Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kırmızı saten okurken ye badem.
Bu dergi için çok teşekkür ediyoruz.
Teşekkür etmeyi unutuyor arkadaşlar bazen
Murtaza üstattır o paylaşır her şeyi rızaen
HAFTA Dergisi Okuma günlüğü : HAFTA DERGİSİOKU(YORUM) :
4. Saydafadaki "Ankara Notları" ından :
"Ankarada balavra'dan geçilmiyor. Balavra derken , argo palavrası savurduğumu sanmayınız. Maksadım ilmi balavradır. Bu kelimenin etimolojisini meşhur Güneş-Dil teorisi nasıl izah eder bilmem ; fakat lügat manası SÖZ'dür ve İspanyolcadır.Bu itibarla , balavracı da sözcü , demektir. Bu bakımdan sözcülerin , balavracı denildikçe gocunmağa hiç hakları yoktur."
[ *Not : "balavra" yanlış yazılmamıştır. ]
Dedo11 Yorumu : Siyasette yalan söylemek için artık uğraşmaya gerek yok ... Bu gün birşey söyle Alkışlar , alkışlar ; yarın 180 derece tersini söyle yine alkışlar , alkışlar ... Bu gün birşey söyle Alkışlar , alkışlar ; yarın 180 derece tersini söyle yine alkışlar , alkışlar ...
Bu gün birşey söyle Alkışlar , alkışlar ; yarın 180 derece tersini söyle yine alkışlar , alkışlar ...
Bu gün birşey söyle Alkışlar , alkışlar ; yarın 180 derece tersini söyle yine alkışlar , alkışlar ...
Konuşurken muhalefet 650 veririm diyor. Dinleyenler "YUH!!!!!" Ben 200 veriyorum. Dinleyenler "YAŞA , VAROL!!!"....
Konuşurken muhalefet 850 veririm diyor. Dinleyenler "YUH!!!!!" Ben 350 veriyorum. Dinleyenler "YAŞA , VAROL!!!"....
Konuşurken muhalefet 3000 veririm diyor. Dinleyenler "YUH!!!!!" Ben 2.000 veriyorum. Dinleyenler "YAŞA , VAROL!!!".... Konuşurken muhalefet 15.000 veririm diyor. Dinleyenler "YUH!!!!!" Ben 5.000 veriyorum. Dinleyenler "YAŞA , VAROL!!!"....
Ben öyle dergiden kopya yapmasını bilmiyorum.. Onun için dergilerden kelime kelime yazarak aktarmak pek zor oluyor. Ama yine de gerekli gördüğüm öyle yazılar oluyor ki ne kadar zor olsa da yazarak aktarıyorum. İşte ilk gençlik dönemimde romanlarını sular seller gibi okuduğum ( sonradan başka mecralara gidecektim ) Aptullah Ziya Kozanoğlu'nun "Bir Yahudi gözüyle Hitler" yazısını erinmeden aşağıya aktarıyorum...
"Mektepten yeni çıkmış , Adanaya gidiyorum. Bulunduğumuz vagonü bir yabancı binmişti. O zamanlar yol uzun... Trenler bomboş... Sürat manda arabası... Git , git bitmez. Yol arkadaşım Avusturyalı bir yahudi... Tüccarmış. Laf , lafı açtı ve bilmem nasıl oldu , gençliğin verdiği teklifsizlikle - hala da öyle kaldım ya.. - damdan düşer gibi soruverdim :
-- Yahu ! Bu kadar yahudi içinden bir fedai çıkıp şu Hitler'i öldüremiyor mu ? Ne beceriksiz milletsiniz siz... -- Olmaz! dedi. O enayiliği bir kere yaptık. İsayı öldürdük. Köyünden başka yurt bilmeyen , dağdaki çobanlardan başka dostu olmayan iyi kalbli bir köylüyü cihana peygamber yapıp başımıza bela aldık. Binlerce yıl Musevilerin İsevilerden çekmediği cefa kalmadı. Şimdi bu Hitleri de öldürürsek , Almanlar bunu da "Allah tarafından Almanlara yardım için gönderilmişti" diye peygamber yaparlar , bu peygamberin kudsiyetiyle Avrupaya artık bir tek Yahudi giremez. Bırakalım ; her diktatör gibi o da nasıl olsa bir hata yapıp kepaze olacak , kendi adamları kendisini öldürecek ve biz de tekrar Avrupaya döneceğiz."
Aynı köşede yine Aptullah Ziya Kozanoğlu'nun "Çınar ağacı ve diktatör" yazısını da aktarmak zorunluluğunu da duyuyorum.
"Zaman ve tarih bana gösterdi ki ; diktatörler , büyük çınar ağacına benziyorlar. Mağrur başı gökleri kaplayan , her yere dal , budak salmış , sağlığında seyrine doyum olmayan bu ağaç , gölgesinde başka kıymetli nebatın yetişmesine müsaaade etmediğinden , bir kere devrilince ; Memleket çorak bir tarlaya dönüyor. Bütün kıymetli başlar ezilmiş veya büyüyüp yetişmesine müsaade edilmemiştir. Diktatörlerin muvaffakiyetleri , çabuk ve hızlı oluyor. Tıpkı bir selin yatağına sığmayıp taşması gibi...Fakat verdiği her şeyin ömrü de kısa oluyor."
Dedo11 Yorumu : Yazının kendisini renkleyerek ve puntosu ile oynayarak zaten vurguladığım kısımlar benim yorumumu yansıtmaktadır.
Sakın İsrailin Filistine saldırmasını bahane edip ucuz Yahudi düşmanlığı gölgesinde yazının özünü unutmayınız. Unutmayınız Amerikada kızılderili , Hitler döneminde yahudi , İsrail'in saldırdığı Filistinde filistinli , ...................... , olamıyorsanız siz insan da olamazsınız...
ADALET :
"Bir avukat köşe başındaki kasapla ahbaplığa dalmıştı. Kasap bir aralık : -- "Komşunun köpeği gelse de sizde et çalsa ne yapardınız ?" , diye sordu.
Avukat
-- "Köpeğin sahibine ödettirirdim , tabi" diye cevap verdi.
-- "Öylese on beş dolar vereceksiniz. Zira köpeğiniz benden et çaldı!" Avukat , "Kabul," dedi. "Danışma ücretim 25 dolardır. Üsünü verin!"