Çizgi Roman, Kitap Niye Satılmıyor?

Kadri Balta

Aktif Üye
27 Mar 2012
406
2,221
Çizgi roman ve Kitap istenilen tirajlarda niye satılmıyor?


Sektör gelişmiyor de fahiş fiyattan kitab almak ne kadar doğru.


Yayınevinevleri ve okurların ve bazı çevrelerin kitap çizgi roman satılmıyor diye gereksiz yere biribirini suçlması doğrumu?



Fazla kitap alan iyi bir çizgi roman sever olurken almayan sektöre zararmı veriyor?



Çizgi roman kitap yayınevleri niye satışların az olmasındaki sebebi hep kolaya kaçarak gücü yettiği için hep okuru suçlarlar veya kitap almayanları?




Problem nedir:


Kitap ve çizgi roman bir lüks olmadığı halde niye lüks tüketime yakın
fiyatlardan fiyatlandırılarak belli bir kesimin alım gücüne hitap ediyor.



Kitaplar çizgi romanlar koleksiyonerler içinmi basılıyor?

Ekmek bütün sofralarda varken her evin niye kütüpanesi yok?



418977369552603074149476440039n.jpg








397302334351959918313828446303nmqm.jpg





1 Ağustos 2004’te KDV yasası değiştiridi. Elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci gibi değerli taşların KDV’si yüzde 18’den sıfıra indirildi. İlaç ve tıbbi ürünlerden, makarnadan, ekmekten, simitten kitaptan KDV alınırken, pırlanta, elmas, ve inci gibi değerli taşlardan alınan KDV’nin kaldırılması düzenlemenin ardından tartışmalara yol açmıştı.





Bugün kitaptan alınan vergi ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor:

% 0:

Norveç, Kanada, İngiltere, Hırvatistan, İrlanda vs..




Türkiye’de bu oran %8





1984371963838570489324758038n.jpg









Birkaç ülkeden örnek vereyim. Pırlantanın KDV’si İsveç’te % 25, Almanya’da % 19, Fransa’da % 19,6, İtalya ve Bulgaristan’da % 20 olarak belirlenmişten bu oran Türkiye’de % 0
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
Çok güzel özetlemişsin ancak NE OLURSA OLSUN (bilerek büyük harfle yazıyorum) aç açıkta olmayan birinin İSTERSE kitap ve çizgi roman alabileceğini düşünüyorum.

Sigaraya aylık 100-250 tl arası veriyor çoğu insan

Bir öğle yada akşam yemeğine 10-30 tl arası

Sinemaya 10-25 tl arası

Farklı hobiler ve gezmeye aylık 50-500 tl arası

Çay ve kahveye aylık 20-150 tl arası para ödeniyor.

Çoğu kişi bunların birine yada birden çoğuna para ödüyor. Herhangi birinden 20-50 tl kısıp kitap alamıyorsa, o kitabı önemsemediğindendir.

Bu tıpkı şeye benziyor :

"kitap okumak çok istiyorum ama vakit bulamıyorum"

Ben tuvalette, yemekte, metro/otobüste nasıl okuyorum? Haftada minimum 15 saat okuma sürem var ve hiç biri oturup özel zaman ayırıp okuma şeklinde değil. Hep bu şekilde aralıklarda okuma şeklinde. Buna vakit ayırmak istemeyen adam, okumaya vakit bulamaz. Eğer istiyorsa vakit bulur.

Aynı şekilde, başka şeylerden kısmak istemeyen adam da kitap ve çizgi romana para bulamaz. Gerçekten istiyorsa bir şeylerden kısar, o parayı bulur (hakikaten çok kötü maddi durumda ve aç değilse). Bulamıyorsa, o kadar çok sevmiyordur ve yayınevlerini vsyi suçlaması yersizdir.

Bu parayı ayırıp kitap almıyorsa, bana göre şikayet hakkı yoktur. Bir firma 30 TL`ye sattığı çizgi romanı 200 kişi yerine 2000 kişi alırsa 25 TL`ye satabilir. Para ayırıp bunlara harcamayan adamın fiyatlardan şikayet etme hakkı yoktur zira kendisi o firmanın hedef kitlesinde ve müşteri pörtföyünde değildir. Bu kadar basit...
 

comedian

Onursal Üye
13 Tem 2012
1,274
4,714
Shevarash'ın dediği hiç kitap almayan ve şikayet eden adam modeline bende karşıyım ama.

biz alanlar ne yapacağız sorun bu zaten şimdi ayda kaç yayın takip ediyoruz ve alıyoruz. (hadi ben devamlı tex, zagor vs. takip etmiyorum) ya edenler nasıl olacak.

5 yayın takip etsem devamlı ve hadi 2 aylık periyodlarla çıksa 20-30 tl aralığında bu 2 ayda 100-150 tl demektir ki bu da benim için az bir rakam değil. ki çoğumuz için böyle bu durum.

yayınevleri ne kadar fiyatlı satarsa alış gücümüzde o kadar düşüyor maalesef. hele ki boktan (harbiden boktan ama) işçilikli işleri o fiyatlarda görünce almıyorum bile yayınevleride hiç kusura bakmasın özensiz işçiliğe (baskı,, balonlama, çeviri vs.) zaten internette ingilizce de olsa erişebildiğim şeye 30 tl veremem. oturur kasar az ingilizcemle okur iyi işçiliği alır rafıma koyarım. neyse suç her zaman olduğu gibi bizde, tüketicide, halktadır zaten boşuna konuşuyoruz aslında.

zaten ön yargı ile yaklaşılan çizgi roman a birde adama al bu çizgi roman oku ama 30 tl dersen adam sana bakar kafamı yapıyorsun diye. o yüzden kemik kitleye 3-5 kişiden başka insan katmalarını imkansız buluyorum.

ayrıca biraz kasınca bekleyince valla cillop gibi fiyat düşüyor. mesela conan the legend 5 cildi 60 tl ye yani son 5. cildin fiyatından biraz yükseğe alabiliyor insan. ve zamanında iyiki almamışım da diyor. bu da ayrı mevzu. daha ne kitaplar yarı fiyatına düşüyor 1-2 ayda. neyse uzun konular bunlar.
 
