Akbaba Dergisi 1958 Sayı 317 ( 2 Nisan 1958)

teks55

Çeviri & Balonlama
5 Ara 2016
2,591
8,546
Murtaza üstadın arşivi okyanus gibi.
Dalgıç misali bu mizah deryasına kulaç atmaktayız.
Sonsuz teşekkürler üstadım, hep esenlikle kal.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287


Sayın murtaza5 ;

Küçük bir dalgınlığı düzeltmek isterim , tarih ( 2 Nisan 1958) değil ; (09 Nisan 1958) olmalı ( Biliyorum çok yoğunsun ve de tarihteki bu hata çoook küçük ama sunduğun bu güzelim işlerde küçük te olsa bir hata kalsın istemedim. Gönlüm elvermedi. Hoş görüle.....).

Kapakğa vuruldum. Şimdiye dek Akbaba'da hiç böyle bir kapağa rastlamadım. Eski romanların kapağı olabilecek denli güzel ......

Yusuf Ziya Ortaç "Suç ve Ceza" yazısında Ormanlarımızın üç düşmanından ( Yangın , Balta ve Keçi ) birini anlatıyor...

"Bir avuç yemi sevinle havaya serpiverdim.
Sevgilim kollarını boynuma doladı , gözlerini yumdu ve dudaklarını uzattı.
Bir anda etrafımızı sarıp bizi gözlerden saklıyan binbir sevgili güvercin bizi gümüş kanatlarıyla alkışladılar...
"
Bu güzelim satırlar "Bitirim" in "Güvercinler" adlı yazısından. Benzetmeye bakar mısınız : "... BİNBİR SEVGİLİ GÜVERCİN BİZİ GÜMÜŞ KANATLARIYLA ALKIŞLADILAR..."
Eskiden Türkiyede mizah sululuk değil bas bayağı edebiyat türü idi...


SALYA : Ağızdan akan su. Çoğu , imrenmekten gelir. Eskiden , güzellere , yahut Balıkpazarında , sarraf dükkanlarındaki altınlara bakarken akardı. Şimdi , et , peynir , tavuk lafı edilirken akıyor!"
Akbaba Ansiklopedisi'ndeki bir madde...
DEDO11 YORUMU : ( Yine kendimi tutamadım... ) Haberlerde karnesini gururla gösterip "Annem karne hediyesi olarak et aldı bana" diye sözü "SÖZÜN BİTTİĞİ YERDİR. AMAN ALLAHIM BU GÜNLERİ GÖRECEĞİMİZE ÖLSEK DAHA İYİ OLURDU."



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim....









 
Üst