Merhaba Sevgili Diyar Dostlarım...
Serinin 2. sayısında, kahramanımız Escartille'nin
Gölge Haçlılar'dan kaçışı ve babasının kutsal
topraklardan getirmiş ve bir mağarada gizlemiş
olduğu gizemli objeyi bulma çabaları devam ediyor.
Bu sayıda ismi anılan ve Katar inancını benimsemiş
olan Prenses Esclarmonde de Foix ile ilgili çok hoş
bir öyküyü de siz sevgili dostlarımla paylaşmak istedim...
Sırada çizgi romanımız var... Keyifli okumalar diliyorum...
(50 sayfa; 72 MB; CBR; Font: CC Comic Crazy)
Serinin 2. sayısında, kahramanımız Escartille'nin
Gölge Haçlılar'dan kaçışı ve babasının kutsal
topraklardan getirmiş ve bir mağarada gizlemiş
olduğu gizemli objeyi bulma çabaları devam ediyor.
Bu sayıda ismi anılan ve Katar inancını benimsemiş
olan Prenses Esclarmonde de Foix ile ilgili çok hoş
bir öyküyü de siz sevgili dostlarımla paylaşmak istedim...
Aşkın Hançeri
İsa’dan ve sevdalardan çok sonraydı...
Yıl 1244, aylardan şubat, kış yamandı. Pirene Dağları
aşılmaz görünüyordu, ama değildi.
Kathar inancına iman eden Prenses Esclarmonde de Foix’nın
dağlardan göklere uçmaya hazır taştan bir gemi biçiminde inşa
ettirdiği Montsegur Kalesi, Haçlı ordusu tarafından kuşatılmıştı.
Papa’nın 1208’de “sapkın” ilan ettiği Kathar mezhebine karşı
ilan ettiği sefer, Kuzeyli Fransız soyluların Güney’deki bağımsız
Oksitanya beyliklerini ilhak savaşıydı.
Tarihteki ilk haçlı ittifakı, bir yıl önce Papa’nın elçisini
öldüren Katharların soyunu kırmak için kurulmuş ve
38 yıldır devam ediyordu.
Montsegur Kalesi bir yıldır abluka altındaydı. Ama eteklerine
ulaşılamıyor, duvarları aşılamıyordu.
Sarp kayalıklar üzerine kurulmuş taştan bir gemide, direniyordu
Prenses Esclarmonde, direniyordu özgür Oksitanya kadınları ve
bir avuç Kathar şövalyesi.
Kuşatanlar, kuşatılanların bunca zamandır açlığa, susuzluğa nasıl
dayandıklarını anlayamıyordu. “Emindağ” demek olan Montsegur’den
ovaya inen gizli tüneller olmasından kuşkulanıyor, ama bulamıyorlardı.
***
O tünellerden 14 Şubat 1244 sabaha karşı bir yabancı çıkıp geldi
kaleye. Şövalyeler, adamı Kathar Prenses’in huzuruna çıkardılar.
Esclarmonde de Foix, “Kalenin yolunu nasıl buldun? Nereden
geliyorsun?” diye sordu.
“Yolumu aşk gösterdi. Çok uzaklardan, Kutsal Roma’nın asıl
başkenti Konstantinopolis’ten geliyorum” dedi adam.
Prensesin iman ettiği Kathar dini, 1167 yılında Toulouse yakınlarındaki
Karamanlı Aziz Felix kasabasında (Saint-Felix-de-Caraman);
Konstantinopolis’ten gönderilen Bogomil Metropolit Nicetas’ın
yönettiği din kurultayında resmiyete kavuşmuştu.
“Adınızın anlamını da biliyorum” diye sürdürdü yabancı. “Aydınlığın
koruyucusu demek. Üstadımdan size bu hançeri getirdim. Yanınızda
kalacağım ve şövalyelerinizle birlikte dövüşeceğim.”
Hançer gümüşten, kabzası som mercandı. Bogomil serdengeçti,
hançerin Asurlardan beri söylenen öyküsünü anlattı.
***
Gümüş, varsıl bir zalimin güzel kızıydı. Mercan yoksul bir çoban.
Birbirlerine ölesiye âşıklar, ama Gümüş’ün babası onları ayırmaya
kararlı. Bir gece buluştular. “Mercan, peşimden gel” dedi Gümüş’e.