Son düzenleme:

savok

Admin
30 Eki 2009
20,016
85,147
Kasımpaşa
"Çizgi Roma Kitab Niye satılmıyor?"

Şimdi ben bu başlığı ve kullanılan Türkçeyi görünce neden satmadığını anlıyorum..

Ben araştırdım, soruşturdum, kitapçılarda, internet sitelerinde "Çizgi Roma Kitab" bulamadım..

Bu kadar özensizlik olmaz, Özellikle değiştirmiyorum başlığı..

Hani burası tarım ve esnaf kefalet sitesi olsa, hani Ankara ili kabzımalları dertleşme ve hasbıhal etme sitesi olsa anlarım, burası çizgi de olsa bir roman, yazın, edebiyat ne derseniz deyin böyle bir site..

Lütfen düzgün Türkçe kullanımına özen gösterelim.
 

ccahitkar

Onursal Üye
30 Eki 2010
4,805
2,656
metu
Kitap okuma alışkanlığı,gelişmişlikten çok sosyal yapı ile ilgili bir olaydır.İnsanlar okumak istedikten sonra her ortamda okuyabilir.Ne yazıkki ülkemiz insanlarının ceplerine istediğiniz kadar para koyun ,o parayı harcamada öncelik hiç bir zaman
kitap okuma olmayacağı gibi,sıralamada son sıralarda yer alacağına eminim.Diğer taraftan ülkemizde insanların bu vergiler altında yaşamaya çalışması ise yabancı ülke üniversitelerinde tez konusu olmaya devam ediyor.Verdiğiniz örnekler için teşekkür ederim Dostum.:(:TL:TL:TL:TL
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,015
20,889
Gaziantep
Sevgili Kadir Balta;Şu "çizgi roma kitab Niye satılmıyor?"u bir "düzenle".Bak eleştiriden öte kınanıyorsun.Aceleye geldi diyelim ama lütfen yazdıktan sonra bir kez gözden geçirelim
 

Jil Moran

Yeni Üye
31 Eki 2012
51
60
Satmıyor, çünkü çizgi roman devri bitti gözü ile bakıyor insanlar.Biz okumakta direnenlere ise hafif deli mi ne gözü ile bakılıyor.
 

okan1964

Onursal Üye
27 Ağu 2012
688
941
Büyük Beyaz dostum haklı. Almak isteyen iyice bir araştırmayla , biraz da sabır ve geriden takip etmek suretiyle, istediği kitapları çok daha uygun bir bütçeyle
alabilir diye düşünüyorum.

Diğer yandan şu da bir gerçek ki; cebimizdeki paranın kitaba harcanması konusunda da galiba toplum olarak biraz cimri davranıyoruz.

Tabii ki aramızda ekmek kavgası peşinde olanlar da çoğunlukta ve öncelikli harcamaları var ama kültürlü toplumların vazgeçilmez silahı da başta kitaptır , bunu da unutmamak lazım .

Konuyu açan arkadaşımın iyi niyetle ,biraz aceleyle yanlış yaptığını düşünüyorum. Eminim başlığı düzenleyecektir..
 

pereventi

Süper Üye
27 May 2010
1,148
1,451
güney
Türkçenin düzgün kullanılması gerektiği konusunda savok usta yerden göğe kadar haklı,yazdığı imla hatalı yazı harici kadri balta'nın da belirttiği konularda haklı tarafı var,fiyatlar daha düşük olabilir diğer arkadaşların belirttiği gibi çizgi roman eskisi gibi cazip bir hobi değil yani unutulmaya yüz tutmuş durumda,sanıyorum var olan 2 çizgiroman forumunda bulunan çr severler harici pek okuyan ve takip eden yok ülkemizde,buna nazaran umumi olarak talebin olmadığı bir sektörü canlı tutmak ekonomik şartlardan geçiyor,fiyatlar makul olunca reklamda yaparsın,kampanya da.Bazen anadoluda,rast geldiğim eski sahaflara uğruyorum,çizgiroman soruyorum,gülüyorlar,o furya yıllar önce sona erdi diyorlar,bu işin sevdalıları sadece takipçi olan.
 

Kadri Balta

Aktif Üye
27 Mar 2012
406
2,221
Hocam çok haklısınız bundan sonra daha düzenli olmaya çalışacağım yazarken.
Sizinde üslup da biraz sert olmuş.


Ama hocam doğru türkçe nerde ? Türk Dil kurumu bile ne kadar doğru tartışılır kime inancaz kim öğretecek türkçeyi hocam bize.

Şu an yazdıklarımda da yanlışlar olabilir kusura bakmayın artık.


Sizden sonra şu haber aklıma geldi paylaşıyorum.Yazdıklarınıza muhalefet olsun diye yazmıyorum yanlış anlamayın tdk bile garip geldi bana.


