Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Karaoğlan Haftalık Kahramanlık Dergisi Sayı 140 - Ti-Yen Şan Canavarı
1960 lı yılların ortaları. 12-13 yaşlarındayım. Bir haftalık harçlığımı biriktirip (100 kuruş benim için büyük paraydı) çarşamba gününü beklerdim. O yıllarda, Nizip'te (Yıldız Sineması'nın karşısındaki köşede) tek gazete bayii vardı, işte onun önünde bekler postacının getirdiği dergi paketlerine bakardım. Eğer rulo şeklinde bir paket varsa tamam Karaoğlan gelmiş demekti.
Ti-Yen-Şan Canavarı nı aldığımı hiç unutmadım.
O yıllarda "canavarın" ahtapot olduğunu sanırdım. Oysa despot yöneticiymiş.
Bunları anımsadım sevgili vefalı. Teşekkürler.
Abdullah Turhan, facebook'ta, çizgi roman dostları grubunda okuduğum bir yazısında, ülkemizde, "çizgi romandan en iyi anlayan Suat Yalaz'dır" demişti.. gerçekten de, çizgi romanı tümüyle ele aldığımızda(öykü, anlatım ve kurgu olarak) en başarılısı Suat Yalaz'dır.. eline sağlık vefalı.
Sayın vefalı üstadım öyle bir işe girişti ki bittiğinde müthiş bir seri tamamlanacak.Bu fasikülleri bugün ancak böyle üstün kalitede dostlar bir araya getirebilir.Çok sağolun vefalı abim.
Hüseyin abi öncelikle san çok teşekkür ederim.
Çok değerli kitaplar kazandırıyorsun bizlere...
Ama bütün bunların yanında işte Ahmet abi gibi bir dostun gönül telini titreten anıları hatırlatması işin daha da güzel yanı...
Ömrünüz uzun sağlığınız daim olsun, gönlünüz huzur dolu olsun. Sevgiler abi..
Ahmet bey dostumun mücevherden değerli anısını keyifle okudum. Benim için de 12-13 yaşlarımda 100 Kuruş büyük paraydı ve ancak Liseye başladıktan sonra ilk kez bayiden sıfır çizgi roman alabilmiştim. İlk aldıklarım da Tom Braks ve daha sonra çıkan Kaptan Swing'in ilk sayılarıydı.
Ama Karaoğlan'ları okumakta hiç sıkıntı yaşadığımı hatırlamıyorum. Çünkü ikinci ellerini değiş tokuş, takas, sinema önleri gibi hep kolayca ulaşıp okudum. Çizgi roman cennetiydi Türkiye'mizin en ücra köşeleri, en küçük ilçeleri bile.
Ti Yen Şan Canavarı da efsane maceralardandır. O yaşlarda okuduğum tüm Karaoğlan maceraları efsanedir. Diğer çizgi romanlardan farklı formatıyla ve Teksas Tommiks, Tex, Kinova gibi çizgi romanlardan farklı olarak kahramanı Türk'tü. Kahramanlıklarını daha büyük bir ilgi ve gururla okuyorduk. Üstelik diğer kahramanlardan farklı olarak kızlarla ilgileniyor, sevişiyordu. Kadınlar diğer çizgi romanlardaki gibi figüran olmayıp maceranın asli unsurlarından oluyordu. Bayırgülü gibi, Vasilisya gibi, Ülger ve Bianca gibi...
Ahh sevgili Hüseyin dostum
Bizi bir kez daha maziye götürdün ya
Aşk olsun
Vefalı dostum,
Ellerinize emeklerinize sağlık.
Paylaştığınız Karaoğlan maceralarını okumak,
arşivlemek kuşkusuz büyük bir mutluluk.
Ama bir başka mutlulukla daha karşılaşıyoruz sayenizde.
Değerli dostlarımızın birbirinden güzel anıları.
Bu anıları okumak da en az Karaoğlan maceralarını okumak kadar güzel.
Size ve şahsınızda tüm dostlarıma,
Selam,sevgi ve saygılar.
Şu aralar değerli KARAOĞLAN'ın paylaştığı birinci seriyi okuyorum. İlk iki macera olan Asya Kaplanı ve Baybora'nın Oğlunda maceralar 5. yüzyılda geçmesine rağmen, üçüncü kitap olan Asya'dan Gelen Yiğit macerasında maceralar 13. yüzyıla kaydı. Halen de o macerayı okumaya devam ediyorum. Sonra Semerkand Casusunu bitireceğim...
Ardından da ikinci seriye geçeceğim. Ti-Yen-Şan Canavarı ile ilgili yorumumu da o zaman yapacağım.
Paylaşım için çok teşekkür ediyorum Hüseyin abi.
Bu arada ikinci resimdeki çizimler kesinlikle Abdullah Turhan çizimi. Nerden anladın derseniz... Çinlinin gözlerinden... O gözleri sadece Abdullah Turhan ustamız çizer o şekilde.
abimiz seriyi devam ettiriyor ben abilerime göre daha küçük olduğumdan bunları hatırlamıyorum 80 li yılların ortalarında çizgi romanla tanıştım ki o zamanlar tarkan-kara murat favoriydi bayilerde...ama arkadaşlar sayesinde karaoğlanın tüm maceralarını okuma ve arşivleme imkanımız oldu...