Fikret Otyam resimleri

Hones

Guest
11 Nis 2009
3,043
10,268
27604635.jpg
OTYAM.Jpeg


19 Aralık 1926 yılında Aksaray'da doğmuştur. Ünlü besteci ve orkestra şefi olan ağabeyi Nedim Vasıf Otyam ve diğer ağabeyleri gibi altı yaşından itibaren babasının eczanesinde çalışmaya başlamıştır. Eczaneye gelen köylülerden dinlediği hikayeleri defterine günübirlik not etmiş, sonra bunlar 1945-1946 yıllarında İstanbul'da Gece Postası gazetesinde yayınlanmıştır.

Aksaray'daki eczanelerini boyamaya gelen bir tabelacıda ilk kez samur fırça ve tüp boyaları görmüş, ve tabelacının verdiği boyalarla yaptığı ilk sergisini aylar sonra Aksaray Halk evinde açmıştır. Fotoğrafı Nedim ağabeyinden öğrenmiş, Aksaray'da arkadaşı ve resim öğretmeni ile birlikte "Foto Üç Yıldız" adlı bir fotoğrafçı dükkanı açmıştır. İkinci Dünya savaşı yıllarına rastlayan lise eğitimi Ankara ve Kayseri'deki liselerde kesintilere uğrayarak geçmiştir.

Resme olan ilgisi sonunda 1945 yılında girdiği Devlet Güzel Sanatlar Akademisini 1953 'de Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde bitirmiştir. Öğrencilik yıllarında gazetecilik, sanat-edebiyat yazarlığı ve fotoröportajlar yapmaya başlamıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkı ile yaptığı röportajları konu alan gazete yazıları hazırlamış, daha sonra bu röportaj serileri Topraksızlar, Gide Gide, Ha Bu Diyar, Harran ve Irıp, Ey Samandağ Samandağ adlı kitaplar olarak yayınlanmıştır. Gazetelerde, hazırladığı desenler de yayınlanmıştır. 1953-1996 yılları arasında Anadolu insanının yaşamını belgelediği fotoğraflarını da "Gide Gide" başlığı altında, "Memleketimden İnsan Manzaraları, Anadolu 63" adlı sergilemelerle tanıtmıştır. Fikret Otyam'ın fotoğraf sanatındaki başarısının temelinde Bedri Rahmi'nin üç tonda leke konusundaki öğretileri yer alır. Bu tekniği yağlı boya teknikleri çalışmaları ile birlikte yan yana yürütmüştür. Resmi hiçbir zaman bırakmamasına karşın 1980'e kadar fotoğraf ve yazarlık çalışmalarında yoğunlaşmıştır.

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdikten sonra, Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olmuş, ayrıcaünlülerin kitap kapaklarını ve iç resimlerini de çizmeye başlamıştır. Daha sonra 1956'dan itibaren Ankara'da Ulus gazetesinde, 1962'den itibaren de Cumhuriyet gazetesinde sanat ve siyaset yazarlığı yapmıştır.

Resim çalışmalarını Cumhuriyet gazetesinden emekli olduktan sonra (1979) yoğun biçimde sürdürmüştür. Resimlerinin konusu 1950'li yıllardan itibaren Anadolu'nun doğası, halkı ve yaşantısını yansıtmaktadır. Akademik bir eğitim görmüş olmasına karşın, akademicilikten uzak, geleneksel çizgileri temel alan bir tarz, renkçi-lekeci eğilim resimlerine yannsımaktadır. İlk resim sergisini 1952 de açan sanatçı günümüze kadar yurt içi ve yurt dışında otuzun üzerinde sergi açmıştır ve resimleri birçok yurt dışı müzelerinde ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Eşi Filiz Otyam ile 1977 yılında evlenmiştir. Birlikte 1979'da Antalya'nın Gazipaşa ilçesine yerleşmişlerdir. Amerika'da iç mimarlık eğitimi gören Filiz Otyam sanatını dokumalar yaparak sürdürmektedir. Otyam'ların ortak sergileri yurtdışında Kuveyt, Kopenhag, Münih, Köln, Esslingen, Leverkusen, Bercsichgladbach'ta açılmıştır.


fikretotyamgaleri4.jpg


fikretotyamgaleri5.jpg


fikretotyamgaleri6.jpg


27604797.jpg


27604834.jpg


27604870.jpg


27604917.jpg


1960_33.jpg


ayfonekkk+034.jpg


ayfonekkk+054.jpg


IMG_1284.JPG


IMG_1287.JPG


IMG_1293.JPG


IMG_1300.JPG


IMG_1290.JPG
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287

Sayın Hones ;

Sen ne biçim insansın ?!...
( olumlu anlamda ) ( zaten insan değil kedisin )

Sayın Fikret Otyam'ı tanımak onuruna ermiş kişilerdenim. Gezi yazılarını yazdığı ve resimlerini yaptığı yörenin çocuğuyum. Bu ülke ve halkı Fikret Otyam'a çok şey borçlu. Ama vefasız bir halkız vesselam.


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim.


( *Not : Üstadımıza da acil şifalar dilerim. )

 
Son düzenleme:

yukon

Yeni Üye
26 Tem 2011
43
182
Şanlıurfa
Memleketim Urfa'ya çok emeği geçmiş bir insan. 8 - 10 yıl öncesine kadar her yıl düzenli olarak gelirdi. Urfa'da çektiği fotografları, yaptığı kayıtları da bir Urfa vakfına bağışladı.
Yerel bir dergide kendisi hakkında "Bir Çağdaş Derviş: Fikret Otyam" başlığıyla bir yazı yazmıştım. Nasıl olduysa bir yerde görmüş ve telefonumu soruşturmuş ve arayarak teşekkür etmişti. Daha sonra bir kaç kez Urfa'ya geldiğinde beni aradı görüştük.
Çok hoşsohbet bir şahsiyet. Genellikle valiliğin vs. konuğu olarak gelmesine rağmen eski bir Urfa evinden dönüştürülerek pansiyona haline getirilmiş otantik bir mekanda kalmayı severdi.
Havanın kararmasına yakın "güneş rakı burcuna girdi, hadi bakalım" deyip içkili bir mekanda ise masasını donatır, değilse içkili bir mekana giderdi. Kaldığı eski Urfa evinden tek şikayetini ise "burası harika bir yer ama içki servisi olmaması kötü" diye ifade ediyordu.
Urfa'yı çok severdi. "Anam keşke beni Urfa'da doğuraydı" diye yazmıştı ve bunu her fırsatta söylerdi. Sayfada paylaşılan tabloların da önemli bir kısmı Urfa konulu zaten.
En son kendisini Antalya'da ziyaret eden ortak bir dostumuzdan selamını aldım.

Allahtan acil şifalar diliyorum.
 
Üst