Lami Tiryaki
Onursal Üye
- 21 Nis 2009
- 514
- 3,760
2013 hem çizgi roman hem sanat dünyası açısından ilginç ve vefatlarla bir o kadar da hüzünlü bir yıl oldu. Çizgi roman cephesinden bakarsak, Çizgili Düşler Yayınevi’nin yılı olduğunu söyleyebiliriz. Hala ağırlıklı çizgi roman alıcısı konumundaki fumetti okurlarını; Zagor, Teks, Martin Mystere ve Mister No dörtlüsünün aylık yayınlarına sahip olmamasına rağmen, adından en çok söz ettiren yayınevi olmayı başarabilmiş olması haklı bir gururun sahibi yapıyor. 2013 yılında benim açımdan en önemli gelişme Nathan Never’ın yıllardır yarım kalmış dev albüm destanı Çifte Gelecek’in tamamlanması oldu. Üstelik Nautilius’un Son Seferi, öncekilere göre çok daha kaliteli bir baskıyla raflarımızdaki yerini aldı. Destan öyle bir sona erdirilmişki... Hani ayrı ve uzun bir makalede incelenmeyi hakediyor. Stefano Vietti kendisini Antonio Serra’ya hiç ezdirmemiş. Almış destanı zirveye taşımış. Helal olsun...
Çizgili Düşler’in Lilith, Julia, Nathan aylık, Dampyr Maxi gibi devam eden serilerinin yanında Saguaro, Shangai Devil, Le Storie gibi çok hoş mini serileri 2013’ü süsleyen güzellikler oldu. Yayınevinin başarılarının devamını dilerim.
2013’te beni en çok etkileyen eser, kuşkusuz Stria oldu. Okuduğum en sıra dışı fumettiydi. Bir kaç gün etkisini en sıcak haliyle hissettim. 2013'ün en ölümsüz en iyi eseri ve Hozcomics’in en etkileyici işi oldu oldu benim için.
Zembla ve Kit Taylor’la Türkiye’nin If Edizione’si veya Mondadori’si olmaya aday Hozcomics bence bu fırsatı iyi kullanamıyor. Eski tüfeklerin ilgiyle izlediği bu seriler, maceraların tıpkı basımlarının piyasaya verilmesiyle sınırlı. Eski kapak örnekleri, editoryal yazılar, makaleler, röportajlar vb yok yok... Kit Taylor’da iç kapak güzelliği vardı, ki o da yok artık. Dylan’ı bozmadan devam ediyor, bu da yayınevinin olumlu yanı. Benzer bir yorumu İlyas Erkul’un Kızılmaske ve comics yayınları için de söyleyebiliriz. Ruhsuz bir arşiv serisi yapıyorlar.
Ken Parker’imiz 2013’te “ellisine bastı”. Gerisini de ölmeden görürüz umarım.
Aylıklara bakacak olursak; Teks’in 600. ve Martin Mystere’nin 300. renkli sayısını gördük. Martin’de İtalya’yla aramızdaki fark kapanırken, Mister No, bitişe doğru hızla gidiyor. 3-4 yıl diyoruz, zaten son maceralar iyi değil diyoruz ama bitince arayacağız Korkusuz Pilot’umuzu. Bence aylıklarda çıtayı gittikçe yükselten yayın Nathan Never oldu. Dev albümlerle olan bağlantılar, Bauhaus Katili gibi kalburüstü entellektüel öyküleriyle aklımda doyulmaz lezzetler bıraktı. Aylıklara bağlı olarak Zagor dev albümlerin ikincisini de gördük. Serinin devamı için umut var demekki.
Frankofon tarafında da Thorgal’ın sonuna gelinmesiyle birlikte bayrak yarışını yine Çizgili Düşler bence önde bitirdi. YKY Red Kit’te 70. sayıları yakaladı. Yavaş yavaş sona yaklaşıyor o da.
Yerlilere bakınca, Seyfettin Efendi, Galip Tekin Öyküleri, Tolga, Tarkan ve En Kahraman Rıdvan’ı görüyoruz. Piyasaya verilen yayınların hem az, hem de olanların beşte dördünün eski maceraların yeniden basımı olması iyileşmeyen yaramızın hala kanadığını gösteriyor. Ancak her şeye rağmen... Hadi buna da şükür.
................................................
