Çizgi romanlar ve eleştiri üzerine

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,746
44,832
denize sıfır
Net anlatmışsın çok beğendim.:)Bu arada aklıma bazı sorular düştü,

Eleştiri yapmaya neden çekiniyoruz,


Bizi eleştirenler neden kötü oluyor,


Eleştirilerin yol gösterici olması gerektiği halde eleştirmeyi bilmiyor,kınama,aşağılama boyutunda değerlendiriyoruz.VS..


Çocuk işte,ne görse istiyor.:)
 

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,398
Yazı oldukça güzel malesef ülkemizde eleştiri kültürü gelişmemiş şeylerden birisi. Özellikle konuya hakim olunmadan yapılan eleştirilerle ilgili söylenenlere tamamen katılıyorum ve çokta güzel örneklemeler var (ülkede herkez antrönör yav :D ).


Yanlız para için yapılan iş konusunda bir iki şey eklemem gerekiyor , elbette para için iş yapılır ve insanların sevgi duydukları şeyler şirketler için sadece ürün olabilir ama şirketler o üründen tekrar birşey kazanmak istiyorsa hakkını vermelidir , sonuçta hedef kitlesi en başta o ürüne sevgi duyanlardır , sadece üzerine adını yazıpta boş şey sunmamaları gerekir.

Ek not: Bence Before Watchmen serisi Ozymandias dışında tam bir hayal kırıklığı :D
 

pandora1972

Süper Üye
1 Ağu 2012
2,228
4,845
Sevgili Cihan,
yazını okudum ve Büyük Beyaz'a katıldığım nokta; evet, anlatmak istediğini açıkça ifade etmişsin. Benim gibileri acıtacak bir yazı çünkü saf gerçeği söylüyorsun. Oysa benim gibiler sevdikleri şeylere mal, meta, pazarlanabilir malzeme gözüyle bakmaz. Örneğin Sensei için yaptığım çalışma duyurusu. buram buram abartı kokan ama tam da benim sevincimi yansıtan bir şey çünkü o çalışma benim için meta değil benim sevdiğim bir şey. Sen haksız mısın hayır, kesinlikle hayır. Eleştiri konusuna gelince, rahmetli Uğur Mumcu'nun dediği gibi "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan "insanların yaşadığı bir toplumuz. Her şeyi en iyi ben bilirim duygusunu maalesef çok seviyoruz. Değişir mi bu mantık, sanmıyorum çünkü hazırcıyız. Araştırmayı zaman kaybı olarak görüyoruz. Seni kutlarım az ama öz bir şekilde durum açıklaması yaptığın için.
 

harp55

Çeviri & Balonlama
27 Eki 2009
1,841
6,332
yazı ve vardığı sonuçlar güzel. ben mesala yazaman yazarak anlatamam,
ama pandoraya da katılıyorum.
mesela kanka ben seni nasıl eleştiririm sevgim dostluğum, senin şirinliğin izin vermez. o ndednle abartında hakılısn. (her kes haklı oldu :) )
 

zinzi

Süper Üye
19 Nis 2011
770
419
Yeditepe İstanbul
Keyifli bir yazı olmuş. Çizgi romanlarla alakalı farklı tadlarda yazıların devamı gelicek sanırım. Bekleriz :)

Altevren de kaliteli bir çizgi roman sitesi.
Hele ki Podcast'lerine bayılıyorum.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,097
37,236
İstanbul
Sevgili Shevarash, yazının büyük bir bölümüne (bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunması vurgusu), ana mesajına katılmakla beraber katılmadığım bölümleri de var. Şirketlerin stratejilerinin ve daha çok para kazanma arzularının piyasaya sürülecek ürünü belirlediğine vurgu yapmışsın. Maalesef haklısın, maalesef hakim dürtü bu. Ama bu benim de "tüketici" olarak bana sunulan ürünü beğenmeme ve eleştirme hakkımı ortadan kaldırmaz ki. Arkasında ne varsa var, hangi pazarlama stratejisiyle, hangi düşünceyle yaratılmış olursa olsun; bir ürün kötüyse kötüdür. Elbette kime ve neye göre kötü olduğu bambaşka bir tartışma konusudur. Ama meseleyi şirketlerin stratejileri olarak ele aldığında biz hiç bir şeyi eleştiremez hale mi geleceğiz? Eleştiri yapmadan önce meselenin bir arka planının, başka gerçekler ve gerekçeler de olabileceğinin bilinmesi gerektiğini vurgulamışsın ama sanki biraz fazla olmuş bu vurgu. Neticede her sonuç kendisine yol açan gerekçeleriyle vardır. Ama bu türden bir "nesnelleme" çalışması ne kadar ve kim için anlamlıdır? Şirketler için anlamlıdır, evet.

Yazını şöyle bitirmişsin: "Konuyu toparlamak gerekirse, konuyu çok biliyormuş gibi eleştiri yapmak esasında ciddiye alınmak yerine kişiye daha da cahil bir görüntü kazandırabilir. Beğeniler, elbette özneldir ve kişiden kişiye fark gösterir. Ancak eleştiri yapmadan önce oturup, her konuyu etraflıca düşünmekte fayda var." Buna katılmamak da mümkün değil. Giriş ve sonuç tamam, zaten bütünlüklü bir yazıda olması gerektiği gibi paralel. Ama dediğim gibi şirket stratejileriyle ilgili örneklerine itirazım var. Bunun yerine ürünün içeriğine dair getirilen eleştirilerde atlanan ya da yanlış algılanan hususlara vurgu yapsaydın; ne bileyim mesela filanca üründe kullanılan ve okuyucu tarafından beğenilmeyen çizimlerin aslında şu şu farklılıkları içerdiğini, dolayısıyla yapılan eleştirinin bu farklılıkları algılayamadığını filan söyleseydin bu itirazım da kalkardı ortadan.

Ancak her şey bir yana yazının ana mesajına katılmamak mümkün değil. Ellerine sağlık.
 
Son düzenleme:

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir

Yanlız para için yapılan iş konusunda bir iki şey eklemem gerekiyor , elbette para için iş yapılır ve insanların sevgi duydukları şeyler şirketler için sadece ürün olabilir ama şirketler o üründen tekrar birşey kazanmak istiyorsa hakkını vermelidir , sonuçta hedef kitlesi en başta o ürüne sevgi duyanlardır , sadece üzerine adını yazıpta boş şey sunmamaları gerekir.

Ek not: Bence Before Watchmen serisi Ozymandias dışında tam bir hayal kırıklığı :D
Muhakkak ki haklısın, sürdürülebilir kazanç için yaptıkları işi kaliteli yapmak zorundalar. Eğer düzgün iş yapmazlarsa zaten satış rakamları onlara gerekli cevabı verecektir.

Asla kimsenin eleştirilmeyeceğini/beğenilmeyeceğini söylemiyorum. Beğenilmeyebilir, ancak eleştiri için yetkin olunmasının gerekliliği buradaki esas önemli konuydu. Hiç kimse mühendisin işine karışmazken neden herkes doktorun işine karışıyor? Çünkü herkes hastalanıp ilaçlarla haşır neşir olurken, "tıp" bilimini öğrendiklerini düşünüyorlar. Yetmiş senelik hasta, 1 senelik pratisyen hekimden daha iyi tıp bilebilir mi? Kendi hastalıklarının semptomlarını, kullanılan ilaçların "ismini" (etken maddesini değil), kuluçka/iyileşme evrelerini bilir o kadar. Benzer hastalıkları, metabolizma üzerindeki değişimleri, eğer ki farklı ilaçlar kullanılıyorsa o ilaçlarla etkileşimlerini, o görülen semptomların ne anlama geldiğini, tedavi edilmezse ileride ne tür başka sorunlara yol açabileceğini bilemez. Başka hastalıklarla ilgili ise hiç bir şey bilemez. O hesap...

