AVANAK AVNİ
İlk kez yaratıcısı Oğuz Aral tarafından yayınlanan Gırgır dergisinin 9 Eylül 1973 tarihli 57. sayısında boy gösteren Avanak Avni, gerek başarılı karakterizasyonu gerekse Aral'ın karikatüristliğinden kaynaklanan muhteşem esprileriyle kısa zamanda 1980'lerin mizahi Türk çizgiroman bantları arasından sıyrılmayı başarmıştır.
Avanak Avni'nin ortaya çıkış öyküsü ve gelişimi Oğuz Aral'ın ifadeleriyle şöyledir: "Avni doğduğunda tam o zamanın kişiliğine uygun, ezik, aptal ama kurnaz bir tipti. Zaten bu tip bizim milli karakterimiz oldu. Sarışın ve kısa boyluydu, seks problemleri vardı. Çok iyiydi, halk çok tutmuştu. Ama bir gün ben sıkıldım. Bir değişiklik yapayım dedim ve 1979 yılından itibaren Avni'yi üç buçuk, dört yaşlarında bir çocuk haline getirdim. Derginin piyasaya çıktığı gün telefonlar, telgraflar yağdı. Küçük Avni, büyük Avni'yi yenmişti."
Başlangıçta yaşadığı mahallenin afili delikanlısı konumuna geçmeye çabalayan fakat bir türlü başaramayan, ama yine de elde ettiği küçük şeylerle mutlu olabilen bir tiplemedir. Bir yandan kara sevdaya tutulduğu Salim Bey'in kızı Leyla'nın aşkıyla yanıp kavrulurken, diğer yandan mahrum olduğu toplumsal statüyü sağlamak için olmadık dalavereler çevirmekle meşguldür. Ancak yaptığı kurnazlıklar genelde yolunda gitmez ve ters teper. Bunlara rağmen enerjisinden hiçbir şey kaybetmez ve kurnazlık denemelerini bıkmaksızın sürdürür. O, tıpkı aktör Kemal Sunal'ın sinema karakteri Şaban gibi 'bizden' biridir ve bütün bu özellikleriyle benimsenmiş ve sevilmiştir. Kendisine rakip olarak gördüğü 'Deve' lakaplı Dilaver ise, ağır takılan ve Avni'nin avanaklıklarından gına getirmiş biri konumundadır. Avni'nin olur olmaz sataşmalarından sıtkı sıyrılınca onu 'marizlemek' zorunda kalır. Avni'ye düşense ardından kalayı basmaktır sadece.
Bir Avanak Avni macerası (Avni dergisi, sayı: 119)
1979'da ortaya çıkan çocuk Avni (başlık 1974 yılında bir süreliğine Uyanık Avni olarak yayınlanmıştır) ise, tepesindeki üç tel saçla ileride sarışın olacağının hiçbir belirtisini taşımayan, sevimli görünümlü, ve ilerleyen yaşına rağmen konuşmayı henüz öğrenememiş bir tiptir. Ağzından ancak birkaç aylık bir bebeğe yakışacak, "Dıgıl, muf, bıgı," gibi sesler çıkartabilen ve 'hiç değilse yürümeyi öğrenmiş' dedirten, hafif retarde bir görüntü sergiler. Ana kuzusudur, ama büyüdüğünde karşı cinse olacak aşırı ilgisinin emarelerini o dönemden taşır. Eve gelen komşu teyzelerin etekliğinin altını gözetlemek için hiçbir firsatı kaçırmaz. Kadınlar hamamı en sevdiği mekanlardandır. Aile büyüklerinden babası bantlarda hemen hiç gözükmemiştir, sadece annesiyle birlikte maceralar yaşamıştır.