Sanat dünyasına bakınca maalesef bolca vefat ve kayıpla geçti 2013. Müslüm babayı kaybettik mesela. Ben bekledimki adamın albümlerini toparlayıp anısına bir derleme yapılır. Hiç bir şey yapılmadı. Bütün dünya belli sebeplerle derleme plaklar basıyor. Metallica’nın 30. kuruluş yılı anısına tüm albümleri hem LP hem 45’lik formatında basıldı mesela. Pink Floyd’un bazı albümleri-Dark Side Of The Moon gibi-konser, eski kayıt, re-master vb şeklinde plak box set yapıldı. Iron Maiden’ın 10 adet albümü plak yapıldı ki, edisyonlarına bakınca insanın ağzının suları paçadan akıyor. Bizde hiç böyle gelenekler yok. Türkiye’de belli bir plak koleksiyoncusu sayısı oluşmasına rağmen hala arşivcilik oluşmadı. Müslüm babanın eski bozuk çizik plakları 250-300 liradan hatta 500 liradan satılıyor piyasada. Erkin Koray’ın toplama plakları Amerika’da basıldı ne alakaysa. Türkiye’ye sadece bir tanesi geldi resmi olarak. Diğerleri ithalatçı uyanıklarca geitirilip 500-600liraya piyasaya verildi. Barış Manço’nun 4 adet albümünü ve 70’li yıllardan pek çok Türk rock ve pop albümlerini İspanyol Guerssen firması plak olarak basmış. Kapak, içerik hepsi orijinal. Mükemmel bir baskı. Bazı uyanıklar Türkiye’ye getirtip tanesi 100-500lira arasında piyasaya vermişler müşteri bekliyorlar. Ben bir tanesini-Barış Manço, Sakla Samanı Gelir Zamanı-İspanya’dan ısmarladım geldi. Kargo dahil 67lira ödedim. Üstelik sıfır plak gıcır gıcır. Ülkemizde basılan yeni plaklara bakarsak 2013’te de kötü kapaklı, kötü içerikli, kapak edisyonları çoğunda ucuza kaçılmış versiyonlar basılmaya devam etti. Yazık oluyor. Umarım 2014 yılı daha iyi olur, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Barış Manço, Cem Karaca, Neşet Ertaş ve diğerlerinin plak arşivleri yapılır. Hepsinin meraklısı var. Hepsinin koleksiyoncuları almaya hazır bekliyor. İstanbul’daki plakçı dükkanlarını bir görseniz. Üniversite öğrencileri ve gençlerden içeri giremiyorsunuz. Müthiş umut verici gelişmeler var. Prodüksiyoncular görür umarım.
...............................................
2013 yılında Kocaeli Kitap Fuarı iyice olgunlaştı, 5. Yaşına bastı. Diğer büyükşehir belediyelerinin kitap fuarlarıyla yarışır bir hale geldi. En güzel tarafı da sahaf vb eski ürün satanlar için bütün bir salonun 2013’te de ayrılmış olmasıydı. Eski plaklar, çizgi romanlar, koleksiyon eşyaları gırlaydı yine. Konuk yazar sanatçı tayfası da her geçen yıl büyüyor gelişiyor. 2013’te Kocaeli Kitap Fuarı’nın müdavimi Uğur Dündar, Ece Temelkuran gibi yazarların yanında Türkan Şoray, Enver Aysever gibi değişik ve popüler isimler de katıldı. 2013’teki fuarda Asimov’un Vakıf serisini tamamladım. Bol plak ve çizgi roman alışverişi yaptım yine. Orada bulunmak bile başlı başına bir keyifti. Fazlalık kitaplarımı ve malzemelerimi doğuya gönderilecek kutuya bıraktım. Güzeldi.
.................................................................
2013’te bütün bunların dışında günlük yaşam ve siyasi yaşam, gidişatının çıtasını yükselterek geçti. Anımsamak bile istemiyorum ama 2014’te de aynen sürüyür maalesef. Diyecek bir şey yok.
Selamlar
Lami Tiryaki
Çizgili Düşler’in Lilith, Julia, Nathan aylık, Dampyr Maxi gibi devam eden serilerinin yanında Saguaro, Shangai Devil, Le Storie gibi çok hoş mini serileri 2013’ü süsleyen güzellikler oldu. Yayınevinin başarılarının devamını dilerim.
2013’te beni en çok etkileyen eser, kuşkusuz Stria oldu. Okuduğum en sıra dışı fumettiydi. Bir kaç gün etkisini en sıcak haliyle hissettim. 2013'ün en ölümsüz en iyi eseri ve Hozcomics’in en etkileyici işi oldu oldu benim için.
Zembla ve Kit Taylor’la Türkiye’nin If Edizione’si veya Mondadori’si olmaya aday Hozcomics bence bu fırsatı iyi kullanamıyor. Eski tüfeklerin ilgiyle izlediği bu seriler, maceraların tıpkı basımlarının piyasaya verilmesiyle sınırlı. Eski kapak örnekleri, editoryal yazılar, makaleler, röportajlar vb yok yok... Kit Taylor’da iç kapak güzelliği vardı, ki o da yok artık. Dylan’ı bozmadan devam ediyor, bu da yayınevinin olumlu yanı. Benzer bir yorumu İlyas Erkul’un Kızılmaske ve comics yayınları için de söyleyebiliriz. Ruhsuz bir arşiv serisi yapıyorlar.
Ken Parker’imiz 2013’te “ellisine bastı”. Gerisini de ölmeden görürüz umarım.
Aylıklara bakacak olursak; Teks’in 600. ve Martin Mystere’nin 300. renkli sayısını gördük. Martin’de İtalya’yla aramızdaki fark kapanırken, Mister No, bitişe doğru hızla gidiyor. 3-4 yıl diyoruz, zaten son maceralar iyi değil diyoruz ama bitince arayacağız Korkusuz Pilot’umuzu. Bence aylıklarda çıtayı gittikçe yükselten yayın Nathan Never oldu. Dev albümlerle olan bağlantılar, Bauhaus Katili gibi kalburüstü entellektüel öyküleriyle aklımda doyulmaz lezzetler bıraktı. Aylıklara bağlı olarak Zagor dev albümlerin ikincisini de gördük. Serinin devamı için umut var demekki.