Türk Dil Kurumu'nun (TDK) internet sitesinde "Genel Türkçe Sözlük" bölümündeki arama motoruna Rus yazıldığında “Moskof gavuru”, Kürt yazıldığında “Ön Asya’da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse”, cami yazıldığında “Müslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer” olarak açıklama yer alırken cemevi yazıldığında “Alevilerin toplanma yeri” sonucunu vermesi dikkat çekti.

İşte o kelimeler ve TDK'daki karşılıkları:

Komünizm

"Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi." - A. Ümit

Kadın

1. isim Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen

"Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." - A. Ş. Hisar

2. sıfat Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan

3. Hizmetçi bayan

4. Bayan

Rus

özel, isim Rusya Federasyonu'nda yaşayan Doğu Slav halkı veya bu halkın soyundan olan kimse, Moskof gâvuru

Cemevi

Cami için Müslümanların ibadet yeri ifadesine yer veren TDK, cemevi için ise şu ifadeleri kullanıyor:

isim, Alevilerin toplanma yeri

Kürt

1. özel, isim Ön Asya'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse

Yunan

Yunan halkı için küçümseme ifadesi olarak kullanılan “palikarya” sözlükte "Yunan" kelimesini aratınca karşınıza çıkıyor:

özel, isim Yunanistan'da yaşayan veya Yunanistan halkından olan kimse, Yunanistanlı, palikarya

Alkol

TDK'nın sitesinde alkol kelimesini arattığınıza karşınıza bu örnek cümle çıkıyor:

"Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi." - P. Safa

Dinsiz

"Dinsiz" kelimesini arattığınızda ise Güncel Türkçe Sözlük'te karşınıza şu ifade çıkıyor:

Acımasız
 

savok

Admin
30 Eki 2009
20,016
85,147
Kasımpaşa
Kadri Balta şahsında Türkçe'yi düzgün kullanmayanlara karşı ilgi çekmesi amacı ile o uyarıyı yaptım.
Aslında çok güzel bir sunumu başlıkta yapılan özensizlikle değersiz hale getirmeye engel olmaya yönelik bir uyarıydı..
Bu arada Kadri Balta kullanıcı adının paylaşım türünü beğendiğimi de eklemek isterim.
Bu uyarının gerekli etkiyi yarattığını inanıyorum.
Bu nedenle başlığı olması gerektiği gibi düzeltiyorum.
"Çizgi Roman, Kitap Niye Satılmıyor?"
 

virtualman

Yeni Üye
23 Ara 2010
68
220
Çanakkale
İtalyan çizgi romanları Türkiyede daha pahalıya satılıyor. Biz 1980lerde belki orijinal kapak almazdık ama ucuzdu şimdi biz çalışan insanların bile bütçelerini zorluyor. Bu iki bilinmeyenli denklem gibi. Şimdi çocuklar almıyor bizim gibi galiba. Ucuz olsa çok satar mı bilemiyorum ama tirajlar çok düşük. Büyük yayınevleri büyük basın grupları bu işe el atmıyor. Yine de buna şükür diyorum 1990-1996 arası gibiydi sanki hiçbir çizgi roman çıkmıyordu diye hatırlıyorum. Ama bir çizgiroman sever olarak muzdaribim genel olarak fiyatlardan.
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,130
Kastamonu
Galiba diyardaki herkes bu başlığı okuyor. Ben yanıt yazmaya çalışırken, indirmem bitti başka bir başlığa gittim; döndüğümde başlık değişmiş ve birkaç tane yanıt eklenmişti.

Kadri Balta, paylaşımlarını gerçekten beğenerek izlediğim bir arkadaşımız. Tanışmasak da onu eski bir dost gibi duyumsuyorum. Türkçe kullanımıyla ilgili aldığı eleştiri, (önce biraz sert olduğunu düşünsem de) galiba yerinde bir uyarıydı. Çünkü, ben yukarıda bahsettiğim ilk yanıtı yazarken "Arkadaşlar, az satılmasından şikayet edilen şey, kitap mı, çizgi roman mı, önce buna karar verelim de yanıtımızı öyle yazalım," demeye çalışıyordum. Başlık ve yazının girişi düzelince anlam da yerine oturdu.

Bir - iki yıl önce, içlerinde tanınmış isimlerin de bulunduğu bir grup yazar (ne yazık isim hatırlamıyorum) düzenledikleri bir basın toplantısında okuyucuları korsan kitap alıp okumaya davet ettiler. Söyledikleri şey özetle şuydu:

"Yayınevleri, büyük kârlar peşinde koştuğu için kitaplar çok pahalı satılıyor, çoğu insan bu yüzden kitap alamıyor."

İnsanın aklına hemen "kütüphanelerdeki kitaplar da mı parayla satılıyor," gibi bir cümle takılsa da yazarlarımızın söylediklerinde de büyük bir doğruluk payı olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü kitap fiyatları market raflarında 1 TL.den başlıyor. Bu elbette ölçü değil ama korsan kitapçıların 3-4-5 TL.ye satıp kâr edebildiği kitabı, yayınevinin hangi gider kalemi 20-25 TL.ye çıkarabilir, hasaplayamıyorum. Örneğin yayınevleri, 2 sene sonra market sepetlerine dökülüp tanesi 1 liradan satılacak kitaplar için, bu kitapların yazarlarına milyonlarca lira telif mi ödüyor? Gülerim sadece... Şeytan, bir iki tane isim de ver diyor ama Allah'ın izniyle ben ona uymayacağım...

