Dünyanın En Uzun Yaşayan İnsanı

gurselileri

Guest
18 Tem 2010
2,221
2,306
LÜLEBURGAZ
zaroaans6.jpg


Zaro Ağa...

Bugüne dek yapılan araştırmalar, en uzun yaşayan insanın tam 253 yıllık bir ömür sürdüğünü gösteriyor. Düşünmesi bile yorucu... İnsanlığın çağ değiştirdiği dönemlerde; o çağlardan birine, başından sonuna tanık olunacak kadar uzun bir süre.
Üstelik de çok eski zamanlara ait değil dünyanın "en uzun ömür" lü insanının yaşadığı yıllar...
1680'de doğup 1933'te ölmüş bir Çinli bu...
Adı sanı bilinmiyor. (Ya da biz bilmiyoruz.) Oysa, uzun yaşayanlar arasında adı sanı bilinen; üstelik bu coğrafyada, bizim ülkemizde yaşayan, bizim vatandaşımız olan biri daha var:
Zaro Ağa ... Zaro Ağa 1777'de Bitlis'in Mutki ilçesinin Meydan köyünde doğmuş; 1934'te İstanbul'da ölmüş..
Mezarı İstanbul'da Eyüp Kabristanı'nda. Yani en uzun yaşayan Çinli ile en uzun yaşayan bizim Zaro Ağa, arka arkaya göçüp gitmişler bu dünyadan.
Yirminci asrın temellerinde cehennem ateşinin yakılmaya başlandığı yıllarda yani.
Yaşayıp da ne göreceklerdi ki daha? Kan ve ölümden başka...



Bugünlerde "antiaging" e filan sarılıp ömrünü uzatabildiğince uzatmak ve de olabildiğince genç kalmak isteyenlerin "nafile" çabalarına bakınca; Zaro Ağa'nın ilginç ve trajik öyküsüne göz atmanın sayısız yararları olabilir.
Zaro Ağa dünyaya geldiğinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başında I. Abdülhamit tahtta oturmaktaydı.
"İlk" gençlik yıllarında İstanbul'a göç ettiğinde padişah III. Selim'di.
Şimdi yanlarından geçip gittiğiniz Ortaköy Camii, Nusretiye Camii, Selimiye Kışlası, Dolmabahçe Sarayı'nda onun emeği vardı. Hepsi o yıllarda inşa edilmişti ve Zaro Ağa bu tarihi yapıların inşaatında çalışmıştı.
Uzun yaşamı boyunca saltanatını gördüğü padişahları saymaktan yorulursunuz: I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa, II. Mahmud, Abdülmecid, Abdülaziz, V.Murad, II. Abdülhamid, V. Mehmet Reşat ve Vahdettin...
Kabakçı Mustafa İsyanı'na, Yeniçeriliğin kaldırılışına, Tanzimat'a, Birinci ve İkinci Meşrutiyet'in ve Cumhuriyet'in ilanına tanık oldu.
Kırım Harbi, Rus Harbi, Plevne, Kafkas Savaşı, Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı, işgal yılları ve İstiklal Harbi'ni yaşadı.

Mustafa Kemal’in huzuruna iki kez çıkmış ve onu sultan olarak adlandırmıştır. Mustafa Kemal ile görüştüğünde çok iyi işi yaptığını söylemiş ama kadınlara fazla hürriyet verdiği için eleştirmiştir. Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Şeyh Said İsyanı ile ilgili demecini şu şekilde aktarmıştır:
İstanbul’daki Kürtlerin en yaşlısı Zaro Ağa, İsyanı kınayıp mahkum etmiştir. Zaro Ağa, ben ne Şeyh Said denen o melunu tanırım ne de adamlarını bilirim. Allah belalarını versin!




İstanbul'daki ömrünü Tophane'de küçük, mütevazı bir evde geçirdi. Erken yediği akşam yemeklerinde sofrasında sadece yoğurt ya da sadece ekmekle ayran bulundururdu. Tam 100 yıl bu alışkanlığını değiştirmedi.
Uzun yaşamak isteyenlere; "Bol bol yoğurt yeyin!" derdi.
157 yıllık hayatında tam 20 kez evlendi. Siirt ve İstanbul'daki "karı"larını hiç ihmal etmedi ama çocuklarının ve torunlarının sayısını o da bilmiyordu.
İstanbul'da hamallık da yaptı. Hamallar Teşkilatı'nı o kurdu.
Ancak, hazin öykü bundan sonra başladı: İki Amerikalı Musevi, Zaro Ağa'yı "yeni bir hayat vaadi" yle Amerika'ya gitmeye ikna etti.
Zaro Ağa, New York'ta büyük bir törenle karşılandı.
Ancak onu götürenlerin niyetleri başkaydı: Özel bir kostüm giydirip, sirklerde "dünyanın en yaşlı insanı" diye teşhir ettiler.
Fotoğraf çektirmek 10 dolar, öpmek 15 dolardı. 150 yaşındaki Ağa'yı, eyalet eyalet dolaştırıp posasını çıkardıktan sonra, beş parasız getirip İstanbul'a bıraktılar.
Zor geldi Zaro Ağa'ya yaşadıkları. 29 Haziran 1934'te Şişli Etfal'de öldü. 157 yaşına kadar sapasağlam ve doktora gitmeyen Ağa'nın son yılında ciğerlerinde tüberküloz, kalbinde büyüme ortaya çıkmıştı.
Toprağa verilirken, torununun torunlarından biri şöyle bağırıyordu:
"Hoy hooy öldü babam! Dünyasına doyamadan gitti!"

zaro.jpg




"Antiaging" mi?
"Sirk kahramanı" olmadan göçüp gitmek en iyisi değil mi? Bir de Eyüp Kabristanı'nda,mezar taşındaki yazı en doğrusu değil mi:
"Az yaşa, çok yaşa, akıbet er geç gelir başa!"
 

gurselileri

Guest
18 Tem 2010
2,221
2,306
LÜLEBURGAZ
sevgili büyük beyaz dostum yine de Allah bilir ama bence de çok fazla yaşayıp sevdiklerinin, çoluğunun çocuğunun acısını görmekten ve kimsesiz bir başına bir huzurevinde son nefesini vermektense zamanında gitmek en hayırlısı...
Yüce Allah ölümün bile zamanında olanını ve hayırlısını nasip etsin...
 
Üst