Frankofon tarafında da Thorgal’ın sonuna gelinmesiyle birlikte bayrak yarışını yine Çizgili Düşler bence önde bitirdi. YKY Red Kit’te 70. sayıları yakaladı. Yavaş yavaş sona yaklaşıyor o da.
Yerlilere bakınca, Seyfettin Efendi, Galip Tekin Öyküleri, Tolga, Tarkan ve En Kahraman Rıdvan’ı görüyoruz. Piyasaya verilen yayınların hem az, hem de olanların beşte dördünün eski maceraların yeniden basımı olması iyileşmeyen yaramızın hala kanadığını gösteriyor. Ancak her şeye rağmen... Hadi buna da şükür.
................................................
Sanat dünyasına bakınca maalesef bolca vefat ve kayıpla geçti 2013. Müslüm babayı kaybettik mesela. Ben bekledimki adamın albümlerini toparlayıp anısına bir derleme yapılır. Hiç bir şey yapılmadı. Bütün dünya belli sebeplerle derleme plaklar basıyor. Metallica’nın 30. kuruluş yılı anısına tüm albümleri hem LP hem 45’lik formatında basıldı mesela. Pink Floyd’un bazı albümleri-Dark Side Of The Moon gibi-konser, eski kayıt, re-master vb şeklinde plak box set yapıldı. Iron Maiden’ın 10 adet albümü plak yapıldı ki, edisyonlarına bakınca insanın ağzının suları paçadan akıyor. Bizde hiç böyle gelenekler yok. Türkiye’de belli bir plak koleksiyoncusu sayısı oluşmasına rağmen hala arşivcilik oluşmadı. Müslüm babanın eski bozuk çizik plakları 250-300 liradan hatta 500 liradan satılıyor piyasada. Erkin Koray’ın toplama plakları Amerika’da basıldı ne alakaysa. Türkiye’ye sadece bir tanesi geldi resmi olarak. Diğerleri ithalatçı uyanıklarca geitirilip 500-600liraya piyasaya verildi. Barış Manço’nun 4 adet albümünü ve 70’li yıllardan pek çok Türk rock ve pop albümlerini İspanyol Guerssen firması plak olarak basmış. Kapak, içerik hepsi orijinal. Mükemmel bir baskı. Bazı uyanıklar Türkiye’ye getirtip tanesi 100-500lira arasında piyasaya vermişler müşteri bekliyorlar. Ben bir tanesini-Barış Manço, Sakla Samanı Gelir Zamanı-İspanya’dan ısmarladım geldi. Kargo dahil 67lira ödedim. Üstelik sıfır plak gıcır gıcır. Ülkemizde basılan yeni plaklara bakarsak 2013’te de kötü kapaklı, kötü içerikli, kapak edisyonları çoğunda ucuza kaçılmış versiyonlar basılmaya devam etti. Yazık oluyor. Umarım 2014 yılı daha iyi olur, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Barış Manço, Cem Karaca, Neşet Ertaş ve diğerlerinin plak arşivleri yapılır. Hepsinin meraklısı var. Hepsinin koleksiyoncuları almaya hazır bekliyor. İstanbul’daki plakçı dükkanlarını bir görseniz. Üniversite öğrencileri ve gençlerden içeri giremiyorsunuz. Müthiş umut verici gelişmeler var. Prodüksiyoncular görür umarım.
...............................................
2013 yılında Kocaeli Kitap Fuarı iyice olgunlaştı, 5. Yaşına bastı. Diğer büyükşehir belediyelerinin kitap fuarlarıyla yarışır bir hale geldi. En güzel tarafı da sahaf vb eski ürün satanlar için bütün bir salonun 2013’te de ayrılmış olmasıydı. Eski plaklar, çizgi romanlar, koleksiyon eşyaları gırlaydı yine. Konuk yazar sanatçı tayfası da her geçen yıl büyüyor gelişiyor. 2013’te Kocaeli Kitap Fuarı’nın müdavimi Uğur Dündar, Ece Temelkuran gibi yazarların yanında Türkan Şoray, Enver Aysever gibi değişik ve popüler isimler de katıldı. 2013’teki fuarda Asimov’un Vakıf serisini tamamladım. Bol plak ve çizgi roman alışverişi yaptım yine. Orada bulunmak bile başlı başına bir keyifti. Fazlalık kitaplarımı ve malzemelerimi doğuya gönderilecek kutuya bıraktım. Güzeldi.
.................................................................
2013’te bütün bunların dışında günlük yaşam ve siyasi yaşam, gidişatının çıtasını yükselterek geçti. Anımsamak bile istemiyorum ama 2014’te de aynen sürüyür maalesef. Diyecek bir şey yok.
Selamlar
Lami Tiryaki
Son düzenleme: