Lami Tiryaki
Onursal Üye
- 21 Nis 2009
- 514
- 3,748
Evet, Taksim, Gezi Parkı, Ankara, İzmir, Adana, Tunceli filan derken ülke gündemi sıcaklığını korumaya devam ediyor. Biz biraz nefes alma babında Volkan’ımızın macera bütünlemelerine devam edelim.
Volkan’ı Volkan yapan öyküler, 128 sayılık Tay döneminin özellikle 1976-1978 yılları arasında yayınlanan ve 85. sayıya kadar olan dönemidir dersek pek yanılmayız herhalde. Sonradan Alfa döneminde tekrar edilen maceralarda ve kapaklarda hep bu dönem öyküleri ve kapakları ağır basmıştır. Evet, Alfa dönemindeki Frankofon orijinli ya da Aslan Şükür harici illüstratörlerin çizdiği kapaklar, Tay dönemindekiler kadar etkili olmamış olsa gerek ki, Tay kapaklarından apartmalar yapılmış, kapaklar özgünlükten yoksun bir hale gelmiştir. Neyse… Konumuza dönersek.
5. sayıda başlayan Hayalet Denizaltı, Volkan’ın belki de en çok bilinen macerasıdır. Sayısız kere yapılan tekrar basımlarda maceralar sil baştan ele alındığı ve de Hayalet Denizaltı serinin 6. macerası olduğu için oldukça sık tekrar edilmiştir. Bu macera, kendisini bütünleyen bir devam hikayesine sahip olmasıyla da Yüzbaşı Volkan tarihinde bir ilktir. Hikaye, Ali Recan'ın tek taraflı soğuk savaş paranoyasından sıyrılıp Volkan'ı uluslar arası platformlarda ülkesinin çıkarları peşinde koşturduğu ilginç bir öykü. NATO manevraları sırasında bazı uçak ve gemiler esrarengiz bir şekilde patlayarak havaya uçmaktadır. Bu arada Akdeniz’de petrol arama çalışmaları yapan Prof. Weissmann adına kayıtlı bir petrol arama platformunda görevli olan Volkan’ın eski arkadaşı Yüzbaşı Salih esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Salih’i araştırmak üzere Volkan, Weissmann’ın araştırma kulesine görevli olarak atanır. Bundan sonrası klasik bilim kurgu tadında enfes, şirinmi şirin bir Volkan macerasına evrilir. Devamı olan Ay’da Vuruşanlar, dönemin soğuk savaş anlayışını önce uzaya, sonra Ay’a taşır. Edisyon açısından bakacak olursak, Hayalet Denizaltı’yı içeren 5-10 arası sayılardan 9. sayıya kadar olanların kapakları parlak kuşe kağıda basılıdır. 10. sayıdan itibaren Volkan kapakları normal fasikül kapaklarına dönüşür.
Hayalet Denizaltı isimli maceranın başladığı 5. sayının Aslan Şükür imzalı kapağı. 9. sayıya kadar fasikül kapakları kuşe kağıda basılmıştır.
Ben bazen yeni yazılacak bir macerada bir şekilde Prof. Weissmann’ın geri döndüğünü hep hayal etmişimdir. Dip not olarak belirtmeliyim ki, “Prof. Weissmann’ın geri dönüşü fikri” Prestij Yayıncılık sahibi sevgili İlhan Yılmaz’dan gelmiş, benim kafamda ise sürekli olarak kalmıştır. İki ayrı öyküyle birleştirilen ilk Volkan macerası Hayalet Denizaltı’dan sonra Volkan evrenini bütünleyen en müthiş öyküler peş peşe gelmeye başlar.
Hayalet Denizaltı'nın devamı Ay'da Vuruşanlar'ın sona erdiği 10. sayı kapağı. Kapakta esen 70'ler inJames Bond havasına dikkat. Bu sayı, aynı zamanda Olga hikayelerinin başlangıcını içerir.
10. sayıda başlayan Çok Gizli isimli macerada Volkan’ı hayatı boyunca belki de en çok etkileyen bayan karakter Olga ile tanışırız ve 5 maceraya yayılan bir bütünlemenin ilk bölümlerini okumuş oluruz. Bu bütünlemeyle ilgili detaylı bilgileri Olga başlığı altındaki http://www.cizgidiyari.com/forum/ayin-kahramani-bolumu/68528-olga.html da vermiştik. Olga’nın geçtiği maceraların tamamı Volkan’ın Tay Yayınları tarihindeki en unutulmaz maceraları arasında yer alır.
