Akbaba Dergisi 1962 Sayı 046 ( 14 Haziran 1962)

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

600dpi

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla.​

 

[Beymelikli18]

Teşekkür ederim, ellerine sağlık Murtaza üstadım.

 

[teks55]

Kapakta (CHP-AP) koalisyonu dalgalı bir denizde alabora olmuş bir sandal şeklinde tasvir ediliyor.
Kapaktaki tarih(14 Haziran 1962)'ten 11 gün sonra yani (25 Haziran'da) bu koalisyon sona ermiş ve yeni bir hükumet kurulmuştur. (CHP-YTP-CKMP Koalisyonu)
Paylaşım için sonsuz teşekkürler üstadım.

 

[halit]

Yeni sayımız! için teşekkürler.

 

[prestij16]

meşhur söz artık seni ben bile kurtaramam
çok değerli bir eser teşekkürler

 

[dedo11]

Sayın murtaza5 ;

Başyazıdan ( Yusuf Ziya Ortaç ) :

"Kayseri Cezaevinde beşyüz suçlu , kıştan yaza geçtiler : Gül koklamadan , bülbül dinlemeden ve taze rüzgarların taşıdığı yonca kokulariyle , kekik kokulariyle , dağ kokulariyle , deniz kokulariyle çiğerini bir kerecik olsun yıkayamadan !
Pencerelerinden , Ankara'nın sıra söğütleri , İstanbul'un minareler çizgisi , Florya'nın kumsalı , Boğaz'ın mavi kıvrımı değil , Erenköy tarlalarının alev alev gelincikleri , Yeniköy sırtlarının mor erguvanları , sarı katır tırnakları bile görünmüyor!
Beşyüz suçlu dedim... Doğrusu , beşbinden de çoktular : Analar , babalar , eşler , çocuklar , gelinler , damatlar ve dostlar ceza çekmiyor mu?..."

Bu okuduğunuz Goethe'nin romanından satırlar değil... Yusuf Ziya Ortaç'ın satırlarından... AF'ın gerekliliği bu denli güzel anlatılabilirdi. ( Bu arada o dönemin İstanbul'unun da ne durumda olduğu fonda anlatılıyor... gel de üzülme bu gününe... )

Yazmayacaktım ama (nalet olsun bana ) yine kendinimi tutamadım.. :
Dün TV de dinledim... 2002 de hapishanelerde 54 bin küsür kişi varmış ... Şimdi ise 345 bin küsür kişi .... Yoruma gerek var mı ?????????





Yusuf Ziya Ortaç Paristen izlenimlerini yazıyor :
".... Öpüşecek kadar hür , kimseyi rahatsız etmeyecek kadar efendi.
..... Ne kadar çok Çinli var Paris'te. Dikkat ettim : Çinliler , konuşurken de gülüyorlar , dinlerken de... Dinleyen üstelik başını da sallıyor!
.............
İşte bu ikibin on insan içinde çocuk gördüm , genç gördüm , ihtiyar gördüm.. Kadın gördüm , erkek gördüm , işçi gördüm , öğrenci gördüm... Ama bir tane tesbihli görmedim!.. Bir tane patlak papuç görmedim , iğri topuk , yamalı pantolon , yağlı ense , traşlı surat görmedim...
"


10. Sayfada : Bir karikatür : Üst yazı : "Eşek neslinin islahı için Kıbrıs'a bir heyet gitti. (Gazeteler)
Karikatürde eşekler ve karşılarında milletvekili olan biri parmağını onlara sallıyor ve : "Sizi islah edeceğiz."
Eşeklerin ona cevabı : "Allah da sizi islah etsin!"
Bunu neden mi yazdım ? Bütçe görüşmelerinde bir milletvekiline yapılan saldırıyı düşünürseniz anlarsınız ...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



( Sevgili teks55'in her zamanki bilgilendirici notlarına da teşekkürler. Buradan ona da selam olsun... )

 

[caretta]

Bir Kıbrıslı Türk olarak Kıbrıs eşeklerinin ne kadar ünlü olduğunu biliyorum.Şimdilerde o eşeklerin büyük bir kısmı vahşileşmiş halde Karpaz bölgesinde yaşıyorlar.Bunlar,1974 Barış Harekatı'nda başıboş kalmış hayvanlar.Köylerde ise bu iri yapılı,ehli, cefakar karaçanlar köylülere hizmet etmeye devam ediyorlar.Bir de "Kıbrıslı" muhabbeti var.Güney Kıbrıs yönetimi başkanı Makarios şöyle demişti.""Kıbrıslı diye bir millet yoktur.Kıbrıs'ta Elenler ve Türkler vardır.Gerçek Kıbrıslılar da Kıbrıs eşekleridir."demişti.Ben de mesajımı"Kıbrıslı Türk" diye yazdım.1963 Kıbrıs olaylarının da Türkiye'deki bu çalkantılı koalisyon hükümetleri döneminde çıktığı notunu da düşeyim.