agartan
Onursal Üye
- 28 Haz 2019
- 1,220
- 11,307
Dog Day Afternoon (1975) *Oscar*
Değerli Diyardaş Hikmet Yamansavaşçılar üstadımızın en kısa sürede iyi haberlerini duymak dileğiyle
Yönetmen: Sidney Lumet
Senaryo: P.F. Kluge, Thomas Moore, Frank Pierson *Oscar*
Ülke: ABD
Tür: Biyografi, Suç, Dram
Vizyon Tarihi: 01 Ocak 1983 Türkiye (Köpeklerin Günü)
Dil: İngilizce
Bütçe: $1,8 M / Hasılat $50 M
Süre: 125 dk.
IMDb Rating: 8.0
*Oscar*: 1976 En İyi Senaryo
"BAFTA": 1976 En İyi Oyuncu, Al Pacino
"BAFTA": 1976 En İyi Film Kurgusu, Dede Allen
11 Ödül daha.
Sunum: 895 MB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
Köpeklerin Günü:
Başlangıç olarak bu filmin, 2009 yılında ABD Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihsel veya estetik değerler açısından önemli” kabul edilerek
National Film Registry tarafından koruma altına alınan Amerikan “neo – noir” tarzının önde gelen filmlerden biri olduğunu söylemeliyim…
Seversiniz veya sevmezsiniz, şunun şurasında topu topu 500 yıllık bir geçmişe sahip Amerikalılar,
sonraki nesillere bırakacakları bir miras olarak geçmişlerindeki bütün önemli eserleri koruma altına almışlar ve almaya da devam ediyorlar…
Doğrusunu isterseniz ben 1950 ve 1980 arasında çekilen kaç yerli film (evet, yalnızca bu 30 yıl),
Kültür Bakanlıklarımız tarafından ehil ellere restore ettirilerek koruma altına alınmıştır, çok merak ediyorum…
Sinema kariyeri 1919 yılında “Samson” ile başlamış olan Muhsin Ertuğrul’un filmografisi ile bu kutsal işe başlayabilirler mesela…
Bu bağlamda, harika bir uğraş içinde olan sayın reader20'ye teşekkür ediyorum:http://www.cizgidiyari.com/forum/yerli-filmler/144276-aciklamali-turk-filmleri-listesi.html
P. F. Kluge’ın LIFE Dergisinde 22 Eylül 1972 tarihinde yayınlanan,
22 Ağustos 1972 tarihinde Brooklyn’de gerçekleştirilen bir banka soygununu anlattığı "The Boys in the Bank" isimli makalesinden esinlenerek
Frank Pierson’un senaryosunu yazdığı “Dog Day Afternoon”, gerçek bir soygunun hikayesi:
Üç amatör banka soyguncusu bir banka soymayı planlar.
Güzel ve basit bir soygun planı: İçeri gir, parayı al ve koş.
Ne yazık ki sözde karmaşık olmayan soygun, ters gidebilecek her şeyin olduğu tuhaf bir kabusa dönüşür.
Bu filmi izleyince gerçek hayatta bir silahı ateşlemenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş olacaksınız.
Bu filmi izleyince tüm banka soygunu ile ilgili yapılan filmlere bakış açınız sonsuza dek değişecek.
Bu filmi izleyince, Al Pacino'nun nasıl böyle bir efsane statüyü kazandığını, nasıl hakettiğini fark edeceksiniz.
Al Pacino`nun bu performansının karşılığında Oscar alamaması üzücü, Oscar'ı kaptırdığı Guguk Kuşu-Jack Nicholson bir kademe aşağıda kalır bana göre.
(terlediği sahnelerde boşanan ter zerreleri resmen Oscar kazanacak kadar oyunculuk yapmış arkadaş, terine bile Oscar verirdim)
"Filmin son 5 dakikasında adam arabaya dayanmış halde;
adamın elleri kelepçeli ve ağzından hiç bir kelime çıkmıyor,
adam sadece gözleri ile konuşuyor,
o bakışları adamın ruhundaki her bir kareyi anlatıyor."
