Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Nimet Arzık'ın 6 cı sayfada bahsettiği Kadircan Kaflı'dan Aziz Nesin Poliste adlı kitabında bahseder. Kitabın 154 cü sayfasında Kaflı'nın Tercüman gazetesinde yayınlanan ve Aziz Nesin'i eleştirdiği bir yazı yer alır.
Ortaç'ın yazısında hipodrom olarak bahsettiği stadyum kapısı olayındaki kişiyi Nimet Arzık Selim Soley, Örsan Öymen ise Ferda Güley olarak adlandırıyor. Bir haber alma yanlışı olmalı.
Yazılarda bahsedilen maç 14 Mayıs 1961 de oynanan Türkiye Romanya maçı.
***Daha önce de başka açıdan değinmiştim İş Bankası reklamına... Şimdi de oradaki "T.C. NÜFUS Hüviyet Cüzdanı" fotoğrafını görünce nostaljik takıldım. Elbette ki sitedaşlarımın çoğu bu nesneyi tanıyor ve ona sahip olmuştur. Ancak yeni kuşak bunu tanımaz bile... Sadece nesnel şekil değiştirmekle de kalmadı ; ad olarak da şekline uygun değişime uğradı. Eskiden "Nüfus Kağıdı" , "Nüfus Hüviyet Cüzadını" adı ile anılıyordu. Şimdi kısaca kimlik kartı , Nüfus Kartı oldu...
"Ben bu sahifeye, her hafta, kalbimi ve kafamı çırçıplak koyuyorum : Giydirmeden, kuşatmadan, süslemeden... ........... Bugün de öyle, sizin karşınızda, yalnız bir odada, kendi kendime konuşur gibi rahat, açık, umursamaz konuşacağım."
Bu satırlar Yusuf Ziya Ortaç'ın "Kalbimi geri ver!" adlı başmakalesinden. Yusuf Ziya bu yazısında neden CHP'li olduğunu ama CHP'lilerin yaptıklarının yanlış olduğunu görmeye engel olmadığını belirtiyor.
"Lambo'nun şarapçı dükkanına bilmem hiç yolunuz düştü mü?... Beyoğlu'nun Balıkpazarı'nda, köşe başına raslar, masasız, iskemlesiz bir meyhaneeydi. ............
Lambo, ilk defa şair Orhan Veli tarafından keşfedilmişti. Ya da Orhan Veli oraya devam etmiye başladıktan sonra, adı duyulur olmuştu.
............ Bir tramvayın arka sahanlığı büyüklüğündeki dükkana 20-30 kişi girdiği için, bazan, sigarayı yere atıp söndürecek kadar bile yer bulunmazdı.
İstanbul'dan ayva da gelir, nar gelir ; Döndüm baktım bir edalı yar gelir ;
Gelir desen, dar gelir ;
Gün aşırı alacaklılar gelir.
Anam anam,
Dayanamam, Bu iş bana zor gelir... -------->> Orhan Veli"
Bu satırlar Orhan Veli'nin kardeşi Adnan Veli'nin "Orhan Veli için" başlıklı anlatısından...
Dedo11 Yorumu : Orhan Veli'ye değin anılarını anlatıp ağlayan Hikmet'in ilginç gerçek son cümlede !!!!!!
Her ay olduğu gibi Şubat ayının 20 sinde Aylık düşün ve sanat dergilerimi Mephisto'dan alıp tünele doğru inerken herzamanki gibi "Balık Pazarı"nın oradan geçip sahaflar çarşısına gidiyorum. Mart ayında da dergilerim alıp aynı yere giderken bu mekan varmış gibi durup o binaya bakacağım...
"POLİTİKACI Geçenlerde, Siyasal Bilgiler Fakültesinde, ilim arkadaşlariyle birlikte yemek yiyen Anayasa Komisyonu üyesi Profesör Bahri Savcı şöyle dert yanıyordu : Şu politikacılara hiç akıl erdiremiyorum yahu... Adamın gözünün için baka baka, şu masanın masa olmadğını kabul ettirmek istiyorlar. Hadi, masa yerine iskemle deseler itiraz etmiyeceğim. Koltuk deseler gene ses çıkarmıyacağım; gardrop deseler hadi gene ev eşyasıdır diye ona da razı olacağım... Halı deseler gene bir şey değil... Ama insaf edin beyler, koskoca masayı, diş fırçasıdır diye yutturmaya kalkışırlarsa?... Üstelik yutturuyorlar da birader!..."
Bu satırlar Örsan Öymen'in "yerin kulağı" adlı sayfasından...
Dedo11 Yorumu : Bahri Savcı hocayı tanırım ... Kendisi için övmeye Türkçe sözcük bilgim yetersiz kalır. Bakınız onun yaşamının 1960 sonrasını 2 evreye ayırabilirim : 1. Evrede : 1961 de "Kurucu Meclis'te Üniversite Temsilciliği" ve 1961 Anayasa'sını hazırlayan komisyonda bulundu. 2. Evrede : a) 12 Mart (1971) döneminde tutuklandı.
b) 1983 yılında 1402 Sayılı Sıkıyönetim Yasası ile Üniversitelerden , öğretim üyeliğinden uzaklaştırıldı...
Şimdi anladınız mı 27 Mayıs'a 12 Mart Askeri Darbeciğinin ve 12 Eylül Askeri Darbesinin neden düşman olduğunu... Asıl Askeri Darbelerin ne olduğunu... Sonuç - 1 : Daha önce de kısaca değinmiştim. Şu anki Anayasa'nın ( 12 Askeri Darbesinin Anayasasının yüzde 85 değişmişken nedense demokrasiye değil de daha otoriter yönetime hukuksal zemin oluşturan ) oluşturucusu Burhan Kuzu , 27 Mayıs sonrası oluşan dünyanın en demokratik anayasalarından biri kabul edilen Anayasa'yı oluşturan yüzlerce kişiden biri ise Bahri Savcı'dır... Sonuç - 2 : Şimdide değişen bir şey yok. Yine Koskoca masayı dış fırçası diye yutturuyorlar...
TELEVİZYON ŞAKALARI
* Yemek sofrasında on üç kişi bulunmasıelbette uğursuzdur; hele hesabı siz ödüyorsanız!..
* Bir diplomat "evet" diyorsa "belki" , "belki" diyorsa "hayır" demek istiyordur. "Hayır" diyorsa o bir diplomat değildir.
* Ev işi, siz onu yapmayana kadar kimsenin farketmediği bir şeyir!
"YEMEZ AMA! Hapse yeni girmiş olan adama, hücre arkadaşı sordu :
-- Duyduğuma göre 15 sene yatacakmışsın ahbap. Ne yaptın?
-- Birini korkuttum.
-- Amma yaptın. İnsan birini korkutmakla 15 sene hapis cezası yer mi? -- Yemez... Yemez tabi ama, adam korkudan ölünce..."
Onlar "Degüstasyon" diyor , biz "tadına bakma, tatma, tadım" diyoruz...