Akbaba Dergisi 1961 Sayı 004 (24 Ağustos 1961)

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

YIL-1961
YIL-2023​

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

03 sayı yoktur.
Saygılarımla.​

 

[Beymelikli18]

Murtaza üstadımıza çok çok teşekkür ederiz.

 

[dedo11]

Sayın murtaza5 ;


"E, ne yaparsın , o benden önce karakola koşsa haklı çıkacak. Böyledir , karakola kim önce koşarsa o hak kazınır. Onun için, iyi bir koşucu olmayınca başına olmadık belalar gelir , evin barkın yıkılır" Aziz Nesin anlatısının sonuna doğru bunu yazıyor.

Haklı çıkmak isteyen her dönem o döneme göre suçlamasını değiştiriyor. "Padihaşımıza" , "Evnver Paşaya" , "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e" , "İsmet İnönü'ye" , "Cemal Gürsel'e" hakaret , dil uzatmak , küfretmekle suçluyor.


Dedo11 Yorumu :
Aziz Nesin'in bu anlatısı beni alıp yakın geçmişe götürdü. FETO yandaşları darbe kalkışması sonucu başarısızlığa uğramış. Onlar için bir sürek avı başlamış. Ancak ortalık toz duman. Bu olaylardan bir iki yıl geçmiş. Bizim Ankara'da evimizi kiraya verdiğimiz kişi kira mira yatırmıyor. Aylar geçiyor yatırmıyor. Defalarca yüz yüze görüştüm bir türlü ödemiyor. Bir yıla yakın kira ödemedi. Çaresiz dilekçe yazdım ve Ankara'da Sıhhiyedeki Darbeci 12 Eylül Askeri Cuntası tarafından DİSK'in malına çökülerek-el konularak Adalet Sarayına dönüştürülen mekana gittim. Evrakı arıyorum polisler yolumu kesti. "Fetullah Gülencileri mi ihbar etmeye geldiniz?" diye sordu.

Ben "Yok memur bey. Ben kiracımı şikayete geldim." Polisler "Aklını başına al. Eğer davayı kazanmak istiyorsan Fetullahçı diye suçla" Ben "Bunu yapamam. Böyle iftira atamam.Sadece bir yıla yakındır kiramı bir türlü ödemedi." Polis "Akıllı ol. Kazanmak istiyorsan onu ve diğerlerini Fetullahçı diye şikayet edersen kazanırsın." Ben "Hayır. Ben böyle bir iftira atamam." Ne mi yaptım. Elbette ki bana yakışanı yaptım. Kimseye iftira atmadım. Bu kadar alçak olamazdım. Aziz Nesin'in anlatısını okursanız benim yorumumu daha iyi anlarsınız.



7. Sayfadaki karikatür :
"Bazı Arap zenginleri bu yaz Boğaziçinde yalılar kiraladılar" başlığı ile çıkmış.
Dedo11 yorumu : O zaman boğazdaki yalıları satmak kimsenin ANLAYIŞINA SIĞMIYORMUŞ. Nereden nereye gelmişiz.


11. Sayfada Cafer Zorlu karikatürleri var. İlk karikatür "Amerika'dan buğday alıyoruz"
Dedo11 yorumu : Daha önce de yazmıştım. Amerikaya bağlı iktidarlar her konuda dışarıya muhtaç ediyorlar ÜLKESİNİ...

Ali Püsküllüoğlu'nun anlattığı fıkra çok hoşuma gitti. Size bu nedenle öneriyorum.

Aşık !

Hoca , köyün camiinde vaaz ediyormuş. Bi kadın girmiş içeri :
-- Hoca efendi , demiş , eşeğim kayboldu , bir gören , bilen var mı acep? Yardım edin bana.
Hoca :
-- Olur , hanım , demiş. Vaazımız bitsin , bir çaresine bakarız.
Vaaz bitmiş. Hoca , oradakiler sormuş :
-- İçinizde , demiş , ömründe hiç aşık olmayan var mı?
Yaşlı biri ayağa kalkmış :
-- Ben , demiş , ömrümde hiç aşık olmadım.
O zaman Hoca , kadına dönmüş :
-- Eşeğin bulundu hanım , demiş. Al götür!


Dedo11 yorumu : Değerli araştırmacı , yazar , sözlük yazarı , edebiyatçı Ali Püsküllüoğlu'na AŞK konusundaki bu fıkrasına teşekkür edip anısı önünde eğilirim.



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...