scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,210
- 75,901
Ay Yıldızlı Hippiler
68 Kuşağı'nın Farklı Bir Grubu
"Nokta" dergisinin 11 Ağustos 1991 tarihli 32. sayısında Türk hippileriyle ilgili bir makale vardı. Makalede 1960-1970 arasında genç yaşlarında olan ve siyasetle ilgilenen kuşağı tarif ederken kullanılan "68 Kuşağı"nın aslında farklı (genelde apolitik) kümeleri de olduğu, bu kümelerden birinin de özgürlükçü ve antikapitalist "hippiler" (çiçek çocukları) olduğu belirtilmiş ve o yıllarda kendilerini pek ön plana çıkartmamış olan "Türk hippileri"nden bahsedilmiş. Hippiler söz konusu olunca da haliyle, Katmandu'ya gitmek üzere yola çıkmış dünya hippilerinin en önemli buluşma noktalarından biri olan "Sultanahmet" semtinden (meydanından) ve "hippiler kralı Yener"den de bahsedilmiş. Makaleye göre Sultanahmet'te bir mekânı olan Yener'in (Asıl adı Sıtkı Oruç) o tarihlerde tüm dünya hippileri arasında büyük bir şöhreti varmış. 3,5 masanın zor sığdığı minicik lokantası/meyhanesi ("Yener'in Yeri") aynı zamanda hippilerin birbirlerine notlar bıraktıkları bir tür haberleşme merkezi, veya eşyalarını sattıkları ya da trampa ettikleri bir tür alışveriş merkezi gibiymiş.
Bunları ben de hatırlıyorum. Bu paragrafı okuyunca hemen aklıma eskiden satın almış olduğum iki "seyahat rehberi" geldi. Rehberlerden birinin adı "Günde 5 Dolara Türkiye" (Amerikan) diğerininki ise "Otostopçunun Avrupa Rehberi" (İngiliz) idi. İki rehber de 1970'lerden kalmaydı (İkincisi 1980 yeniden basımıydı). Ben de bu rehberlerden "Yener" hakkında bir şeyler okumuştum. Her iki rehberde de "Hippiler Kralı Yener"den bahsedilmiş. O sayfaları buldum ve buraya aktardım. Özellikle, daha yalın ve esprili bir halk diliyle yazılmış olan ikinci kitapta eğlenceli saptamalar var. Avrupa'nın en hoyrat yerlerinden biri olarak tanımladığı Sultanahmet'i Londra'nın kozmopolit semti "Soho"yla karşılaştıran yazar, Soho'nun Sultanahmet'in yanında "kilise okulu" gibi kaldığını belirtmiş! Rehberin bir başka sayfasında da yazar, kadın otostopçulara özel bir tavsiyede bulunuyor: "Birçok kadın burada, doğudayken artık Avrupa veya ABD'de olmadıklarının farkında olmuyor. İnce pamuklu giysilerin altına sütyen giymezseniz İstanbul'da bunu yanınıza bırakmazlar. Daha da doğuya gidildiğinde başınız belâya girebilir. Dıştan çok belli olan ve sallanan memeler, bir yöre sakininin sizi yürüyen bir davetiye olarak görmesi için yeterli olacaktır."
Makalede Yener'in erken yaşta öldüğü yazıyordu. Onun işini sürdüren biri oldu mu? Dükkânının yerinde durduğunu hiç tahmin etmiyorum. Hippilik şimdi tarihe karıştı, ama benzeri turistik hareketler oluyor mudur? Yener'in benzeri bir esnaf türü kalmış mıdır? Onun gibi yardımlaşmaya önem veriyor mudur (Bir esnaf görmüştüm birkaç yıl önce, camına adres sorma 1 TL yazmış!) Dünya ölçeğinde onun kadar şöhret salmış bir küçük esnaf daha olmuş mudır? Merak ediyorum. Büyük olayların tarihi büyük tarihçilere kalsın, ben küçük şeylerin, ıvır zıvırın tarihini daha çok seviyorum galiba. Bunları onun için yazdım.
Son düzenleme: