Led Zeppelin..

Muhammed AĞAR

Aktif Üye
11 Ağu 2012
353
1,530
Pc_Pf_AKk.jpg

Led Zeppelin İngiliz Rock grubudur ve Rolling Stone dergisi tarafından; "tartışmasız rock tarihinin en uzun soluklu gruplarından biri" olarak tanımlanmıştır. Led Zeppelin, gitarda Jimmy Page, davulda John Bonham, bas gitarda John Paul Jones ve vokalist olarak da Robert Plant tarafından dört kişilik bir grup olarak kurulmuştur. Grup, Deep Purple ve Black Sabbath ile Hard Rock ve Heavy Metal'in öncülerinden sayılır.
1968 yılında kurulan grup daha çok Heavy Metal müzik tarzının öncülerinden biri olarak tanınsa da yaptığı müzikle Blues, Rockabilly de dahil olmak üzere birçok farklı popüler müzik türünü aynı potada eritti. Popüler ve kolay erişilebilir kalmakla beraber istikrarlı bir şekilde yenilikçi olunabileceğini de kanıtlamışlardır. 1980 yılında John Bonham'ın ölümüyle dağılan grup hâlâ Rock müzik tarihindeki etkileri nedeniyle saygı görmeye devam etmektedir.
Grup, bugüne kadar 111 milyonu Amerika'da olmak üzere dünya genelinde toplam 300 milyonun üzerinde albüm satışına ulaşmıştır (Amerika'da satış sıralamasında The Beatles'ın ardından ikinci sıradadır).
"Stairway to Heaven"ın yanı sıra en popüler parçalarından bazıları: "Rock and Roll", "Black Dog", "Heartbreaker", "Living Loving Maid", "Immigrant Song", "Kashmir","Since I've Been Lovin' You", "Dazed and Confused", "Misty Mountain Hop", "Whole Lotta Love", "Communication Breakdown", "Achilles Last Stand", "Fool in the Rain", "Moby Dick", "When the Levee Breaks", "No Quarter", "Good Times, Bad Times" ve "The Song Remains The Same"
Led Zeppelin'in adı bulunmayan dördüncü albümünün kapağında grup elemanlarının imza olarak kullandığı dört mistik şekil bulunmaktadır: John Bonham birbirine bağlı üç çemberden oluşan şekli; John Paul Jones özgüven ve ustalığı tasvir eden Kelt şeklini; Robert Plant Mu uygarlığının bir şeklini; ve Jimmy Page de “Zoso” olarak söylenen gizemli şekli. Sözleri İngiliz mistik edebiyatının ünlü kadın yazarlarından Lewis Spence’in “The Magic Arts in Celtic Brain” adlı kitabından etkilenen Robert Plant tarafından yazılan ve elinde mistik güçleri bulunan doğaüstü bir kadının ruhsal arayışlarını içeren ve tüm zamanların en büyük rock şarkılarından biri olarak nitelenen "Stairway to Heaven" şarkısı bu albümde yer almaktadır.

Tavsiye ettiğim şarkıları; (Stairway To Heaven en iyi solo ödülünü aldı.)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

akyıldız

Süper Üye
15 Nis 2010
1,814
2,824
Led Zeppelin 1976 - The Song Remains The Same albümü canlı kayıtlardan oluşur ve olağanüstü güzeldir.

Led Zeppelin benim gözümde BİR numaradır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,090
37,185
İstanbul
"Stairway To Heaven" beni benden alan şarkılardan. Sağolasın sevgili muhammed. Bir yandan sevgili dostlarımızın çalışmalarının keyfini sürerken bir yandan da art arda aynı şarkıyı dinliyorum. İyi geldi.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,132
77,373
hiçbiryerde :)
Led Zeppelin'in bütün albümlerini bıkmadan dinliyorum ara ara...

Onlarla eşdeğer bir Rolling Stones var bir de Deep Purple bana göre....

Teşekkürler...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,129
Kastamonu
Bilgisayarımdaki "Müzik" dosyasının içindeki "Yabancı karışık" adlı dizinde bir tane şarkıları var:

Rock'n roll...

Stairway to heaven ve Kashmir'i değişik zamanlarda kabak tadı verecek kadar dinleyip bıktığım için o dizinden sildim.
 

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,368
142,834
1373160121mediumj.jpg


English | CBR | 158 pages | 116.23 MB

Çizgi romanı da varmış grubun şimdi indiriyorum, yükleme yaparım kısa zamanda.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,132
77,373
hiçbiryerde :)
İlk kez dinlediğim Taurus ta güzel şarkıymış eyvallah, yalnız Stairway to heaven ile bunun kesinlikle farklı duygular uyandıran iki ayrı şarkı olarak değerlendirilmesi gerekir. Esinlenme olabilir ama aralarında dağlar kadar fark var. Mesele notaların benzemesi değil, farklı bir ahenkle, farklı duyguları vermesidir insana. Tabii burda aynı şarkının çok farklı coverleri yapılıyor, onu demek istemiyorum. Bu teknik olarak ta açıklanabilir, müzisyen değilim ama hislerim açıklanabileceğini söylüyor. O gitarist te çok bilmiş :)...Mahkemeden bir sonuç çıkacağını da sanmam...;)
 

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
611
3,367
Bakalım karar ne yönde çıkacak sevgili "yeryüzü"...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,716
36,270
İstanbul
Sevgili Motion.. Müzik bilginiz karşısında saygıyla eğiliyor ve şapka çıkarıyorum..

Bir Orhan Gencebay hayranı olarak senden bir ricam olacak dostum..

Nette; 1970'li yıllarda Led Zeppelin'in Orhan Gencebay müziğinden etkilendiği tarzında şeyler yazıyor... Bu konu hakkında en güvenilir bilgiyi alsam alsam senden alırım diye düşündüm..

Alacağım cevap için, şimdiden teşekkürler... :)

Konu ile ilgili bir link:

Bu da Led Zeppelin'in etkilendiği söylenen parçası:
www.youtube.com/watch?v=m6w6dyOaCAY
 

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
611
3,367
Bir Orhan Gencebay hayranı olarak senden bir ricam olacak dostum..

Nette; 1970'li yıllarda Led Zeppelin'in Orhan Gencebay müziğinden etkilendiği tarzında şeyler yazıyor... Bu konu hakkında en güvenilir bilgiyi alsam alsam senden alırım diye düşündüm..

Alacağım cevap için, şimdiden teşekkürler... :)


Değerli dostum Baltimora,
İşlerimden dolayı mesajına hemen yanıt veremediğim için kusura bakma sevgili dostum...
Bu arada koyu bir Orhan Gencebay hayranı olduğunu biliyorum, senin hatırına konuyu detaylıca ele aldım.

Bu yazı sana ve Çizgi Diyarı sakinlerine özel olsun...
İstediğin site'de de paylaşabilirsin...
Doğru bilgiye herkesin ihtiyacı var.

Burada yer alan bilgiler sorduğun soruya "referans cevap" niteliği taşıyan bilgilerdir. Yıllardır sosyal medya da kıtalararası şehir efsanesine neden olan bu tartışmaya son noktayı koyacaktır!

Öncelikle yanılmıyorsam 72 yaşında olan Sayın Orhan Gencebay hakkında kısa bir girizgâh yapmak isterim;
Bilindiği üzere Orhan Gencebay Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından birisidir. Kendisi bir müzik ustasıdır.

Bilinenin ve hafızalarda yer alanın aksine Sayın Gencebay bir arebesk sanatçısı değil bir "folk" sanatçısıdır. Orhan Gencebay müzik yapmaya başladığında Türkiye'de folk müziğin ne olduğu bilinmiyordu (kavram yoktu) ve onun yapıtlarının tümüne topdan "arabesk" dendi! Oysa Gencebay, batı enstrumanlarını müziğine çok iyi yerleştirip, Anadolu kültürüyle harmanlayarak kendine özgü çok değerli müzikler yapan "teknik bir müzisyendi".

Türkiye'de Arabesk'in icadı (kökeni) 40'lı yıllara dayanır ama 60'lı yılların sonu, 70'li yılların başından itibaren zirve yapmıştır, dolayısıyla Orhan Gencebay bu akım sonucu, Arap ezgilerini ve tümden arabesk normlarını içeren tarzları da parçalarına eklemiştir. (Hepsine değil) İşte ona arabesk sanatçısı denmesinin en büyük nedeni de bu olmuştur. Sonuç olarak sayın Gencebay'ın kullandığı teknik her ne kadar oryantalist ezgiler içeriyor olsa da kendi içinde bir tarz yakaladığı için günümüzde artık "Türk folk" müziğini temsil eder. Müzik'den anlayan teknik insanlar bunu hemen anlar.

Bu arada hemen belirtmek gerekir ki; "Arabesk" olarak tanımlanan müzik türü kesinlikle "düşük seviyeli", "basit" bir müzik türü değildir ve asla olmamıştır. Arabesk kendi içinde son derece zengin ve çok güçlü altyapısı olan sadece "Türklere özgü" özel bir müzik türüdür. Tek şanssızlığı dünya müzik literatüründe kesinlikle "bir müzik türü olarak kabul edilmemesidir."

Dünya müzik eğitimlerinde, anlatımlarında (müfredat da) arabesk yoktur. Olması da mümkün değildir. (Teknik bir konu.) Ama profesyonel org'lar da Türkiye'ye özel yığınla arebesk ritimler konulmaktadır.

Ben şahsen arabesk'i karşı değilim, çok beğenerek dinlediğim parçalar var...

Türkiye'de damardan Arabesk sanatcısı olarak nitelendirilecek kişiler varsa bunlar rahmetli Esengül yine rahmetli Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur başı çeker. Orhan Gencebay'da bu isimlerin arasında yer alır ama altyapı da farklılaşarak kendi tarzını oluşturduğu için Arabesk etiketi onun yaptığı müziği pek tanımlayamaz (eksik kalır) ve daha çok "folk" müzik sanatçısı olmasına yol açar.

Folk müzik en basit şekliyle;
Toplumun kendine özgü yaşamı, deyimleri, aşkı, kederi, acıyı, bilgeliği, hakkaniyeti, isyanı, dertleri yansıtan ve bunu kendi yöresel enstrümanlarıyla (Örneğin; Türkiye'de sazlar...) ile yapan bir müzik icra türüdür. Orhan Gencebay bunu en iyi yapan sanatçılardan birisi hatta en iyisidir... (Folk müzik, "Anadolu Rock" ile karıştırılmamalıdır lakin Anadolu rock farklı bir tarz olup Barış Manço, Erkin koray, ve Cem Karaca başı çeker.

Biraz sonra Led Zeppelin olayına geleceğim.

Sonuç olarak evet Arabesk bir müzik türü değildir ama basit bir müzik de değildir.

Arabesk'i batı enstrumanları ile harmanlayıp kimler okumadı ki;

Türk Pop müziğin tartışmasız süperstarı;
Ajda Pekkan - Sen Mutlu Ol Yeter/1981

www.youtube.com/watch?v=Kv3qMmQIykE

Damardan Arabesk'mi istiyorsunuz?
Türk Sanat Müziğinin tartışmasız güneşi;
Zeki Müren - Akşam Olur Gizli Gizli Ağlarım (Darbuka'ya dikkat!)

www.youtube.com/watch?v=BepiGU4tXro


Daha bir çok örnek sıralayabilirim ama konumuz Led Zeppelin...

Evet gelelim şu Led Zeppelin olayına;
Led Zeppelin'in Orhan Gencebay'ın bestelerini (melodilerini) izinsiz kullandığı veya esinlendiği efsanesi 2000'li yılların başından itibaren yani internet'de yeni yeni sosyal medyanın filizlendiği yıllara rastlar...

Olayın aslı şudur ve herkes buna riayet etmek durumundadır;
Orhan Gencebay'ın Albay bir arkadaşının kardeşi Fransa'nın başkenti Paris'de ki Sorbonne Koleji'n de öğretim üyesi iken doktora tezini Orhan Gencebay üzerine yapıyor . Bu tezi hazırladığı sırada dönemin müzik dergilerinden birinde Led Zeppelin'in vermiş olduğu bir röportaja rastlıyor. (Hangi dergi olduğu belli değil...) Bu röportaj da Orhan Gencebay'ın da adının geçtiği ve bazı parçalarında ki tekniklerin (baterist/tempo ve gitar riff'lerinin...) Led Zeppelin tarafından beğenildiği ve "örnek alındığı" belirtiliyor...

Bu bizzat Orhan Gencebay'ın anlattığı bir olaydır...
6 Kasım 2012 -
orhan_led.jpg


Burada önemli nokta şu;
Sayın Gencebay Led Zeppelin'in bu röportajını ne görmüş ne de okumuştur. Ne de elinde böyle bir dergi vardır. Derginin ismi bile belli değildir. Samimi bir arkadaşının kendisine anlattığı güzel bir anektodu bazı röportajlarında medyayla paylaşmıştır hepsi bu...

Olayın efsaneleşmesi ve bestelerinin Led Zeppelin tarafından kullanılması şeklinde ki asparagas haberler ise tahmin edilebileceği üzere sosyal medya sayesinde olmuştur. Bu asparagas haberi yaratanlar dergi ismi bile bulmuşlardır; "Vanity Fair" dergisi. Birincisi bu dergi bir müzik dergisi değil (moda dergisi), ikincisi alıntı olduğu iddia edilen "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçasının çıktığı yıl 1973'te böyle bir dergi yoktu! Parça 1974'de "Batsın Bu Dünya" albümü ile tekrar piyasaya verildi, dergi 1974'de de yoktu!

Yani özetle senaryo yazması kuvvetli bir Gencebay fanatiği Gencebay'ın röportajlarından yola çıkarak kıtalararası bir şehir efsanesi yaratmakta herhangi bir sakınca görmemiş.

Ve Orhan Gencebay'ın anlattığı bu hoş anı sosyal medya da zamanla "evrimleşerek" şu şekle dönüştü;

- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ın bestelerini araklamış!
- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ı örnek alıyormuş!
- Led Zeppelin'in müziğinin temelinde Orhan Gencebay varmış!
- Led Zeppelin her şeyi çalıp çırpıyor Orhan abi'ninkileri de çalmışlar!
- Led Zeppelin "Fool in the rain" parçasını Orhan abi'den aşırmış!
- Led Zeppelin'in "Kashmir" parçası Orhan Abi'den esinlenilmiş!
- Led Zeppelin'in bir çok parçasında ki riff'ler aslında Orhan abi'ninmiş!

Daha bir çok örnek sıralayabilirim...

Sayın Gencebay'ın bir arkadaşından duyup anlattığı ve detaylarını kendisinin dahi bilmediği bu hoş anektodu alıp efsaneleştiren fanatik kişilerin keşke biraz müzik bilgisi olsaydı diyorum... Çünkü kanımca işin en acıklı tarafı bu olsa gerek...

"Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası bilindiği üzere başrollerini Orhan Gencebay ve Necla Nazır'ın oynadığı, parçayla aynı adı taşıyan film'in ana müziğidir ve Orhan Gencebay tarafından özel olarak bestelenmiştir.
afis.jpg


70'li yıllarda, plak devrinde bu parça önce 7" 45'lik olarak piyasaya verilmişti... (1973/küçük plak)
vin_water.jpg

Bu parça daha sonra Gencebay'ın 33'lük albümü "(1973) Batsın Bu Dünya"da da yer almıştır. Ama gecikmeli olarak! Eğer elinizde "Batsın Bu Dünya" albümünün 33"lük plağı varsa ve içinde "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası yoksa bu ilk basım olanıdır. Kervan Plakçılık (Gencebay'ın plak firması) daha sonradan basılan "Batsın Bu Dünya" albümlerine bu parçayı da eklemiştir...
LP.jpg


80'li yıllara gelinip kaset devri başlayınca "Batsın Bu Dünya"nın çeşitli aralıklarla kaseti de çıktı ve "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası bu kasetlerde de yer aldı... CD olarak da çıktı, CD'sinde de vardır. Sadece Almanya'da "Türküola Plakçılık" tarafından basılan "Batsın Bu Dünya" kasetlerinde bu parça yoktur.

Toparlamak gerekirse;
Öncelikle Melodi nedir?, Riff nedir?, Parça çalmak (araklamak) nedir? Bunların ne olduğunu bilirsek her şey çok daha yerli yerine oturur diye düşünüyorum. Teknik konulara çok fazla girmek istemiyorum çünkü müzikte ki teknik terimler ve kompozisyon maalesef müzisyen olmayan bir kişinin anlayamayacağı düzeydedir.

Melodi en basit şekliyle notalar bütünüdür. Yani bir şarkıyı dinledikten sonra onu söylüyor ve mırıldanabiliyorsak bu notalar sayesindedir. Örneğin hemen sevdiğiniz bir parçayı aklınıza getirin ve mırıldanın; işte aslında notaları söylemeye başladınız.. Bir parçanın mahkemelik olabilmesi için porte'de yazılı notaların benzerlik düzeyi önemlidir. Bu düzey mahkemede bilirkişilerce kolayca ortaya konabilir. Dolayısıyla parçalar onu besteleyen kişiye aittir ve bir başka müzisyenin 3-5 notayı değiştirerek farklı bir parça üretmesi hukuken ve vicdanen asla kabul edilemez bir durumdur. (Telif hakları yasası gereği de suçtur.) Esinlenme ise başka bir konudur ve alıntı (çalma) ile alakası yoktur.

Led Zepplin'in "Fool in the rain" parçasını melodik anlamda masaya yatırdığımız da bırakın "Ben Doğarken Ölmüşüm" adlı parçaya, en ufak bir şekilde herhangi bir Gencebay şarkısına benzemediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ben Doğarken Ölmüşüm (1973)
bd_notes.jpg


Fool In The Rain (1979'un sonu 1980)
fool_notes.jpg


Peki Riff'ler Tutuyor mu?
Tek kelimeyle hayır! Tabii hemen riff nedir onu bir açıklayalım; öncelikle riff'in Türkçe karşılığı yoktur ama en kısa anlatımıyla gitar'da kısa aralıklarla tekrar eden ritm kümesine kısaca riff diyebiliriz. Bu riff'ler çeşitli tempolar da atılabilir ama ana kural kısa aralıklarla olması makbuldür. Olmazsa olmaz değildir ama olursa parçaya rock/hardrock, şidetle yaparsanız metal bir hava katar ve ağırlık kazandırır.

Tempo Tutuyor mu?
Burda da bir çelişki var ama "Fool In The Rain" parçasını bir iki kademe hızlandırırsak evet birebir iki parça birbirinin üzerine çuk oturuyor. Ama hızlandırırsak tabii orijinal şekliyle değil. Tempolar benzeseydi bile bu bir alıntı olduğu anlamına gelmezdi çünkü tempo'lar evrenseldir. Bir çok parçanın temposu birbirinin aynısıdır, bir parçanın temposunu alıp yüzlerce parçaya oturtabilirsiniz. Youtube'da bu işi kendine profesyonel meslek edinmiş! vakti bol DJ'ler mevcut.

Örneğin Michael Jackson'ın en büyük hit'lerinden "Thriller"ın, Modern Talking'in en büyük hit'lerinden "You're My Heart, You're My Soul"un temposu ile birebir aynı olduğunu biliyor muydunuz? Şimdi Modern Talking, Thriller adlı parçanın tempo'sunu mu çaldı? Tabii ki hayır, çünkü tempo evrenseldir aslolan melodi'dir.
mt.jpg
..
mj.jpg


İki parçayı da bilmeyen yoktur herhalde.
Bir de bu şekilde dinleyin bakalım sevecek misiniz? :)

www.youtube.com/watch?v=-9SPXpu8HGY


Sonuç olarak;
Önemli olan porte'de yazılı notadır ve taklit/telif davası açılabilmesi için bu notaların alıntılanmış olması gerekir. Eğer bu olsaydı Sayın Gencebay'ın avukatları bu işin peşini bırakmazlardı. Telif hakkı davası açılırdı ve tüm dünyada da olay olurdu.

Çünkü Led Zeppelin küçük bir grup değil, 1967 yılında kurulmuş hardrock tarihinin sayılı gruplarından biridir. Bu gruba açılacak telif davaları tüm dünya da tartışmasız olay olur, örnek; bu sayfanın başında verdiğim haber gibi...

Niye mahkemelik oldular?
Çünkü notasal uyum var. "Stairway to Heaven" ile Spirit grubunun "Taurus" adlı parçası notasal uyum gösteriyor. Yani ortada ciddi bir olay var. Onun için dava açıldı. "Taurus", 1968 yılında çıktı, "Stairway to Heaven"ı ise 1971 yılında çıktı. İşin düşündürücü tarafı Led Zeppelin, "Taurus"u üreten grupla yani Spirit ile 68-69 yılları arasında turneye çıktı yani bu parçayı hep duyuyorlardı! Peki parçanın şu an da hayatta olmayan asıl sahibi Randy Wolfe (California) şimdiye kadar neden dava açmadı, ölünce avukatı açtı? Bu bilinmiyor ve hiçbir zaman da bilinmeyecek. Belki de umursamadı veya grubu küçük düşürmek istemedi. Bilinmez...

10 Mayıs'da (mahkeme gün atmazsa) dananın kuyruğu kopacak! "Stairway to Heaven" çalıntı mı değil mi juri karar verecek.

Sayın Orhan Gencebay'ın notaları, müzik de oluşturduğu atmosfer elbette ki yabancı grupların ilgisini çekebilir ve bir esinlenme olabilir. Ama bahsedilen örneklerde böyle bir durum kesinlikle yoktur. Hatta yine sosyal medya'da sıkça yazılmış olan Led Zeppelin'in "Kashmir" parçasının analizine bile hiç girmiyorum çünkü vakit kaybı olur. Benzediği iddia edilen parça ile Notasal ve tempo açısından en ufak bir benzerliği dahi yoktur.

Orhan Gencebay'da birilerinden esinlenebilir. Müzik insanları birbirlerinden esinlenebilirler bu çok doğal, doğal olmayan birebir notaları aşırmaktır.

Orhan Gencebay kanımca Led Zeppelin'i oluşturan grup üyelerinden daha profesyonel alt yapıya sahip bir müzik adamıdır. Bunu milliyetçilik duygularımla değil müziğin altyapısını çok iyi bildiğim için yazıyorum.

Orhan Gencebay'ın bilgi birikiminde bir müzik insanı bir daha Türkiye'ye gelir mi? ZOR!
Kişilik ve insan olarak da sayın Gencebay değerli bir beyefendi, değerli bir şahsiyettir.

Sevgilerimle değerli dostum Baltimora...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,132
77,373
hiçbiryerde :)
Harika bir makaleydi. Müziği çok seven biri olarak
hem değerli bilgiler edindim hem de kulağımın pası
silindi özel şarkılarla, harikasınız üstat, var olun...
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,716
36,270
İstanbul
Sevgili Motion, sabah sabah benim için güzel bir sürpriz oldu. Makalenizi, bahsettiğiniz şarkılar eşliğinde soluksuz okudum.Bir konu bu ancak bu kadar ikna edici ve akıcı şekilde anlatılabilirdi. Size bir Orhan Gencebay hayranı olarak teşekkür etmemin yanında; sıkı bir Modern Talking dinleyicisi olarak da teşekkür etmem gerek.. :) Zira You're my heart, You're my soul ile Thriller'ın uyumu mükemmel olmuş. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum.. Bu çalışmayı da hemen müzik listeme ekledim sayenizde..

Bunun yanında kaynak göstererek yazınızı başka platformlarda da paylaşmak istiyorum zira herkes doğruyu bilmeli. Eminim ki bu yazılanları merak eden binlerce Orhan Gencebay dinleyicisi vardır.

Son olarak, müzik bilgine hayranım. Senin gibi entelektüel bir arkadaşımızın nostalji kısmına destek vermesi benim için gerçekten büyük bir şans... Zira hep dediğim gibi, ben sadece kendi halinde amatör bir müzik dinleyicisiyim... Fakat sizler gibi müziğin alt yapısını bilen üyelerimiz sayesinde her geçen gün yeni bir şeyler öğrenip kendimi bir nebze de olsa geliştiriyorum.. Her şey için tekrardan çok teşekkür ederim sevgili dostum.. Eline ve yüreğine sağlık.....
 

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
611
3,367
Sevgili Motion, sabah sabah benim için güzel bir sürpriz oldu. Makalenizi, bahsettiğiniz şarkılar eşliğinde soluksuz okudum.Bir konu bu ancak bu kadar ikna edici ve akıcı şekilde anlatılabilirdi. Size bir Orhan Gencebay hayranı olarak teşekkür etmemin yanında; sıkı bir Modern Talking dinleyicisi olarak da teşekkür etmem gerek.. :) Zira You're my heart, You're my soul ile Thriller'ın uyumu mükemmel olmuş. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum.. Bu çalışmayı da hemen müzik listeme ekledim sayenizde..

Bunun yanında kaynak göstererek yazınızı başka platformlarda da paylaşmak istiyorum zira herkes doğruyu bilmeli. Eminim ki bu yazılanları merak eden binlerce Orhan Gencebay dinleyicisi vardır.

Son olarak, müzik bilgine hayranım. Senin gibi entelektüel bir arkadaşımızın nostalji kısmına destek vermesi benim için gerçekten büyük bir şans... Zira hep dediğim gibi, ben sadece kendi halinde amatör bir müzik dinleyicisiyim... Fakat sizler gibi müziğin alt yapısını bilen üyelerimiz sayesinde her geçen gün yeni bir şeyler öğrenip kendimi bir nebze de olsa geliştiriyorum.. Her şey için tekrardan çok teşekkür ederim sevgili dostum.. Eline ve yüreğine sağlık.....

Rica ederim Baltimora...
Konuyu aydınlatabildiysem ne mutlu bana...

Elbette ki istediğin yerde ve platformda paylaşabilirsin dostum ne demek...
Bu makale senin sorduğun soru üzerine ortaya çıktı...

Vakit buldukça nostalji bölümüne paylaşımlarım elbette ki sürecek...

Sevgiler...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,132
77,373
hiçbiryerde :)
Çizgi Diyarı Haber Takip Ekibi İş Başında :)

'Stairway to Heaven' davasında uzman görüşü:
300 yıllık ezgi pek çok şarkıda var


Led Zeppelin üyeleri Jimmy Page ve Robert Plant'e 'Stairway to Heaven’ın çalıntı olduğu iddiasıyla dava açılmıştı.

page_stairway-to-heaven-davasinda-uzman-gorusu-300-yillik-ezgi-pek-cok-sarkida-var_135620495.jpg


Led Zeppelin’in meşhur klasiği 'Stairway to Heaven'ın, Spirit isimli Amerikalı grubun 'Taurus' şarkısından çalındığına dair iddia sonucu açılan dava sürüyor.

Cuma günü, Led Zeppelin’in avukatları, ifade vermesi için müzik uzmanı Lawerence Ferrara’yı çağırdı. Ferrara’nın ifadesine göre, 'Taurus' ile 'Stairway to Heaven'ın tek benzerliği, "inici yarım tonlu minör çizgi dizisi.”

Ferrara, bu müzikal öğenin 300 yıldan beri pek çok pop şarkısında da kullanıldığını söyledi.

Kültür Servisi'nin The Guardian'dan referans verdiği haberine göre; cuma günkü duruşmada, Led Zeppelin’in basçısı John Paul Jones da ifade verdi ve eski grup arkadaşı ve 'Stairway to Heaven'ın bestecilerinden Jimmy Page’in Spirit isimli gruptan hiç bahsetmeediğini söyledi. Jones ayrıca, Spirit grubunun gitaristi ve 'Taurus'un bestecisi Randy Wolfe’un vekili Michael Skidmore'un 2014 yılında dava açana kadar, kendisinin de gruptan haberdar olmadığını söyledi.

Skidmore’un avukatları ise aynı gün, intihale bağlı zararın tespit edilmesi için Michael Einhorn isimli bir müzikal telif hakları uzmanını ifade vermeye çağırdı. Einhorn, şarkının bestecileri Robert Plant ve Jimmy Page’in toplam 58.5 milyon dolar (yaklaşık 170 milyon lira) kazandığını söyledi.

Page ve Plant, hafta boyunca takım elbiselerle davayı izlediler. Çarşamba ve perşembe günü ifade veren Page, iki şarkı arasındaki karşılaştırmalardan haberdar olana kadar, 'Taurus'u duymadığını söyledi. Page ayrıca ifadesinde şarkının gitar riffindeki inici yarım tonlu yapının, Disney’in 1964 yapımı filmi 'Mary Poppins'in 'Chim Chim Cher-ee' şarkısı da dahil sayısız şarkıda kullanıldığını belirtti.

Kaynak:

İzlemeye devam ediyoruz.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
12 Şub 2010
15,006
545,592
Ve Orhan Gencebay'ın anlattığı bu hoş anı sosyal medya da zamanla "evrimleşerek" şu şekle dönüştü;

- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ın bestelerini araklamış!
- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ı örnek alıyormuş!
- Led Zeppelin'in müziğinin temelinde Orhan Gencebay varmış!
- Led Zeppelin her şeyi çalıp çırpıyor Orhan abi'ninkileri de çalmışlar!
- Led Zeppelin "Fool in the rain" parçasını Orhan abi'den aşırmış!
- Led Zeppelin'in "Kashmir" parçası Orhan Abi'den esinlenilmiş!
- Led Zeppelin'in bir çok parçasında ki riff'ler aslında Orhan abi'ninmiş!

Motion dostumuz oyuna girdikten sonra Baltimora dostumuzun şık bir pasla ortaladığı topu kapan Motion nefis hareketlerle tribünleri coşturmuş. Sevgili doktorum da atağa kalkınca Led Zeppelin namlı yiğitlerin maceraları heyecanlı bir arkası yarına dönüşmüş. Maçın sonucu ne olursa olsun unutulmayacak güzellikte olduğu kesin.

Motion dostumuzun mükemmel bilgilendirici ve bilimsel makalesini zevkle yudumladım. Bir çok şarkısını severek dinlediğim Orhan Gencebay'a olan saygım arttı.

Serde çizgi romancılık olduğundan makalenin alıntıladığım bölümü bana Red Kit'in Hakim Roy Bean ile yaşadığı RED KİT MAHKEMEDE isimli maceradan bir bölümü anımsattı.

RED_KIT_1962_020_029.jpg


RED_KIT_1962_020_030.jpg


RED_KIT_1962_020_031.jpg
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,901

Sevgili "Motion" dostumuzun müzik bilgisinin pofesyonel düzeyde olduğu tartışılmaz bir gerçek (Avatar resmini ilk gördüğümde bunu anlamıştım zaten!). Sadece müzik konusunda değil, diğer konularda yaptığı değerli katkılarla da ÇD'nın kalitesine kalite katıyor. Çizgi Diyarı'na entellektüel veya teknik alanda katkıda bulunma potansiyeli olan onun gibi çok sayıda başka üyemizin olduğunu hissediyorum, ama Motion üstadımızın farkı emeğini esirgemiyor olması. Hiç üşenmeden oturup bir mesaja uzun uzadıya cevap yazıyor, bunu yaparken de belli ki yeniden araştırma yapıyor, arşivini karıştırıyor. Bunu da hiç geciktirmeden yapıyor ("şimdi bu mesaja Motion'dan bir cevap gelir" diyorum, gerçekten de hemen geliyor). Yazısını, sayfa düzeniyle filan, hiç baştan savmadan, tıpkı basılacak bir dergiye yazar gibi düzenliyor (bir mesajında satır arasında yayıncılık da yaptığını söylemişti zaten). Tekrar hoşgeldiniz sevgili "Motion". ÇD'ndan katkılarınızı hiç eksik etmeyiniz lütfen.

 
12 Şub 2010
15,006
545,592

Sevgili "Motion" dostumuzun müzik bilgisinin pofesyonel düzeyde olduğu tartışılmaz bir gerçek (Avatar resmini ilk gördüğümde bunu anlamıştım zaten!). Sadece müzik konusunda değil, diğer konularda yaptığı değerli katkılarla da ÇD'nın kalitesine kalite katıyor. Çizgi Diyarı'na entellektüel veya teknik alanda katkıda bulunma potansiyeli olan onun gibi çok sayıda başka üyemizin olduğunu hissediyorum, ama Motion üstadımızın farkı emeğini esirgemiyor olması. Hiç üşenmeden oturup bir mesaja uzun uzadıya cevap yazıyor, bunu yaparken de belli ki yeniden araştırma yapıyor, arşivini karıştırıyor. Bunu da hiç geciktirmeden yapıyor ("şimdi bu mesaja Motion'dan bir cevap gelir" diyorum, gerçekten de hemen geliyor). Yazısını, sayfa düzeniyle filan, hiç baştan savmadan, tıpkı basılacak bir dergiye yazar gibi düzenliyor (bir mesajında satır arasında yayıncılık da yaptığını söylemişti zaten). Tekrar hoşgeldiniz sevgili "Motion". ÇD'ndan katkılarınızı hiç eksik etmeyiniz lütfen.


Ofiste " iş arası " ve " iş nedeniyle sıkça kesilen " yukarıdaki yorumumda " işin neden olduğu kafa karışıklığı " ile sevgili scanfan dostumuzu anmayı ve teşekkürü ihmal etmiş olduğumun farkına vardım. Özrümün kabulünü diliyorum.

Motion dostumuz için de, scanfan dostumuz için de ve hggurak dostumuz için de Diyar'a özellikli katkıları ve nefis paylaşım, yorumları için şükranlarımı sunuyorum. Scanfan dostumun Motion dostumuz için yazdıklarını bendeniz scanfan ve hggurak dostlar için tekrarlıyorum.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,726
26,123
ordu-turkey
Değerli dostum Baltimora,
İşlerimden dolayı mesajına hemen yanıt veremediğim için kusura bakma sevgili dostum...
Bu arada koyu bir Orhan Gencebay hayranı olduğunu biliyorum, senin hatırına konuyu detaylıca ele aldım.

Bu yazı sana ve Çizgi Diyarı sakinlerine özel olsun...
İstediğin site'de de paylaşabilirsin...
Doğru bilgiye herkesin ihtiyacı var.

Burada yer alan bilgiler sorduğun soruya "referans cevap" niteliği taşıyan bilgilerdir. Yıllardır sosyal medya da kıtalararası şehir efsanesine neden olan bu tartışmaya son noktayı koyacaktır!

Öncelikle yanılmıyorsam 72 yaşında olan Sayın Orhan Gencebay hakkında kısa bir girizgâh yapmak isterim;
Bilindiği üzere Orhan Gencebay Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından birisidir. Kendisi bir müzik ustasıdır.

Bilinenin ve hafızalarda yer alanın aksine Sayın Gencebay bir arebesk sanatçısı değil bir "folk" sanatçısıdır. Orhan Gencebay müzik yapmaya başladığında Türkiye'de folk müziğin ne olduğu bilinmiyordu (kavram yoktu) ve onun yapıtlarının tümüne topdan "arabesk" dendi! Oysa Gencebay, batı enstrumanlarını müziğine çok iyi yerleştirip, Anadolu kültürüyle harmanlayarak kendine özgü çok değerli müzikler yapan "teknik bir müzisyendi".

Türkiye'de Arabesk'in icadı (kökeni) 40'lı yıllara dayanır ama 60'lı yılların sonu, 70'li yılların başından itibaren zirve yapmıştır, dolayısıyla Orhan Gencebay bu akım sonucu, Arap ezgilerini ve tümden arabesk normlarını içeren tarzları da parçalarına eklemiştir. (Hepsine değil) İşte ona arabesk sanatçısı denmesinin en büyük nedeni de bu olmuştur. Sonuç olarak sayın Gencebay'ın kullandığı teknik her ne kadar oryantalist ezgiler içeriyor olsa da kendi içinde bir tarz yakaladığı için günümüzde artık "Türk folk" müziğini temsil eder. Müzik'den anlayan teknik insanlar bunu hemen anlar.

Bu arada hemen belirtmek gerekir ki; "Arabesk" olarak tanımlanan müzik türü kesinlikle "düşük seviyeli", "basit" bir müzik türü değildir ve asla olmamıştır. Arabesk kendi içinde son derece zengin ve çok güçlü altyapısı olan sadece "Türklere özgü" özel bir müzik türüdür. Tek şanssızlığı dünya müzik literatüründe kesinlikle "bir müzik türü olarak kabul edilmemesidir."

Dünya müzik eğitimlerinde, anlatımlarında (müfredat da) arabesk yoktur. Olması da mümkün değildir. (Teknik bir konu.) Ama profesyonel org'lar da Türkiye'ye özel yığınla arebesk ritimler konulmaktadır.

Ben şahsen arabesk'i karşı değilim, çok beğenerek dinlediğim parçalar var...

Türkiye'de damardan Arabesk sanatcısı olarak nitelendirilecek kişiler varsa bunlar rahmetli Esengül yine rahmetli Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur başı çeker. Orhan Gencebay'da bu isimlerin arasında yer alır ama altyapı da farklılaşarak kendi tarzını oluşturduğu için Arabesk etiketi onun yaptığı müziği pek tanımlayamaz (eksik kalır) ve daha çok "folk" müzik sanatçısı olmasına yol açar.

Folk müzik en basit şekliyle;
Toplumun kendine özgü yaşamı, deyimleri, aşkı, kederi, acıyı, bilgeliği, hakkaniyeti, isyanı, dertleri yansıtan ve bunu kendi yöresel enstrümanlarıyla (Örneğin; Türkiye'de sazlar...) ile yapan bir müzik icra türüdür. Orhan Gencebay bunu en iyi yapan sanatçılardan birisi hatta en iyisidir... (Folk müzik, "Anadolu Rock" ile karıştırılmamalıdır lakin Anadolu rock farklı bir tarz olup Barış Manço, Erkin koray, ve Cem Karaca başı çeker.

Biraz sonra Led Zeppelin olayına geleceğim.

Sonuç olarak evet Arabesk bir müzik türü değildir ama basit bir müzik de değildir.

Arabesk'i batı enstrumanları ile harmanlayıp kimler okumadı ki;

Türk Pop müziğin tartışmasız süperstarı;
Ajda Pekkan - Sen Mutlu Ol Yeter/1981

www.youtube.com/watch?v=Kv3qMmQIykE

Damardan Arabesk'mi istiyorsunuz?
Türk Sanat Müziğinin tartışmasız güneşi;
Zeki Müren - Akşam Olur Gizli Gizli Ağlarım (Darbuka'ya dikkat!)

www.youtube.com/watch?v=BepiGU4tXro


Daha bir çok örnek sıralayabilirim ama konumuz Led Zeppelin...

Evet gelelim şu Led Zeppelin olayına;
Led Zeppelin'in Orhan Gencebay'ın bestelerini (melodilerini) izinsiz kullandığı veya esinlendiği efsanesi 2000'li yılların başından itibaren yani internet'de yeni yeni sosyal medyanın filizlendiği yıllara rastlar...

Olayın aslı şudur ve herkes buna riayet etmek durumundadır;
Orhan Gencebay'ın Albay bir arkadaşının kardeşi Fransa'nın başkenti Paris'de ki Sorbonne Koleji'n de öğretim üyesi iken doktora tezini Orhan Gencebay üzerine yapıyor . Bu tezi hazırladığı sırada dönemin müzik dergilerinden birinde Led Zeppelin'in vermiş olduğu bir röportaja rastlıyor. (Hangi dergi olduğu belli değil...) Bu röportaj da Orhan Gencebay'ın da adının geçtiği ve bazı parçalarında ki tekniklerin (baterist/tempo ve gitar riff'lerinin...) Led Zeppelin tarafından beğenildiği ve "örnek alındığı" belirtiliyor...

Bu bizzat Orhan Gencebay'ın anlattığı bir olaydır...
6 Kasım 2012 -
orhan_led.jpg


Burada önemli nokta şu;
Sayın Gencebay Led Zeppelin'in bu röportajını ne görmüş ne de okumuştur. Ne de elinde böyle bir dergi vardır. Derginin ismi bile belli değildir. Samimi bir arkadaşının kendisine anlattığı güzel bir anektodu bazı röportajlarında medyayla paylaşmıştır hepsi bu...

Olayın efsaneleşmesi ve bestelerinin Led Zeppelin tarafından kullanılması şeklinde ki asparagas haberler ise tahmin edilebileceği üzere sosyal medya sayesinde olmuştur. Bu asparagas haberi yaratanlar dergi ismi bile bulmuşlardır; "Vanity Fair" dergisi. Birincisi bu dergi bir müzik dergisi değil (moda dergisi), ikincisi alıntı olduğu iddia edilen "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçasının çıktığı yıl 1973'te böyle bir dergi yoktu! Parça 1974'de "Batsın Bu Dünya" albümü ile tekrar piyasaya verildi, dergi 1974'de de yoktu!

Yani özetle senaryo yazması kuvvetli bir Gencebay fanatiği Gencebay'ın röportajlarından yola çıkarak kıtalararası bir şehir efsanesi yaratmakta herhangi bir sakınca görmemiş.

Ve Orhan Gencebay'ın anlattığı bu hoş anı sosyal medya da zamanla "evrimleşerek" şu şekle dönüştü;

- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ın bestelerini araklamış!
- Led Zeppelin, Orhan Gencebay'ı örnek alıyormuş!
- Led Zeppelin'in müziğinin temelinde Orhan Gencebay varmış!
- Led Zeppelin her şeyi çalıp çırpıyor Orhan abi'ninkileri de çalmışlar!
- Led Zeppelin "Fool in the rain" parçasını Orhan abi'den aşırmış!
- Led Zeppelin'in "Kashmir" parçası Orhan Abi'den esinlenilmiş!
- Led Zeppelin'in bir çok parçasında ki riff'ler aslında Orhan abi'ninmiş!

Daha bir çok örnek sıralayabilirim...

Sayın Gencebay'ın bir arkadaşından duyup anlattığı ve detaylarını kendisinin dahi bilmediği bu hoş anektodu alıp efsaneleştiren fanatik kişilerin keşke biraz müzik bilgisi olsaydı diyorum... Çünkü kanımca işin en acıklı tarafı bu olsa gerek...

"Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası bilindiği üzere başrollerini Orhan Gencebay ve Necla Nazır'ın oynadığı, parçayla aynı adı taşıyan film'in ana müziğidir ve Orhan Gencebay tarafından özel olarak bestelenmiştir.
afis.jpg


70'li yıllarda, plak devrinde bu parça önce 7" 45'lik olarak piyasaya verilmişti... (1973/küçük plak)
vin_water.jpg

Bu parça daha sonra Gencebay'ın 33'lük albümü "(1973) Batsın Bu Dünya"da da yer almıştır. Ama gecikmeli olarak! Eğer elinizde "Batsın Bu Dünya" albümünün 33"lük plağı varsa ve içinde "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası yoksa bu ilk basım olanıdır. Kervan Plakçılık (Gencebay'ın plak firması) daha sonradan basılan "Batsın Bu Dünya" albümlerine bu parçayı da eklemiştir...
LP.jpg


80'li yıllara gelinip kaset devri başlayınca "Batsın Bu Dünya"nın çeşitli aralıklarla kaseti de çıktı ve "Ben Doğarken Ölmüşüm" parçası bu kasetlerde de yer aldı... CD olarak da çıktı, CD'sinde de vardır. Sadece Almanya'da "Türküola Plakçılık" tarafından basılan "Batsın Bu Dünya" kasetlerinde bu parça yoktur.

