DC yakın zamanda mevcut çizgi roman evreni olan Yeni 52’ye reset atarak yeniden başlattı. Ülkemizde çıkan yayınlar ise hem klasik DC döneminden hem de yeni 52 döneminden oluşmaktadır. Şimdilik yakın zamanda Rebirth (Yeniden Doğuş) etiketli DC çizgi romanlarını Türkçe göremeyeceğiz. Buna karşılık DC comics takip eden arkadaşlara bir ön hazırlık olması açısından Yeniden Doğuş’a doğru giden yolun bir incelemesini yapacağım.
Baştan söyleyeyim aşağıdaki yazı bolca spoiler içermektedir.
Neden Rebirth?
Aslında bu kelime DC’ye yabancı değil. Daha öncede Rebirth ismi ile geri dönen kahramanlar olmuştu. Hal Jordan ve Barry Allan, Rebirth isimli öyküler ile ölümden geri dönmüştü. İki hikâyeyi de Geoff Johns yazdı. İki hikâye de bir birinden güzel. Çok fazla ayrıntıya girip konuyu uzatmadan bizi ilgilendiren Rebirt’e doğru giderken Barry Allan’dan bahsetmemiz gerekiyor. Flash çok önemli bir karakter, çünkü bütün yenilemelerde başrol oynuyor.
Barry Allan nam-ı değer The Flash. Barry DC’nin ilk Flash’ıydı. (Bu sıralamada Altın Çağ kahramanı Jay Garrick’i saymıyorum. DC’in kahramanlarını gümüş çağdan itibaren baz alıyorum.) 1956 yılındaki Showcase 4. sayıdan itibaren DC evreninin baş koşucusuydu. Ta ki 1985’deki Crisis on Infinite Earths öyküsünde paralel evrenleri yok etmek isteyen Anti-Monitör’e karşı savaşırken ölene kadar. Event hikâyesinin sonunda Barry Allan ölmüş kostümü Wally West’e geçmişti. Wally bir süredir Flash’ın yardımcısı Kid Flash olarak çizgi romanlarda boy gösteriyordu. Wally o günden sonra DC evreninin baş koşucusu oldu ve çok ama çok sevildi. Evlendi çoluk çocuğa karıştı falan… Barry uzun yıllar sonra, 2008’de, Geoff Johns’un yazdığı The Flash: Rebirt (Türkçesi Arka Bahçe yayınlarından çıktı.) hikâyesi ile geri döndü. Geri döndüğü andan itibaren de Wally’nin önüne geçip The Flash olarak başkarakter oldu.
DC, Barry Allan ve Hal Jordan (Green Lantern: Rebirt - Arka Bahçe Yayınlarından çıktı.) döndükten birkaç yıl sonra, 2011’de, çizgi roman evrenlerinde bir düzenlemeye ihtiyaç duydu. DC, Marvel’dan çok daha karışık evren ve paralel evren öykülerine sahipti. Crisis on Infinite Earths öyküsü sonrası paralel evrenler iyice karmaşık hale gelmişti. Yeni okurları çekmekte zorlanıyordu. Hem olay örgüsünü basitleştirmek hem de yeni okurlar elde etmek için mevcut evrenlerini sıfırlamaya gittiler. Evrenleri sıfırlamak için Barry Allan kullanıldı.
Flashpoint öyküsünde Barry geçmişe gidip annesinin ölümüne engel olur. Günümüze geri geldiğinde mani olduğu bu olay sonucu yaşanan kelebek etkisi ile bildiği her şeyin yok olduğunu görür. Uyandığı yeni dünyada Superman’i bilen hiç kimse yoktur; Batman Bruce değil babası Thomas’tır; Aquaman ve Wonder Woman dünya hâkimiyeti için birbirleriyle savaşırken Avrupa savaşta telef olmuştur; Captain Cold Merkez Şehrinin kahramanı olmuştur; Hal Jordan Green Lantern birliğine katılmamıştır… Kısaca Barry annesini kurtarmış ama karşılığından bütün dünyayı mahvetmiştir. Akabinde Barry yaptığını tersine çevirip kendi kendini durdururken bir şey olur ve bütün evren değişir. Dünya artık bildiğimiz dünya değildir. New 52 (Yeni 52) başlamıştır.
