profesör
#
- 12 Şub 2010
- 15,006
- 545,698
Orhan ve Erhan Dündar ustalarla mutad Kızılay buluşmamızın başlangıcı bu kez Dost Kitabevi'nde oldu.
Kapanacağı duyurulan Penguen Dergisinin son sayısını aldım. Hakkındaki düşüncemi ayrıca paylaşacağım.
Çizgi Roman standı önünde biz yaşlarda bir beyefendi Karabala'nın 2. cildini alıyordu. Hemen sohbete başladık. Ressammış meğer Mustafa Çakırcalı bey dostumuz. Necati Derya ustanın da yakın akrabasıymış üstelik. Bir kaç dakika sonra elli yıllık dost olduk ve sohbete çay eşliğinde devam etmeye karar verdik.
Her daim çay içtiğimiz kafeye gidelim dedik. Mustafa beyin ofisi de çok yakındaymış ve daveti üzerine çayı ofisinde içmeye karar verdik.
Bizi hangi sürprizlerin beklediğini asla tahmin etmemiştik.
Ofisin girişindeki bu illüstrasyon sergi afişi.
Orhan Dündar usta selfie çekiminde bu kez ışığın azizliğine uğradı. Olsun, hiç yoktan iyidir.
Mustafa Çakırcalı usta sayısız resimli öykü kitabını resimlemiş ve kapak çizerliğini yapmış.
Mustafa Çakırcalı'nın ödül almış olan resminin de yer aldığı ve Japonya'da İngilizce-Japonca basılmış eseri Orhan Dündar usta ilgiyle inceliyor.
Cebinizdeki 100 ve 200 TL lık banknotlara bir göz atın. İşte oradaki Atatürk portresinin de ressamıymış Mustafa Çakırcalı üstadımız.
Atatürk'ün bu portresini büyük bir hayranlıkla seyrettik. Fotoğraf, resmin güzelliğini yansıtamıyor yeterince. Olağanüstü bir eser olmuş.
Bir zamanlar Reha Muhtar ve unutulmaz repliği " Acı var mı acı? " gibi beni de kıvrandıran soruyu sordum ustaya en sonunda " Çizgi roman var mı, çizgi roman? "
Olmaz mı dedi. Doğan Kardeş'te yayınlanmış olan kısa bir çizgi roman
Başka? diye sormaz mıyım
Mustafa Çakırcalı ustanın METE isimli bilim kurgu çizgi romanı maalesef yarım kalmış. Ama yazılıp çizildiği kadarını Çizgi Diyarı'nda paylaşma izni aldım ustadan. En kısa zamanda Çizgi Diyarı üyesi olacağı sözünü de aldım ustadan.
Kapanacağı duyurulan Penguen Dergisinin son sayısını aldım. Hakkındaki düşüncemi ayrıca paylaşacağım.
Çizgi Roman standı önünde biz yaşlarda bir beyefendi Karabala'nın 2. cildini alıyordu. Hemen sohbete başladık. Ressammış meğer Mustafa Çakırcalı bey dostumuz. Necati Derya ustanın da yakın akrabasıymış üstelik. Bir kaç dakika sonra elli yıllık dost olduk ve sohbete çay eşliğinde devam etmeye karar verdik.
Her daim çay içtiğimiz kafeye gidelim dedik. Mustafa beyin ofisi de çok yakındaymış ve daveti üzerine çayı ofisinde içmeye karar verdik.
Bizi hangi sürprizlerin beklediğini asla tahmin etmemiştik.
Ofisin girişindeki bu illüstrasyon sergi afişi.
Orhan Dündar usta selfie çekiminde bu kez ışığın azizliğine uğradı. Olsun, hiç yoktan iyidir.
Mustafa Çakırcalı usta sayısız resimli öykü kitabını resimlemiş ve kapak çizerliğini yapmış.
Mustafa Çakırcalı'nın ödül almış olan resminin de yer aldığı ve Japonya'da İngilizce-Japonca basılmış eseri Orhan Dündar usta ilgiyle inceliyor.
Cebinizdeki 100 ve 200 TL lık banknotlara bir göz atın. İşte oradaki Atatürk portresinin de ressamıymış Mustafa Çakırcalı üstadımız.
Atatürk'ün bu portresini büyük bir hayranlıkla seyrettik. Fotoğraf, resmin güzelliğini yansıtamıyor yeterince. Olağanüstü bir eser olmuş.
Bir zamanlar Reha Muhtar ve unutulmaz repliği " Acı var mı acı? " gibi beni de kıvrandıran soruyu sordum ustaya en sonunda " Çizgi roman var mı, çizgi roman? "
Olmaz mı dedi. Doğan Kardeş'te yayınlanmış olan kısa bir çizgi roman
Başka? diye sormaz mıyım
Mustafa Çakırcalı ustanın METE isimli bilim kurgu çizgi romanı maalesef yarım kalmış. Ama yazılıp çizildiği kadarını Çizgi Diyarı'nda paylaşma izni aldım ustadan. En kısa zamanda Çizgi Diyarı üyesi olacağı sözünü de aldım ustadan.