Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Çakı gibi paylaşımlar.
Üstat yine yaptı şeklini.
En afilisinden paylaşımları bize tosladı.
Yılmadan, usanmadan devam ediyorsun üstadım.
Sonsuz teşekkürler.
Ellerine sağlık üstadım.
Siyasi tarihimizin bir aynası akbaba mecmuaları.
O yılları hayal meyal yaşamış olsak da, ( 10 yaşımdaydım.) bu kapak karikatürleri bizleri tekrar o yıllara götürüyor.
O yıllarda mahallemizin köşker amcası işini yaparken, ona gazete haberlerini ben okurdum.
Yaşım gereği gelişmelerden fazla bir şey anlamasam da, merak ettiğim konuları köşker amcaya sorardım.
O da üşenmez bana gerekli açıklamaları yapardı.
"Geçmiş yıllar her şeye rağmen güzel günlerdi."
desek de sanırım siyasi yaşam açısından pek güzel günler değildi.
"Otuz yaşında bir erkeğin kadına, kaleme ve paraya ihtiyacı vardır. Kadını okumak için, kalemi yazmak için, parayı da kadınla kalem arasında harcamak için ister. Gece yarısına doğru, akreple yelkovanın uygunsuz vaziyette olduğu saatler, paranın sustuğu, kadınların ve kalemlerin konuştuğu zamanlardır."
Bu satırlar Şemsi Belli'nin "Konuşan Kalemler!" adlı öyküsünden. Dedo11 Yorumu : Anlatanlar Mister Parker ve Pelikan hazretleri... Doğrusu öyküyü her şeyin gözünden anlattığım veya okuduğum olmuştu ama kalemlerin gözünden anlatılacağını şimdiye dek düşünmemiştim. Bilen bilir Parker ve Pelikan ünlü dolmakalem markaları... Öğrencilik yıllarımızda kullanmışlığımız vardır...
ADET ! İki müzisyen arasında :
-- Piyano çalarken konuşmasını hiç sevmem!
-- Benden de al o kadar!
-- Siz de piyano mu çalarsınız? -- Hayır, flüt çalarım!
Filmlerin karekter oyuncusu Turgut Özatay'dan bir fıkra : NE BULURSA!... Bektaşiyi amam suyunu afiyetle çekerken bastırıp Kadı'nın huzuruna çıkarmışlar. Zaptiye çavuşu :
-- Efendim, demiş, bu adamı bir kere daha yakalmıştık, bir daha yapmıyacağına and içti, salıverdik. Bugün gene sarhoş yakaladık.
Kadı kızmış :
-- Ulan doğru mu söylüyorlar, demiş, and içmiştin demek?
Bektaşi boynunu bükmüş : -- Ne yapalım fıkaralık! Kimi and içeriz, kimi rakı, ne bulursak!