Toparlamak gerekirse;
Öncelikle Melodi nedir?, Riff nedir?, Parça çalmak (araklamak) nedir? Bunların ne olduğunu bilirsek her şey çok daha yerli yerine oturur diye düşünüyorum. Teknik konulara çok fazla girmek istemiyorum çünkü müzikte ki teknik terimler ve kompozisyon maalesef müzisyen olmayan bir kişinin anlayamayacağı düzeydedir.

Melodi en basit şekliyle notalar bütünüdür. Yani bir şarkıyı dinledikten sonra onu söylüyor ve mırıldanabiliyorsak bu notalar sayesindedir. Örneğin hemen sevdiğiniz bir parçayı aklınıza getirin ve mırıldanın; işte aslında notaları söylemeye başladınız.. Bir parçanın mahkemelik olabilmesi için porte'de yazılı notaların benzerlik düzeyi önemlidir. Bu düzey mahkemede bilirkişilerce kolayca ortaya konabilir. Dolayısıyla parçalar onu besteleyen kişiye aittir ve bir başka müzisyenin 3-5 notayı değiştirerek farklı bir parça üretmesi hukuken ve vicdanen asla kabul edilemez bir durumdur. (Telif hakları yasası gereği de suçtur.) Esinlenme ise başka bir konudur ve alıntı (çalma) ile alakası yoktur.

Led Zepplin'in "Fool in the rain" parçasını melodik anlamda masaya yatırdığımız da bırakın "Ben Doğarken Ölmüşüm" adlı parçaya, en ufak bir şekilde herhangi bir Gencebay şarkısına benzemediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ben Doğarken Ölmüşüm (1973)
bd_notes.jpg


Fool In The Rain (1979'un sonu 1980)
fool_notes.jpg


Peki Riff'ler Tutuyor mu?
Tek kelimeyle hayır! Tabii hemen riff nedir onu bir açıklayalım; öncelikle riff'in Türkçe karşılığı yoktur ama en kısa anlatımıyla gitar'da kısa aralıklarla tekrar eden ritm kümesine kısaca riff diyebiliriz. Bu riff'ler çeşitli tempolar da atılabilir ama ana kural kısa aralıklarla olması makbuldür. Olmazsa olmaz değildir ama olursa parçaya rock/hardrock, şidetle yaparsanız metal bir hava katar ve ağırlık kazandırır.

Tempo Tutuyor mu?
Burda da bir çelişki var ama "Fool In The Rain" parçasını bir iki kademe hızlandırırsak evet birebir iki parça birbirinin üzerine çuk oturuyor. Ama hızlandırırsak tabii orijinal şekliyle değil. Tempolar benzeseydi bile bu bir alıntı olduğu anlamına gelmezdi çünkü tempo'lar evrenseldir. Bir çok parçanın temposu birbirinin aynısıdır, bir parçanın temposunu alıp yüzlerce parçaya oturtabilirsiniz. Youtube'da bu işi kendine profesyonel meslek edinmiş! vakti bol DJ'ler mevcut.

Örneğin Michael Jackson'ın en büyük hit'lerinden "Thriller"ın, Modern Talking'in en büyük hit'lerinden "You're My Heart, You're My Soul"un temposu ile birebir aynı olduğunu biliyor muydunuz? Şimdi Modern Talking, Thriller adlı parçanın tempo'sunu mu çaldı? Tabii ki hayır, çünkü tempo evrenseldir aslolan melodi'dir.
mt.jpg
..
mj.jpg


İki parçayı da bilmeyen yoktur herhalde.
Bir de bu şekilde dinleyin bakalım sevecek misiniz? :)

www.youtube.com/watch?v=-9SPXpu8HGY


Sonuç olarak;
Önemli olan porte'de yazılı notadır ve taklit/telif davası açılabilmesi için bu notaların alıntılanmış olması gerekir. Eğer bu olsaydı Sayın Gencebay'ın avukatları bu işin peşini bırakmazlardı. Telif hakkı davası açılırdı ve tüm dünyada da olay olurdu.

Çünkü Led Zeppelin küçük bir grup değil, 1967 yılında kurulmuş hardrock tarihinin sayılı gruplarından biridir. Bu gruba açılacak telif davaları tüm dünya da tartışmasız olay olur, örnek; bu sayfanın başında verdiğim haber gibi...

Niye mahkemelik oldular?
Çünkü notasal uyum var. "Stairway to Heaven" ile Spirit grubunun "Taurus" adlı parçası notasal uyum gösteriyor. Yani ortada ciddi bir olay var. Onun için dava açıldı. "Taurus", 1968 yılında çıktı, "Stairway to Heaven"ı ise 1971 yılında çıktı. İşin düşündürücü tarafı Led Zeppelin, "Taurus"u üreten grupla yani Spirit ile 68-69 yılları arasında turneye çıktı yani bu parçayı hep duyuyorlardı! Peki parçanın şu an da hayatta olmayan asıl sahibi Randy Wolfe (California) şimdiye kadar neden dava açmadı, ölünce avukatı açtı? Bu bilinmiyor ve hiçbir zaman da bilinmeyecek. Belki de umursamadı veya grubu küçük düşürmek istemedi. Bilinmez...

10 Mayıs'da (mahkeme gün atmazsa) dananın kuyruğu kopacak! "Stairway to Heaven" çalıntı mı değil mi juri karar verecek.

Sayın Orhan Gencebay'ın notaları, müzik de oluşturduğu atmosfer elbette ki yabancı grupların ilgisini çekebilir ve bir esinlenme olabilir. Ama bahsedilen örneklerde böyle bir durum kesinlikle yoktur. Hatta yine sosyal medya'da sıkça yazılmış olan Led Zeppelin'in "Kashmir" parçasının analizine bile hiç girmiyorum çünkü vakit kaybı olur. Benzediği iddia edilen parça ile Notasal ve tempo açısından en ufak bir benzerliği dahi yoktur.

Orhan Gencebay'da birilerinden esinlenebilir. Müzik insanları birbirlerinden esinlenebilirler bu çok doğal, doğal olmayan birebir notaları aşırmaktır.

Orhan Gencebay kanımca Led Zeppelin'i oluşturan grup üyelerinden daha profesyonel alt yapıya sahip bir müzik adamıdır. Bunu milliyetçilik duygularımla değil müziğin altyapısını çok iyi bildiğim için yazıyorum.

Orhan Gencebay'ın bilgi birikiminde bir müzik insanı bir daha Türkiye'ye gelir mi? ZOR!
Kişilik ve insan olarak da sayın Gencebay değerli bir beyefendi, değerli bir şahsiyettir.

Sevgilerimle değerli dostum Baltimora...

Şu yazıyı okuyup da teşekkür etmemek vicdanıma aykırıdır. Sayın motion bilgi dağarcığınız karşısında saygımı sunarım. Yazınız harika.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
611
3,367
Tarafıma yönelttiğiniz değerli görüşleriniz ve övgüleriniz için çok teşekkür ederim dostlarım.
Her biriniz benim için çok değerlisiniz.

Burası her ne kadar bir "Çizgi Roman" sitesi olsa da her alandan bilginin (doğru bilginin) paylaşıldığı bir platform olma yolunda hızla ilerliyor. Buna bir nebze olsun katkı da bulunabiliyorsam ne mutlu bana. (Keşke daha fazla vakit ayırabilsem.)

