Akbaba Dergisi 1960 Sayı 457 ( 15 Aralık 1960 )

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
338
1,781
Ortaç'ın bahsettiği heykeltıraş Lerzan Bengisu (1906 -1978)

Soldan sağa, Hadi Bara, Müfide Çalık, Edip Hakkı Köseoğlu, İlhan Koman, Şadi Çalık, Lerzan Bengisu. 1968.
1968bara_koman_ediphakkiB.jpg
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,254
7,339
Önemli şahsiyetler birarada , sunduğunuz fotoğrafta Sn. @Levent 16 .Fotoğrafta görülen Lerzan hanımın dışında, İlhan Koman'ın görülmesi sanatseverler açısından ayrı bir keyif olacaktır sanırım. Sanatçının çok eseri var , ama bence Akdeniz heykelinin yeri başkadır. Heykel sanatı dediğimiz zaman , ulu önder Atamızın soyadını verdiği Kenan Ali Yontunç'u saygıyla anıyorum.
 

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
338
1,781
Önemli şahsiyetler birarada , sunduğunuz fotoğrafta Sn. @Levent 16 .Fotoğrafta görülen Lerzan hanımın dışında, İlhan Koman'ın görülmesi sanatseverler açısından ayrı bir keyif olacaktır sanırım. Sanatçının çok eseri var , ama bence Akdeniz heykelinin yeri başkadır. Heykel sanatı dediğimiz zaman , ulu önder Atamızın soyadını verdiği Kenan Ali Yontunç'u saygıyla anıyorum.
Doğru, İlhan Koman büyük işler yaptı. Akdeniz heykelinin yeri değiştirildi sonradan. İlhan Koman İsveç'te ikamet etti yanlış hatırlamıyorsam. Orada Sonsuz-1 serisi heykellerini yaptı. Kenan Yontunç ta bir başka büyük sanatçı. Söylemeden edemeyeceğim, gün gelecek heykeller politik konu edilecekti demek, hayret.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,254
7,339
Evet ama , bildiğiniz gibi İlhan Koman 20 yıl boyunca bir teknede yaşamıştı. O tekne onun çalışma atölyesi , yaşam yeri kısaca herşeyiydi. Çok ünlü misafirlere ev sahipliği yapmıştı o teknede. Bence , modern heykel sanatımızın önemli bir sanatçısıydı Koman. Bu arada , efemera arşivinizi merak etmekteyim Sn. @Levent 16 !! Sunduğunuz ilan ilgimi çekti.
 

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
338
1,781
Burada aklıma geldi, Niso Ramponi'nin karikatürleri bana Playboy dergisinde yayınlanan her biri sanat eseri tam sayfa karikatürleri anımsattı. Will Elder, Sokol bu karikatüristlerden yalnızca ikisi. Bir de Gahan Wilson var. Tabii Little Annie Fanny'den söz etmemek olmaz. Amerikan baskı Playboy dergilerinden keserek albüm yapmıştım Little Annie Fanny sayfalarını.
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,343
8,191
Akbaba dergisinin bu sayılarında sık sık gördüğümüz Niso Ramponi (Kremos) nin bir Travaso kapak karikatürü. Travaso 1900-1966 yıllarında yayınlanmış bir haftalık İtalyan mizah dergisi.
Il Travaso'dan araklama karikatürler sadece Akbaba'da değil, ülkemizde yayımlanan daha pek çok mecmuada dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır (tabii ki kaynak belirtilmeden ve hatta derginin artık yayımlanmadığı 70'li yıllarda bile!). O yıllarda Teksas-Tommiks'lerde bile bu karikatürleri gördüğümü hatırlıyorum...
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287


Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :

"Güzel ve büyük şehrimiz Edirneyi, düşman ayağı dört kere çiğnedi : 1829 ve 1878 de Ruslar, 1910 da Bulgarlar, Birinci Dünya Savaşı sonunda da Yunanlılar...

.............
Edirne'ye, Avrupa sınırındaki bu tek serhat şehrimizde kuracağımız en sağlam siper, en aşılmaz kale, bir üniversite olacaktır. En yenilmez ordu da o aydınlar ordusu!"
Bu satırlar Yusuf Ziya Ortaç'ın Edirne Üniversitesi" başlıklı makalesinden.



