Akbaba Dergisi 1961 Sayı 478 ( 10 Mayıs 1961 )

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla.​

 

[dedo11]

Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :


"Birbirini Tamamlıyan
2 MÜHİM VESİKA (Fotoğrafta Nüfus Hüviyet Cüzdanı ve İş Bankası Hesap Cüzadın )
Doğduğunuz andan hayatınızın sonuna kadar yanınızda bulundurduğunuz Nüfus Cüzdanınız, kimliğini tanıtır... Türkiye İş Bankası Hesap Cüzadınınız ise, ileriyi gören, menfaatlerini gözeten, olgun bir şahsiyet olduğunuza delalet eder."

2. pdf sayfasındaki bir reklamdan...



"Cehalet! Köye su, köye ışık girmediği için değil, okul girmediği için çilelerimiz dolmak bilmiyor... Sizler bir çare buldunuz. ..... Bunun yedek subay öğretmenler olduğunu biliyoruz. ..........
Yine, büyük Fikret'imiz "Vatan için ölmek te var." diyor ama, hemen ikinci mısrağı bu fedakar düşünceyi başka ve sağlam bir dilekle düzeltiyor : "Ama borcun, yaşamaktır!"

Bu satırlar Yusuf Ziya Ortaç'ın "Milli Birlik Komitesine Mektuplar" adlı başmakalesinden...

Dedo11 Yorumu : 27 Mayıs'ın getirdiği önemli bir yenilikti. Öğretmenlerin askerliğini asker olarak atandığı ( belki de hiç gitmeyeceği , gidemiyeceği ) köylerde öğretmenlik görevini yapar...



"MESANE
"Osmanlıca artık öldü, bir daha diriltilemez!" diyoruz. Bunu gericilere bir türlü anlatamıyoruz..
Biliyorsunuz, geçen hafta, 26 nisan günü, bir kaç genç, komünizmi protesto bahanesiyle, 28 nisan törenini baltalamak istemişlerdi.
İşte o gün Edebiyat Fakültesinde bir dershanenin yazı tahtasına şöyle yazılmıştı :
"Arkadaş!
Bugün saat 10 da komünizm telkin edilecektir. Sen de gel!..."
Bugünün genci artık, Osmanlıca olduğu için "telkin" ile "tel'in" i ayrırdedemiyor.
Durum böyleyken, birtakım gerici yazarlar, türkçenin özleşmesine karşı durmakta direniyorlar.
Bir dostumun akrabası, aydın bir genç, söz arasında şöyle demiş :
-- Hiç mesanesindedir...
-- Nedir, nedir?..
-- Hiç mesanesindedir.
Eh, üzülmeğe değmez artık. Bugünün taze dilini, anayasanın genç türkçesini beğenmeyenler de bizim için :
-- Hiç mesanesindedir!"

Bu satırları Aziz Nesin'in 4. sayfadaki "Alaylar... Olaylar!." başlıklı sayfasından aldım...
Dedo11 Yorumu : Onlar için kullanılan sözcüğün ( kelime ) anlamını bilmiş bilmemiş hiç önemli değil ; hatta bilmemesi daha iyi. Çünkü insanlar düşünmeyi de kavramlar ve onların karşılıkları olarak sözcüklerle yapabiliyor. Düşünen insana düşman bunlar... Sadece biat etsin yeter... İşte ben ve benim gibilir bunun için insanların kullandığı sözcükleri köken olarak da anlamını bilmelerini istiyoruz. Yoksa papağan da size göre konuşuyor demektir. Bana göre konuşmak bundan öte bir olaydır...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...