Akbaba Dergisi 1963 Sayı 104 ( 25 Temmuz 1963 )

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla.​

 

[dedo11]

Sayın murtaza5 ;


"Bazı akşamlar günün yorgunluğunu Bogazın serin rüzgarı ile yıkayıp atmak için Yeniköye gidiyorum : Eski Sait Halim Paşa Yalısına ... Burası , Turizm Bankasının işlettiği Bağaziçi gazinosudur şimdi... Öyle ucuza satın almışlar ki bu stil eşya ile müzeleşmiş yalıyı , bu güzel bahçeyi ve arkasındaki büyük
koruyu , verilen parayla yalnız rıhtımı yapılmaz..." diye yazıyor Yusuf Ziya Ortaç

Dedo11 yorumu : Düşünün tarihi eser olan Sait Halim Paşa yalısı , bahçesi , arkasındaki koruyu (küçük orman) ve rıhıtımı sadece rıhtım fiyatına almış... Bu ne biçim satış , bu ne biçim satış...????



Bizimkiler maç için Çayırspor'dan gün almışlar. "Gel Kadri Ağabey , şu bizim takımı çalıştır da yüzümüz kara çıkmasın" diye tutturdular. Yemin billah ediyorum : "Yahu etmeyir bre din kardeşleri , ben o bildiğniz Kadri değilim, ben basbayağı bir Kdri'yim." Halimi görseniz acırsınız.

Aziz Nesin bu satırları birkaç sayıdır süren "Basbayğı Bir KADRİ" dizi anlatısından... Bu sayıda bu dizi anlatı da bitiyor...

Dedo11 yorumu : Aziz Nesin'in dizi anlatısı bana bir anımı hatırlattı. Uzun uzun anlatılacak bir olayı özet geçeceğim. Aslında ileride "ANI ÖYKÜLER" kitabımda yer alacak anılarımdan biri...
Yıllar , yıllar önce 12 Mart Askeri Muhtıra günlerinde başıma gelen bir olay aklıma geldi. Detay vermeyeceğim Ankara'da bize saldıran Askeri Okul öğrencilerini dövmek zorunda kalmıştık. Aranıyorduk... Ulusta bir Lokantada beni gösterip fiskoslaşıyorlardı... Önümdeki yemeği yarım bırakıp kaçarcasına çıktım. Sonra dan sinirlenip döndüm. "Ne o muhbirlik mi yapacaktınız?" diye sinirli , sinirli bağırarak sordum... Lokantadakiler "Ne şikayeti , ne muhbirliği abi. Biz kendi aramızda konuşuyorduk. Galatasaray Ankara'ya maça gelmiş. Sen de Gökmen'sin. Seninle hatıra fotoğrafı çekmek istemiştik ama sen aniden çıkıp gittin." ( Ben yaştakiler bilir Galatasarayın ünlü golcusu Gökmen Özdanak kastediliyor ) Rahatlamıştım. Oflayarak "Hay Allah" dedim ama benim önümdeki yemek çöpe çoktan gitmişti. Söylenerek çıktım gittim. Sonra kendimi göz önüne getirdim : Neredeyse omuzlarıma gelen uzun saçlar , boynumda kolye , ayağımda spor ayakkabılar ( O zaman insanlar spor ayakkabıyı sokakta giymezdi. Benim gibi birkaç kişi giyiyor desem yalan olmaz ) ...??????


Burada yazacaklarım da bu kadar olsun...


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...