bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,573
73,042
NeverLand

EN KAHRAMAN RIDVAN


Yaratıcısı Bülent Arabacıoğlu tarafından Gırgır dergisi sayfaları için 1980 yılında hazırlanan macerasında ilk kez okuyucu karşısına çıkan En Kahraman Rıdvan, çoğu bilimkurgu temalı mizahi dozu yüksek pek çok macera yaşamıştır.

img077a.jpg


Hıbır mizah dergisinin 106. sayısında yayınlanan En Kahraman Rıdvan karelerinden bazıları.

Kahramanlık adına koşar adım giderken kendisine has "Kukuriiikuuuu," şeklinde bir savaş narası atan Rıdvan, aslında kahraman olduğunu zanneden, tanıdığı, bildiği, maceralarını okuduğu tüm çizgiroman kahramanlarına övkünen alelade birisidir. Hatta bazen Dalton Biraderlerin Avarel'ine benzer aptallıklar da sergilemesine rağmen, istemeden de olsa kahramanlıklar yaptığı macera çoktur. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Rıdvan, dürüstlükten ödün vermeyen tavırlarına rağmen genelde sakarca ve acemice hareketlerle giriştiği serüvenlerini kendisinden beklenmedik bir şekilde başarıyla noktalamıştır.

img077.jpg

Kahramanının yanlış anlamaları üzerine kurulu giriş bölümlerini sarmalayan hızlı sekanslarla maceraları geliştiren Arabacıoğlu, her seferinde bir yolunu bulup Rıdvan'ı en olmadık olayların, üstelik bazen dünyanın kaderini değiştirecek cinsten olanların göbeğine getirip yerleştirmiştir. Sempatik tavırları ve içten konuşmalarıyla kendine yön olarak 'kahramanlığı' belirlemiş bu çelimsiz, saf karakter bir anlamda XX. yüzyıl Don Quichote'udur. Anadolu'nun küçük bir kasabasında doğan Rıdvan, annesiz ve babasız geçen en körpe çocukluk çağını bol bol çizgiroman okuyarak geçirmiştir. Sıska ve çelimsiz haliyle mahalle arkadaşlarının şamar oğlanı haline getirdiği Rıdvan, hep horlanmıştır. Bu da ilerleyen yıllarda çocukken bol miktarda tükettiği çizgiroman kahramanlarıyla kendini özdeşleştirmesine, hatta yeri geldiğinde onlardan daha güçlü olduğuna safça inanmaya başlamasına neden olmuştur. Ancak hayal ürünü kahramanların finalleri kendi macera sonlarına pek benzemeyecektir. Zira gerçek hayatta kötüler çoğu zaman girişimlerinden kârlı çıkmaktadır. Yine de kendi iyimser bakış açısından yaşadıklarını değerlendirdiğinde kendini başarılı addeden Rıdvan, dünyadaki tüm kötülere karşı açtığı kişisel savaşını büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla devam ettirmiştir.
En Kahraman Rıdvan, macera yaşamaya başladığı Gırgır sayfalarında uzun yıllar en popüler karakterlerden biri olarak her zaman öyküleriyle derginin lokomotifi olmuştur. Arabacıoğlu'nun estetik ve muhteşem sevimli çizgilerinden yansıyan karelerinde, detaylı teknik tasarımlar, karikatürize çizgi stilinin estetik bütünlüğünü sergilemektedir. Sonraki yıllarda Hıbır mizah dergisinde de maceralar yaşamayı sürdüren En Kahraman Rıdvan'ın en son gözüktüğü dergi, 13 Haziran 1996 tarihinde 'Entegra' adlı öykünün yayınlandığı H.B.R. Maymun dergisi olmuştur.
 

merkal

Kıdemli Üye
3 Ocak 2012
131
290
Ankara
Bülent Arabacıoğlu'nun kendi ağzından En Kahraman Rıdvan

"Gırgır dergisinin efsane olduğu yıllar ve siz de oradasınız. Gırgır'a geçişiniz nasıl oldu?

Tipitip çok başarılı olunca o dönemde o kadar çok firmadan sakızlar çıkıp reklam yapıldı ki sakız antipatik olmaya başladı. “İnsanların geçinmeye parası yok, bu ne sakız furyasıdır böyle” diye laf olunca o arada sakız firmaları aralarında anlaşıp reklam yapmama kararı aldılar. Bütün yoğunluğumuzu sadece Tipitip’e verdiğimiz için birdenbire işsiz kaldık. Üç ay, beş ay, bir sene dayandık, baktık olmuyor; yine kendi dünyamıza, karikatüre dönelim dedim. Tekrar Çarşaf’a gittim fakat Çarşaf’ta arzu ettiğim ortamı, o eski ortam gibi bulamadım. Benim çalıştığım dönemdeki büyüklerimiz ayrılmışlar, farklı arkadaşlar vardı. Onlar da çok iyi ama ben ne de olsa dışarıdan gelen bir insan olarak kendimi oraya ait hissedemedim. O zaman da Gırgır çok takdir ettiğim bir dergi, “Bu işi yapacaksam işi bilen bir insanla yapayım, gideyim, ne olur ki” dedim. Çünkü duyuyordum Oğuz Abi mert bir insandır, çıkıp karşısına konuşabilirsin. Aldım işlerimi gittim. Baktı, inceledi “Tamam gel ama işimiz kolay değil. Çünkü ben genç insanlarla çalışıyorum. Onları alıyorum, yoğuruyorum, benim tarzımda bir kıvama getiriyorum. Onlarla çalışmam daha rahat. Sen şimdi belli bir kıvama gelmişsin, mayan tutmuş; ben seninle zorlanacağım. Gırgır’ın bütün sayfaları, köşeleri dolu sana bir yer veremem ama Tekin’in (Aral) yönettiği “Laklak” diye bir dergi var istersen orada başla” dedi. Orada başladım. Gani Müjde de orada, amatör zamanlarıydı. Yavaş yavaş Gırgır’a, Fırt’a da karikatür çiziyordum...."

Aşağıdaki linkten haber detayını NTV sitesinden okuyabilirsiniz.



Büyük ustaya saygılar...
 
Üst