Bu söylediklerim yazarı yabancı olan kitaplar için geçerli değil. Çünkü onları (özellikle Best Seller olanları) basabilmek için herhalde sıkı bir telif ödeniyordur.

Hiç merak ettiniz mi, bizim diyardaki çizgi romanların parasal karşılığı ne kadardır? Ben hesaplamaya kalkışmadım ama herhalde en az iyi bir araba parasıdır...
 

SenSei

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
24 Eyl 2009
2,823
28,734
İstanbul
Arkadaşlar, hoşlanmadığım bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kimi pahalı diyor, kimi teliflerden dolayı böyle olması gerekiyor diyor. Her kesim kendisine göre haklı olabilir, ama ben okumak için herhangi bir kitap almak istiyorsam giderim bir alışveriş merkezine veya temin edebileceğim bir yere ve rafları incelerim. İncelediğime karşıma tanımadığım bir sürü yeni yazar çıkıyor. Şimdi soruyorum size; tamam king, kontz, brown, grange....bunları gözümüz kapalı zaten alıp rafımıza koyuyoruz. Onların romanlarına 25-35 TL verip sinir olsak da sesimizi çıkarmadan alıyoruz bir şekilde. O isimler gibi 20-30 yazar takip etsek ve "gözümüz kapalı" romanlarını alsak zaten sürekli bir harcama yapıyoruz. Peki ya yeni yazarlar? Bir sürü yeni yazar çıkıyor. Bunların çoğunu internetten inceliyor olabiliriz. Ama ben romanları elime alıp incelemek istiyorum kardeşim. Araştırmak istiyorum. İyi veya kötü okumak istiyorum. Yazarlığı hakkında veya romanı hakkınd kendim bir fikir edinmek istiyorum. Internette bulduğum eleştirilere göre hareket etmek istemiyorum. Benim zevkim neden birçok eleştirmenle uyuşmak zorunda ki? Bunları nasıl yapcaz peki arkadaşlar? Bir insanın geliri ne olursa olsun ayda 250-300 tl kitap için harcayamaz. Harcamaz demiyorum! Ama gerçekten harcayamaz. Burada bence kimse okurlarda suç bulmasın. Çünkü okur kitlesi öyle sandığımız kadar da az falan değil. Bu başlığın en başında bir istatistik var yüzde 95'lik kesim çok ilginçtir. Belki o kesim kitap alamıyorda otobüste birşeyler okumaya çalışıyor. Tabi ki firmalarda para kazanacak. Ama günümüzde bir bandrol fiyatını hepimiz biliyoruz. Bu söz ettiğim sadece kitaplar için geçerli değildir. Bunun içine DvD, Müzik albümlerini, PS ve Pc oyunlarını da dahil edin. Yok arkadaşlar...bana sorarsanız tüketici burada en az suçu olan kitledir. Umarım kimsenin başını ağrıtmadım. Sevgiler...
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
Fiyatlarla ilgili genel söylediklerinize katılmıyorum. Hatta şöyle diyeyim HİÇ HİÇ katılmıyorum. :) Söylediklerimden kimse alınmasın ve dikkatle okuyunuz.

Telif, çevirmen, kapak resmi, dizgi/matbaa, dağıtım, kağıt, mürekkep, yayınevinin çalışanlarının maaşları, yayınevinin sabit giderleri vs... hepsi masraf demek.

30 TL yerine belki 25`e satabilir. Ancak düşünce şu :

"300 kişi alacak, bu adamlar zaten alıyor. Bari elde edeceğimiz kâr bir işe yarasın. Almayacak adam 25`e de almıyor!"

Böyle düşünürse adam haksız mı? Haklı elbet, fahri olarak yapmıyor ki bu işi. Çoğumuz farkında değiliz, biz kitabı/çizgi romanı hobi olarak okuyoruz. Ancak o adam, o işi para için yapıyor. Evine para götürmek zorunda, dolayısıyla o işten kâr elde etmek zorunda. Az yada çok...

Ha 1 yıl bekledikten sonra fiyatı düşüyor, o zaman en baştan niye o fiyata satmıyor derseniz ;

söz konusu kitaptan 1000 tane basılır. 30 TL`den satışa açılır. İlk 4-5 ayda 300 kişi alır. Elde 700 tane kalır. Bu kalanları tuvalet kağıdı olarak kullanmak yada raflarda çürümesi kimin ne işine yarar? En azından 5 TL, 10 TL gibi fiyatlara satalım zararın bir kısmını karşılayalım denir.

Bu, normalde o kitap 5 TLye satılabiliyorken 30`a satıldığından oluşan bir durum değildir.

30`a satılırken almayanlar yüzünden firmanın elinde kalanları daha fazla zarar etmeyip borçlarını ödemek için haraç mezat satmasından dolayı oluşan durumdur.

Velhasıl, ticaretin özünde bu vardır. Kitap sektörü ile, yayın evleri ile bağdaşlaştırmak bahane aramaktır.

Almayan adam almıyor arkadaş, bahane üretmek kolay iş. İşte bu yüzden çoğu şey Türkçe`ye çevrilmiyor. İşte bu yüzden yeni yerli yazarlar çıkmıyor, yerli çizgi romanlar raflarda yerini almıyor. Satın alınmadıktan sonra nasıl olacak bu işler?