Filmdeki mantığa ayrı düşen ya da saçma olan şeyler, gerçek hayatın içindendir, filmden değildir.
Filmdeki homoseksüel tema, zamanından daha da ilerideydi.
Amerikan sinemasının altın çağından bir başyapıt.
Filmde, 18 yaşındaki Sal karakterini canlandıran 40 yaşındaki John Cazale, ne yazık ki yakalandığı kanser illetinden kurtulamayıp 1978 yılında hayatını kaybetmiş.
The Godfather (1972), The Godfather II (1974), The Conversation (1974), The Deer Hunter (1978) gibi birbirinden değerli 5 sinema filminde izleyebildik…
Gerçek banka soyguncusu John Wojtowicz, The Godfather'ı (1972) Chase Manhattan bankasını soyduğu gün izlemiş.
Hem Al Pacino hem de John Cazale The Godfather (1972) filminde rol almıştı.
"Dog Days" yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günleri için kullanılıyormuş.
Filmin orijinal çalışma başlığı P. F. Kluge'un makalesi gibi, "Boys in the Bank" idi.
Yönetmen Sidney Lumet filmin hafif bir komedi gibi görünmesini sağladığını düşündüğü için onu "Köpek Günü, Öğleden Sonra" olarak değiştirmiş.
Dış mekan sahneleri aslında soğuk havada çekilmiş. Oyuncular nefeslerinin görünmemesi için her çekimden önce ağızlarına buz koymuşlar.
Yapım sırasında, Al Pacino'nun her gece sadece birkaç saat uyuduğu, idareli yemek yediği ve bazen soğuk duş aldığı belirtilmiş.
Bu, Sonny'nin darmadağınık, bitkin ve gergin görünümünü vurgulamak içinmiş. (büyük oyuncu nasıl olunur, ders 1)
Al Pacino, oyunculuk yapmak için genç yaşlarında evi ilk terk ettiğinde, sarışın banka başmemurunu oynayan Penelope Allen ve eşiyle bir kaç yıl yaşamıştı.
Yönetmen Sidney Lumet gerçekçi süreklilik istiyordu. Bu yüzden bir depo bulup kiraladı ve orayı bir banka şubesine dönüştürdü.
O kadar gerçekçiydi ki, çekimler sırasında bir kaç kişi banka setine geldi ve film çekimi olduğunu fark etmeden bir hesap açmaya çalışmıştı.
Gerçek hayattaki soyguncu bir eşcinseldi. Pacino, eşcinsel bir adam oynadığı gerçeğiyle başa çıkmanın bir yolu olarak başlangıçta bir bıyık bıraktı.
Yönetmen Lumet, bıyığını beğenmemesine karşın kabul etti ve çekimlere başladı.
Çekimlerin ilk gününden sonra görüntüleri izleyen Pacino, Lumet'e "Bıyığın gitmesi gerekiyor" dedi ve onu tıraş edip o günkü işi yeniden yapıp yapamayacağını sordu.
Lumet kabul etti ve bıyıkla beraber ilk günkü çekimler çöpe gitti.
Film bir banka soygunu hakkında olmasına ve birçok karakterin elinde ateşli silah olmasına rağmen, sadece iki el ateş ediliyor.
Ve anakronizm (zaman bozum) hataları:
Olayın geçtiği 1972'de, NYC polis ekibi arabaları, yaklaşık iki yıl sonraki gibi mavi ve beyaz değil, koyu yeşil ve beyazdı.
Zamanın New York Eyaleti plakaları sarı üzerine mavi değil, mavi üzerine turuncuydu.
FBI'ın bankaya doğru gittiği sahnede, arabalardan biri 1974 Ford'dur.
Stevie bankadan ayrılırken, Sonny'nin arkasındaki ilan tahtasında Eylül 1973'e ait bir takvim asılıdır.
En önemlisi ise; açılış sahnesinde (bir kamyon kapatıncaya dek) Dünya Ticaret Merkezi kulelerini görebilirsiniz. Bunların yapımı 1973'e kadar tamamlanmamıştı.
Açılış sahnesindeki şarkı: "Amoreena - Elton John & Bernie Taupin (1970)" YouTube'da bulabilirsiniz.
Keyifli seyirler,
sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.
*
Değerli Diyardaş Hikmet Yamansavaşçılar üstadımızın en kısa sürede iyi haberlerini duymak dileğiyle
Yönetmen: Sidney Lumet
Senaryo: P.F. Kluge, Thomas Moore, Frank Pierson *Oscar*
Ülke: ABD
Tür: Biyografi, Suç, Dram
Vizyon Tarihi: 01 Ocak 1983 Türkiye (Köpeklerin Günü)
Dil: İngilizce
Bütçe: $1,8 M / Hasılat $50 M
Süre: 125 dk.
IMDb Rating: 8.0
*Oscar*: 1976 En İyi Senaryo
"BAFTA": 1976 En İyi Oyuncu, Al Pacino
"BAFTA": 1976 En İyi Film Kurgusu, Dede Allen
11 Ödül daha.
Sunum: 895 MB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
Köpeklerin Günü:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Başlangıç olarak bu filmin, 2009 yılında ABD Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihsel veya estetik değerler açısından önemli” kabul edilerek
National Film Registry tarafından koruma altına alınan Amerikan “neo – noir” tarzının önde gelen filmlerden biri olduğunu söylemeliyim…
Seversiniz veya sevmezsiniz, şunun şurasında topu topu 500 yıllık bir geçmişe sahip Amerikalılar,
sonraki nesillere bırakacakları bir miras olarak geçmişlerindeki bütün önemli eserleri koruma altına almışlar ve almaya da devam ediyorlar…
Doğrusunu isterseniz ben 1950 ve 1980 arasında çekilen kaç yerli film (evet, yalnızca bu 30 yıl),
Kültür Bakanlıklarımız tarafından ehil ellere restore ettirilerek koruma altına alınmıştır, çok merak ediyorum…
Sinema kariyeri 1919 yılında “Samson” ile başlamış olan Muhsin Ertuğrul’un filmografisi ile bu kutsal işe başlayabilirler mesela…
Bu bağlamda, harika bir uğraş içinde olan sayın reader20'ye teşekkür ediyorum:http://www.cizgidiyari.com/forum/yerli-filmler/144276-aciklamali-turk-filmleri-listesi.html
P. F. Kluge’ın LIFE Dergisinde 22 Eylül 1972 tarihinde yayınlanan,
22 Ağustos 1972 tarihinde Brooklyn’de gerçekleştirilen bir banka soygununu anlattığı "The Boys in the Bank" isimli makalesinden esinlenerek
Frank Pierson’un senaryosunu yazdığı “Dog Day Afternoon”, gerçek bir soygunun hikayesi:
Üç amatör banka soyguncusu bir banka soymayı planlar.
Güzel ve basit bir soygun planı: İçeri gir, parayı al ve koş.
Ne yazık ki sözde karmaşık olmayan soygun, ters gidebilecek her şeyin olduğu tuhaf bir kabusa dönüşür.
Bu filmi izleyince gerçek hayatta bir silahı ateşlemenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş olacaksınız.
Bu filmi izleyince tüm banka soygunu ile ilgili yapılan filmlere bakış açınız sonsuza dek değişecek.
Bu filmi izleyince, Al Pacino'nun nasıl böyle bir efsane statüyü kazandığını, nasıl hakettiğini fark edeceksiniz.
Al Pacino`nun bu performansının karşılığında Oscar alamaması üzücü, Oscar'ı kaptırdığı Guguk Kuşu-Jack Nicholson bir kademe aşağıda kalır bana göre.
(terlediği sahnelerde boşanan ter zerreleri resmen Oscar kazanacak kadar oyunculuk yapmış arkadaş, terine bile Oscar verirdim)
"Filmin son 5 dakikasında adam arabaya dayanmış halde;
adamın elleri kelepçeli ve ağzından hiç bir kelime çıkmıyor,
adam sadece gözleri ile konuşuyor,
o bakışları adamın ruhundaki her bir kareyi anlatıyor."
Filmdeki mantığa ayrı düşen ya da saçma olan şeyler, gerçek hayatın içindendir, filmden değildir.
