Berserk Neden Bu kadar Önemli

[Saitama]

Kentaro Miura’nin çizdiği Berserk, karanlık fantezi temasının hâkim olduğu bir manga serisi. Sahip olduğu karanlık teması ve ilgi uyandırıcı evreni ile Elden Ring ve Dark Souls gibi Souls-like oyunların ilham kaynağı hâline gelen Berserk, 1977 ve 2016 çıkışlı anime dizisi ile de bilinmekte.

Berserk’in en ikonik silahlarından The Dragon Slayer kılıcı, yaratılış hikâyesine göre saf demirden ve öldürülen düşmanlardan emilen kandan dövülmüş olup, Kentaro Miura’nın çizimleriyle paslanmış ve dövülmüş bir görünüm verilmişti. Guts karakterinin kullandığı kılıç daha sonrasında kötü ruhlara ve ele geçirilmiş canavarlara karşı etkili bir silah hâline gelmektedir.
En başarılı yapımlardan olan Berserk serisi aynı zamanda başka anime ve manga yaratıcıları için de ilham kaynağı olmuştur. Kentaro Miura’nın 23 yaşındayken çizmeye başladığı Berserk manga serisi, yapımına ve içeriğine dair ilginç bilgileri de barındırmakta.

2016 tarihli Berserk animesinde, Guts’ın devasa kılıcı The Dragon Slayer’ın ses efektleri için kızartma tavası kullanılmıştı.​

Berserk animesindeki The Dragon Slayer kılıcının efektleri; tava yığını devrilmesinin ve metal çubuk ile güçlü bir şekilde çöp poşetine vurulmasının çıkardığı seslerden oluşuyor.

Aynı yöntemin 1997 yapımı Berserk animesinde de kullanılmış olmasına rağmen 2016 yapımındaki kılıç efektleri şaşırtıcı derecede çok daha kötüydü.

2016 yapımında oluşturulan kılıç seslendirmelerindeki tava seslerinin özensizliği ve The Dragon Slayer gibi bir kılıç için fazlasıyla etkisiz kalışı, hayranların gözünden kaçmayarak dizinin kötü yorum almasına sebebiyet vermişti.

Elden Ring oyununda Guts karakterinin The Dragon Slayer kılıcından esinlenilerek yapılan bir kılıca rastlayabilir hatta karakterinizde kullanabilirsiniz.​

The Dragon Slayer kılıcına olan benzerliği ile hayranların dikkatini üzerine çeken Greatsword, Elden Ring oyunundaki kuşanılabilir silahlardan biri. Greatsword’u kullanmak isteyen oyuncular, Dragonbarrow West bölgesinin yakınındaki İlahi Caelid Kulesi’ne uğrayabilirler.

Elden Ring oyununu oluşturan isimlerden Hidetaka Miyazaki’nin bir Kentaro Miura hayranı oluşu, Greatsword’un The Dragon Slayer’a olan benzerliğiyle Elden Ring evreninde yer edinmesindekindeki muhtemel sebep olarak işaret ediliyor.

Dark Souls oyununa sadece Guts’ın kılıcı değil; serinin karakterleri, kötü adamları hatta evreninin atmosferi bile ilham kaynağı olmuş.​

Dark Souls, toplamında içerdiği 15 referans ile Berserk mangasından en fazla ilham alan oyunların ikinci sırasında yer alıyor. Dark Souls oyunundaki Taurus Demon, Men-Serpent ve Siegmeyer of Catarina isimli karakterler Berserk animesindeki Nosferatu Zodd, Snake Lord ve Basuzo isimli karakterlerle gözle görülür benzerliklere sahip.

Dark Souls oyununun içerdiği en büyük referanslardan biri ise Artorias of the Abyss DLC’sindeki kapak tasarımının Berserk mangasının 28. cildindeki kapak görseline olan benzerliği.

Hell’s Paradise ve Black Cover dahil birçok anime dizisinin yaratımında da Berserk’in etkisi görünür hâlde.​

Berserk, video oyunlarının yanı sıra birçok anime ve manga için de ilham kaynağıydı. Hell’s Paradise yaratıcısı Yuji Kaku, Berserk’in büyük bir hayranı olduğunu ve eserin tarzını oluştururken sıklıkla esinlenmelere yer verdiğini açıklamıştı. Hell’s Paradise, Berserk ile doğaüstü unsurların ve canavarların kullanımı, şiddet ve kan tasviri gibi birçok benzerliği paylaşıyor.

Black Cover mangasındaki Asta karakterinin The Demon Slayer isimli kılıcı ve Guts’ın The Dragon Slayer’ı, tasarım açısından bariz benzerlikler içeriyor. Tıpkı Guts gibi Asta da kılıcını büyücüler ve iblislerle dolu bir evrende savaşmak için kullanmaktadır. Black Cover ve Berserk arasında bunun gibi birkaç benzerlik daha mevcut.

Berserk mangasındaki yapıların çiziminde Kentaro Miura, Fransız ve İspanyol mimarisine sıkça yer vermiş.​

Orta Çağ'dan ilham alınan bir dünyada geçen Berserk’in mangasındaki mimarileri çizerken Miura, Fransız ve İspanyol mimarisinden örnekler kullanmış. Doldrey Kalesi'nin tasarımında İspanya'nın Segovia kentindeki Coca Kalesi'nden ilham alındığını ilk bakışta görebilmeniz mümkün.

Aynı zamanda mangada yer alan çizimine dikkat ederseniz Enoch köyünün ortasında yer alan kilisenin, İspanya'nın Fromista kentindeki San Martin Kilisesi'nden ilham alınarak tasarlandığını da görebilirsiniz.

Kentaro Miura, göz alıcı çizimlerinin başarısını sürrealist ressam H.R. Giger’ın çizimlerinden aldığı ilhama borçlu.​

Aynı zamanda Alien serisindeki uzaylı yaratıkların tasarımcısı olan sürrealist ressam H.R. Giger, Berserk mangasında Miura için ilham kaynağıydı. Gördüğü kâabuslardan ve kişisel korkularından sıkça ilham alan H.R. Giger, daha çok bilim kurgu türünde ve karanlık temaya sahip çalışmalar yapmaktaydı.

Berserk mangasında H.R. Giger’ın ürkütücü bilinçaltının etkilerini özellikle Conrad, Ubik ve Femto karakter tiplemelerinde görebilirsiniz. Miura, 1996 tarihli bir röportajda belirttiğine göre çizimlerinde ressam M.C. Escher'dan ve Hellraiser filminden de ilham almış. Godhand üyelerinin çizimiyle ressam M.C. Escher'ın eseri arasındaki benzerlik dikkat çekiyor.

 

[eankara]

Sn. @Saitama , arşivlik , tek kelimeyle " muhteşem " bir bilgi deryası paylaşımı yapmışsınız . Son zamanlardaki , güzel eser paylaşımlarınız gibi yine çok ilgi çekiciydi paylaşımınız. Tam aradığım tarzdaki sunum açıklamalarınıza ne kadar teşekkür etsem yetersiz kalır . Çok beğendim , sağ olun , var olun. Bu tarzdaki bilgi aktarımlarınızın devam etmesini dilerim.

 

[Saitama]

Sn. @Saitama , arşivlik , tek kelimeyle " muhteşem " bir bilgi deryası paylaşımı yapmışsınız . Son zamanlardaki , güzel eser paylaşımlarınız gibi yine çok ilgi çekiciydi paylaşımınız. Tam aradığım tarzdaki sunum açıklamalarınıza ne kadar teşekkür etsem yetersiz kalır . Çok beğendim , sağ olun , var olun. Bu tarzdaki bilgi aktarımlarınızın devam etmesini dilerim.