Bu sektöre sahip çıkacaksanız, gidişattan ve fiyattan şikayetçiyseniz KİTAP ALACAKSINIZ. Bu fiyatlar düzelecekse aldığımız için düzelir, forumlarda fikir ürettiğimiz için değil. Bütün sektörler kâr elde edip para kazanmaya çalışıyor, yayın evlerini suçlamak yersizdir. Bahane üretmeyelim...
 

comedian

Onursal Üye
13 Tem 2012
1,274
4,714
aslında çok çok uzun yazacaktım ama bu konunun sonu yok. bence ben (ben derken benim gibi almak için yırtınıp kısıtlı alabilen veya almak isteyip 25 tl olsa da ayıramıcak durumda olan, sigara içmek yerine kitap okumayı tercih etmeyen, arkadaşlarıyla 1 hafta sonu buluşup 100 tl yemek içkiye verip kitap almamayı seçen, yılın 1 haftası tatile gidebilen ama kitap almak için 1.000 tl ayırmayan vs.) hatalıyım daha fazla kitap, çr vs alamadığım için. alabilmek için daha çok çalışmalıyım ama o zamanda okumak için vaktim kalmayacak. o zaman almasam daha iyi :p

yayın evleride amme hizmeti vermediklerine göre hep ağladıkları gibi zarar ettikleri işleri yapmasalar daha iyi. :p
 

Jil Moran

Yeni Üye
31 Eki 2012
51
60
Aslında bir çizgi romanın pahalı veya ucuz gibi görünmesi okuyucunun geliri ile ilgili..Örneğin okuyucunun geliri 10 bin tl ise 32 liralık Zagor klasik maceralar ona sudan ucuz gelir, ama okuyucu üniversite öğrencisi veya asgari ücretli ise 32 liralık kitap ona evlat acısı gibi gelir..
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,483
hiçbiryerde :)
1-büyük ve küçük yayınevleri vardır,her sektörde olduğu gibi.
(bakkal ve market ilişkisi gibi). belki on tane büyük yayınevi
vardır,kimisi büyük holdinglerindir,sıkıntı yaşamazlar.
çoğu yayınevi ise zor şartlarda,fedakarca çalışarak
bize kitapları ulaştırmaya çalışır.
Yayınevi bir kitap basar,bizim verdiğimiz paranın tam yarısını
alır dağıtımcıdan(yaklaşık öyle biliyorum),kitapları verdikten belki aylar sonra.
bir yayınevi düşünün,bir kitap basıyor ve 20 tl fiyatla(iyi fiyat verdim) satışa veriyor.
o kitaptan bir baskıda 1000 tane çıkar ve tanesi 10 tl'den
yayınevinin cebine 10.000 tl girer.telif,kağıt,matbaa,yayınevinin diğer
giderlerini düşünün ve ne kalacağını tahmin edin.kitap satılmayabilir de
çünkü kitaplar da "reklamla" satılır ve iyi bir reklamın maliyeti
on milyarları çok çok geçer...
her basılan kitabın tamamı satılmıyor,çoğu elde kalıyor.....
offfff,bitmez....
kısaca shevarash ve jil moran'a katılıyorum,
genellikle sahaflardan,fuarlardan vs alternatif yollardan kitap alıyorum,
selamlar,sevgiler diliyorum....
 

gurcansarı

Çeviri & Balonlama
10 Tem 2010
594
3,771
istanbul
galiba gene herkesin haklı olduğu bir ortam oluşmuş.
kitabın satılmaması ile çizgi romanın satılmamasının sebepleri aynımıdır sorusu güzel bir elma armut ayrımı sorusu.
tabiiki kitabın alınmamasındaki yada alınamamasındaki sebeplerin çoğu ortak olacaktır fakat çr okuyucusu ile roman - kitap okuyucusu arasında çok radikal olmasada ayrılıklar olduğuna ve bunların hangi sebeplerden dolayı alıp alamadıkları konusunda farklılıkları olduğunu düşünüyorum ve ilave ediyorum bu farklı bir tartışma konusu olarak bence bayağı bir irdelenmelidir.
kitap satın alınmaması konusuna gelirsek. kabul edin veya etmeyin gene cem yılmaz a geleceğiz. EĞİTİM ŞART kitap okuma alışkanlığı sonradan kolayca kazanılabilinir bir alışkanlık değildir. ya çok küçükken temel değerlerin oturmaya başladığı etkilenmeye açık yaşlarda öncelikle aile, çevre ve okulda bu alışkanlık edinilir ya da edinilemez.
sonradan zorlamayla özentiyle falan kitap okumaya başlamak hiç bir zaman gerçek bir OKUYUCULUK değildir.
kitap okumak hobi değildir. öyle olsaydı kitaba para harcanıyor olurdu. ve şu anda bu sorunu konuşuyor olmazdık. inanmıyorsanız hobilerinize yaptığınız harcamalarlla kitaba verdiğiniz parayı bir karşılaştırın.
kitap okumak eğlence de değildir. aynı sebepten ötürü eğer eğlence olsaydı ona da bir şekilde daha fazla harcama yapmanın yolunu bulurduk emin olun.
kitap okumak evliliktir. düzenli olarak paylaşımdır. birlikteliktir. flört e veya one night stand a benzemez. sabır ister özveri ve en önemlisi tutku ister.
tabi işin ekonomik yönü de yadsınamaz. bütçede kitaba pay ayırmak herkes için farklı anlam taşır. bu okuduğunuz kitaptan bütçenizin çapına ve hatta nerede yaşadığınıza göre de değişiklikler gösterir.
şimdi baktımda uzadıkça uzuyor, şöyle kısa keseyim okumak isteyen insan zaten alır okur. kütüphaneden alır okur, satın alır okur, çalar okur ama OKUR..
aslında dikkat ederseniz tartıştğınız şey neden okunmuyor değil neden satılmıyor.
basit:
1. gerçekten pahalı
2. kitap okuyacak bir jenerasyon yetiştirilmedi. ( inanın şu anda satılan kitap sayısı 1950 1980 arası doğan jenerasyon terk i dünya edince 10 da 1 e düşecek. isteyenle idaaya da girerim ama kazanan bişi alamaz. )
3. kitabın çok fazla ikamesi oluştu. ( eskiden olmayan dvd. pc, yüzlerce kanallı tv, çizgi filmler, sinemalar, pc oyunları, daha fazla gidilip gezilip zaman öldürülebilecek yerler, avm ler, görece daha serbest kız erkek ilişkileri, vs vs )
4. yeni jenerasyon yeni beklentiler. ( kitap okumak yavaş, hantal, sıkıcı. bir tuşa basıp bilgiyi veya görseli almak varken saatlerce kitap okumakmı? :) )

aslında yazdıça yazasım geliyor ama daha sonra devam ederim.
kitapla kalın.
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,130
Kastamonu
...yayın evleride amme hizmeti vermediklerine göre hep ağladıkları gibi zarar ettikleri işleri yapmasalar daha iyi. :p
İşte bu kadar...

"İşler kesat" diye ağlamak esnaflığın şanından sayılıyor artık. Vatandaşla konuşurken "öldük bittik," pozları takınılır, bankacıyla, müteahhitle veya karşı cinsle birlikteyken "plazayı Londra'ya mı, Amsterdam'a mı dikeceğime karar veremedim," havası basılır. Her iki görüntü de gerçek değildir.

Yalan söylemeye gerek yok; yeni basılmış bir kitap alacağım zaman, alternatif fiyatlara mutlaka bakıyorum. Bir yerde 5 lirayken gidip öbür tarafa 25 lira vermiyorum...

Hemen bir komplo teorisi ürettim: Merdiven altı sergilerinde 5 liraya satılan ve adına korsan kitap denilen şeyleri, o kitabın orjinalini üreten yayınevleri satıyor olamaz mı? ;)
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
Olamaz tabi ki :)

Yanlız istisna olarak benim yayınevlerine kızdığım en temel nokta şu :

bazıları, zamanında "biz bu işi hobi için yapıyoruz" diyerek çoğu seriyi yarım bıraktılar. (bu sadece çizgi roman yayınlayanlar için değil genel anlamda tüm yayınevleri için geçerli)

Bana hobi için yapıyorum diye gelirsen, kâr elde edemiyorum diye ağlama. Adam gibi "biz bunu iş olarak yapıyoruz" dersen bunda garipsenecek bir durum yok :)
 
Son düzenleme:

comedian

Onursal Üye
13 Tem 2012
1,274
4,714
hobi de değil. onlar çizgi romanın türkiye'de son kaleleri. çizgi roman yaşasın diye çarpışıyorlar yahu... gönül işi yaptıkları... :p
 
Son düzenleme:

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,130
Kastamonu
Bu, bir çoğumuzun dertli olduğu bir konu. Lafı ne kadar uzatsam, söylemek istediklerimin önemli bir kısmından bahis bile açmamış olduğumu fark edip kendime kızıyorum.

Bakın şu ara, (bilmediğim sözcüklere hemen bakabilmek için, tuğla büyüklüğünde 4 cilt Şemseddin Sami - Kâmûs-i Türkî'yi yanımda oda oda dolaştırarak) Mevlana - Mesnevî'yi okuyorum. Mesnevî 6 cilt. MEB.Kitabevi 1991 baskısı. Her cildi o zamanın parasıyla 5.000 liraya alınmış. Bugünkü rakamlara tam olarak çevirebilmem olası değil ama hatırladığım, bugünün 1 lirası gibi bir para ettiğiydi... Altı cilt 6 lira... Hadi olsun 10 lira...

Manevi değerine paha biçilemeyecek olduğuna herkesin katılacağını sandığım 4 cilt Kâmûs-i Türkî'ye ise hiç para vermemiştim: Tercüman Gazetesi 1991 baskısı... O sırada Tercüman'da muhabir olduğum için, gazetesine bile para vermem gerekmemişti.

Az önce aklıma geldi, kitaplığa koştum ve orada kalan son iki örneği buldum: Balzac - Vadideki Zambak ve Panait Istrati - Sünger Avcısı... Kitapların boyutunun 12x16 olduğunu söyleyince, yaşıtlarım ve büyüklerim iyi hatırlayacaktır; Varlık Yayınları... Biri 1972, diğeri 1976 baskısı. Yazılar büyük olasılıkla 6 punto. Ben bu kitapları 24.9.1979 günü almışım. Fiyatları 6'şar lira...

İnsanımız, yıllardır süren korkunç bir propaganda sayesinde, her şeyin cilalısını sever oldu. Kimse özüne bakmak gerektiğini düşünmüyor. Yukarıda saydığım kitapların, aynı tarihlerde 10 katı fiyata satılan baskılarını da bulabilirdiniz...

KİTABI, BARBİ BEBEK MANTIĞIYLA SATIŞA SUNAN ZİHNİYETE DE O MANTIKLA HAZIRLANMIŞ KİTABI TERCİH EDENE DE SAYGI DUYMUYORUM.

Not: Anlatmaya çalıştığım şeyin "estetik kaygı" ile çelişen hiçbir yeri yoktur.
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
Dediğin anlaşılır ancak yine aynı konuya dönüyoruz :

Vadideki Zambak, Türkiye`de şimdiye kadar kaç sattı ve satmaya devam eder?

