Double Indemnity / Çifte Tazminat (1944) 1080p TR-ENG.

ebuselam

Aktif Üye
18 Kas 2015
229
2,133
nQdXdR.jpg


grg7gb.jpg


video linki

türkçe ses dosyası delay - 1000


(ses dosyasıyla uyumlu)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,208
76,118
Türkçe dublajlı film için teşekkürler, "ebuselam"

Ben de Atilla Dorsay'ın filmle ilgili yazısını ekleyeyim:

Çifte Tazminat
Double Indemnity - 1944

I940'larda serpilip doruğuna çıkan kara-film türü içinde, Billy Wilder'in
Çifte Tazminat'ının bambaşka bir yeri vardır . Bu film, kara-film türünün
kahramanları tümüyle olumsuz kişilerden oluşan belki ilk örneği olduğu ka-
dar, klasik polisiye gerilim öğesini ikinci plana iten ve yapısına bir tür trajik
kadercilik duygusunu yerleştiren ilk film olma özelliklerini de taşır.
Çünkü film, oldukça Wilder'a özgü biçimde , sonu başından belli olarak
başlar. Ölüm halinde yaralı olan kahramanımız Walter Neff in itirafnamesi-
nin ilk satırları, bizlere cinayeti, öldürüleni ve katili tanıtır . Katil Neff in biz-
zat kendisi, "maktul" ise iş adamı Dietrichson'dur... Tıpkı yine Wilder'in 6
yıl sonra çekeceği bir diğer ünlü filminde, Sunset Bulvarı'nda, olduğu gibi...
Ancak Çifte Tazminat'ta, yönetmenin alışılmış senaryo yazarı Charles Bracket'la
işbirliği yapmamış olması, bu tür yürekli açılışların ve başta "ifşa edilen"
finallerin Wilder'a özgü bir buluş olduğunu düşündürtmektedir.
Evet, filmin başında da belli olduğu gibi, 35 yaşlarındaki sigortacı Walter
Neff, iş adamı Dietrichson'u öldürmüştür. Niye? Film bunu açıklar. Çünkü
bir gün , bekâr ve sorumsuz bir yaşam süren Neff, bayan Phyllis Dietrich-
son'la tanışmış ve çarpılmıştır. Kadın güzel, çekici, bayağı ve kışkırtıcıdır.
Neff de aradığı ideal suç ortağını bulduğuna inanmıştır: Çünkü zengin ve il-
gisiz kocasını ortadan kaldırıp sigorta tazminatın a konmak istemektedir. Üs-
telik, ölümünü düşündükleri gibi ayarlayabilirlerse,bu bir "çifte tazminat "
olacaktır... Her şey hazırlanır, koca trenden itilip kaza süsü verilir, plan işle-
meye başlar. Ama sigorta şirketi de işin ardına deneyimli bir detektif takar.
"Kusursuz cinayet" yoktur kuşkusuz... Hele cinayetten sonra , iki ortak da
birbirlerinden kuşkulanmaya başlarsa ve hele bir taraf, Walter Neff gibi, öbür
ortağın hinoğlu hinliğini, kendisini nasıl kullandığını ve bir kâğıt mendil gibi
atmaya hazırlandığını öğrenir ve bildikleriyle kadını sıkıştırmaya çalışırsa.. .
Çifte Tazminat, Charles Higham'ı n 1970'lerde dediği gibi"Kara-filmin
zirvelerinden biridir: En küçük bir acıma veya sevgi izi içermeyen"... Bu ka-
ramsarlık, tüm iyi duyguların yapaylığından temizlenmiş ve insanoğlunun
asıl, gerçek doğasına dönüşünü varsayan bu acımazlık atmosferi, kara-filmin
dünyasına çok iyi uyar. Yapay iyilikler, zorlama şefkat ve sevgi gösterileri, ge-
reksiz yumuşamalar , sahibine zarar verdiği ve "maraz çıkardığı" bilinen mer-
hamet gibi şeyler bu filmde yoktur . Ve Time Out'ın yazdığı gibi, karşımızda
"tüm zamanların en karanlık gerilimlerinden biri vardır. "
Kuşkusuzki filmin çevresinde önemli adlar kümelenmiştir . Avusturya-
Alman kökenlerinden inip Fransa'dan geçtikten sonra Hollywood'a gelerek
yerleşen Billy Wilder'ın damarlarında, sanki kan yerine alaycılık ve sinizm ak-
maktadır. Yönetmen, ABD'de çektiği bu üçüncü filmi, o yılların çok-satan
polisiye romancılarından James M. Cain'in aynı adlı romanından uyarlar. İlk
filmlerinde birlikte çalıştığı ve sonra da çalışmaya devam edeceği, bir döne-
minin ayrılmaz senaryo yazarı Charles Brackett, romanı ve içerdiklerini öyle-
sine "iğrenç " bulur ki, uyarlamaya katkıda bulunmak istemez. Wilder da yine
çok tanınmış romancı Raymond Chandler'i yardıma çağırır. O dönemde, en
ünlü Amerikan romancılarının Hollywood'la işbirliği ve kimi zaman önemsiz
filmlere katkıları, bir efsane oluşturacak kadar önemlidir. Chandler, M. Cain'
in romanını alır, temel olay yapısını aynı bırakmakla birlikte kendi alaycı,
ironik, insan sarrafı dünyasından kesitler ve sözlerle donatır. Film, bu haliyle
sinemada Chandler dünyasına en yakın filmlerden birini, olasılıkla da birinci-
sini oluşturur - Chandler'in kendi romanlarından uyarlananlar dahil!.. .