“Seni dağların toprağına saklayacağım. Eğer baban ve ordusu bize
yaklaşırsa, kendimi de denize atacağım. İkimize de ulaşamayacaklar.”
“Ben sana nasıl kavuşacağım?” diye sordu, Gümüş.
“Aşkı bilenler seni toprağın altından çıkaracaklar, beni denizden
ve sonsuza kadar birleştirecekler” dedi Mercan.
Bir suskunluk çökmüştü, Montsegur Kalesi divanına.
Prenses Esclarmonde, “Peki, başka ne işe yarar bu hançer?”
diye sordu sonunda.
“Kötüleri kendiliğinden bulur ve bağırlarına saplanır” dedi yabancı.
“Sizin Kathar şövalyeleriniz gibi, özgür iradesi vardır.”
“Bana üstadından söz et!” dedi prenses.
“Barışı ve savaşı kadınıyla eşit paylaşan Aşk erenidir.”
Montsegur’un maliki gülümsedi.
“İmparator Claudius’un 14 Şubat 268’te kellesini vurdurduğu
Aziz Valentinus’a çok benziyor, senin eren... Pekâlâ. Madem
hazırsın bizimle birlikte savaşıp ölmeye, hançer sende kalsın
ve işini yapsın.”
***
15 Şubat sabahı, Fransız ordusu Montsegur Kalesi’ne yeni bir
saldırı başlattı. Haçlıların komutanı Hugues des Arcis’in kiraladığı
Bask dağcılar, kuşatmanın akışını değiştirdi. Para için savaşan
Basklar, Fransız askerlerin tırmanamadığı sarp kayalıkları kalenin
doğu kanadına seksen metre kalana kadar tırmanmayı ve tutunmayı
başardılar. Mancınıklar, bu noktadan kaleyi gülle yağmuruna tutmaya
ve duvarlarda gedikler açmaya başladı.
Montsegur, düşmeye mahkûmdu artık.
Yine de tam bir ay sürecekti, teslim alınması.
Ama 15 Şubat akşamı, yoğun saldırının olduğu ilk gün sonunda,
kuşatma ordusunun ölüleri arasında Bask dağcıların önderi vardı.
Boğazına, Fransız ordusunda hiç bilinmedik türden bir hançer
saplanmıştı.
Montsegur’ü savunurken düşen Kathar şövalyelerinin arasında ise
yarı çıplak bir erkek bedeni göze çarpıyordu.
Gözleri mercan, elleri pırıl pırıl gümüştendi.
***
“Sevgiliye şiir yetmez, âşık olmak gerekir.”
Nicolas Despreaux
***
Kaynak: cumhuriyet gazetesi – mine g. kırıkkanat
(
İsa’dan ve sevdalardan çok sonraydı...
Yıl 1244, aylardan şubat, kış yamandı. Pirene Dağları
aşılmaz görünüyordu, ama değildi.
Kathar inancına iman eden Prenses Esclarmonde de Foix’nın
dağlardan göklere uçmaya hazır taştan bir gemi biçiminde inşa
ettirdiği Montsegur Kalesi, Haçlı ordusu tarafından kuşatılmıştı.
Papa’nın 1208’de “sapkın” ilan ettiği Kathar mezhebine karşı
ilan ettiği sefer, Kuzeyli Fransız soyluların Güney’deki bağımsız
Oksitanya beyliklerini ilhak savaşıydı.
Tarihteki ilk haçlı ittifakı, bir yıl önce Papa’nın elçisini
öldüren Katharların soyunu kırmak için kurulmuş ve
38 yıldır devam ediyordu.
Montsegur Kalesi bir yıldır abluka altındaydı. Ama eteklerine
ulaşılamıyor, duvarları aşılamıyordu.
Sarp kayalıklar üzerine kurulmuş taştan bir gemide, direniyordu
Prenses Esclarmonde, direniyordu özgür Oksitanya kadınları ve
bir avuç Kathar şövalyesi.
Kuşatanlar, kuşatılanların bunca zamandır açlığa, susuzluğa nasıl
dayandıklarını anlayamıyordu. “Emindağ” demek olan Montsegur’den
ovaya inen gizli tüneller olmasından kuşkulanıyor, ama bulamıyorlardı.
***
O tünellerden 14 Şubat 1244 sabaha karşı bir yabancı çıkıp geldi
kaleye. Şövalyeler, adamı Kathar Prenses’in huzuruna çıkardılar.
Esclarmonde de Foix, “Kalenin yolunu nasıl buldun? Nereden
geliyorsun?” diye sordu.
“Yolumu aşk gösterdi. Çok uzaklardan, Kutsal Roma’nın asıl
başkenti Konstantinopolis’ten geliyorum” dedi adam.
Prensesin iman ettiği Kathar dini, 1167 yılında Toulouse yakınlarındaki
Karamanlı Aziz Felix kasabasında (Saint-Felix-de-Caraman);
Konstantinopolis’ten gönderilen Bogomil Metropolit Nicetas’ın
yönettiği din kurultayında resmiyete kavuşmuştu.
“Adınızın anlamını da biliyorum” diye sürdürdü yabancı. “Aydınlığın
koruyucusu demek. Üstadımdan size bu hançeri getirdim. Yanınızda
kalacağım ve şövalyelerinizle birlikte dövüşeceğim.”
Hançer gümüşten, kabzası som mercandı. Bogomil serdengeçti,
hançerin Asurlardan beri söylenen öyküsünü anlattı.
***
Gümüş, varsıl bir zalimin güzel kızıydı. Mercan yoksul bir çoban.
Birbirlerine ölesiye âşıklar, ama Gümüş’ün babası onları ayırmaya
kararlı. Bir gece buluştular. “Mercan, peşimden gel” dedi Gümüş’e.
“Seni dağların toprağına saklayacağım. Eğer baban ve ordusu bize
yaklaşırsa, kendimi de denize atacağım. İkimize de ulaşamayacaklar.”
“Ben sana nasıl kavuşacağım?” diye sordu, Gümüş.
“Aşkı bilenler seni toprağın altından çıkaracaklar, beni denizden
ve sonsuza kadar birleştirecekler” dedi Mercan.
Bir suskunluk çökmüştü, Montsegur Kalesi divanına.
Prenses Esclarmonde, “Peki, başka ne işe yarar bu hançer?”
diye sordu sonunda.
“Kötüleri kendiliğinden bulur ve bağırlarına saplanır” dedi yabancı.
“Sizin Kathar şövalyeleriniz gibi, özgür iradesi vardır.”
“Bana üstadından söz et!” dedi prenses.
“Barışı ve savaşı kadınıyla eşit paylaşan Aşk erenidir.”
Montsegur’un maliki gülümsedi.
“İmparator Claudius’un 14 Şubat 268’te kellesini vurdurduğu
Aziz Valentinus’a çok benziyor, senin eren... Pekâlâ. Madem
hazırsın bizimle birlikte savaşıp ölmeye, hançer sende kalsın
ve işini yapsın.”
***
15 Şubat sabahı, Fransız ordusu Montsegur Kalesi’ne yeni bir
saldırı başlattı. Haçlıların komutanı Hugues des Arcis’in kiraladığı
Bask dağcılar, kuşatmanın akışını değiştirdi. Para için savaşan
Basklar, Fransız askerlerin tırmanamadığı sarp kayalıkları kalenin
doğu kanadına seksen metre kalana kadar tırmanmayı ve tutunmayı
başardılar. Mancınıklar, bu noktadan kaleyi gülle yağmuruna tutmaya
ve duvarlarda gedikler açmaya başladı.
Montsegur, düşmeye mahkûmdu artık.
Yine de tam bir ay sürecekti, teslim alınması.
Ama 15 Şubat akşamı, yoğun saldırının olduğu ilk gün sonunda,
kuşatma ordusunun ölüleri arasında Bask dağcıların önderi vardı.
Boğazına, Fransız ordusunda hiç bilinmedik türden bir hançer
saplanmıştı.
Montsegur’ü savunurken düşen Kathar şövalyelerinin arasında ise
yarı çıplak bir erkek bedeni göze çarpıyordu.
Gözleri mercan, elleri pırıl pırıl gümüştendi.
***
“Sevgiliye şiir yetmez, âşık olmak gerekir.”
Nicolas Despreaux
***
Kaynak: cumhuriyet gazetesi – mine g. kırıkkanat
(
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
)Sırada çizgi romanımız var... Keyifli okumalar diliyorum...
(50 sayfa; 72 MB; CBR; Font: CC Comic Crazy)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.