Filmdeki homoseksüel tema, zamanından daha da ilerideydi.
Amerikan sinemasının altın çağından bir başyapıt.
Filmde, 18 yaşındaki Sal karakterini canlandıran 40 yaşındaki John Cazale, ne yazık ki yakalandığı kanser illetinden kurtulamayıp 1978 yılında hayatını kaybetmiş.
The Godfather (1972), The Godfather II (1974), The Conversation (1974), The Deer Hunter (1978) gibi birbirinden değerli 5 sinema filminde izleyebildik…
Gerçek banka soyguncusu John Wojtowicz, The Godfather'ı (1972) Chase Manhattan bankasını soyduğu gün izlemiş.
Hem Al Pacino hem de John Cazale The Godfather (1972) filminde rol almıştı.
"Dog Days" yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günleri için kullanılıyormuş.
Filmin orijinal çalışma başlığı P. F. Kluge'un makalesi gibi, "Boys in the Bank" idi.
Yönetmen Sidney Lumet filmin hafif bir komedi gibi görünmesini sağladığını düşündüğü için onu "Köpek Günü, Öğleden Sonra" olarak değiştirmiş.
Dış mekan sahneleri aslında soğuk havada çekilmiş. Oyuncular nefeslerinin görünmemesi için her çekimden önce ağızlarına buz koymuşlar.
Yapım sırasında, Al Pacino'nun her gece sadece birkaç saat uyuduğu, idareli yemek yediği ve bazen soğuk duş aldığı belirtilmiş.
Bu, Sonny'nin darmadağınık, bitkin ve gergin görünümünü vurgulamak içinmiş. (büyük oyuncu nasıl olunur, ders 1)
Al Pacino, oyunculuk yapmak için genç yaşlarında evi ilk terk ettiğinde, sarışın banka başmemurunu oynayan Penelope Allen ve eşiyle bir kaç yıl yaşamıştı.
Yönetmen Sidney Lumet gerçekçi süreklilik istiyordu. Bu yüzden bir depo bulup kiraladı ve orayı bir banka şubesine dönüştürdü.
O kadar gerçekçiydi ki, çekimler sırasında bir kaç kişi banka setine geldi ve film çekimi olduğunu fark etmeden bir hesap açmaya çalışmıştı.
Gerçek hayattaki soyguncu bir eşcinseldi. Pacino, eşcinsel bir adam oynadığı gerçeğiyle başa çıkmanın bir yolu olarak başlangıçta bir bıyık bıraktı.
Yönetmen Lumet, bıyığını beğenmemesine karşın kabul etti ve çekimlere başladı.
Çekimlerin ilk gününden sonra görüntüleri izleyen Pacino, Lumet'e "Bıyığın gitmesi gerekiyor" dedi ve onu tıraş edip o günkü işi yeniden yapıp yapamayacağını sordu.
Lumet kabul etti ve bıyıkla beraber ilk günkü çekimler çöpe gitti.
Film bir banka soygunu hakkında olmasına ve birçok karakterin elinde ateşli silah olmasına rağmen, sadece iki el ateş ediliyor.
Ve anakronizm (zaman bozum) hataları:
Olayın geçtiği 1972'de, NYC polis ekibi arabaları, yaklaşık iki yıl sonraki gibi mavi ve beyaz değil, koyu yeşil ve beyazdı.
Zamanın New York Eyaleti plakaları sarı üzerine mavi değil, mavi üzerine turuncuydu.
FBI'ın bankaya doğru gittiği sahnede, arabalardan biri 1974 Ford'dur.
Stevie bankadan ayrılırken, Sonny'nin arkasındaki ilan tahtasında Eylül 1973'e ait bir takvim asılıdır.
En önemlisi ise; açılış sahnesinde (bir kamyon kapatıncaya dek) Dünya Ticaret Merkezi kulelerini görebilirsiniz. Bunların yapımı 1973'e kadar tamamlanmamıştı.
Açılış sahnesindeki şarkı: "Amoreena - Elton John & Bernie Taupin (1970)" YouTube'da bulabilirsiniz.
Keyifli seyirler,
sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.
*