Böylece DC evreni yeniden başladı. Adına Yeni 52 denilen bu dönemde DC neredeyse bütün karakterlerini sıfırdan başlattı. Birçok karakter için yeniden orijin hikâyeler yazıldı. Bu süreçte kahramanlar da gençleşti. Eski hikâyeler yok hükmünde sayıldığı için karakterler arasındaki yaşanmışlıklarda yok hükmünde sayıldı. Böylece Clark Kent ve Lois Lane ilişkisi-evliliği yok edilir; Olive Queen (Yeşil Ok) ve Dinah Laurel Lance (Siyah Kanarya) evliliği bitirilir; Wally West yeni evrende yer almaz böylece Flash ailesi hiç olmamış sayılır; Batman bile aynı Batman değildir... (Peter Parker & Mary Jane’den sonra en çok kızdığım olay Clark & Lois evliliğinin yok edilmesidir. Bu dönemde Wonder Woman ile Superman’i yakınlaştırsalar da bizim gönlümüzde dikiş tutmadı.)
Bütün çizgi romanlar hatta 1938’den beri devam eden Action Comics bile 1. sayı olarak yeniden başladı. Çıkan sayılar ilk başlarda çok sattı. Yeni hikayeler yazıldı, yeni konular anlatıldı ama klasik okur - ben dahil - aynı tadı alamadı. Marvel’in üst üste yaptığı event hikâyeleri ve ardından Star Wars çizgi romanları ile DC’ye fark atmaya başladı. DC’nin bir atak yapması gerekiyordu. Önce DC-You (Senin DC’in, herkes için DC…) etiketi ile bir yenilik peşine gitmek istediler. Bu arada okurlar da yayın evine baskı kurdular. Şirket okuru memnun etmek için Toplanma (Convergence - 2015) öyküsünü ortaya attı. Aslında Toplanma’nın amacı Yeni 52’yi bitirmek değildi. DC, New York’tan Warner Bros.’a yakın olmak için L.A.’ye taşınıyordu. Taşınma sürecinde yayınlarda olacak aksaklıkları gidermek için Toplanma isimli event öyküsünü yayınladılar. Event sırasında çıkan ti-en sayılar ile zaman kazandılar. Ama bu event klasik DC dönemi karakterleri içerdiği için eski okur için çok güzel bir deneyim oldu.
Peki, neydi bu Toplanma?
Brainiac isimli Superman süper-kötüsünü biliriz. Toplanma sırasında karşı karşıya geldiğimiz Brainiac bildiklerimizin farklı bir türü. Flashpoint sırasında zaman-mekan dışına çıkmayı becererek Yeni 52 öncesi klasik DC başta olmak üzere bir çok farklı paralel evrenden şehirleri bir yerde toplamış bir koleksiyoner. Başlangıç sayısında (Convergence #0) toplanmanın olduğu gezegen kendi kişiliğine kavuşuyor ve Telos ismi ile toplanmış şehirleri birbirleri ile savaşmaya zorluyor. Aslında çok da yeni bir olay değil. Benzerleri sıkça olsa da okur için eski-klasik döneme ait karakterleri görmek güzeldi. Event boyunca Telos ile asıl mücadeleyi Yeni 52 döneminin Dünya 2 karakterleri yapmasına karşılık Toplanma’nın en çok beğenilen karakteri klasik Superman’di.
New 52 öncesi Superman’in toplanmanın olduğu zamanda eşi Lois Lane’den Jonathan isminde bir çocuğu olmuştu. Olay nihayete erdiğinde evren tekrar düzene girer ama Superman ve ailesi de Yeni 52 evrenine geçiş yaparlar. Bu sırada DC’nin de taşınması bitmiş yayınlar kaldığı yerden devam etmeye başlamıştır. Lakin okurunda çok beğendiği Clark - Lois ve oğulları Jon için Superman - Clark & Lois isimli bir mini seri başlar. (Tavsiye ederim, okuyunuz.)
Sonrasında olanlar.
DC’nin You adını verdiği yenilikler de pek bir fark sağlamadığı anlaşılır. Aslında DC You ile DC, karakterleri biraz daha bizden yapmaya çalışır. Ama olmaz. Çünkü DC karakterleri tanrısaldır, bizden olan, yani avam olan her zaman Marvel’dır. Buna karşılık okur klasik dönemi istemektedir. Toplanma’daki kahramanlar başlangıç olmuştur. Zaten başta Geof Johns olmak üzere DC yaratıcı kadrosu da Yeni 52 döneminin birçok yönden eksik olduğunu fark etmiştir. Böylece Yeni 52’yi bitirip klasik dönemi yeniden başlatmayı düşündüler. Karar verilir, Rebirt - Yeniden Doğuş böylece başlar.
Ama durduk yere tekrar eskiye dönmek öyle kolay değildir. Bir hikâyeye bir kahramana ihtiyaç vardır. İşte o kahraman Yeni 52 boyunca üvey evlat gibi bir kenara atılmış olan Wally West’tir. Yukarıda da yazdığım gibi bir Flash karakteri Yeni 52’yi başlatmıştı. Yine bir Flash Yeni 52’yi bitirecekti. Hikâyede bütün Yeni 52 döneminde hiç gözükmeyen Wally West Flashpoint sonrasında Speedforce içine çekilmiş bütün herkes tarafından da unutulmuşur. Flashpoint sırasında dışarıdan bir güç olaya müdahil olup bütün her şeyin farklı olmasına neden olmuş. Bu olayı da Yeni 52 evreninden silinip Speed Force içinde hapis kalmış Wally’den başka bilen yoktur. Artık yok olmanın eşiğindeki Wally evrenine ulaşmanın yollarını arar. Böylece DC Rebirt özel sayısı başlar. Bu sayıda Wally birçok kere dünyaya, dünyadaki tanıdıklarına uzanmaya çalışır. Fakat kimse Wally’i hatırlamadığı için Speed Force’sa (Sürat Kuvveti) geri çekilir. Karısı bile hatırlamaz adamı daha ne olsun. Artık yıkılmıştır. Son bir umut idolü olan adamı bulur. Wally ile Barry’nin diyaloglarının olduğu paneller muhteşemdir. En sonunda Barry Allan Wally’i hatırlar ve Wally çekimden kurtulup dünyada kalır.
Wally’nin anlattığına göre Flashpoint sırasında evrenin dışından bir güç sürece müdahale ederek kahramanlardan on yıl çalmıştır. Bu kayıp yüzünden bütün yaşanmışlıklar unutulmuştur. Böylece kahramanların bütün ilişkileri silinmiş, tanrısallıktan bayağılığa düşmelerine neden olmuştur. Bunu yapan kimdir ve neden böyle bir şey yapmıştır?
Benzeri birçok soru kafalarda canlanırken arka planlardan anladığımız kadarıyla Watchmen’den bildiğimiz Dr. Manhattan bütün bu yaşananların sebebidir. Dr. Manhattan ve Ozymandias bir işler çevirmişler. Başlangıç sayısından çıkarttığımız bu kadar.
Watchmen açıkça dile getirilmesede ilk sayıda öyle ipuçları var ki sonuç onlara çıkıyor. Peki neden? Hikâyedeki nedenleri okudukça göreceğiz. Fırsat buldukça da yazacağım. Sonuçta DC efsane zamanlarındaki DC olma yolunda iyi bir adım attı. Tabi bizde takip edeceğiz.
Moderatör tarafında düzenlendi:
)