Akbaba Dergisi 1954 Sayı 097 (21.01.1954)

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,343
8,191
Turhan Selçuk ustadan yine mitolojik bir öyküye göndermede bulunan güzel bir kapak karikatürü! 1950'li yıllardaki (Menderes dönemi) Türk dış politikasını Kleopatra'nın kendini yılanla zehirleyip intihar etmesine benzetmiş. O yıllarda Türkiye, Nato'ya girmiş, Kore'ye asker göndermiş ve SSCB'ye karşı Batı Blokunun yanında yer almıştı. Demokrat Parti iktidara geldikten sonra Türkiye'de Adnan Menderes, Hür Subaylar hareketi sonrasında ise Mısır'da Cemal Abdülnasır'ın yönetiminde şekillenen Orta Doğu politikası iki devletin birbiriyle münasebetlerinde olumsuz bir hava estirmişti. Orta Doğuda Mısır'ın liderlik pozisyonuna bürünmesi Türkiye'nin de bölgede etkin olmak istemesi iki ülke arasındaki ilişkileri bozarak Demokrat Parti hükümetinin Orta Doğu politikasına zarar vermiş, Türkiye ile Mısır arasında eskiden beri süregelen ilişkiler bu dönemde Türkiye'nin Orta Doğuya yönelik ilk açılımı ve Batı yanlısı politikalardan dolayı mesafeli olmuştu. Mısır'ın Ortadoğu'da estirdiği antiemperyalist rüzgar nedeniyle Türkiye, sömürgecilerle işbirliği yapan ülke pozisyonuna düşmüş ve diğer Arap ülkeleri nezdinde itibarı zarar görmüştü.

Kleopatra'nın kendini zehirlemesi Batı sanat ve edebiyatında çokça işlenmiş bir konudur. Shakespeare'in Antonius ve Kleopatra adlı oyunu da bu konuyu işler. Oyun, Roma askeri lideri ve triumvir (Roma imparatorluğunu bir ekip olarak yöneten üç adamdan biri) Markus Antonius ile Mısır kraliçesi Kleopatra arasındaki aşk ilişkisini konu alır. Kleopatra, Sezar da dahil olmak üzere, çağının önde gelen adamlarını baştan çıkarmasıyla ünlüdür. Antonius da ona tutkuyla bağlıdır. Ancak Antonius, Fulvia ile evlidir. Antonius, Kleopatra ile birlikte Mısır'dayken Fulvia'nın öldüğü haberini alır ve Roma'ya dönmesi gerekir. Orada, aralarındaki siyasi anlaşmazlığı gidermek amacıyla Octavius'un kız kardeşi Octavia ile evlenir. Kleopatra bu evliliği duyunca çok sinirlenir. Octavius ile Antonius'un arasını açar ve aralarında savaş çıkmasına neden olur. Karada Antonius'un ordusu başarı sağlasa da, deniz savaşında Kleopatra'nın donanması Antonius'u bırakıp kaçınca hezimete uğrar. Antonius bundan dolayı Kleopatra'ya öfke duyar. Kleopatra, Antonius'un aşkını yeniden kazanabilmek için intihar ettiğine ilişkin sahte bir haber gönderir. Bunun doğru olduğuna inanan Antonius da kendini öldürmeye çalışır. Ölümcül bir şekilde yaralanarak Kleopatra'ya götürülür ve onun kollarında ölür. Antonius'un acısını çeken ve Octavius tarafından yakalanmak istemeyen Kleopatra, bu sefer gerçekten zehirli bir yılan kullanarak yaşamına son verir.





Değerli @ritvan'a yakın tarihimize ışık tutan bu önemli paylaşımları için teşekkürlerimi sunuyorum.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,893
5,287

Sayın ritvan ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :


"Yabancı memleketlerde şehirlerin yüzünü ağartan kar, İstanbulda belediyenin yüz karasıdır : Tramvay aksar, otobüs aksar ve taksi şoförleri, bayraklarını
açıp saltanatlarını ilan ederler!
Bu sabah, evden matbaaya gelmek için fead ettiğim zaman içinde, şimdi İstanbuldan Yunanistana uçuluyor..."

Bu satırlar Yusuf Ziya Ortaç'ın "Kar" adlı başmakalesinden...

Dedo11 Yorumu : Birazcık kar yağdı mı Ankara'da da eziyet olurdu. Hele donunca !!!!
Ben asıl iki noktaya takıldım :
1 - Yıl 1954 ; dikkat ederseniz ulaşım yöntemlerinde ( doğal olarak ) henüz metro yok...
2 - Taksiler saltanatlarını ilan ediyor. Şimdi de öyle ... İstanbul'da eziyetin daniskasını çektiriyorlar. Her tür zorlukları çıkarıyorlar... Üstelik
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin çözüm getirmesini de ( taksi sayısı konusunda, belediyeye ait taksi konusunda ) İktidarı da arkalarına alarak engelliyorlar...





"Türk sefareti önünde inerken saate baktım, 9000 drahmi yazmış. Sakın 9 un önünde üç sıfırı görünce telaşlanmayın : Dokuz bin drahmi, bizim paramızla doksan kuruştur. Bir lira uzattım ve iade ettiği on kuruşu almadım. Karşımda, bir kasket havalandı ve bir baş eğildi :..."

Bu satırlar "ÇİMDİK" imzalı "Komşu Evinde" başlıklı yazıdan...
Dedo11 Yorumu : Aktardığım yazıdaki "Saat" ( = ücret ölçer ekranıdır ). İkinci tümcedeki "9 un önündeki üç sıfır" deyişi yanlış. 9'un sağındaki veya sonundaki üç sıfır olmalıydı. Ayrıca bilineceği gibi bir sayının önündeki sıfırlar o sayının değerini artırmaz hatta virgülden sonraki ise değerini düşürür.
Son söz : Ne günlermiş ama TÜRK LİRASININ DEĞERİNE BAKIN !!!!!!!







"HATIRLATMA

Cemal Reşit Rey, bir ziyafete davetliydi. Herşey iyi, güzeldi. Yalnız, feci surette keman çalan biri konser vermeğe kalkmıştı. Neden sonra ziyafetin sebebi bu olduğunu anlıyan Cemal Reşit, yanındakine :
-- Bana Paerewskiy'in çalışını hatırlatıyor... dedi. Adam hayret etti :
-- Aman üstad, Paderewskiy keman çalamazdı ki...

-- İyi ya işte, dedi üstad, bun da o yüzden bana onu hatırlatıyor!..."




"MAHREM İŞ!

Mutlakiyet devrinde Aydın vilayetinde çıkan (Aydın) sürümsüz bir gazeteydi. Onun ne kadar satıldığını Şair Eşre'e sormuşlar ; o da şu cevabı vermiş :
-- Bir sözün mahrem kalmasını isterseniz Aydın gazetesine yazdırınız!"





BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "sapmak" diyor , biz "doğrultu ve yönünü değiştirmek" diyoruz...
Onlar "tuhaf" diyor , biz "alışılmamış" diyoruz...
Onlar "mutalea" diyor , biz "fikir alışverişi" diyoruz...
Onlar "münafık" diyor , biz "arabozucu, bölücü, karıştırıcı" diyoruz...
Onlar "mendebur" diyor , biz "iğrenç, sünepe, pis, aksi, ters, sümsük , yaramaz" diyoruz...
Onlar "nizam" diyor , biz "düzen" diyoruz...
Onlar "sefaret" diyor , biz "elçilik" diyoruz...
Onlar "bermutad" diyor , biz "alışılagelen biçimde , her zaman olduğu gibi" diyoruz...
Onlar "tasdik" diyor , biz "onaylamak" diyoruz...
Onlar "tebdilhava" diyor , biz "havadeğişimi" diyoruz...
Onlar "yelyeperek" diyor , biz "çok acele ve telaşla" diyoruz...
Onlar "muharrir" diyor , biz "yazar" diyoruz...
Onlar "dört başı mamur" diyor , biz "eksizksiz ve kusursuz" diyoruz...
Onlar "tereddüt" diyor , biz "duraksama, kararsızlık, ikircim" diyoruz...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



EK : Sayın @Calligrapher yine yapacağını yapmış. Harika bilgilerle bilgi hazinemizi karun hazinelerinden de zengin hale getirmiştir. Ben onun satırlarından ilk bölümü aşağıya aktarıyorum :
"Turhan Selçuk ustadan yine mitolojik bir öyküye göndermede bulunan güzel bir kapak karikatürü! 1950'li yıllardaki (Menderes dönemi) Türk dış politikasını Kleopatra'nın kendini yılanla zehirleyip intihar etmesine benzetmiş. O yıllarda Türkiye, Nato'ya girmiş, Kore'ye asker göndermiş ve SSCB'ye karşı Batı Blokunun yanında yer almıştı. Demokrat Parti iktidara geldikten sonra Türkiye'de Adnan Menderes, Hür Subaylar hareketi sonrasında ise Mısır'da Cemal Abdülnasır'ın yönetiminde şekillenen Orta Doğu politikası iki devletin birbiriyle münasebetlerinde olumsuz bir hava estirmişti. Orta Doğuda Mısır'ın liderlik pozisyonuna bürünmesi Türkiye'nin de bölgede etkin olmak istemesi iki ülke arasındaki ilişkileri bozarak Demokrat Parti hükümetinin Orta Doğu politikasına zarar vermiş, Türkiye ile Mısır arasında eskiden beri süregelen ilişkiler bu dönemde Türkiye'nin Orta Doğuya yönelik ilk açılımı ve Batı yanlısı politikalardan dolayı mesafeli olmuştu. Mısır'ın Ortadoğu'da estirdiği antiemperyalist rüzgar nedeniyle
Türkiye, sömürgecilerle işbirliği yapan ülke pozisyonuna düşmüş ve diğer Arap ülkeleri nezdinde itibarı zarar görmüştü."


Dedo11 Yorumu : Yukarıdaki sevgili @Calligrapher 'ın yukarıdaki satırlarındaki ;
Yazıdaki Mısır'daki "Cemal Abdülnasır" alın yerine "SİSİ ( )'yi koyun...
Türkiye'deki "Adnan Menderes" i alın yerine ".........." koyun....
Yazının aynı vargısı değişmez !!!!!!!




 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,254
7,339
Sn. @ritvan dostumuza her zamanki güzel paylaşımlarından birini gerçekleştirdiği için, Sn. @dedo11 'e ise sürekli izlediğim güzel katkıları için teşekkür ederim.

Ama, dostum @Calligrapher 'in yazısını bu kez arşivlemeyi düşünüyorum. Çok güzel bir yazı yazmış. Bence çok değerli ve yararlı. Kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.

Bu diyardaki paylaşılan eserlerin yanı sıra, dostlarımın düşüncelerini, yorumlarını, bilgi paylaşımlarını okumanın çok önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Sağ olun.
 
Üst