Baştan sonu belli olan filme egemen olan temel duygu, kader ve onun
önüne geçilmezliğidir.Bunun yarattığı, en has kara-filmlere özgü bir trajik
duygusu, filmin süregelen etki gücünün belki en önemli açıklayıcısıdır. Bu
duygu, senaryo kadar oyuncuların seçimiyle de ortaya çıkar. Saf, çaresiz, ham
Amerikalı görünümdeki Fred Mc Murray'ın Neff rolü için seçilmesi, başlıba-
şına bir başarı öğesidir. Perdenin en usta kompozisyon aktrislerinden Barba-
ra Stanwyck'in görkemli bir sarı perukla canlandırdığı , küçük çevrelerden ge-
lip iyi bir evlilik yapmış , ama bıktığı kocasından kurtulup kendi hayatını ya-
şamak isteyen kadını, cinsel çekiciliğini kocasının parası kadar yaşama ve
ayakta durma kozlarından biri olarak kullanmaya alışmış kişiliğiyle, büyük
bir çağdaş trajedi figürüdür, perdenin en unutulmaz vamp'larından biri.
(Stanwyck, uzun meslek yaşamındaki sayısız Oscar adaylıklarından birini de
bu filmle alır, ama Akademi kararlıdır: Yine kazanamaz!) . Detektif Barton
Keyes'de, perdenin ünlü gangsteri Edward G. Robinson'ın oynaması , yine
başlıbaşına bir buluştur. Hep gangsterlerle özdeşleştirilen Robinson , incelikli
oyunuyla rolüne büyük bir gerçeklik duygusu katar . Ve onunla günahkâr çift
arasında gerçeğe ulaşmak için verilen savaşım, filmin sonu aşağı-yukarı belli
entrikası dışında başlıbaşına bir gerilim motifi haline gelir.

Ve Çifte Tazminat,1940'ların Los Angeles fonu üzerinde yaşanan ve ger-
çek bir olaydan alınan bu dram , tüm bu yeteneklerin bir araya gelmesiyle,
baştan sona büyük bir lezzetle ve sürekli bir tedirginlik duygusuyla izlenen
bir psikolojik gerilim filmi olur çıkar. John Seitz'ın yer yer dışavurumcu etki-
ler taşıyan siyah-beyaz görüntü çalışması da, Miklos Rozsa'nın müziği de son
derece yerli-yerindedir. Film, bu tarz, olumsuz kahramanlarla ve karamsar
bir atmosferle yüklü, adeta soluk almanın bile zorlaştığı bir film için şaşırtıcı
bir eleştirmen ve seyirci başarısı yakalar. Tam 6 dalda Oscar adayı olur (gerçi
hiçbirini alamaz!) ve hep iyi eleştiriler alır. Örneğin Time Out şöyle der : "Billy
Wilder, Stanwyck-McMurray çiftinin sigorta tazminatına erişmek için giriş-
tikleri entrikayı bir cinsel egemenlik, terletici düzenbazlık, suç ve şüphe labi-
renti gibi sunuyor." Richard Winnington şöyle der: "Bir eleştirmeni , Ameri-
ka'nın büyük ruhu ya da Avrupa'nın ıstırap çeken ruhu üzerine parlak des-
tanların yıkıcı etkilerinden kurtarıp , ona yeni bir inanç aşılayan filmlerden."
Richard Mallett şöyle yazmıştır : "Derin ve yoğun biçimde sürükleyici." John
Coleman ise 1966 yılında, filmi "Billy Wilder'in tüm filmleri arasında en an-
lamlı ve nüanslı olanı," diye niteler.

Double Indemnity / yönetmen:Billy Wilder/Senaryo:Billy Wilder,Ray-
mond Chandler/Görüntü : John Seitz/Müzik: Miklos Rozsa/Oyuncular:
Fred MacMurray, Barbara Stanwyck, Edward G. Robinson, Tom Powers,
Porter Mall, Jean Heather, Byron Barr/1944, Paramount (Amerikan) fil-
mi/ 107 dakika.

 

CAN_AVAR

Kıdemli Üye
27 Ocak 2013
177
254
Son düzenleme:
Üst