Keza verdiğimiz örnekten giderken teknik direktör yada antrenörün işine karışıyorlar çünkü o spor dalını bildiklerini düşünüyorlar (benim de esas uzmanlığım da o konuda olduğu için örnek vereyim, burada kaç kişi internette araştırma yapmadan pliometrik antrenmanın ne olduğunu söyleyebilir? gibi :) )

Daha dün şahit olduğum bir olay :

Orta yaşlı bir adam, benim de eskiden mağaza müdürlüğünü yaptığım bir marketler zincirindeki genç müdür yardımcısına, bazı şirketlerin satınalma departmanında çalıştığını ve neden müşteriler büyük miktarlarda ürün aldıklarında indirim yapmadıklarını sorup "şöyle şöyle yapmalısınız" diyordu. Eğer ki konu üzerinde sandığı kadar hakim olsaydı, o eleştiriyi yapacağı yerin mağaza yöneticileri değil, o şirketin farklı departmanları olduğunu bilirdi. Zira operasyon birimleri "asla" indirim yapmaz, yetki olarak yapamaz da. (yeterince büyük şirketler için söylüyorum yirmi kişilik yerler için değil)

Velhasıl, eleştirinin hedefi ve amaca yönelik yapılması önemlidir demek istedim.

(Before Watchmen linklerini takip ediyorum bu arada, okumak için hepsinin bitmesini bekleyeceğim ;) )

Sevgili Shevarash, yazının büyük bir bölümüne (bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunması vurgusu), ana mesajına katılmakla beraber katılmadığım bölümleri de var. Şirketlerin stratejilerinin ve daha çok para kazanma arzularının piyasaya sürülecek ürünü belirlediğine vurgu yapmışsın. Maalesef haklısın, maalesef hakim dürtü bu. Ama bu benim de "tüketici" olarak bana sunulan ürünü beğenmeme ve eleştirme hakkımı ortadan kaldırmaz ki. Arkasında ne varsa var, hangi pazarlama stratejisiyle, hangi düşünceyle yaratılmış olursa olsun; bir ürün kötüyse kötüdür. Elbette kime ve neye göre kötü olduğu bambaşka bir tartışma konusudur. Ama meseleyi şirketlerin stratejileri olarak ele aldığında biz hiç bir şeyi eleştiremez hale mi geleceğiz? Eleştiri yapmadan önce meselenin bir arka planının, başka gerçekler ve gerekçeler de olabileceğinin bilinmesi gerektiğini vurgulamışsın ama sanki biraz fazla olmuş bu vurgu. Neticede her sonuç kendisine yol açan gerekçeleriyle vardır. Ama bu türden bir "nesnelleme" çalışması ne kadar ve kim için anlamlıdır? Şirketler için anlamlıdır, evet.

Orası kesin, tüketici olarak eleştirme ve beğenmeme hakkı daima vardır. Orada belirtmek istediğim daha çok daima yazar/çizer/hikaye/karakerler eksenlerinde dönen eleştirilerde tek hedefi şahıslar değil şirketin genel politikası olabileceğiydi. Örneğin Marvel`ın Wolverine`i neredeyse bütün çizgi romanlara koyması gibi. Bu hiç bir zaman yazarların tercihi değil şirketin "çizgi roman" içindeki politikalarında başat rolünü Wolverine, Spiderman ve Deadpool`a vermesinden kaynaklanan bir durumdu. Yukarıda da belli örnekler zaten vermiştim.

Ayrıca "ben bunu beğenmedim, kalitesiz iş yapıldığını düşünüyorum" demekle (ki bu beğeni ve şahsi eleştiri içerir), "bu X firması ne yapmak istiyor böyle, bu serileri neden çıkarmışlar ki?" demek arasında (olayın tamamına hakimim ve yanlış iş yapıyorlar anlamına gelir) dağlar kadar fark olduğunu söylemeye çalışıyorum.

Vurgu abartılı olabilir o eleştiriye katılıyorum. Zira daha çok belli konularda uzmanlaşmayan okuyucuyu düşünerek (ve Berk Uralcan`ın çizgi roman okurluğu isimli yazı dizisine referans olmadı amacıyla) yazmıştım.

Bu tür yorumlar daha iyisini yazmamız için gerekli düzenlemeleri yapmamızı sağlıyor. Hepinize teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
Üst