Çok teşekkür ederim tabiki bu tarz manga bildirimi yapmaktan onur duyarım

 

[All4all]

gerçekten son derece bilgilendirici bir yazı olmuş. Özellikle Berserkin oyun dünyasındaki etkisini çok güzel açıklamışsınız. Teşekkürler

 

[eankara]

Sn. @Saitama , Naoki Urasawa , Tsutomu Takahashi ya da Eiichiro Oda gibi devlerin manga dünyasını incelemeye çalışırken karşıma çıkan Berserk yazınız , beni ister istemez Kentaro Miura''ya yönlendirdi. Naoki Urasawa , Louvre müzesi'nin çizgi romanı 9. sanat olarak kabul etmesinin ardından , eserlerini sergilemesi için 2021 yılında kendi salonlarına davet etmesiyle '' Batı '' dünyasında ününü daha artırmıştı. Eiichiro Oda , bilindiği gibi One Piece mangasıyla , günümüzde halen süren , dünya çapında manga ve anime salgınına neden oldu. Tsutoma Takahashi ise '' Neun '' gibi bir manga zirvesine imza atarak , hem hayal dünyası hem de çizim ustalığını ortaya koymuştu.
Ama, yazınızda Kentaro Miura'nın Berserk sanatının kökenlerini belirtilirken , mimari sanatının dışında , konunun Escher , Giger gibi sanatçılara uzandığını gördüm. Konuya daha yakından baktığımda , durum daha da karmaşık bir hal aldı !!! Zira , çeşitli kaynaklar Miura'nın sanatının çok sevdiğim sanatçılar olan Rembrandt , Hieronymus Bosch , Bruegel , van Eyck ve de Michelangelo'dan da beslendiğini belirtiyorlar !! Bir çizgi roman ( frankofon , bd , fumetti vs. ) düşünelim ki , bu kadar dev sanatçı topluluğundan yararlanmış olsun , doğrusu bir hayli ilgimi çekti. Daha önce , Berserk'e ait birkaç bölüm okumuştum. Ama , anlaşılan Urasawa'nın dediğini dinlemek gerekiyor . Urasawa şöyle demiş ; '' Manga sanatı , Mona Lisa gibi değerlendirilemez, kitabın tümünü okumak gerekir ! '' Manga sanatıyla ilgili olarak , eser paylaşımlarınızın yanı sıra bu sanatın detay incelikleriyle de dikkat çektiğiniz için teşekkür ederim @Saitama . Anlaşılan 2021'de aramızdan ayrılan Miura ve sanatı , bir süre ilgimi çekmeye devam edecek .

 

[kuno]

Berserk... bana göre manga tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir seri. Ana karakterimiz dev bir kılıç taşıyan aşırı kaslı Guts'ın karakter tasarımını itici bulduğum için, yıllarca izlemeden elimde bekletmiştim 96 yapımı animesini. Sene 2017 oldu ve izlemeye başladıktan sonra bırakamadım. Çünkü olayların ve karakterlerin gelişimi muazzamdı, müzikler minimalist ve şahaneydi... 80'lerin ve 90'ların animeleri bambaşka değil mi ki zaten

Devamını bir solukta mangadan okuyup bitirdiğimde Miura'nın önünde şapka çıkardım. Detaylı ve yavaş çizen bir mangaka idi. Hayranlar iki sayı arasında uzun aylar beklemek zorundaydı ama beklediklerine değiyordu. Her seferinde hikayeyi daha etkileyici ve sürükleyici devam ettiriyordu Miura. Keşke bu kadar erken uğurlamasaydık sonsuzluğa onu

Uzun lafın kısası Berserk bana -çizim değil, asıl senaryo önemlidir- düsturunu benimseten seridir. Bu yüzden bende yeri çok ayrıdır. Kara büyü, dini motifler, fantastik olay ve karakterlerle nasıl harmanlanır? Dark fantasy türü nasıl tasarlanır? Hikaye örgüsü nasıl ilmek ilmek işlenmelidir? sorularının cevabı için ders niteliğindedir Berserk.

@eankara
Urasawa şöyle demiş ; "Manga sanatı , Mona Lisa gibi değerlendirilemez, kitabın tümünü okumak gerekir!"
Ne güzel demiş ^^ Urasawa da Miura gibi inanılmaz yetenekli bir çizer ve hikaye geliştiricisi. Favori çizerlerimden birisidir. Karakter tasarımları klasik anime tarzında değil, kendine hastır. Monster, 21.yy Çocukları ve Pluto isimli eserlerine mutlaka göz atmalısınız