4. Sayfada : Yusuf Ziya Ortaç "Eski Günler" başlığı altında "Karagöz" ü anlatıyor...


13. Sayfada :
Hayırlı evlat

Mişon ile karısı, oğullarının kararsızlığından müştekidirler. Baş başa kaldılar mı, hep bunu konuşurlar :
-- Nesimin sonu ne olacak? Ne iş tutacağına bir türlü karar vermiyor.
Bir gün mişon, karısının omuzuna vurdu, keyifli keyifli güldü :
-- Nesime yüzel bir şey yaptim.
-- Ne yaptin?
-- Odasindai masanin üzerine bir tane Tevrat, bir tane elli liralik banknot, bir salkim uzum koydum. Eğer Tevrati alir okursa haham olacak demektir. Parayi alirsa borsaci olacaktir. Uzumi yersa çiftçi olacaktir.
-- Çok iyi düşündin Mişonaçi, bakalim neye heves edecek.
Biraz sonra Nesimin kendi odasına girdiğini duydular. Aradan bir çeyrek saat geçmişti, Mişon, Nesimin yanına gitti ve döndüğü zaman karısı sordu.
-- Nesim ne yapiyor?
-- Odasina yirdim, ne yordüm bilir misin? Masanin başina oturmuş, bir taraftan Tevrat okuyor, bir taraftan da uzumi yiyor.
-- Peki, elli lirayi ne yapmiş?

-- Onu da cebina atmiş!."

Dedo11 Yorumu : Yine kıyamet kopacak ama sormasam kendime saygım kalmayacak. Peki müslüman bir ailede kendi dinleri ile , meslekleri ile ve para ile ilgili benzer bir deney yapsalar çocukları ne yapar dersiniz ? Duymadım ......



17. Sayfada :
KOCAMAN LAFLAR :

* Eğer bir muharrirden aşırırsanız bu hırsızlık olur; yirmi muharrirden alırsanız ona araştırma denir!.
Dedo11 Yorumu : Önemli olan alıntı yapılan kişi sayısı değil. Alıntıda alıntı yapılan kaynağın belirtilmesidir. Bu sözü yazan bunu kaçırmış gibi yapıyor...
* "Bizim gibi Ruslar da Amerikan kovboy filimlerini çok sevmektedirler; yalnız onlar bu filmlerde Kızılderililerin tarafını tutarlar." --->> Bob Hope
Dedo11 Yorumu : Ben Rus değilim ama hep kızılderililerin tarafını tuttum ve tutuyorum...





Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...




 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287

Sayın arkadaşlar ;

Genellikle indirdiğim dergilere yorum yaparken benden önceki yorumlara hiç bakmadan yorum yaparım. Çünkü onlardan etkilenme ( fazla etkilenme = aşırma ) olmasın diye böyle bir yol izlerim. [ Okulda öğrenciyken de hiçbir kaynaktan yararlanmadan dersi anlatmaya çalışırdım. Böylece kendi çapımın gerçek boyutu ortaya çıkardı. Belki yanlıştı ama böyle idi. ] Yazımdan sonra döner tüm yazıları ; tek sözcük bile olsa okurum. Salt like dışındaki bu yazıları çok severim. Çünkü bana bu yazılar sunum yapan arkadaşın emeğine saygı gösterildiğinin göstergesidir. Bu yazıların ikinci önemi arkadaşların ilgili sunum sayfasını bir foruma çevirmesidir. Buna daha çok sevinirim. Elbette ki tüm yazılarla aynı düşüncede olmamız da gerekmiyor. Yeter ki belirli bir seviyede olsun bu düşünceler...
Neyse asıl bu ek yazımı yazmamın nedeni İlhan Koman'a ilişkindir.
Bilen bilir Ankara'da Biz Emekli Sandığına bağlı çalışan memurlardan kesilenlerle ( bizim paralarımızla ) Ankara'da tam kızılayın ortasında Gökdelen denilen bina , Meclisin tam karşısındaki Otel , Bulvar üstündeki Emek İşhanı binası , Birçok hastane biz memurlardan kesilen paralarla yapılmıştı. Ne mi oldu ? Tümünü üç kuruşa yandaşlara peşkeş çekildi....
Neyse konumuz bu da değildi....
Kızılay'ın göbeğindeki Gökdelen'in alttaki Gima girişinin tarafındaki bina çıkıntısında
İlhan Koman'ın bir eseri süslerdi. Yıllar önce , çok önce ( satılmadan önce tabi ) bu eser oradan söküldü... Güya boya yapılacaktı . Elbette ki bu tekrar yerine konulmadı...

Sizlerin adeta düşünce şenliğine çevirdiğiniz bu sayfa için hepinize teşekkür ederim. Esen kalınız...




 
Üst