03 Aralık Ve Günler Yürümeye Başladı, Müzikli Resimli Edebiyat Takvimi

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,484
hiçbiryerde :)
www.youtube.com/watch?v=Ffa2CONoW5Q
tuyetreyw37645326_99.jpg

0_252ertertrre_3.jpg

0_252ertertrre_4.jpg

145_agorrte45r_kl_73.jpg

146_agorrte45r_kl_73.jpg
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,907

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, "4-7 Aralık 1943" tarihleri arasında ABD Başkanı "Roosevelt" ve İngiltere Başbakanı "Churchill" ile "Kahire"de görüştü. Türkiye'nin savaşa girmesi için çok ısrar etmelerine karşın İnönü kurnazca taktikleriyle Türkiye'yi "2. Dünya Savaşı"na sokmamayı başardı. Yani bu "devlet adamı" Türk çocuklarını şekersiz bırakmış oldu ama babasız bırakmadı.( Oysa savaş yıllarında karneyle gıda dağıtımı ABD ve İngiltere dahil uygulanmıştı.)

7aralik.jpg

 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,484
hiçbiryerde :)
Bu fotoğrafı ve buluşmayı bilmiyordum. Yakın tarihimizi hep
istememe rağmen çok okuyamadım çünkü. Şimdiki savaş
meraklılarını düşününce iki büyük güç arasında durup onlara
karşı böyle net kalabilmek ne büyük erdem diyor insan.

Bazen bir kitap ya da bir makale okuruz, bizi çok etkiler,
hayatımızı yönlendirebilir. Bugünlerde okuduğum edebiyat
eleştirileri kitabında bir bölüm var, beni çok etkiledi, T. Eagleton
yazıyor:

" ...tiyatro bize bir hakikat öğretebilir, ama bu ancak kendi varlığımızın yanıltıcı doğasının hakikatidir.Hayatlarımızın rüyalara ne kadar benzediğini,kısalığını, değişkenliğini,temelsizliğini göstererek bizi uyarabilir ve bu şekilde faniliğimizi hatırlatarak tevazu erdemini aşılayabilir. Bu kıymetli bir başarıdır, çünkü ahlaki sıkıntılarımızın çoğu bilinçdışımızdaki sonsuza dek yaşayacağımız varsayımından kaynaklanır. Halbuki yaşamlarımız Fırtına'nınki (Shakespeare'in oyunu) kadar kategorik bir son bulacaktır. Bununla birlikte , bu durum kulağa geldiği kadar rahatsız edici değildir. Eğer varlığımızın Prospero'nun ya da Miranda'nınki (oyundaki karakterler) kadar kırılgan ve geçici olduğunu kabul edebilirsek, bundan fayda da sağlayabiliriz. Hayata daha endişesiz bir şekilde bağlanabilir, böylece hem hayattan daha çok keyif alabilir hem de başkalarına daha az zarar verebiliriz. Belki de Prospero'nun , bağlamda biraz tuhaf kaçsa da, keyfimizi bozmamamızı istemesinin sebebi budur. Her şeyin geçici olması hepten üzüntü verici bir şey değildir. Aşkın da güzel bir şarabın da sonu gelir, ama savaşların ve zalimlerin de öyle..."
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,907

Arıkan günlüğündeki bir notla ilgili gazete sayfası. Acaba günümüzde genç nesil arasında "Nihat Erim" adında bir başbakanımız olduğunu kaç kişi hatırlar? Erim 19 Temmuz 1980'te bir suikast sonucu ölmüştü, o sırada görevde değildi, emekli olmuştu.

Erim_resigns_Miilly_gaz1971.jpg

 

hggurak

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
8 May 2015
1,132
8,204
İstanbul

" ...tiyatro bize bir hakikat öğretebilir, ama bu ancak kendi varlığımızın yanıltıcı doğasının hakikatidir.Hayatlarımızın rüyalara ne kadar benzediğini,kısalığını, değişkenliğini,temelsizliğini göstererek bizi uyarabilir ve bu şekilde faniliğimizi hatırlatarak tevazu erdemini aşılayabilir. Bu kıymetli bir başarıdır, çünkü ahlaki sıkıntılarımızın çoğu bilinçdışımızdaki sonsuza dek yaşayacağımız varsayımından kaynaklanır. Halbuki yaşamlarımız Fırtına'nınki (Shakespeare'in oyunu) kadar kategorik bir son bulacaktır. Bununla birlikte , bu durum kulağa geldiği kadar rahatsız edici değildir. Eğer varlığımızın Prospero'nun ya da Miranda'nınki (oyundaki karakterler) kadar kırılgan ve geçici olduğunu kabul edebilirsek, bundan fayda da sağlayabiliriz. Hayata daha endişesiz bir şekilde bağlanabilir, böylece hem hayattan daha çok keyif alabilir hem de başkalarına daha az zarar verebiliriz. Belki de Prospero'nun , bağlamda biraz tuhaf kaçsa da, keyfimizi bozmamamızı istemesinin sebebi budur. Her şeyin geçici olması hepten üzüntü verici bir şey değildir. Aşkın da güzel bir şarabın da sonu gelir, ama savaşların ve zalimlerin de öyle..."

Mükemmel!
Bu konuda birşeyler yazmaya kalksaydım buna benzer bir şeyler karalardım, ancak bu denli vurucu ve güzel cümlelerle ifade edemezdim sanırım...

Sevgili Scanfan dostuma da çok teşekkürler; İnönü ve Erim ile ilgili kupürleri için...

Bu köşe giderek daha bir oturmaya (sayenizde) ve bir bilgi kaynağına dönüşmeye başladı...
Sağolun, varolun dostlar...
 
Üst