Çizgi romana, bilgiye, kültüre, araştırmaya gönül vermiş sizin gibi çok değerli üyelerle aynı platformda olmaktan ve bilgilerimi paylaşmaktan onur duyuyorum.

Günümüzde okumayı, araştırmayı seven kaç kişi kaldı ki...
Her yıl kütüphanelere gidenlerin sayısı bile azalmakta...

Dolayısıyla burada yaptığımız küçük/büyük tüm paylaşımlarım bir arşiv niteliği bulunmakta ve tartışmasız bir değer teşkil etmekte.

Bu sitede ki sizler gibi kültür birikimi yüksek değerli üyelerin bir başka sitede/forumda bir araya gelebileceğini kolay kolay düşünmüyorum. Bu sitenin en büyük kazanımı bu olsa gerek.. Bunun değerini çok iyi bilmeli ve korumalıyız.

Her birinizi fiziki olarak tanımasam da, el sıkışmasak ta, sizleri sanki çok yakından tanıyormuş gibiyim. Bu duyguyu karşılıklı olarak birbirimize hissettirebiliyorsak ne mutlu bize...

Tekrar övgü dolu görüşleriniz ve düşünceleriniz için her birinize tek tek teşekkür ederim dostlarım.
İyi ki varsınız.
-----------------------------------------------

Madem sevgili "yeryüzü" Led Zeppelin ile ilgili bir haber paylaşmış (iyi de olmuş, bu konu havada kalmıştı) ben de bir kaç ekleme yapayım;

Son mesajımda;
"10 Mayıs'da (mahkeme gün atmazsa) dananın kuyruğu kopacak! 'Stairway to Heaven' çalıntı mı değil mi juri karar verecek." demiştim... 10 Mayıs 2016'da Led Zepplin'in avukatları hem yeni deliller sundular hem de davaların basına kapalı gerçekleştirilmesini istediler. Bunun iki nedeni var birincisi, davanın kamuoyunda ki ilgisini azaltmak, ikincisi ise olası bir anlaşmanın basına sızmaması...

Hukuk çevreleri ve müzik dünyasında ki intihal uzmanları çıkacak kararı az çok tahmin edebiliyorlar hatta bunu Led Zeppelin'in avukatları da biliyor ama ellerinden geldiğince davayı uzatmaya çalışıyorlar. (Klasik taktik.)

En son sundukları delil;
Walt Disney'in 1964 yapımı müzikali "Mary Poppins"in Soundtrack'in den bir parça olan "Chim Chim Cheree"nin bazı yerlerinde de de benzerlik bulunduğunu beyan etmeleri oldu... Ben bu parçayı şahsen inceledim en ufak bir benzerlik dahi bulunmamakta. Uyum dahi yok! Cımbızla içinden iki üç notayı alıp "işte benziyor" derlerse bu tam komedi olur.

Bu tip taktikler davayı mümkün olduğunca uzatma yönünde atılmış adımlar.

Ama bu işin sonu belli;
Daha önce ki yazımda da belirttiğim gibi notasal uyum varsa (ki var olduğu ortada) intihal olduğuna karar verilecek. Ya her iki tarafında avukatları anlaşma yoluna gidecek ya da jüri kararını "intihal" yönünde verecek.

Juri kararını intihal yönünde verirse bu Led Zeppelin'e pahalıya patlar ve karizmasını da bir ölçü de çizer, ama iki tarafında avukatları basına kapalı bir telif anlaşmasına varırlarsa Led Zeppelin olayı hafif sıyrıklarla atlatabilir.

Kaldı ki bu çalıntı parça olayı Led Zeppelin'in ilk vukuatı da değil! Yaklaşık 15-16 yakın parçaları hakkında ciddi söylentiler dolaşıyor! Örneğin grubun yine klasiklerinden "Babe I’m Gonna Leave You"nun da ciddi derecede alıntı olduğu müzik dünyasının yakından bildiği bir konu!

Ayrıca "Whole Lotta Love"da yürütme!
Randy Wolfe'ın avukatı mahkemeye bunları da delil olarak sundu... :)

Bakalım nasıl sonuçlanacak...
Sevgilerimle..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,132
77,373
hiçbiryerde :)
Pür dikkat dinledim ve benzerliği
notalarıyla algıladım sanıyorum. Müziği çok,
çok sevmeme, müzik kulağımın bir şekilde
gelişmiş olduğunu düşünmeme rağmen müzik
konusunda teorik bilgimin olmaması nedeniyle
ilk başlarda "yok canım bunların verdiği duygular
farklı, neredeyse ilgisiz şarkılar" diyordum. Şimdi,
tamam, benziyorlar; belki Led Zeppelin bestecileri,
ki itiraf etmem gerekirse en sevdiğim grup diyebilirim
onlara (Rolling Stones, Deep Purple, AC/DC, Black Sabbath,
REM., Pearl Jam ve biraz daha grup var tabi sevdiğim) ve
o kadar yetenekli olmalarına konduramasam da kopya
çekmiş olabilirler diyorum ama itiraz ediyorum buna rağmen,
niye kırk yıl beklediniz? Davanın bu şekilde sonuçlanması
bilemiyorum kimlere yarar ama alıntı sahibi yaşasaydı ve
zamanında itiraz etseydi ona hak verirdim diye düşünüyorum...
 

Motion

Kıdemli Üye
31 Mar 2013
611
3,367
Doğru tespitte bulunmuşsun sevgili "yeryüzü"...

Bu saymış olduğun gruplar (tabii ki listeyi genişletebiliriz) ve Led Zeppelin müzik tarihinin en önemli gruplarıdır.

Led Zeppelin'in "Stairway to Heaven"dan başka önemli hitleri de var; davadan "intihâl" yönünde bir karar çıksaydı bile bu Led Zeppelin'in hayranları açısından bir kayıp yaratmayacaktı.

Haber Türkiye'de çok az sayıda sitede yer aldığı için yazıyı hazırlarken yabancı siteleri referans aldım ve yapılan yorumları da inceledim. Yorumları yapanların çoğu fanatik Led Zeppelin hayranlarıydı. İçlerinde karadan memnunluk duyanlarda vardı, benzerliği kabul edenlerde...

İntihâl kararı çıksaydı evet grubun karizması bir ölçüde çizilecekti ama asıl çizilecek olan yer cüzdanları olacaktı! Hem bağlı oldukları müzik firması (Warner Music) hem de kendileri (kişisel anlamda) çok ciddi bir tazminat yüküyle karşı karşıya kalacaklardı.

Davanın niye 40 yıl bekletildiği sorusu ise Randy Wolf California'da saklı! Ve bunu artık öğrenmemiz mümkün değil. Anladığımız kadarıyla hiç bir zaman dava açmaya yanaşmamış. Bu konuyla ilgili verdiği tek bir beyanat var. (Bir önce ki yazım da yer verdim.) Bazı insanları, hele hele ciddi sanat üreten insanları anlamak mümkün olmuyor. Onların farklı bir dünyaları var! Farklı bir boyutta yaşıyorlar ve hiç bir şey umurlarında değil...

En önemlisi vicdanlarda verilen karar...
Led Zeppelin'in bunu temyize götürme olanağı yok!

Led Zeppelin'i elbette ki hâlâ seviyoruz. büyük gruptur. :)
Sevgiler
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst