Akbaba Dergisi 1952 Sayı 002

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,906
5,309
Sayın ritvan ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :



"Affınızı dilerim, açık konuşacağım : Uydurma dil meselesi şu, bu değil, düpedüz bir deliliktir."
Bu satırlar Orhan Seyfi Orhon'un "Uydurma dil deliliği!" başlıklı yazısından.

Dedo11 Yorumu : Dil konusundaki bundan önceki sayının sayfasına düşüncelerimi kısaca yazmaya çalışmıştım. Aslında bu konuya daha fazla girmek istemedikçe gelip ayağıma dolanıyor. 1970'li yıllar Tercüman Gazetesi'nde Nazlı Ilıcak buna benzer bir sürü yazı yazıyordu. Bilen bilir Tercüman gazetesinin Ankara'da Tunus caddesindeydi. Bir gün Ankara'daki bu merkezine geldiği haberini aldım. Aldım yazdığı Türk Dil Kurumunun ürettiği Öztürkçe diye anılan sözcüklere çoğu iftira olan ( Türk Dil Kurumunun değil eleştirenlerin cahilce uydurup TDK u uydurmuş diye eleştirmeleri ) Tercümanı alıp kendisi ile görüşmeye gittim. Kendini beğenmiş ve ukula bir tavır içindeydi ( Örneğin o dönem yine Tercüman'a yazan Yavuz Donat hareketleri ile bana göre en centilmen insandı. Nazlı Ilıcak , Ahmet Kabaklı ve Rauf Tamer'in tam tersi yapıdaydı.) Başımıza birçok yazar toplandı. Nazlı Ilıcak'ın yazısını önüne koydum. Say bakalım senin savunduğun sözcükleri. Birlikte onun savunduğu eski Türkçe denilen sözcüklerin altını çizdik saydık. Sonra da eleştirmiş olduğu ama kendisinin yazısında farkında olmadan istiyerek kullandığı TDK'nun ürettiği sözcükleri saydık. Oranladık. Yüzde 76 altı TDK nun ürettiği sözcük , yüzde 24 ise kendi savunduğu sözcük çıktı. Şunları söyledim "Hani TDK'nun türettiği sözcükler bizi birbirimizi anlamamızı önlüyordu. Sen bile derdini anlatabilmek için her yazında TDK'nun ürettiği veya anımsattığı yüzde 70 küsür oranda sözcük kullanıyorsun." Tek kelime edemedi. Sadece "ama..." vb. ıhladı , pıhladı... İyi günler dileyip çıktım.

Gelelim Orhan Seyfi Orhon'a yılların ötesine seslenişime :
"Uydurma dil meselesi şu , bu değil , düpedüz bir deliliktir." demişsin ya. Bunun doğru olmadığı senin yazında kullandığın sözcüklerin çoğu ya o gün ya şu anki günümüzde kullanıldığından yanıldığın ortada. Ama bu yetmez ben de sana diyorum ki : "
Kuralınca türetilmiş ve toplumca benimsenerek kullanılan Öztürkçe sözcük kullanmak delilik değil ama ne anlamını , ne telefuzunu , ne doğru yazılışını bilmediği kelimeleri kullanmak gerilik , akıl geriliğine , kavrama geriliğine , düşünce geriliğine neden olur... Deli değil ama APTAL yaratır. Toplum değil sürü yaratır. Düşünmeyi değil BİATI yaratır."









Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...
 
Son düzenleme:

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
19,271
54,277
Kendi Koltuğunda
Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :



"Affınızı dilerim, açık konuşacağım : Uydurma dil meselesi şu, bu değil, düpedüz bir deliliktir."
Bu satırlar Orhan Seyfi Orhon'un "Uydurma dil deliliği!" başlıklı yazısından.

Dedo11 Yorumu : Dil konusundaki bundan önceki sayının sayfasına düşüncelerimi kısaca yazmaya çalışmıştım. Aslında bu konuya daha fazla girmek istemedikçe gelip ayağıma dolanıyor. 1970'li yıllar Tercüman Gazetesi'nde Nazlı Ilıcak buna benzer bir sürü yazı yazıyordu. Bilen bilir Tercüman gazetesinin Ankara'da Tunus caddesindeydi. Bir gün Ankara'daki bu merkezine geldiği haberini aldım. Aldım yazdığı Türk Dil Kurumunun ürettiği Öztürkçe diye anılan sözcüklere çoğu iftira olan ( Türk Dil Kurumunun değil eleştirenlerin cahilce uydurup TDK u uydurmuş diye eleştirmeleri ) Tercümanı alıp kendisi ile görüşmeye gittim. Kendini beğenmiş ve ukula bir tavır içindeydi ( Örneğin o dönem yine Tercüman'a yazan Yavuz Donat hareketleri ile bana göre en centilmen insandı. Nazlı Ilıcak , Ahmet Kabaklı ve Rauf Tamer'in tam tersi yapıdaydı.) Başımıza birçok yazar toplandı. Nazlı Ilıcak'ın yazısını önüne koydum. Say bakalım senin savunduğun sözcükleri. Birlikte onun savunduğu eski Türkçe denilen sözcüklerin altını çizdik saydık. Sonra da eleştirmiş olduğu ama kendisinin yazısında farkında olmadan istiyerek kullandığı TDK'nun ürettiği sözcükleri saydık. Oranladık. Yüzde 76 altı TDK nun ürettiği sözcük , yüzde 24 ise kendi savunduğu sözcük çıktı. Şunları söyledim "Hani TDK'nun türettiği sözcükler bizi birbirimizi anlamamızı önlüyordu. Sen bile derdini anlatabilmek için her yazında TDK'nun ürettiği veya anımsattığı yüzde 70 küsür oranda sözcük kullanıyorsun." Tek kelime edemedi. Sadece "ama..." vb. ıhladı , pıhladı... İyi günler dileyip çıktım.

Gelelim Orhan Seyfi Orhon'a yılların ötesine seslenişime :
"Uydurma dil meselesi şu , bu değil , düpedüz bir deliliktir." demişsin ya. Bunun doğru olmadığı senin yazında kullandığın sözcüklerin çoğu ya o gün ya şu anki günümüzde kullanıldığından yanıldığın ortada. Ama bu yetmez ben de sana diyorum ki : "
Kuralınca türetilmiş ve toplumca benimsenerek kullanılan Öztürkçe sözcük kullanmak delilik değil ama ne anlamını , ne telefuzunu , ne doğru yazılışını bilmediği kelimeleri kullanmak gerilik , akıl geriliğine , kavrama geriliğine , düşünce geriliğine neden olur... Deli değil ama APTAL yaratır. Toplum değil sürü yaratır. Düşünmeyi değil BİATI yaratır."









Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...
Üstad bu Murtazanın paylaşımı değil üstad @ritvan paylaşımıdır.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,906
5,309


Sayın Beymelikli18 ;

Benim hatamı düzeltmem için uyarmışsınız... Size minnettarım...

Akbaba ile Sayın murtaza5 beynimde öyle özdeşmiş ki .... Bakmamışım bile. Bakmaya gerek duymamışım bile...

Sayın ritvan'dan özür , Sayın murtaza5'e kocaman sevgiler-selamlar , sana teşekkürler .....

Tüm sitedaşlara esenlikler dilerim...

 

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
335
1,769
Açılış yazısında Kelin İlacı adlı yazıda Menderes'in sözünü ettiği yazar Ulus Gazetesinde 2 Şubat 1952 tarihinde Atlantik Paktı başlıklı yazısı yayınlanan Falih Rıfkı Atay olmalı. Atay bu yazısında "Türkiye'nin NATO’ya girmekle koskoca Akdeniz barışını kurmak gibi büyük bir sorumluluk aldığını bu nedenle hükümetin, NATO’ya üye devletlerden acilen güvenliğini nasıl savunacaklarına ilişkin ilkeleri belirlemelerini istemesi gerektiğine" işaret ediyor.

(Atlantik Paktı yazısı kaynak: TÜRK SİYASAL YAŞAMINDA FALİH RIFKI ATAY/ Veysel ÇOLAKER YÜKSEK LİSANS TEZİ/Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü/ Nisan 2008)

Gariptir, Bedii Faik'in anılarına göre bundan birkaç yıl sonra 6/7 Eylül olaylarında Atay hükümete "Bu işi komünistler yapmıştır, zenginlik düşmanıdırlar" diyerek yüreklere su serpecektir.
 
Son düzenleme:

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
335
1,769
Sayfa 10 da bahsedilen Fitne Fucur imzasıyla yazılar yazan Adalet Cimcoz'un açtığı Maya Sanat Galerisinde bir sergi açan Azra İnal:

c3a9e02082c24555a8c24cf81561c66b.jpg
 
Üst