin değişimine uğradığını ispatladılar (piezoelektrik) Ayrıca maddelerin simetrik özelliklerini, belirli sıcaklıklarda manyetik özelliklerinin değişmesini keşfettiler. (Curie Noktası) Bu araştırmalarda kullandıkları kendi hassas cihazlarını kendileri yapıyorlardı.
Bugün kullandığımız hemen hemen tüm dijital elektronik devreler bu çalışmalar sayesinde geliştirilmiştir. Bu çalışmaları ile Pierre, eşi Maria Skłodowska-Curie ile çalışmaya başlamadan evvel fizik dünyasında geniş çapta tanınıyordu ve saygı duyulan bir isimdi.
…………………………………………
Evlilikleri sonrası her ikisinin de hayatları bir olarak anılmayı hak eder. Zira Pierre’in 19 Nisan 1906'da Paris’te karşıdan karşıya geçerken yere düşüp bir arabanın altında kalarak ölmesine kadar her zaman birlikte çalıştılar. (Pierre’in radyasyon üzerindeki çalışmaları bünyesini ciddi bir şekilde zehirlemişti. Büyük ihtimalle düşmesinin buydu)
İkili 1895 te evlendikten sonra birbirlerine tamamen bağlı, dinamik bir ikili haline geldiler. Başlangıçta Marie ve Pierre ayrı projeler üzerinde çalıştılar. Ancak Marie radyoaktiviteyi keşfettikten sonra Pierre, araştırmasına yardımcı olmak için kendi çalışmalarını bir kenara bıraktı.
1896'da Henri Becquerel'in radyoaktiviteyi keşfetmesi, Marie ve Pierre Curie'ye daha fazla ilham verecekti. Pek çok maddeyi radyoaktivite açısından incelediler. Bu çalışmaları yeterli laboratuvar olanakları olmadan yapmaya çalışıyorlar ve geçimlerini sağlamak için daha fazla öğretmenlik yapmak zorunda kalıyorlardı.
Uranyum ışınlarının, içinden geçtikleri havayı elektriksel olarak yüklediğini, bu havanın elektriği iletebildiğini, Pierre ve erkek kardeşinin önceden icat ettiği bir elektrometreyi kullanarak tespit ettiler.
Uranyumdan gelen ışınların kimyasal bir reaksiyondan değil, uranyum atomlarının içinden geldiğine dair doğru bir teori oluşturdular. Bu durum radyoaktiviteyi “X” ışınlarından ayırmaktaydı.
Kızları Irene 1897'de doğdu ve Pierre’in babası yanlarına taşınarak torununun bakımına yardım etti.
1898'de uranyumdan daha radyoaktif olan radyum (Latince ışın) ve polonyum (Marie'nin doğduğu ülkenin adına) elementlerini keşfettiklerini duyurdular. Polonyumun uranyumdan 300 kat daha radyoaktif olduğunu buldular.
Ayrıca toryum elementinin de radyoaktif olduğunu keşfettiler.
1898 ile 1902 yılları arasında Curie'ler, toplam 32 bilimsel makale yayınladılar; bunlardan biri, tümör oluşturan hücrelerin radyuma maruz kaldığında sağlıklı hücrelerden daha hızlı yok edildiğini duyuruyordu. Radyoaktif elementlerden gelen ışınların tümörleri tedavi etmek için kullanılabileceğini fark ettiler. Curie çifti, radyumun tıbbi uygulamalarının patentini almamaya ve bu sayede tedavi amaçlı kullanımını kolaylaştırmaya karar verdiler.
Sonraki aşamalarda radyum parçacıklarından sürekli ısı yayılımını keşfederek nükleer enerjinin ilk keşfini yaptılar. Bu çalışmalar sonradan nükleer fiziğin başlamasını sağlayacaktı.
Ayrıca radyoaktif maddelerin radyasyon emisyonlarını araştırdılar ve manyetik alanların kullanımı yoluyla emisyonların bazılarının pozitif yüklü, bazılarının negatif ve bazılarının nötr olduğunu göstermeyi başardılar. Bu fenomenlere sonradan Ernest Rutherford tarafından alfa, beta ve gama radyasyonuna adı verilecekti.
Curie'ler, Henri Becquerel ile birlikte radyoaktivite (Radyoaktivite " terimini ilk kullananlar onlardı) konusundaki devrim niteliğindeki çalışmaları nedeniyle 1903 Nobel Fizik Ödülü'nü paylaştılar.
Başlangıçta komite yalnızca Pierre Curie ve Henri Becquerel'i onurlandırmayı amaçlamıştı, ancak komite üyesi ve kadın bilim insanlarının savunucusu olan İsveçli matematikçi Magnus Gösta Mittag-Leffler, Pierre'i durum konusunda uyarması ve Pierre’in Marie'nin onurlandırılması gerektiğinde ısrar etmesi sayesinde Marie’nin de ismi eklendi.
Nobel ödülü sayesinde Üniversite, Curie çiftine yeni ve iyi donanımlı bir laboratuvar sağlıyordu.
Curie’ler 1904 yılında Radyum un özelliklerinin atomların değişmezliği teorisinin terk edilmesi anlamına geleceği öngörüsünde bulundular.
1904'te Marie ve Pierre'in Eve adında ikinci bir kızı oldu.
Çalışmaları gönüllü olarak radyasyona maruz kalmalarına sebep oluyordu fakat bu etkilerin ölümcül olduğu yaşadıkları dönemde bilinmiyordu. Yirminci yüzyılın başlarında saat kadranları, paneller, saatler ve diğer pek çok alet üzerinde ışıldayan bir boya olarak kullanıldıktan çok sonra zararlı etkileri fark edilmişti.
1906 yılında trajik bir kaza çifti ayırdı.
Zira Pierre’in 19 Nisan 1906'da Paris te karşıdan karşıya geçerken yere düşüp bir arabanın altında kalarak ölmesine kadar her zaman birlikte çalıştılar. (Pierre’in radyasyon üzerindeki çalışmaları bünyesini ciddi bir şekilde zehirlemişti. Büyük ihtimalle düşmesinin buydu)
1910'da, Fizikçi Paul Langevin ile o zamanlar dul olan Marie'’nin bir ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştı. Langevin, boşanmamakla birlikte karısından ayrı yaşıyor ve Curie ile birlikte çalışıyordu. Bu olay Paris’te oldukça büyük bir sansasyon yarattı ve Curie’nin Langevin’den ayrılmasına neden oldu. Zira Curie bu ilişkiye daha çok yalnızlığı sebebiyle atılmıştı. Hayatının sonuna kadar ara ara kocasına mektup yazmaya devam edecekti. (Hayatın ilginç bir cilvesi Curie’nin torunu ile Langevin’in torunu çok sonradan oldukça mutlu bir evlilik yapacaktı)
Marie Curie çocuklarının eğitimi ile çok yakından ilgilenirken bir yandan da radyoaktivite ile ilgili 1904 ve 1910 yılında iki kitap yayınladı. Çocuklarının bilimsel merakının, çalışmalarını çocukları ile birlikte yapması olduğunu bu dönemde görülmektedir.
1911'de radyum ve polonyum elementlerinin keşfi, radyumun izolasyonu ve bu olağanüstü elementin doğası ve bileşiklerinin incelenmesi nedeniyle Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Bu kez Kimya dalında ikinci bir Nobel Ödülünü tek başına alırken, kabul konuşmasında bu onuru rahmetli eşiyle birlikte paylaştı.
Aynı yıl ilk Solvay Konferansı'na katılır ve Rutherford, Einstein, Lorentz, Planck gibi ünlü bilim insanları ile bilimsel görüş alışverişlerinde bulunur.
1914 yılında kurulan Paris Üniversitesi Radyum Enstitüsü'ndeki Curie Laboratuvarı'nın direktörlüğüne atanır.
Birinci Dünya Savaşı başladığında henüz 17 yaşında olan kızı Irene'in yardımıyla, yaralı askerlerin röntgenlerinin çekilmesini sağlamak için savaş hatlarının yakınında radyoloji tıbbi birimleri kurar, mobil radyografi ünitelerini geliştirir. Enfekte dokuları sterilize etmek için kullanılmak üzere, daha sonra radon olarak tanımlanacak olan iğneler üretir. Bu dönemde bir milyondan fazla yaralı askerin X-ışını üniteleriyle tedavi edildiği tahmin ediliyor.
1921'de ABD Başkanı Harding, Amerikalı kadınlar adına hizmetinin takdiri olarak ona bir gram radyum hediye eder. ABD ye gittiğinde adeta dünyanın en önemli insanı olarak karşılanmıştı.
1922'de Fransız Tıp Akademisi'nin üyesi oldu. Pek çok ülkeye seyahat etti, Belçika, Brezilya, İspanya ve Çekoslovakya'da halka açık gösterilere katıldı ve konferanslar verdi.
Aynı yıl Marie Curie, Milletler Cemiyeti'nin yeni oluşturulan Uluslararası Entelektüel İşbirliği Komitesi'nin üyesi oldu.
1923'te merhum kocasının biyografisini yazdı.
Marie, tüm zamanların en ünlü bilimsel konferanslarından biri olan 1927 Solvay Elektronlar ve Fotonlar Konferansı'na davet edilen az sayıda seçkin bilim insanından biriydi.
1929'da ABD Başkanı Hoover, kendisine radyum satın alması için Amerikalı bilim dostlarının bağışladığı 50.000 dolarlık bir hediye verdi. Bu hediye Varşova'daki Curie Enstitüsü ve laboratuvarı için kullanıldı.
