Erken çocukluk, çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemimde siyaset yapan; yarım asrı aşan zaman diliminde kendisine has özellikleriyle ülke yönetimine damgasını vuran eski başbakan ve Cumhur başkanlarımızdan Süleyman Demirel hayatını kaybetti. Kendisi bir siyasi olarak ülkemiz için olumlu şeyler de, olumsuz şeyler de yapmıştır. Bu noktalara pek değinmek istemiyorum zira burası bir siyasi site değil de; mizah-çizgi roman sitesi... Değinmek istediğim konulara gelince... Kendisi mizah dergilerine en çok misafir olan siyasi figürlerimizdendi, öyle ki çocukluğumdaki Gırgır, Çarşaf, Fırt gibi mizah dergilerinin kapağına da sıklıkla misafir olurdu. Bazen ise kendisine diğer merhum siyasilerimiz eşlik ederdi. (Türkeş, Erbakan ve Ecevit)
Merhum Süleyman Demirel'in siyasi olarak aktif olduğu dönemlere göre siyasi üslup da maalesef çok değişti. Soru sorulmasına tahammül edemeyen siyasetçiler, zekice yapılan cevap manevralarını da unuttu. Geriye dönüp bakıldığında siyaseti mizah ile yoğuran, hazır cevaplığıyla, bir zeka inceliği gösteren Demirel, bundan sonra hafızalara kazınan sözleriyle de hatırlanacaktır.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinden unutulmayan bazı sözleri:
"Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir.", "Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim.",
"Su mu daha değerlidir, benzin mi?. Tabii ki su. Benzin içilmez ama su içilir. Benzin vardı da biz mi içtik?",
"Türkiye'de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzını dayayarak Nazmiye mi içti?",
"Bunun icabı vardır veya yoktur. Bu ayrı bir mesele. İcabı yoksa yine de fuzuli bir şey yapılmış olmaz. İcabı varsa Feminizim fevkalade bir şeydir",
‘’Yollar yürümekle aşınmaz’’, ‘’Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.’’,
‘’Kan döken insanlar biz kan dökmekten vazgeçtik derlerse, iyi yaptınız, alın size bir mükafat verelim; denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.’’,
"Avrupa Birliği'ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, Atom bombası ne zaman atıldı diye soruluyor. 1945 diyor. Geçtin deniyor. Daha sonra Romanya sınava giriyor. Atom bombası nereye atıldı deniyor. Japonya diyor. Sen de geçti' deniyor. Türkiye'ye sıra gelince, atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları,doğum yerleri, mesleklerini söyle' deniyor."
Günahlarıyla, sevaplarıyla bir dönem kapandı. Allah taksiratını affetsin..
Son düzenleme: