Akbaba Dergisi 1961 Sayı 470 ( 16 Mart 1961 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287


Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :



Yusuf Ziya Ortaç'ın "Bayram Şakaları!" adlı başmakalesinde dikkat eder misiniz? "Şeker Bayramı" diyor. Ne var bunda ? demeyin hemen. Hani şimdilerde yine mürteciler diyor ya "Ne şeker bayramı? O Ramazan Bayramıdır." !!!!????




"Perde kapandı. Fuayyeye çıktım. Uykumu dağıtmak için bir sigara yakıp koltuğa oturdum.

-- Nasıl buldun piyesi?..
Bir de baktım, piyesin yazarı... Ne diyeyim şimdi ben?..
-- Daha birinci perdede belli omaz.
-- Ne birinci perdesi?..
Hemen toparlandım, bir de baktım, paltosunu, şapkasını alan çıkıyor. Üç perdelik piyes bitmiş de haberim yok...
-- Yani... çok güzel... demek istedim ki... birinci perde harika... Son perde harikulade... Tebrik ederim.
..... Demek burada iki gün iki gece uyumuşum.

Ceket cebimdeki tiyatro proğramınıdan oyuncuların adlarına bakarak, piyesin eleştirmesini yazdım. Gazetede çıktı."
[ Burada araya ben girip şunları aktarmalıyım. Aslında muhabirimiz aldığı ilaçlar nedeniyle tiyatroda sürekli uyumuş neredeyse hiç seyretmemiş --- Dedo ]
İstanbul'a dönüşümde, Ankara'daki oyun yazarı arkadaşım gönderdiği mektupta şöyle diyordu :
"Tenkidin için çok teşekkür ederim. Dergilerde, gazetelerde bu kadar tenkit çıktı ama bunları yazanların hiç biri, piyesi senin kadar anlıyamamış. Beni medhettiğin için söylemediğimi bilirsin, ama en hakikaten piyesin ruhunu kavramışsın. Çoktanberi seninki kadar kaliteli, tarafsız ve doğru bir tiyatro tenkidi çıkmamıştı."

Bu satırlar Aziz Nesin'in "Hapı yutunca" adlı anlatısından...

Dedo11 Yorumu : Şimdi siz bu tür olaya pek inanmayacaksınız biliyorum. Ama çok da tutarsız değil. Bakın benzerimsi bir olayı da ben yaşadım. Datça'da eskiden Öykü Günleri, Şiir Günleri , açık oturumlar, Tiyatro gösterileri, Konserler vb. bir hayli fazla idi ( Şimdilerdeki belediye başkanı bunlara pek önem vermiyor. O başka işlerle meşgul. ) Şiir Günlerinde şiiir konusunda yetkin kişiler Datça'ya gelir... Gazeteciler akın akın gelir... Çok ciddi bir gazetenin muhabir-sanatçısı da gelmişti. Akşam gösteri olacaktı. Ertesi gün o cok ciddi gazetede o ünlü muhabir-sanatçı kişinin şiir gecesini anlatan oldukça uzun bir yazısı çıktı. Okuduk. Nasıl da anlatıyor , nasıl da tanımlıyor. Sanki siz ordaymış gibi olursunuz. Ancak bu bir sıkandaldı. Neden mi? Çünkü Şiir gecesi o gece yapılamamış iptal olmuştu....


İLHAM KANAĞI!

Karikatürist Cafer Zorlu, masanın üzerinde duran, Trovaso mecmuasına bir göz atarak gürledi :
-- Yahu şu Niso ne güzel kadın karikatürleri yapıyor!

Bülent Şeren hemen yapıştırdı : Tabii, herif Roma'da güzel kadınlar arasında yaşıyor, senin gibi İstanbul'da yalnız dilenci seyretmiyor!"

Dedo11 Yorumu : Eski akbabalara bakarsanız bu anlatılanlara örnek çizimlere rastlayacak ve ne kadar doğru söyleniyor ( Niso ve Cafer Zorlu çizimleri ) görebilirsiniz. Sözkonusu çizim olunca @eankara nın söyleyecek yetkin sözleri bize göre daha önemlidir herhalede...



MUHTAÇLAR!

Bir derviş :
-- Ya Rab!.. Kötülere merhamet eyle!.. diye dua ediyordu.
Sebebini sordular :

-- İyiler merhamete muhtaç değildir ki, dedi!

Dedo11 Yorumu : Dua edenlere bakın ne istiyorlarsa , diliyorlarsa kendilerinde olmayanlardır...


BAHTİYAR!

Yalın ayak, başı açık, yarı çıplak bir adam şöyle bir türkü tutturmuş yürüyordu :
Ne altımda deve var,
Ne de eşek gibi yük altındayım!
Ne kulları olan padişahım

Ne de padişahın kulu kölesi!

Dedo11 Yorumu : İşte benim için ideal insan tipi!!! İşte benim için ideal yurttaş tipi...


TOHUM!
Eser vermeyen alim, tarlayı sürüp de tohum atmayan çiftçiye benzer.
Dedo11 Yorumu : Estağfrullah alim kısmını atalım diğer kısmı benim için söylenmiş gibi ; başta eşim olmak üzere bütün çevrem bana hep neden bir kitaba imza atmadığımı söyleyip duruyorlar da ...


SAADET!

Mesut insan, geçen günlerini hasretle anmayan kimsedir.


NE ZAMAN?

Doktor Sadi Irmak'a bir okuyucu soruyordu :
( Ne zaman yemek yemeli? )
Irmak şu cevabı yazdı :

( Zenginler acıktıkça, fakirler buldukça! )




E. Hubbard : "Politikacı ; dövüşmek için çok korkak, kaçmak için çok şişman bir kimsedir."


James Freemar
: "Politikacı gelecek seçimi, devlet adamı ise gelecek nesilleri düşünür."





Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...

 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,254
7,339
Estağfurullah Sn. @dedo11 .Mesajınızla beni onurlandırdınız. Akşam işimi tamamladığımda mutlaka mesajınızdaki konuyu detaylı bakıp , cevap yazarım.Mesajınızı ne yazık ki yeni gördüm. İlginize teşekkür ederim . Mesajlarınızı ilgiyle izlediğimi bilmenizi isterim. Sağ olun
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,254
7,339
Sn. @dedo11 , aktardığınız karikatüristlerle ilgili anekdotu okudum. Bence , Bülent Şeren usta güzel bir noktaya , üstelik zekice değinmiş . Ama , yanlış anlamamalı tabii.

Cafer Zorlu, aynı dönemde diğer karikatür devimiz Turhan Selçuk’u andıran çizimleriyle , toplumsal konulara değinmeyi tercih etmiştir. Gelir durumu ortalamanın altında olan, sıradan insanlarımızın dünyasına büyüteç tutarak , bir nevi hiciv yolunu seçmiş , onların sorunlarını yansıtmaya çalışmış , bence de bu konuda başarı sağlamıştır. Nitekim tarz böyle olunca , Bülent Şeren’in çok doğru söylediği gibi , Cafer Zorlu güzel olsa bile bakımlı kadınları çizme şansını daha baştan kaybetmiştir !!

Niso Ramponi , bir dönem ülkemizde ünlü olmuştur. Ama bu konudaki ününü belirttiğiniz gibi öncelikle Akbaba dergimize borçludur. Ramponi’nin çizim tarzını büyük ölçüde, karikatürcümüz Bedri’ye ( Bedri Koraman ) benzetirim. Bedri , Şaka, Tef gibi dergilerdeki çalışmaları sonrası , 1970’lerde Milliyet Gazetesi’nde fırtına gibi esmiş , ağırlıklı olarak hafta sonlarında çok güzel kadınlar çizmiştir. Ayrıca, bilindiği gibi bir dönem hafta içi yayınlanan siyasi karikatürleri ekol olmuştur. Ramponi’nin karikatürlerinin şu an sanatsal değil de , ‘’ nostalji ‘’ açısından öneminin daha ön planda olduğunu söylemeliyim. ( Niso karikatürlerini gördüğümde ilgisiz kalmam tabii . Ama araştırma ve kolleksiyon yapma gibi konular açısından özel ilgi alanımda bulunmamaktalar .)

Karikatür dünyasında güzel kadın çizme konusunda ben de , şu an aklıma gelen bir anekdotu anlatarak mesajımı bitireyim. Bir karikatürcüler meclisinde Altan Erbulak’a arkadaşları sorar;

‘’ Yahu Altan , neden hep kadınları fıstık gibi , erkekleri hıyar gibi çiziyorsun ? ‘’

Altan Erbulak , cevap verir ;

‘’ Çünkü , kadın güzeldir , ben kadınları seviyorum ! ‘’

Sağlıcakla kalın, renkli dünyanızı bize aktarmaya devam edin. Saygılarımla Sn. @dedo11
 
Son düzenleme:
Üst