Yurtdışında artan şöhretinin farkına varan ve kamuya açık alanda takacağı hiçbir Fransız resmi unvanının olmamasından utanan Fransız hükümeti, ona Legion of Honor ödülünü teklif etti, ancak o reddetti.
1930'da Uluslararası Atom Ağırlıkları Komitesi'ne seçildi ve ölümüne kadar bu komitede görev yaptı. 1931'de Curie, Edinburgh Üniversitesi'nin Cameron Tedavi Ödülü'ne layık görüldü.
4 Temmuz 1934'te 66 yaşında, bir kemik iliği hastalığı olan anemi nedeniyle öldü. Kariyeri boyunca maruz kaldığı radyoaktivite muhtemelen hastalığa neden olmuştu.
Kocası Pierre ile birlikte Sceaux'daki mezarlığa defnedildi. Altmış yıl sonra, 1995'te, başarılarının şerefine, her ikisinin de kalıntıları Paris Panthéon'a nakledildi. Radyoaktivite nedeniyle kalıntıları kurşun kaplamayla kaplıdır.
.......................................................................
Maria Salomea Skłodowska (Marie Curie);
Doğum : 7 Kasım 1867 Varşova (Rusya İmparatorluğu)
Ölüm : 4 Temmuz 1934 (66 yaş)
Babası: Władysław Skłodowsk (Polonya yurtseveri, okul müdürü)
Annesi: Bronisława Skłodowsk (Polonya yurtseveri, okul müdürü)
Evlilik: 1895
Çocukları: Irène , Ève
Pierre;
Doğum : 15 Mayıs 1859 Paris
Ölüm : 19 Nisan 1906 (46 yaş)
Babası: Doktor Eugène Curie
Annesi: Sophie-Claire Curie
.......................................................................
| EĞİTİM VE KARİYER |
| Pierre Curie 1878’te 16 yaşındayken girdiği Sorbonne’da bulunan Fen Bilimleri Fakültesini fizik lisansı alarak bitirdi. 1878 te mezuniyet sonrası Sorbonne'da fizik laboratuvar asistanı oldu 1882 Paris'teki Fizik ve Endüstriyel Kimya Okulu'na danışman olarak atandı. 1895 te manyetizma üzerine yaptığı araştırmalar ile doktorasını tamamladı ve Marie Curie ile evlendiler. 1900-1904'de Sorbonne Fen Fakültesi profesörü oldu. 1904'de kendi adına kurulan Sorbonne Fen Fakültesi fizik kürsüsünü yönetti …………………………… Marie Curie 1891'de 24 yaşındayken Paris'te eğitim gördü Paris Üniversitesi'nde fizik, kimya ve matematik okudu. 1893 yazında, 26 yaşında olan Marie, fizik yüksek lisans dersini birincilikle bitirdi. 1894 yılında, 27 yaşındayken kimya alanında yüksek lisans yaptı 1903'te Bilim Doktoru unvanını aldı ve 1906'da Pierre Curie'nin trajik ölümünün ardından, Sorbonne'un Fizik Bölümü Başkanı olarak onun yerini aldı. ilk kez bir kadın bu görevi üstleniyordu. 1914 yılında kurulan Paris Üniversitesi Radyum Enstitüsü'ndeki Curie Laboratuvarı'nın direktörlüğüne atandı |
| ÖDÜLLER VE ONURLAR: |
| Pierre, 1903'te Londra Kraliyet Cemiyeti'nin Davy Madalyası (Eşiyle birlikte) (Davy Madalyası; Mucit Humphry Davy anısına 1877 yılından günümüze kadar Royal Society tarafından "Kimya alanında üstün başarı gösteren bilim insanlarına" verilen ödülüdür) 1903 Nobel Fizik Ödülü 1904 Matteucci Madalyası (Eşiyle birlikte) (Matteucci Madalyası, İtalyan fizikçi Carlo Matteucci'nin anısına 1868 yılından günümüze kadar fizikçileri ödüllendirmek için verilen bir İtalyan ödülüdür) 1905'te Bilimler Akademisi'ne seçildi. Marie 1898 tarihli yayını, Amerikan Kimya Derneği Kimya Tarihi Bölümü tarafından ESPCI'ye verilen Kimyasal Atılım Ödülü ile onurlandırıldı 1900 yılında Curie, ilk kadın öğretim üyesi oldu. 1909 Elliott Cresson Madalyası (Hayatının önemli bir kısmını kölelik karşıtı mücadelelere adayan zengin tüccar Elliott Cresson'a ithafen 1875 yılından günümüze kadar (1998 yılından sonra Benjamin Franklin Ödülleri adı altında) Sanat ve Bilimdeki keşifler, yararlı makinelerin icadı veya geliştirilmesi için Franklin Enstitüsü tarafından verilen ödüldür.) 1911'den ölümüne kadar Solvay Fizik Konseyinin üyesiydi ve 1922'den ölünceye dek Milletler Cemiyeti Fikri İşbirliği Komitesi'nin üyesi oldu 1911'de radyoaktivite alanındaki çalışmaları nedeniyle bu kez Kimya dalında ikinci bir Nobel Ödülü aldı 1921 Ellan Richards Ödülü'ne layık görüldü. 1921 Amerikan Felsefe Topluluğu Franklin Madalyası ile ödüllendirildi. 1922 Üye, Uluslararası Fikri İşbirliği Komisyonu. 1923 Büyük Ödül du Marquis d'Argenteuil Ödülü'ne layık görüldü. 1930 – 1934 Uluslararası Atom Ağırlıkları Komitesi üyesi oldu 1931 Edinburg Üniversitesi'nden Cameron Ödülü'ne layık görüldü. |
| ETKİLER: |
| Curie çifti Nobel Ödülü'nü kazanan ilk evli çift oldu ayrıca Marie, ödülü alan ilk kadın ve hem fizik hem de kimya alanında Nobel Ödülü'nü kazanan ilk kişiydi. Curie ailesinin beş Nobel Ödülünden oluşan bir mirası başlattı. Radyum izolasyon sürecinin patentini almaktan kasıtlı olarak kaçınmaları sayesinde bu keşif tıp alanında bir kanser tedavisi şekli olarak hemen ve ucuz bir şekilde tüm ülkeler tarafından kullanılmaya başlamıştır. Ölümünden önce ve sonrasında önemli tıbbi araştırma merkezleri olan Curie Enstitüleri kuruldu. Paris Üniversitesi'ndeki ilk kadın profesördü. Keşfettiği polonyum, zehir olarak kullanıldığı gibi nükleer silahlar içinde kullanılmaktadır. Anısına kurulan Radyum Enstitüsü (şimdiki adı Curie Enstitüsü) gittikçe güçlendi. Çalışanlarından dördü Nobel Ödülü'ne layık görüldü. Curie Enstitüsü bugün önemli araştırma çalışmaları yapmaya devam ediyor. Marie hayatı boyunca dürüstlüğü ve ılımlı yaşam tarzıyla tanınıyordu. 1893'te aldığı küçük bir bursu, geçimini sağlamaya başlar başlamaz 1897'de iade etmişti. İlk Nobel Ödülü parasının çoğunu arkadaşlarına, ailesine, öğrencilerine ve araştırma görevlilerine verdi. Parasal hediye ve ödüllerin kendisine değil bağlı olduğu bilim kurumlarına verilmesi konusunda ısrar etti. Anısına sonradan, Yabancı bir ülkede çalışmak isteyen genç bilim adamlarına yönelik Avrupa Birliği'nin Marie Skłodowska-Curie Actions burs programı, Polonya'nın faaliyette olan tek nükleer reaktörü Maria, Birleşik Krallık'ta adına kurulan bir yardım kuruluşu, Nükleer ve plazma bilimleri ve mühendislik alanına yapılan olağanüstü katkılardan dolayı verilen uluslararası bir ödül olan Marie Sklodowska-Curie Ödülü, 2008 yılında Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü tarafından kuruldu. Marie Curie Madalyası, 1996 yılında kurulan ve Polonya Kimya Derneği tarafından verilen yıllık bir bilim ödülüdür. Marie Curie-Sklodowska Madalyası ve Ödülü, Londra merkezli Fizik Enstitüsü tarafından fizik eğitimine seçkin katkılardan dolayı verilen yıllık bir ödüldür. Maria Curie-Skłodowska Üniversitesi, Lublin-Polonya’da bulunmaktadır. Pierre ve Marie Curie Üniversitesi Paris'te bulunmaktadır. Polonya'da Maria Skłodowska-Curie Ulusal Onkoloji Araştırma Enstitüsü bulunmaktadır Curie ( sembol Ci ) Radyoloji Kongresi tarafından tanımlanan bir radyoaktivite birimidir Dünyanın birçok ülkesinde 600'den fazla posta pulunda yer aldılar Ayrıca Polonya ve Fransa da pek çok banknotta resimleri basılmıştır Kızları Irene, Frederic Joliot ile evlendi ve 1935'te birlikte Nobel Kimya Ödülünü aldılar. Diğer kızı Eve, Amerikalı bir diplomat ile evlendi ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Direktörü olarak 1965'te Nobel Barış Ödülü'nü aldılar. Pierre ve Marie Curie'nin torunu Hélène Langevin-Joliot, Paris Üniversitesi'nde nükleer fizik profesörüdür. Diğer torunu Pierre Joliot tanınmış bir biyokimya profesörüdür. |
Kaynaklar:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Son düzenleme:
