Akbaba Dergisi 1973 Sayı 24 ( 30 Mayıs 1973 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287


Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü ( 18.04.2024 ) : AKBABA OKU(YORUM) :
[ Akbaba Dergisi (1973) Sayi 024 (30 Mayis 1973) -22s (Akbaba-Aziz Nesin) ]



"İnsanların kendilerine ettikleri kötülükler kadar büyüğünü başka kimsenin onlara yapamıyacağı söylenir. Doğrudur.
Bunun daha da acısı, insanların kendilerine kötülük ederken aynı zamanda bütün bir toplumun kaderini ters yönde etkilemekte olmalarıdır."

Bu satırlar Akbaba imzalı "Bir Görüntü ki..." adlı başmakaleden...
Dedo11 Yorumu : Bu satırlar bana neyi hatırlatıyor , sizce ????


"Hayvanlar, kendi aralarında, en zeki hayvan yarışması düzenlemişlerdi. Her hayvan, kendidini hayvanların en zekisi sandığından, bu yarışmayı kazanacağını sanıyordu. Ama hepsi de yarışmanın birinciliğine iki güçlü aday olduğununu bilmekteydi ; bu adaylardan biri tilki, biri de sansardı. Kurnazlıkta, zekada, bu kisine üstün başka hiçbir hayvan yoktu. Zeki hayvan yarışmasını ya biri, ya öbürü kazanacaktı."

Bu Sazırlar Aziz Nesin'in "La Fontaine'in Yazamadığı Masal" adlı anlatısı...
Dedo11 Yorumu : Bana sorsanız : "Dedo11 Tilki mi kazandı , Sansar mı kazandı?
-- Yanıtım : Yok!!!!!!!! ÖKÜZ ( Özür dilerim size demiyorum. ) ....
Aziz Nesin üstadın harika bir anlatısı daha....



"Sabahın erinden akşamın körüne kadar kimse sokağa çıkmadı. Radyolar, televizyonlar özel yayınlar hazırladılar. Yüksek Seçim Kurulu, bilidiri üstüne bildiriler yayınladı.

Neydi bütün bu hazırlıkların sebebi?...
Seçmen kütüklerinin düzenli ve doğru bir şekilde hazırlanması için bütün yurtta genel bir (Seçmen Sayımı ) yapılacaktı da ondan...
Ve yapıldı sayım...

Ertesi gün bütün gazetelerde ilginç bir haber : İsmet İnönü ve ailesi genel seçmen sayımında unutuldu!"

Bu satırlar Şemsi Belli'nin "Sayım Günü Sayılmayan İnönü" adlı yazısından...
Dedo11 Yorumu : Sanıyorsunuz ki bu yazıdan hareket ederek "Deprem bölgesinde 22.000 ölüye oy kullandırmışlar. Sadece Hatay'da 3.800-3.500 küsür ölmüş kişilere oy kullandırmışlar. Ama YSK da bu konuyu normal kabul edecek." diyeceğim. Yok , yok demiyorum canım....

Bitmedi .... Şemdi Belli bakınız ABD deki hapishaneden bir haber daha veriyor :
"Geçen hafta Larrance Hand adında bir erkek mahpus, Cezaevi Müdürlüğüne bir dilekçe vermiş :
"
Amerikan Anayasası, mahpuslara her türlü işkenceyi yasaklamıştır. Yeni gardiyanlarımızın genç ve güzel hanımlardan seçilmesi, hepimizi perişan eylemiştir. Cezalarımız yetmiyormuş gibi bizi bir de bu şekilde garip cezalarla tedirgin etmemenizi ve bu duruma çok acele son verilmesini istiyoruz."

Dedo11 Yorumu : Yıl 1973 bütün dünyada Mini etek moda.... Cezaevilerinde gardiyan olarak kadınlar çalıştırılıyor. Bu kadınlar üstelik mini etekli... Siz düşünün artık...
Ben yoruma girişmeyeceğim :) Siz ne dersiniz ?



"Hep deliler kaçacak değildi ya... Bu kez alışılanın tersi olmuş, toplu halde akıl hastalarının gösterilerini izlemeye gelen akıllılardan biri, her nasılsa kaybolmuştu. ............
-- ...... Tanrı, bu aklı bize kendi meselelerimizi düşünmemiz için vermiştir. Ama
başkalarının yaptığı akıl almaz işleri düşündüre düşündüre akıl verdiği kulunu sonra da tımarhanelik etmiştir!"

Bu satırlar Vedat Saygel'in "Bir Akıllı Kaçtı" adlı anlatısından...
Dedo11 Yorumu : En dikkatimi çeken kısım "
başkalarının yaptığı akıl almaz işleri düşündüre düşündüre akıl verdiği kulunu sonra da tımarhanelik etmiştir!"
Bir dönüp kendimize bakalım.. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dememiş miydi "İrrasyonal uygulamalara son verilecek" Yani neymiş
Mali politikalar İrrasyonal yani AKILDIŞI uygulamalarla ( kararlarla ) yönetilmiş demek istiyor.
Soru - 1 : Sadece mali politikalar akıl dışı karar-uygulamalarla mı yönetilmiş? Keşke....
Soru - 2 : Peki kim bu AKILDIŞI uygulamaları uygulayan kişi veya kişiler , kim? Ben miyim?
Soru - 3 : Kendimi tutamayıp şu soruyu da sorayım : "Sürekli AKILDIŞI uygulamalar yapana karar verenlere ne denir?" Bunu da siz düşünün artık...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...




 
Üst