yeryüzü
Yönetici
"Uzun soluklu bir maceraya daha başlıyoruz sevgili dostlar" demeyi isterdim ama diyemiyorum, çünkü maceramız kısa soluklu, sadece iki soluk! Fakat bu demek değildir ki etkisi uzun soluklu olmayacak! Hay ben senin soluğuna ...
Yılllardan doksanlı yıllar. Temcit pilavı gibi anlattığım mecburi hizmet ve bir iki ayda bir büyük şehirlere kaçışlarım ve oralarda farklı kültür ürünleriyle selamlaşma, tokalaşma, tanışmalarımın olduğu seksen sonu, doksanlı yılların başları, vs. vs. Çalıntı dergisini çıkaran bir Suat Bilgi adlı kişiyle tanışmışım, İstanbul Beyoğlu'na geldikçe uğruyorum yanına, bulduğum bazı nadir CD'leri alıp inceliyordu, sohbet ediyorduk, bir yandan da nazarı dikkatini celb ediyordum, Anadolu'nun bir köyünden gelip oralarda takılan bir "meczup" ya da bilemiyorum artık neye benzetiyorduysa... "Akşam akşam" nerelere daldım gittim, "akşam akşam", bizim deyişimiz bu tabii, resmi saate göre gece yarısı, uzatmayayım tam underground dergilerden biri bu. Keşke herkes böyle farklı açılardan bakabilseydi hayata, Dünyada ne savaş olurdu o zaman, ne açlık, ne kıtlık...diye düşünüyorum ... Kapak ve içindekiler incelenirse ve tabii ki makale ve hatta dergilerin çoğu okunursa daha iyi anlaşılırdı da onları tarayacak zaman bulabilir miyim bilmiyorum. 32 sayı çıkan bu dergiyi dijital ortamda bulabilir miyiz onu da bilmiyorum ama öncelikle şöyle bir okumaya başlayalım Taner Ay imzalı yazı dizimizi. Bu arada hatırlatmakta fayda var, oldukça sert ve "taraflı" olan bu inceleme aslında çizgi roman tarihinin dört kahramanının incelenmesi olarak karşımıza çıkacak çünkü ne yazık ki bilemediğim nedenlerle iki sayıdan sonra devam edememiş inceleme. Forumumuzda çizgi romanı çok seven, derinlikli inceleyen dostlar var, Newland, Machine Code, abartman, daltas, hüseyin aksakal, sensei, yeryüzü, pardon dalgınlıkla kendimi de saydım; neyse, yazmadıklarım var tabii ki, ilk aklıma gelen bir kaç kişiyi karaladım, yoksa yazmaya yer ve zaman bulamam, mesela Lami Tiryaki ve Hakan Alpin gibi editörlük yapan, çizgi romanla ilgili araştırma yapan dostlarımız bu makaleyi okumuş olabilirler ama yeniden değerlendirmekte fayda olacaktır. Mesela "Amerikan Rüyası" ile "peanuts" karakterinin ilişkisi ya da "Süpermen"in yaratıcılarının trajik hikayesi... çok uzattım affola:
Yılllardan doksanlı yıllar. Temcit pilavı gibi anlattığım mecburi hizmet ve bir iki ayda bir büyük şehirlere kaçışlarım ve oralarda farklı kültür ürünleriyle selamlaşma, tokalaşma, tanışmalarımın olduğu seksen sonu, doksanlı yılların başları, vs. vs. Çalıntı dergisini çıkaran bir Suat Bilgi adlı kişiyle tanışmışım, İstanbul Beyoğlu'na geldikçe uğruyorum yanına, bulduğum bazı nadir CD'leri alıp inceliyordu, sohbet ediyorduk, bir yandan da nazarı dikkatini celb ediyordum, Anadolu'nun bir köyünden gelip oralarda takılan bir "meczup" ya da bilemiyorum artık neye benzetiyorduysa... "Akşam akşam" nerelere daldım gittim, "akşam akşam", bizim deyişimiz bu tabii, resmi saate göre gece yarısı, uzatmayayım tam underground dergilerden biri bu. Keşke herkes böyle farklı açılardan bakabilseydi hayata, Dünyada ne savaş olurdu o zaman, ne açlık, ne kıtlık...diye düşünüyorum ... Kapak ve içindekiler incelenirse ve tabii ki makale ve hatta dergilerin çoğu okunursa daha iyi anlaşılırdı da onları tarayacak zaman bulabilir miyim bilmiyorum. 32 sayı çıkan bu dergiyi dijital ortamda bulabilir miyiz onu da bilmiyorum ama öncelikle şöyle bir okumaya başlayalım Taner Ay imzalı yazı dizimizi. Bu arada hatırlatmakta fayda var, oldukça sert ve "taraflı" olan bu inceleme aslında çizgi roman tarihinin dört kahramanının incelenmesi olarak karşımıza çıkacak çünkü ne yazık ki bilemediğim nedenlerle iki sayıdan sonra devam edememiş inceleme. Forumumuzda çizgi romanı çok seven, derinlikli inceleyen dostlar var, Newland, Machine Code, abartman, daltas, hüseyin aksakal, sensei, yeryüzü, pardon dalgınlıkla kendimi de saydım; neyse, yazmadıklarım var tabii ki, ilk aklıma gelen bir kaç kişiyi karaladım, yoksa yazmaya yer ve zaman bulamam, mesela Lami Tiryaki ve Hakan Alpin gibi editörlük yapan, çizgi romanla ilgili araştırma yapan dostlarımız bu makaleyi okumuş olabilirler ama yeniden değerlendirmekte fayda olacaktır. Mesela "Amerikan Rüyası" ile "peanuts" karakterinin ilişkisi ya da "Süpermen"in yaratıcılarının trajik hikayesi... çok uzattım affola:
Son düzenleme: