Çizgi Diyarı’nın Değerli Dostları, Üyeleri TANIŞALIM!..

[vefalı]

Bu köşede birbirimizi tanıyıp FOTO’larımızı ekleyip kısa bir tanıtım yapabiliriz.
Ben öncülüğünü yapıyorum.


1957 varna Doğumluyum 1960’lı yıllarda Türkiye’ye göç etmiş babam. 40 yıla yakın bir zaman istanbulda VEFA’da ikamet ettim.Yüksek denizcilik okulu 1984-85 güverte bölümü mezunuyum Deniz nakliyat ve yabancı bandıralı gemilerinde 25 yıl kaptanlık ve tonajına göre bazı şirket gemilerinde suvarilik yaptım.İşimin gereği Bir çok ülke gezip görme şansım oldu.Emekli olduktan sonra Çanakkalenin kücüçük bir sahil kasabası olan LAPSEKİ ilçesine yerleştim.Bir kız ve bir erkek çoçuk babasıyım.
Çizgidiyarı vesilesiyle değerli dostlarla tanıştım.Bundan sonrasını biliyorsunuz, hep birlikte buraya kadar geldik ve demirledik.Sitedeki yeşil ışıklar evimin penceresi gibi sizlerin burada olduğunuzu bilmek karşılıklı birbirinizin yorumlarınızı izlemek çok hoş.

Çizgiroman üzerine TEX,MİSTER NO,SWİNG,MARTİN MYSTERE,ZAGOR gibi çok geniş takım koleksiyonuna sahibim,western tutkusu'da yıllardan beri hep artarcasına hobim oldu.
Her ayın belirli zamanları istanbula gelip o büyülü şehri mutlaka gezerim,Kadıköy'de eski çizgici dostlarıma uğrar onlarla çizgiroman üzerine saatlerce sohbet ettiğimiz olur. Umarım bu sohbetleri burada western üzerinede gerçekleştiririz.

13-08-2003

H.Yılmaz Dilbaz.

 

[yeryüzü]

Sevgili H.Yılmaz bey haklı olarak,
samimi duygularla, artık tanışalım diyerek
hepimizin duygularına tercüman oluyor.
Bunu arkadaşlar da hissetmiş ve "Kendinizi Tanıtır Mısınız?"
diye bir başlık açmıştı daha önce.
Burada ise "FOTOĞRAFLI" olarak kendimizi tanıtabiliriz

 

[profesör]

Sevgili dostum seni özlemişim, fotoğrafın özlemimi artırdı.

Haydi İstanbul'a diyelim mi

 

[yeryüzü]

Biraz daha kendimizden bahsedelim.Samimiyet
arttıkça forumdaki yazışma-muhabbetimiz de
artar,daha keyifli olur.
Ben Cemil Hazman,
46 yaşındayım,İstanbul Bakırköy'de aile hekimi
olarak çalışıyorum.Evliyim,15 ve 7 yaşlarında
iki kızım var.18 yaşına kadar çizgi roman,35 yaşına
kadar mizah dergisi okumaya devam ettim.
Son 10 yılda sadece 10-15 Ken Parker ile 5-6 Mister No
macerası okumuşumdur.Yani yılda iki çizgi roman okudum,
ta ki iki yıl önce Çizgi Diyarı ile tanışana kadar.
Son iki yılda ise yüzlerce çr. satın aldım ve
dijital olarak ta okudum dostlar sayesinde...
Çizgi romanın her türünü okuyorum şimdi,
önyargılı olmadan, çr'ın büyülü dünyasında keyifle dolaşmaya
devam ediyorum...
Ve beklenen an geldi,işte fotoğrafım

 

[vefalı]

Dostları fotoğrafları ile görmek çok daha güzel.Teşekkürler ediyorum sevgili cemil,yüzün hep güleç olsun.
Diğer dostlarıda tanımak çok keyifli olacak,lütfen fotolarını ilave etmeyi unutmayınız.

 

[İskenderunlu]

İskenderun, yaş 39, meslek sınıf öğretmeni..Bazen günde 10 tane çizgi roman okurum bazen de aylarca okumadığım olur..Benim kadar çizgi romansever yok zannederdim ama siteye üye olduktan sonra gördüm ki beni bu konuda kat kat geçen arkadaşlar var..