Marvel - Avengers Dağıldı kaç adet sattı ve satmaya devam eder?

Daha fazla satılsa fiyatı düşer bu bir gerçek. Diğerleri için de geçerli bu...

Tabi günümüz insanının beklentisi de var. Sen eski okuyucusun kitabın kapağına, kalitesine muhtemelen bakmazsın. Ben de öyle... Alıcı kitle içindeki bir avuç insan da.

Ama geri kalanlar yani müşterilerin %90`ından fazlası, kapağına ve sayfalarına bakıyor. Bunu dikkate almak zorunda yayıncılar. Buna ben de saygı duymuyorum ancak iş mantığıyla bunun zorunluluğunu anlıyorum.
 
Son düzenleme:

Gulyabani

Yönetici
15 Ara 2010
4,999
22,609
Sarıyer
Geçen yaz İtalya'dan o ay çıkmış Tex, Zagor, Dampyr gibi 7 tane çizgiroman aldım. Fiyatları 2,7 - 2,9 Euro idi (6,2 - 6,7 TL). İtalya gibi tren istasyonlarındaki büfelerde bile çizgiroman satılan, dağıtım ağı çok gelişmiş bir ülkede bile (bu nedenle bizden çok satıldığını tahmin ediyorum) çizgiromanların fiyatları bizimkilerden çok az ucuzdu. İdefix'de Zagor 6,8 TL. Çok satılıp basılmasının çizgiroman ücretlerini bir miktar düşüreceğini kabul etsem de, ortalama 1500 satışla 6,8 TL den satılan Zagor'un, şayet 15000 adet satılsaydı fiyatı da en fazla İtalyadaki kadar olurdu diye düşünüyorum. Sorun bence insanların satın alma gücünde ve okuma alışkanlığından kaynaklanıyor. Ayda ortalama 1500 Euro kazanan bir işçi bunun 500 de birini çizgiromana ayırmak zorundayken, bizde ayda ortalama 1500 TL kazanan bir işçinin bir çizgiroman almak için maaşının yaklaşık 220 de birini ayırması gerekecek. Bugünün işçilerinden halen çizgiroman okuyan (bakın okuyabilen demiyorum) kaç kişi kaldığı da ayrı bir sorun. Zagor 2.5 TL ye satılsa bile alacak olanların bugünkünden fazla olmayacağını sanıyorum. İşin ekonomik boyutu eni aşacağından o konuyu işin uzmanlarına bırakıyorum.

Ama okuma alışkanlığı konusunda iki kelam edebilirim.

Çizgiroman okumayı ve de buna bağlı olarak satışları arttırmak için önce çizgiromana olan ilgiyi arttırmak gerekiyor. Satışların azlığının dağıtım ağına sekte vurması yüzünden satışların yurd sathına yayılamaması en büyük sorun. Çizgiromanı ulusal çapta dağıtıp "görsel olarak" halkın çizgiromanın farkında olması sağlanamıyorsa, yapısı itibarı ile tüm ülkede satılması zorunlu olan gazetelerde çizgiroman bantlarının yayınlanmasına "tekrardan" başlanarak halkın çizgiroman okuma alışkanlığını kazanması sağlanabilir. Gazetelerde kendi kendilerine yeni bir masraf kapısı açıp çizgiroman yayınlamaya başlamayacağına göre onlara böyle bir şeye ihtiyaç olduğu hissettirilebilir. Bir mail kampanyası yapılabilir, mesela. Aramızda gazeteciler varsa bize nasıl etkili olabileceğimiz konusunda yol gösterebilirler.

Kısacası, gazetemde çizgiromanımı geri istiyorum!
 

hadramut

Aktif Üye
19 Eyl 2009
404
939
bir iki küçük şey

cizgi roman taranıp internet ortamında paylaşılmaya başlanınca
bir çok yayınevi cizgi roman yayınlamak için sıraya girdi.
yalanmı

ejderha mızrağı serisi ve yüzüklerin efendisi serisi
internet ortamında yayınlanınca
bir cok yayınevi bu tür kitapları basmak için
sıraya girdi.
yalanmı

sonramı.....

e kitap cizgi roman taranmaması için itiraz seslerini
yükselttiler.

sonramı...

buğünlerde de kitaplar satılmıyor diye
ağlıyorlar.
 

ertekin

Süper Üye
22 Ağu 2009
1,951
4,989
Navajo Köyü
çizgi romanları tavsiye ettiğim çoğu insan bana gülüp geçiyor ve çizgi romanlasrın çocuklara yönelik olduğunu zannediyorlar çizgi romanı önünü kapatan en büyük engel evimizde bulunan televizyondda ve bilgisayarda vb izlediğimiz sinema filmleri ve diziler bu yüzden insanlar boş vakitlerini genelde böyle şeylerle uğraşarak sarfediyor çizgiroman derken sadece karikatür kitapları satın alınıyor bu durumdan bende şikayetçiyim ama elden ne gelir
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
çizgi romanları tavsiye ettiğim çoğu insan bana gülüp geçiyor ve çizgi romanlasrın çocuklara yönelik olduğunu zannediyorlar çizgi romanı önünü kapatan en büyük engel evimizde bulunan televizyondda ve bilgisayarda vb izlediğimiz sinema filmleri ve diziler bu yüzden insanlar boş vakitlerini genelde böyle şeylerle uğraşarak sarfediyor çizgiroman derken sadece karikatür kitapları satın alınıyor bu durumdan bende şikayetçiyim ama elden ne gelir
Ben o konudan sikayetci degilim gectigimiz aylarda e dergimizde "sen hala cizgiroman mi okuyorsun" isimli yazi yazmistim firsat bulursaniz bir goz atin. :)
 

kral911

Süper Üye
12 Ocak 2010
3,050
1,516
dost kitabevinde çok güzel çizgiromanlar var ama malesef fiyatları el yakıyor...fiyatları görünce sitenin kıymetini daha iyi bir anlıyorum..:D
romanda ise korsan alıyorum..orjinal tolkienin bitmemiş öyküler son kitabı 43 tl. ...stephen king gökkubenin altında 38 tl. fiyat biçmişler...hal böyleyken yaşasın korsan denir..:D
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
976
İzmir
Biz neden-sonuç ilişkisini ısrarla tersten yada tek taraftan anlıyoruz sanırım :) Yaşasın korsan denildiği için hal böyle biraz da..? Demeyiverelim yahu ;)
 

Dindar Diker

Çeviri & Balonlama
11 Nis 2009
2,476
8,801
İzmir
2008 de İzmir'e geldim. Daha önce Ödemiş'in köyünde oturuyordum. Bırakın çr yi, hikâye, öykü gibi türleri de bulamıyordum. Sağ olsun, Sevgi Yolu'ndaki Ceyhan Abi sayesinde çr ile tanıştım. Özetlersek, kimi parasızlıktan, kimi de benim gibi ortam eksikliğinden dolayı alamıyor bence.
 

gruznan

Çeviri & Balonlama
20 Eki 2011
251
914
Ben de yurtdisinda yasiyorum. 6 ayda ya da yilda bir kez Turkiyeye geliyorum. Gelmeden once internetten siparimi verir cizgi roman ve kitaplarimi kalacagim yere getirtirim mutlaka.
Demem o ki, uzakta da olsan, parasiz da olsan yapmak istersen bir yolunu bulursun. Gecen gun Okkonun 1.cildini ariyordum. Kendi yayinevine bile gittim. Hic bir yerde yok. Bulsam 20-30 lira bakmadan alacagim, ama yok. Bir sahafa girdim, hem de o carsidaki en daginik, en alakasiz sahafta 5 liraya aldim aradigim kitabi...
Facebook da bu aralar bir yazi dolasiyor: yapmak isteyen bir yolunu bulur, yapmak istemeyen de bir bahane uydurur...
 

ulucak

Süper Üye
8 Eyl 2012
1,064
2,808
Aldığım kitaplar yüzlerceyi geçmiştir.annemler bile bütün harçlığımı ve ilk çalışmaya başladığım yıllarda maaşımın bir kısmını kitaplara vermeme bir türlü alışamayıp söylenirdi kitapların bir kısmını kitap evlerinden bir kısmını bayilerden, sahaflardan ve bazılarını eskicilerden aldım lisedeyken istediğim bir kitap vardı (çizgi romanları zaten bayiden yaklaşık bir kaç gazete fiyatına zaten alıyorduk 2 -3 marvel romanını takip ediyordum bir arkadaş ta benim almadığım birkaçını alıyor dönüşümlü okuyorduk arada mizah dergileri vs. ) O kitap 16 ciltti ve paramı bir türlü biriktiremiyordum bir gün babamla iş dönüşü gelirken yolda bir arabanın arkasında kitap satışı olduğunu gördüm istediğim kitapta ordaydı babama o kitabı çok istediğimi bir türlü alamadığımı taksitte yaptıklarını ihtiyacım olduğunu söyledim yanında 2 cilt bir kitap ta hediye idi alllem ettim kullem ettim babamı ikna ettim. peşinatı sen öde diğer taksitleri posta çekiyle ben öderim dedim babamda makul gördü ve aldık malesef bütün taksitleri babam ödedi, ama insan isteyince oluyor bazı dostlarım sigara ya o kadar para ödüyor acıyorum ben yıllarca o paraları kitaba cd ye ve gazeteye verdim pişman değilim hala fırsat buldukça yeni veya okunmuş kitap alıyorum hayatım da ilk kez geçen sene bir üst geçitten iskender pala (affına sığınarak ) hocanın 4 kitabını aldım. korsan olduğu için çok rahasız oldum bir tanede sadık yalsız uçanların kitabı vardı 5 kitap 25 tl gibi çok cazip gelmişti yani bir kitap fiyatına beş kitap birini yarısına kadar okudum (od-iskender pala)diğerleri hala kütüphanemde duruyor. keşke korsan olacağına ikinci el olsaymış. arkadaşlar yukarda konuyu birçok açıdan ele almış hepsinde bir haklılık payı var o yüzden yorum yerine kendimden örnek vereyim istedim "insan isterse alır." okumak isteyen bulur. kütüphanelerde binlerce kitap mahsun bekliyor. televizyon ve bilgisayar gerçekten çok zamanımızı alıyor.aynı konuda onlarca eser var seçici olmak gerekir. ömür bunları okumaya yetmez ama hiç okumamakta en büyük kayıptır.okumak bir erdemdir.lezzetini ise tadanlar bilir.üf fazla kafa ütüledim. kalın sağlıcakla...:)
 

brawod

Yeni Üye
13 Tem 2012
71
122
çizgi romanları ikinci el almak gerçekten çok ucuza geliyor. daha bugün 6 liraya 5 tane kitap aldım :)
 
Üst