Akbaba Dergisi 1953 Sayı 075

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,906
5,308


Sayın ritvan ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :

".... Çocukluğumdanberi Kurban bayramını sevmem.

.............
Doğu illerinde kurban edilmedik inkılap kalmış mı?.. Başta hraf inkılabı olmak üzere...
.........
Hani ormanda ağaçları bir korku, bir telaştır almış. Yeşil yapraklar, rüzgürın seiyle birbirlerine fısıldaşmağa başlamışlar :
-- Balta icat edilmiş... Mahvolduk, hepimizi kesecekler!...
İhtiyar çınar :
-- Hayır çocuklar, hayır, demiş... İçinizden biri ihanet edip sap olmazsa, hiç bir şey yapamazlar!
........ politikacılara sesleneyim :

-- Baylar!.. Allah rızası için, gelecek 14 Mayısta baltaya sap olmayın!.."

Bu satırlar Yusuf Ziya Ortaç'ın "Balta!" adlı başmakalesinden...

Dedo11 Yorumu : Tüm satırlarına katılıyorum. Yaşamınızın hiçbir anında , hiçbir yerinde, hiçbir şeye , hiçbir kimseye karşı olan BALTALARA SAP OLMAYIN...
Son söz : Derginin tarihi ( 20 Ağustos 1953 ) .... Dostlar o gün bugündür!!!!!!....



"Karagöz -- Biz kime tariz ettik?

Esmer adam -- Şeyh Nureddin-i Efangi, dedinz ya? Sizin şeyh Nureddin-i Efgani dediğiniz adam, Halk Partisi münevverlerinin gözbebeğidir. Tekkesini kendi eliyle kapayan ihtilalcilerden biridir. Afganlı değil, Boğaziçi kıyılarında doğmuş bir Türk çocuğudur. Renginin biraz koyu esmer olmasına gelince : İnkılap ateşile yanıp kavrulduğu için öyle karardı. Ona, Şeyh Nureddin-i Efgani demezler, Nureddin Artam derler. Otuz sene ( Toplu iğne ) adiyle inkılap yolunda iğne ile kuyu kazdı. Yıllarca Ankara Radyosunda, Radyo Gazetesini okudu. (Şen ve esen kalınız!) sözü, gençliğe ondan yadigar kalmıştır, anladınız mı?"

Bu satırlar "Akbabacı" imzası ile sürdürülen yazı başlığı olan "Karagöz" başlıklı diyaloglardan...
Dedo11 Yorumu : Türkiye Şeyh Nureddin_i Efgani'lerin Nureddin Artam'lara dönüşmesi ile kurtulur... Bu ortamda bu olası mı? Bence değil...






YÜZME HAVUZU !

" Bir yeni zengin malikanesinde üç tane yüzme havuzu yaptırmak kararındadır. Arkadaşı soruyor :
-- Fakat neden üç tane?
Yeni zengin cevap veriyor :
-- Bir tanesi soğuk sulu, bir tanesi sıcak sulu bir tanesi susuz..
-- İki tanesini anladım. Fakat susuz yüzme havuzu ne demek?
Yeni zengin omuzlarını sınırlı sinirli sallıyor :

-- Yüzme bilmeyen ne kadar çok dostum var, bilmiyor musunuz?."





SÜZME SÖZLER ( den seçtiklerim ) :
* Düşünmeden söz söylemek, nişan almadan kurşun atmağa benzer.

* Kuyuya tükürme : Gün gelir suyunu içersin!

* Aşk : Büyük sölerle başlar, ince sözlerle devam eder, kaba sözlerle biter.

* Ne tuhaftır, yapılan bir iyiliği daima hatırlaması icap eden kimse unutur, unutması lazımgelen hatırlar.

* Müsavat, daima bizden üstün olanlara tatbik etmek istediğimiz bir kaidedir.






BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "müşkülpesent" diyor , biz "güç beğenir, titiz" diyoruz...
Onlar "şefaat" diyor , biz "aracılık" diyoruz...
Onlar "misafir" diyor , biz "konuk" diyoruz...
Onlar "...perver" diyor , biz "...sever" diyoruz...
Onlar "misafirperver" diyor , biz "konuksever" diyoruz...
Onlar "mükrim" diyor , biz "ağırlamayı seven" diyoruz...
Onlar "nekre" diyor , biz "nükteci = güldürücü öyküler anlatan kimse" diyoruz...
Onlar "zade" diyor , biz "oğul, oğlu" diyoruz...
Onlar "tariz" diyor , biz "söz dokundurma, iğneleme" diyoruz...
Onlar "izdivaç" diyor , biz "evlenme" diyoruz...
Onlar "iffetli" diyor , biz "namuslu" diyoruz...
Onlar "refika" diyor , biz "" diyoruz...
Onlar "seyyare" diyor , biz "gezegen" diyoruz...
Onlar "kainat" diyor , biz "evren, acun" diyoruz...
Onlar "darbı mesel" diyor , biz "atasözü" diyoruz...
Onlar "musavat" diyor , biz "eşitlik , denklik" diyoruz...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



 
Üst