 

[gandor08]

Selahattin KEŞOĞLU
1969 Kastamonu-Tosya doğumluyum. 14 yıl Silahlı Kuvvetlerde Uzman Erbaş olarak çalıştım, 2007 yılında Türkiye İş Kurumuna memur olarak açıktan atanma ile göreve başladım. Halen Göğe yakın topraklarda (Artvin) görev yapmaktayım. Evli ve bir kızım var.

Hobilerim arasında fotografçılık ve resim işleme proğramları gelmekte idi, takii kızıma bir kitap ararken bu siteye üye oldum, hem oldum hemde müdavimi oldum kendimce.

Çocukluğuma geri dönmüştüm bir anda, şaşırdım kaldım. Neyi indireceğimi nerden başlayacağıma bile karar veremedim. Habire aldım durdum. Sonrasında forumda ki sıcaklığı ve dayanışmayı görünce kendime bi dur oğluum sen ne yapıyorsun dedim, nasıl yardımcı olabilirim diye düşünürken, sende dedim bulabildiğin kadar yabancı çizgilere el at dedim kendi kendime.

Gerisi malum, dipsiz bir uçurumda yola devam ediyoruz. Bıkmadan usanmadan elimden geldiği kadar yeni hobim olan yabancı çizgileri burada paylaşmaya devam edeceğim.

İyiki hepiniz varsınız. Saygılar.

 

[hadon]

Selahattin KEŞOĞLU
1969 Kastamonu-Tosya doğumluyum...

İşe bak, kısa zamanda bu kadar büyük sempatimi kazanan Gandor, meğerse hemşerimmiş... Ben Araçlıyım.

Seneye kesin dönüş yapıyorum inşallah. Artık Kastamonu'da da toplantılar yaparız...

Haaa! Profesör Hocamız'a bir banduma borcum var, siz de doğal olarak davetlisiniz...

 

[gandor08]

İşe bak, kısa zamanda bu kadar büyük sempatimi kazanan Gandor, meğerse hemşerimmiş... Ben Araçlıyım.

Seneye kesin dönüş yapıyorum inşallah. Artık Kastamonu'da da toplantılar yaparız...

Haaa! Profesör Hocamız'a bir banduma borcum var, siz de doğal olarak davetlisiniz...

Tabiki memnuniyetle.

Ama bir yeri atlamışım. Hani adama sormuşlar. Nerelisin diye?

Adam da demiş, henüz evlenmedim.

Ben Artvinden evliyim ve inanın bana kendi memleketim kadar sevidim burayı ve bende buraya yerleştim. Ben sizleri her zaman beklerim Artvine ve her daim misafir edebilirim.

 

[Gulyabani]

1960 İstanbul - Sariyer/Büyükdere doğumluyum. Halen aynı ilçenin başka bir mahallesinde oturuyorum. Doktor'um, Bağcılar Eğitim Araştırma'da anestezi uzmanı olarak çalışıyorum.

Çizgi romanla 1960 lı yılların ilk yarısında daha okumayı öğrenmeden rahmetli babamın her hafta eve getirdiği Kaan ve Karaoğlan'ları ezberleyene kadar her bulduğuma okutarak tanıştım. Sonra eve 1001 roman ve Ceylan dergisi gelmeye başladı ama bu arada ben okumayı kıvırmıştım. 1970 li yıllarla beraber biriktirdiğim harçlıklarla artık ben de çizgi roman almaya başlamıştım. 125 kuruşluk Zagor'ları, daha sonraları ise ilk seri Savaş'ları biriktirdim. Arada sinemalarda satılan okunmuş ÇR lardan da alıyordum, bunları mahalledeki diğer arkadaşlarla değiş tokuşta kullanıyordum. 1977 den itibaren Türkiye'nin yoğun gündemi nedeniyle bir müddet çizgi romanlardan uzak kaldım. 80 li yıllarda Conan ile tanıştım ve bayağı da topladım. 1985 te Van'a mecburi hizmete gitmek üzere evden ayrıldım, üzerine 4 sene Edirne'de çalıştım, ayrıldıktan 7 sene sonra eve döndüğümde gözüm gibi baktığım Zagor'larım, Savaş'larım, arada merak sarıp külliyetli miktarda biriktirdiğim Tex ve Conan'larım kuzenlerim, kardeşimin arkadaşları ve komşu çocukları tarafından talan edilmişti. Arada evlendim, şu anda 24 yaşında olan kızım doğdu, hayat gailesine atılınca çizgi romanlarda aklımdan çıktı. Bundan 6-7 sene evvel ideefix te LaL yeni seri Zagor ve Karaoğlan'lar ile karşılaştım. İkisini de toplamaya başlayarak, çizgi romana geri döndüm.

Bir gün internetde 1001 roman ararken çizgidiyarını buldum, o zamandan beri buradayım.

O günden sonra ne mi değişti. Çok iyi dostlar edindim, çizgidiyarı sayesinde tanıştığım, bazılarını da zaman içinde kaybettim. Sorunun bende mi, onlarda mı olduğunu zaman gösterecek.

Önümüzdeki " 1-2" yıllık planımda halen taranmamış bir kaç yüz çizgiromanı (1990 dan sonra basılanlar ne yazık ki ilgi alanıma girmiyor) forumumuza kazandırmak varken önümüzdeki "10-20" yıl belki de daha uzun sürede şu an arşivimde bulunan ve tercüme edebileceğimi "umduğum" yaklaşık 6500 Almanca 8000 İngilzce çizgiromanı tercüme etmek var. Bakalım ne kadarını gerçekleştirmeme hayat şartları izin verecek.

Sevgi & Saygı

 

[ihtiyardost]

1968 Fatih / İstanbul doğumluyum. İTÜ Makina Müh.Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra okulda kalmayı tercih ettim ve şu an İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Evliyim ve 13 yaşında bir oğlum var. Okumayı öğrendiğim günden beri (inanın abartmıyorum) çizgi roman okumaktayım. Çizgi romanlar konusunda çok muhafazakar bir yapıya sahibim. Takip ettiğim çizgi roman sayısı yalnızca üç. Bu çizgi romanlar da TEX, ZAGOR ve MİSTER NO. Bunlar dışında Martin Mystere, Dylan Dog, Nathan Never gibi çizgi romanları okumayı ve de sevmeyi denedim, fakat olmadı. Süperman, Örümcek Adam, Batman, X-men gibi çizgi romanları ise bir kaç defa okumaya çalışmama rağmen asla sonunu getiremedim ve hiç sevemedim. 35 yılı aşkın bir süredir Tex, Zagor ve Mister No dan asla kopamadım, onlardan başkasıyla da olamadım.

2010 senesinin Kasım ayından beri üyesi olduğum ÇİZGİ DİYARI nı kurarak hayatımıza farklı bir lezzet katan site kurucularına, yaptıkları paylaşımlarla bizleri mutlu eden değerli paylaşımcılara gönülden teşekkürlerimi sunarak, selamlarımı yolluyorum.

 

[savok]

Sıcak bir yazdı..
Acıtıp geçti..
Çok şey oldu..
Sevdiceğinin elini tutamadan bu dünyadan göçenler de oldu..
Yüz yaşını devirenler de..
Yine uykusunda öldürüldü bebeler..
Sıcak bir yıldı..
Çok bunaldım bu sene..
Sevmedim bu yılı..
Bana birileri bu acıları unutma dedi..
Önce anlamadım..
Sonra hak verdim..
Daha büyük acılar yaşanmasın diye söylenmiş bir sözdü..
Kuşluk vakti dalından kopardım inciri..
Elimi uzattım aşağıda mavi Karadeniz..
Yanı başımda zümrüt yeşili Fındık ağaçları..
Bu da resmi..
Denize doğru bakınca
Köyden görünen ilk burun Fatsa..
Arkadaki burun ise Ünye.

Ben kim miyim?
Nazım gibi..
Gökyüzünün bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan oturdum..
Güzel yerler gezdim..
Güzel günler gördüm..
Sizleri gördüm şad oldum..

Elli yaşımdayım..
Karadenizliyim..
İşte bizim köy..
Orada, uzakta ama bizim köy..

Dedemin dedesinin mezarı burada..

​