(Yazı ile mimiklerimizi ve duygularımızı ifade etmek çok mümkün olmuyor. Aşağıdaki kısmı okurken, karşısındakilerin samimiyetini bildiği için samimi bir şekilde, yarı şaka yarı ciddi bir muhabbet hayal ediniz.)
2000 yılından bu yana tasarımcıyım. Öğrendiğim bilgilerin tamamını internet üzerinden öğrendim. Ve bu öğrenimin ağırlıklı kısmını da yabancı kaynaklardan öğrendim ve halen de öğrenmeye devam ediyorum. Hayat, ışık hızında ilerliyor ve dolayısıyla da öğrenmenin sonu yok.
Aslında uzun zamandır tekrar tekrar aklıma gelen bir konuyu az önce dünya çapında birkaç çizerin youtube üzerinden paylaştıkları bir çalışma videosunu seyrettikten sonra burada 'sesli düşünmeye' karar verdim.
Biliyoruzki burada amatör/profesyonel yazar ve çizerler var. Sağolsunlar bu kişilerle biraraya gelen bazı arkadaşlar, düşman çatlatırcasına fotolar paylaşıp, ahanda ÇR üzerine ne de güzel konuştuk, harika muhabbetti falan diye mesajlar görüyoruz. Ne diyelim, Allah muhabbetinizi artırsın. Büyük çoğunluk da, kıskançlık içinde, bol gülücüklü emojilerle tebrikler falan havada uçuşuyor. Kusura bakmayın, kıskanıyoruz işte. E hani paylaşımcı ruh? Ekranın bu tarafındaki bizler bundan neden faydalanamıyoruz? Hani bilmeyenler için söylüyorum, dumanla iletişimin bir tık ilerisindeyiz artık. Youtube üzerinden canlı yayın bile yapılıyor. Yaa!
Sanatçıların en büyük sıkıntılarından biri okurları/takipçileri ile sıkı iletişim halinde olabilmektir. Tamam anlıyorum, onlar sanatlarının icrası için kafayı gömmüşler işin içine, işin bu kısmında zorlanıyorlar. Ama teknolojinin geldiği noktayı düşününce artık bu zor birşey değil. Hele biraz da biz okur ve takipçiler el atarsak, onlar da 'he olur valla' derlerse bu konunun çözümü zor değil.
Şimdi konuyu biraz daha spesifikleştirip ÇR üzerine odaklanalım. Lisedeyken bir arkadaşım vardı. Çok güzel çizimleri vardı. Ama ne onun ne de başkasının aklına onu bu konuda teşvik etmek gelmedi. O yetenek silindi gitti. Şimdi bu şekilde nice yetenekli gençler yine o okul sıralarında. Ama onlar şimdi sosyal medyada fink atıyorlar. Onların karşısında öyle videolar olmalıki, hevesleri artmalı, yeteneklerini geliştirebilmeliler, kafalarındaki soruları sorabilecekleri tecrübeli sanatçılara doğrudan ulaşabilmeliler. Bu sağlanamazsa ÇR'ın geleceği konusunda soru işaretleri artmaz mı? Evet en başta bu forumda olmak üzere ÇR adına yapılan müthiş özveriyi hepimiz görüyoruz. Ama yerli üretim olmazsa sadece geçmişi bugüne taşıyarak ÇR ne ifade eder bizim için?
Bir sürü laf kalabalığından sonra doğrudan aklımdan geçenleri anlatayım.
- ÇR üzerine bir youtube kanalı olmalı. Okuma hızla azalıyor. Video seyretmek özellikle genç nesle ulaşabilmenin en hızlı yolu.
- Kanal üzerindeki yayınlar, kişinin teknik imkanı varsa kendi mekanında olabilir.
İmkan yoksa mesela karargahta hazırlanacak bir altyapı ile orada yapılabilir. Bu altyapı binlerce liraya malolacak birşey değil.
- Video yayınlarının çok sık olması gerekmiyor. Takipçi kasma derdimiz yok. Bu sebeple yavaş yavaşta olsa süreklilik arzeden bir yayın politikası olmalı. Buradaki yayınlar ileriye dönük oluşturulan bir eğitim mecrası, bir kütüphane olarak düşünülmelidir.
Bu kanalda şu aktiviteler yapılabilir.
1- Amatör/profesyonel bir çizer, canlı olarak bir çalışma gerçekleştirebilir. İlla bir eserin başta sona yapılması gerekmez. Bir çalışma parçalara bölünebilir veya bir çalışmada sadece eskiz kısmına odaklanılırken, bir başka hafta başka bir çizimde boyama tekniği üzerine durulur.
2- Bir ya da birkaç konuşmacı ile seçilen bir konu üzerine söyleşi gerçekleştirilebilir. Bu söyleşileri sadece sanatçılarla yapılacak röportajlar gibi düşünmemek gerek. Mesela birisi Conan hakkında bilgi verirken, bir başka zaman birisi de Zagor çizimleri üzerine fikirlerini beyan edebilir, bir başkası Ken Parker'ın sosyolojik bakış açısı üzerine eleştirel bir yorum getirebilir vs. Diyeceksiniz ki bunlar diyar kütüphanesinde zaten var. Doğrudur, ama video şu an en etkili iletişim aracı, beğensek de beğenmesek de.. Gençlere ulaşmak istiyorsak mecburuz.
3- Yapılan bazı imza günleri gibi etkinliklerden canlı yayın yapılmalı ve etkinlik sonrasında da söyleşiler yapılmalı. Gelen okurlarla da konuşulup onların da düşünceleri yayınlanmalı.
4- Önceden yapılacak gün/konu duyurusu ile izleyicilerin önceden sorular sormalarına imkan verilmeli, bu sorular doğrultusunda konuklara bildirim yapılarak, konu hakkında daha doyurucu bilgi verilmesi temin edilebilir.
5- Yeni çıkan ÇR tanıtım ve duyuruları yapılabilir.
... ve daha farklı bir sürü fikirler vs.
Amerika'yı yeniden keşfettiğim falan yok. İnternet üzerinde benzer çalışmalar da var. Hem yeterli değil hem de Çizgi Diyarı'nın güçlü eliyle bu konuya el atması gerektiğini düşünüyorum. Belki de daha önce bu konuda girişim olmuştur da benim yoktur, bilemiyorum. Olmuşsa da olmamışsa da yazının sonuna kadar okuyup bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.