Akbaba Dergisi 1961 Sayı 001 (3 Ağustos 1961)

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,662
37,543
Son düzenleme:

CEMMM

Yeni Üye
12 Tem 2023
67
243
@alirizapeker Teşekkürler link için. İndirdim, hemen okumaya başlayacağım.


Yıl 1961
YORUMSUZ





Üstat @dedo11 çok daha güzel bir şekilde neden okunması gerektiğini gösterecektir.

Teşekkürler @murtaza5 Üstat.
"BÜTÜN ERKEKLER EŞİT VE HÜR OLARAK DOĞMUŞLARDIR. FAKAT ARALARINDAN BAZILARI EVLENİR." olacaktı. Yazım yada baskıhatası olabilir.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287

Sayın murtaza5 ;

Aslında derginin bu sayısını dün indirmiş ve sayı olarak gösterilen 38 in yılı gösterdiğini sayısının 1 olduğunu size bilgi olarak sunmak istemiştim ( elbette ki bu kadar yoğun olman nedeniyle bu tür küçük yanlışlıklar olabilir ve bizim gibiler de sana minnet duygularımızla bunları size geri bildirim olarak iletmemiz gerekirdi. ) ancak yorum yazmam uzun süreceği için ( aşağıda görülecek ) bu güne kaldı. Bir de baktım düzeltmişsin.

Gelelim derginin bende oluşturduğu düşüncelere :



"Çirkin politikacı" , "Çirkin Amerikalı"dan da çirkindir. diye yazıyor Yusuf Ziya Ortaç.

Dedo11 yorumu : ........

8. Sayfadaki karikatürün alt yazısı (diyalog yazısı) :
-- Türkiye'nin küçük Amerika olacağına inanıyorum artık...
-- Neden ?
-- Baksana , buğdayımız bile Amerika'dan geliyor!

Dedo11 yorumu : Değişen bir şey var mı ? Evet bu kez SAMANI bile dışarıdan satın alıyoruz.




DEDO11 YORUMU :
Günümüzde bir Osmanlı hayranlığı ve Osmanlı Padişahlarına olan hayranlık modası alıp başını gidiyor.

Bana sorsalar ben elbette ki ilk tercihimi Osmanlıdan yapmam başta Atatürk ve diğer sayacağım liderler var ; ama Osmanlıdan seçmem istenirse 3 osmanlı sultanını beğendiğimi bunların başında ise Fatih Sultan Mehmet geldiğini söylerim. Bunun nedenini bu derginin 11. sayfasında da özetlenen bilgiden yola çıkarak anlatmaya çalışacağım.

1 - Tahta Babasının isteği ve zorlaması ile 14 yaşındayken ve 21 yaşındayken 2 kez geçmiş. ( Bazı tarikat liderleri gibi babasını öldürüp yerine geçmemiştir. )

2 - Alınmaz denilen (daha önce birçok kez denenmiş ) İstanbul'u 29 Mayıs 1453 te fethetmiştir.

3- II. Muratın oğlu Mehmet neden "FATİH" adını hak etmiştir?
Yanıt : Sadece 1453'te İstanbulu fethetmesi bile yeterdi ama bu kadar değil. 28 yıllık hükümdarlık yapan Fatih , İKİ İMPARATORLUK , ON DÖRT DEVLET , İKİYÜZ ŞEHİR FETHEDEREK , FATİH ünvanını taşımaya gerçekten hak kazanmıştır.
Dedo11 yorumu : Sizce de FATİH adını hak etmiyor mu? Oysa Osmanlıda iki Türkiye toprağı kadar toprak kaybeden padişah için ulu hakan diyenler mi deseniz ,
bir santimetre kare toprak kaybetmemiş ( doğru 1 santimetre kare kaybetmemiş ama Türkiye'nin topraklarının 2 katı toprak yitirmiş. ) diye savuranlar mı deseniz , İstanbulun anahtarını İngizlere elleriyle teslim edip ; İngilizlere ve diğer işgalcilere direniş örgütleyen vatanseverlerin lideri ATATÜRK'e idam fermanını imzalayan ve yurt dışına İngiliz askeri gemisi ile kaçan padişahlara hayran olanlar mı desem ... Say say bitmez.

4- Fatih , İstanbul'u fethettikten sonra Rumlara , büyük bir müsamaha göstermiş. Adeta LAİK Yönetim kurmuştur.

5- Fatih , "Avni" takma adı ile şiir yazmıştır. Ben Keçiören Belediyesinde çalışırken MHP-AKP li Belediye Başkanı döneminde Fatih'in Şarap üzerine yazdığı şiiri okuyorken çok rahatsız olup beni susturmak için öldürmek ile tehdit ediyorlardı.

6- İslamda yasak olan ( bence yasak olması saçmadır - Dedonun notu) resim yasağına aldırmayıp dışarıdan ressam getirtip ( Bellini ) özellikle de kendi portresini yaptırması o dönem için adeta devrimdir.

7- Bilim'e çok önem vermiştir. Pek kimse bilmez ama MUSLUĞU ( o dönemdeki ) kendisi bulmuştur. Ayrıca her ne kadar dışardan gelen kişiden ( Urban ) yardım almışsa da dökülen topların teknik yapısını bizzat Fatih yapmıştır ( FATİH TOPLARINI ki ; İstanbul'un fethinde bunlar büyük rol oynamıştır.).

8- Bilim adamlarına çooook önem vermiştir. Dergideki alıntılayacağım şu satırları lütfen okuyunuz :
[ İlim adamlarına hürmet büyük olan Fatih'in , hocası Molla Gürani'nin daima elini öptüğü ve Molla Hüsrev'e camide bile ayağa kalktığı söylenir. Yine hocası Akşemsettin'in atının ayağından kaftanına sıçrayan çamur için ; ( Akşemsettin buna çok üzülür - Dedonun notu) "Bu çamur bizim kaftanımıza ziynettir , vefatımızda tabutumuzun üstüne örtülsün" diye bu kaftanı saklatışı , halk arasında çok anlatılan bir tevazu örneğidir. ]


Fatih Sultan Mehmet'e ait olduğu söylenen aşağıdaki anı-öykücüğü ( anekdot ) da dergiden aktarmadan edemiyeceğim :

Venedikli ressam Bellini , Fatih Sultan Mehmet'in resimini yapmaya geldiği zaman , sarayın bahçesinde bir gün beraber dolaşıyorlardı. Yanlarına sokulan bir derviş , Sultanı uzun uzun öğerek , parlak benzetmeler ve şatafatlı sözlerle konuşmaya başladı. Fatih , bir sadaka vererek dervişi susturdu ve başından savdı.

Bellini , bütün hükümdarların hoşlandıkları bu öğmeleri niçin iyi karşılamadığını sorunca , Fatih şu cevabı verdi :
-- Akılsız kimselerin öğmesi akıllı adamlar için asla hoş değildir.
Boş ve manasızdır.



EEEEE..... GELİN DE FATİH SULTAN MEHMET sıradan padihşahtır deyin. Şimdi anladınız mı ben onu neden , padişahlar içinde en beğendiğim kişi olarak gördüğümü ....

Sanırım bu kadar yeter. Elbette ki uzun olduğunun bilincindeyim. Ama lütfen okuyunuz. Fatih Sultan Mehmet'i diğer padişahlardan ayıran özellikleri için okunmaya değer sanırım.




Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



 
Üst