Avanak Avni, Gırgır dergisinin satılmasından sonra Oğuz Aral'a yeni yayınlayacağı mizah dergisinin ismi için esin kaynağı olmuştur. Bu dergide yayınlananlardan önce Dıgıl dergisinde eski bantlardan oluşan bir koleksiyonu yayınlanmıştır. 1982 yılında kişiye özel dağıtılmak üzere basılan özel bir albümü yayınlanmıştır
İlk kez yaratıcısı Oğuz Aral tarafından yayınlanan Gırgır dergisinin 9 Eylül 1973 tarihli 57. sayısında boy gösteren Avanak Avni, gerek başarılı karakterizasyonu gerekse Aral'ın karikatüristliğinden kaynaklanan muhteşem esprileriyle kısa zamanda 1980'lerin mizahi Türk çizgiroman bantları arasından sıyrılmayı başarmıştır.
Avanak Avni'nin ortaya çıkış öyküsü ve gelişimi Oğuz Aral'ın ifadeleriyle şöyledir: "Avni doğduğunda tam o zamanın kişiliğine uygun, ezik, aptal ama kurnaz bir tipti. Zaten bu tip bizim milli karakterimiz oldu. Sarışın ve kısa boyluydu, seks problemleri vardı. Çok iyiydi, halk çok tutmuştu. Ama bir gün ben sıkıldım. Bir değişiklik yapayım dedim ve 1979 yılından itibaren Avni'yi üç buçuk, dört yaşlarında bir çocuk haline getirdim. Derginin piyasaya çıktığı gün telefonlar, telgraflar yağdı. Küçük Avni, büyük Avni'yi yenmişti."
Başlangıçta yaşadığı mahallenin afili delikanlısı konumuna geçmeye çabalayan fakat bir türlü başaramayan, ama yine de elde ettiği küçük şeylerle mutlu olabilen bir tiplemedir. Bir yandan kara sevdaya tutulduğu Salim Bey'in kızı Leyla'nın aşkıyla yanıp kavrulurken, diğer yandan mahrum olduğu toplumsal statüyü sağlamak için olmadık dalavereler çevirmekle meşguldür. Ancak yaptığı kurnazlıklar genelde yolunda gitmez ve ters teper. Bunlara rağmen enerjisinden hiçbir şey kaybetmez ve kurnazlık denemelerini bıkmaksızın sürdürür. O, tıpkı aktör Kemal Sunal'ın sinema karakteri Şaban gibi 'bizden' biridir ve bütün bu özellikleriyle benimsenmiş ve sevilmiştir. Kendisine rakip olarak gördüğü 'Deve' lakaplı Dilaver ise, ağır takılan ve Avni'nin avanaklıklarından gına getirmiş biri konumundadır. Avni'nin olur olmaz sataşmalarından sıtkı sıyrılınca onu 'marizlemek' zorunda kalır. Avni'ye düşense ardından kalayı basmaktır sadece.
Bir Avanak Avni macerası (Avni dergisi, sayı: 119)
1979'da ortaya çıkan çocuk Avni (başlık 1974 yılında bir süreliğine Uyanık Avni olarak yayınlanmıştır) ise, tepesindeki üç tel saçla ileride sarışın olacağının hiçbir belirtisini taşımayan, sevimli görünümlü, ve ilerleyen yaşına rağmen konuşmayı henüz öğrenememiş bir tiptir. Ağzından ancak birkaç aylık bir bebeğe yakışacak, "Dıgıl, muf, bıgı," gibi sesler çıkartabilen ve 'hiç değilse yürümeyi öğrenmiş' dedirten, hafif retarde bir görüntü sergiler. Ana kuzusudur, ama büyüdüğünde karşı cinse olacak aşırı ilgisinin emarelerini o dönemden taşır. Eve gelen komşu teyzelerin etekliğinin altını gözetlemek için hiçbir firsatı kaçırmaz. Kadınlar hamamı en sevdiği mekanlardandır. Aile büyüklerinden babası bantlarda hemen hiç gözükmemiştir, sadece annesiyle birlikte maceralar yaşamıştır.
Avanak Avni, Gırgır dergisinin satılmasından sonra Oğuz Aral'a yeni yayınlayacağı mizah dergisinin ismi için esin kaynağı olmuştur. Bu dergide yayınlananlardan önce Dıgıl dergisinde eski bantlardan oluşan bir koleksiyonu yayınlanmıştır. 1982 yılında kişiye özel dağıtılmak üzere basılan özel bir albümü yayınlanmıştır