Olga’lı maceraların ilk bölümünü bütünleyen Firar Gecesi’nden sonra, Bonanza dönemi maceralarından Akrep Yuvası’nı bütünleyen ve okurları tarafından iyi bilinen Kırmızı Alarm isimli macera gelir. 70’lerin sıcak Ege öykülerinden olan Kırmızı Alarm’da Akrep Yuvası’nda tanıştığımız savaş kışkırtıcısı Webster, yeniden Volkan’ın karşısına çıkar ve kahramanımıza zor anlar yaşatır.
Kırmızı Alarm isimli maceraın başladığı 05.11.1976 tarihli 18. sayının kapağı. İllüstrasyon, Aslan Şükür.
21. sayıda başlayan 57 sayfalık Kuzeyden Gelen Ölüm, çok başarılı bir uzun hikaye olacakken maalesef bir geçiş dönemi öyküsü olarak “geçiştirilmiş” talihsiz bir öyküdür. Rusya’dan bir Mig-25 savaş uçağını kaçırarak Türk topraklarına iniş yapan esrarengiz bir Rus pilot, yanında getirdiği ölümcül biyolojik kitle imha silahıyla İzmit taraflarında kayıplara karışır. İnsanın tüylerini ürperten bir epilog yaklaşımı ve adrenalini tepeye fırlatan giriş sahneleriyle müthiş bir 70’ler bilim kurgu ve kaçıp kovalamacası beklerken macera gittikçe sıradanlaşıp sıradan bir karşılıksız aşk öyküsüne dönüşür. Oysa bu hikaye çok daha değişik bir senaryo kurgusuyla, birden fazla öyküye sahip muhteşem bir bütünlemenin girişi olabilirdi. Volkan’ın harcanıp giden bazı öykülerine güzel bir örnektir. Ancak öykü bu haliyle bile yine de unutulmazlar arasındadır.
21. sayıda başlayan Kuzeyden Gelen Ölüm macerasının devamı Kızıl Ölüm Çiçeği başlıklı 22. sayının 03.12.1976 tarihli kapağı.
Ve “Macera Adamı”. 23-28. sayılar arasında yayınlanan bu öykü, Volkan’ın hemen hemen tamamı uzak ülkelerde geçen ilk macerası olarak hatırlanmalıdır. Değişik kurgusu, Volkan’ın Çin sınırında yaşadığı, Mister No hikayelerine benzer macerasıyla diğerlerinden ayrılan öykü, ilginç bir finale de sahiptir. Macera Adamı, Volkan maceralarında Zagor’daki Süpermayk benzeri kişisel hırsları olan bir anti kahramanla da ilk kez karşılaştığımız, daha doğrusu Volkan’ın ilk kez karşılaştığı hikaye olarak önümüze çıkar.
Macera Adamı'nın başladığı 23. sayının kapağı.
28. sayıdan başlayıp 32. sayıya kadar Süren 139 sayfalık Büyük Komplo macerası Volkan’ın sürekli başının belası sarışın fıstık Funda ile ilk tanıştığımız hikaye olması açısından çok önemlidir. Ben bu macerayı ilkokulu okuduğum dönemde sürekli olarak Uluslarası İlişkiler okuyup diplomat olma hayalleri kurmuştum. Büyük Komplo, ilkokuldayken gerek öğretmenlerimin, gerekse sağdan soldan herkesin klasik “büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna düşünmeksizin “diplomat olacağım” yanıtını vermemin nedeni olan macera olarak benim için de önemli bir hikayedir. Bu hikayede Funda ile tanıştığımız karelerde Marmara denizindeki tatile ait kareler, o zamanlar çöplüğe dönmemiş güzel ülkemin nasıl cennet bir yer olduğunu anımsatır bana. Hikaye içinde Volkan’ın güzel kızlarla sahilde yaşadığı tatlı anlar hep aklımda kalmıştır.
Büyük Komplo, 28. sayıda başlar. Şaban Ulutaş isimli arkadaş maceraya bizzat imzasını koymadan edememiş
Büyük Komplo isimli macera 31. sayıdaki Zorlu Düşman'la devam eder.
ve Büyük Komplo, 11.02.1977 tarihli 32. sayıda sona erer.
23. sayıdan başlayıp 36. sayıya kadar devam eden dönemde yayınlanan Macera Adamı, Büyük Komplo, Deprem ve Yeşilköy’de Heyecan, bir tür geçiş dönemi sayılabilecek “stand-alone” hikayelerdir ve ara sıcaklardan sayılır. Masanın ağır toplarını içeren maceralar, 36. sayıda başlayan Kuzey Yıldızı’yla başlayan ikinci dönem bütünlemelerde yeralır.
Devam edecek…
Selamlar
Lami Tiryaki
Volkan’ı Volkan yapan öyküler, 128 sayılık Tay döneminin özellikle 1976-1978 yılları arasında yayınlanan ve 85. sayıya kadar olan dönemidir dersek pek yanılmayız herhalde. Sonradan Alfa döneminde tekrar edilen maceralarda ve kapaklarda hep bu dönem öyküleri ve kapakları ağır basmıştır. Evet, Alfa dönemindeki Frankofon orijinli ya da Aslan Şükür harici illüstratörlerin çizdiği kapaklar, Tay dönemindekiler kadar etkili olmamış olsa gerek ki, Tay kapaklarından apartmalar yapılmış, kapaklar özgünlükten yoksun bir hale gelmiştir. Neyse… Konumuza dönersek.
5. sayıda başlayan Hayalet Denizaltı, Volkan’ın belki de en çok bilinen macerasıdır. Sayısız kere yapılan tekrar basımlarda maceralar sil baştan ele alındığı ve de Hayalet Denizaltı serinin 6. macerası olduğu için oldukça sık tekrar edilmiştir. Bu macera, kendisini bütünleyen bir devam hikayesine sahip olmasıyla da Yüzbaşı Volkan tarihinde bir ilktir. Hikaye, Ali Recan'ın tek taraflı soğuk savaş paranoyasından sıyrılıp Volkan'ı uluslar arası platformlarda ülkesinin çıkarları peşinde koşturduğu ilginç bir öykü. NATO manevraları sırasında bazı uçak ve gemiler esrarengiz bir şekilde patlayarak havaya uçmaktadır. Bu arada Akdeniz’de petrol arama çalışmaları yapan Prof. Weissmann adına kayıtlı bir petrol arama platformunda görevli olan Volkan’ın eski arkadaşı Yüzbaşı Salih esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Salih’i araştırmak üzere Volkan, Weissmann’ın araştırma kulesine görevli olarak atanır. Bundan sonrası klasik bilim kurgu tadında enfes, şirinmi şirin bir Volkan macerasına evrilir. Devamı olan Ay’da Vuruşanlar, dönemin soğuk savaş anlayışını önce uzaya, sonra Ay’a taşır. Edisyon açısından bakacak olursak, Hayalet Denizaltı’yı içeren 5-10 arası sayılardan 9. sayıya kadar olanların kapakları parlak kuşe kağıda basılıdır. 10. sayıdan itibaren Volkan kapakları normal fasikül kapaklarına dönüşür.
Hayalet Denizaltı isimli maceranın başladığı 5. sayının Aslan Şükür imzalı kapağı. 9. sayıya kadar fasikül kapakları kuşe kağıda basılmıştır.
Ben bazen yeni yazılacak bir macerada bir şekilde Prof. Weissmann’ın geri döndüğünü hep hayal etmişimdir. Dip not olarak belirtmeliyim ki, “Prof. Weissmann’ın geri dönüşü fikri” Prestij Yayıncılık sahibi sevgili İlhan Yılmaz’dan gelmiş, benim kafamda ise sürekli olarak kalmıştır. İki ayrı öyküyle birleştirilen ilk Volkan macerası Hayalet Denizaltı’dan sonra Volkan evrenini bütünleyen en müthiş öyküler peş peşe gelmeye başlar.
Hayalet Denizaltı'nın devamı Ay'da Vuruşanlar'ın sona erdiği 10. sayı kapağı. Kapakta esen 70'ler inJames Bond havasına dikkat. Bu sayı, aynı zamanda Olga hikayelerinin başlangıcını içerir.
10. sayıda başlayan Çok Gizli isimli macerada Volkan’ı hayatı boyunca belki de en çok etkileyen bayan karakter Olga ile tanışırız ve 5 maceraya yayılan bir bütünlemenin ilk bölümlerini okumuş oluruz. Bu bütünlemeyle ilgili detaylı bilgileri Olga başlığı altındaki http://www.cizgidiyari.com/forum/ayin-kahramani-bolumu/68528-olga.html da vermiştik. Olga’nın geçtiği maceraların tamamı Volkan’ın Tay Yayınları tarihindeki en unutulmaz maceraları arasında yer alır.
Olga’lı maceraların ilk bölümünü bütünleyen Firar Gecesi’nden sonra, Bonanza dönemi maceralarından Akrep Yuvası’nı bütünleyen ve okurları tarafından iyi bilinen Kırmızı Alarm isimli macera gelir. 70’lerin sıcak Ege öykülerinden olan Kırmızı Alarm’da Akrep Yuvası’nda tanıştığımız savaş kışkırtıcısı Webster, yeniden Volkan’ın karşısına çıkar ve kahramanımıza zor anlar yaşatır.
Kırmızı Alarm isimli maceraın başladığı 05.11.1976 tarihli 18. sayının kapağı. İllüstrasyon, Aslan Şükür.
21. sayıda başlayan 57 sayfalık Kuzeyden Gelen Ölüm, çok başarılı bir uzun hikaye olacakken maalesef bir geçiş dönemi öyküsü olarak “geçiştirilmiş” talihsiz bir öyküdür. Rusya’dan bir Mig-25 savaş uçağını kaçırarak Türk topraklarına iniş yapan esrarengiz bir Rus pilot, yanında getirdiği ölümcül biyolojik kitle imha silahıyla İzmit taraflarında kayıplara karışır. İnsanın tüylerini ürperten bir epilog yaklaşımı ve adrenalini tepeye fırlatan giriş sahneleriyle müthiş bir 70’ler bilim kurgu ve kaçıp kovalamacası beklerken macera gittikçe sıradanlaşıp sıradan bir karşılıksız aşk öyküsüne dönüşür. Oysa bu hikaye çok daha değişik bir senaryo kurgusuyla, birden fazla öyküye sahip muhteşem bir bütünlemenin girişi olabilirdi. Volkan’ın harcanıp giden bazı öykülerine güzel bir örnektir. Ancak öykü bu haliyle bile yine de unutulmazlar arasındadır.
21. sayıda başlayan Kuzeyden Gelen Ölüm macerasının devamı Kızıl Ölüm Çiçeği başlıklı 22. sayının 03.12.1976 tarihli kapağı.
Ve “Macera Adamı”. 23-28. sayılar arasında yayınlanan bu öykü, Volkan’ın hemen hemen tamamı uzak ülkelerde geçen ilk macerası olarak hatırlanmalıdır. Değişik kurgusu, Volkan’ın Çin sınırında yaşadığı, Mister No hikayelerine benzer macerasıyla diğerlerinden ayrılan öykü, ilginç bir finale de sahiptir. Macera Adamı, Volkan maceralarında Zagor’daki Süpermayk benzeri kişisel hırsları olan bir anti kahramanla da ilk kez karşılaştığımız, daha doğrusu Volkan’ın ilk kez karşılaştığı hikaye olarak önümüze çıkar.
Macera Adamı'nın başladığı 23. sayının kapağı.
28. sayıdan başlayıp 32. sayıya kadar Süren 139 sayfalık Büyük Komplo macerası Volkan’ın sürekli başının belası sarışın fıstık Funda ile ilk tanıştığımız hikaye olması açısından çok önemlidir. Ben bu macerayı ilkokulu okuduğum dönemde sürekli olarak Uluslarası İlişkiler okuyup diplomat olma hayalleri kurmuştum. Büyük Komplo, ilkokuldayken gerek öğretmenlerimin, gerekse sağdan soldan herkesin klasik “büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna düşünmeksizin “diplomat olacağım” yanıtını vermemin nedeni olan macera olarak benim için de önemli bir hikayedir. Bu hikayede Funda ile tanıştığımız karelerde Marmara denizindeki tatile ait kareler, o zamanlar çöplüğe dönmemiş güzel ülkemin nasıl cennet bir yer olduğunu anımsatır bana. Hikaye içinde Volkan’ın güzel kızlarla sahilde yaşadığı tatlı anlar hep aklımda kalmıştır.
Büyük Komplo, 28. sayıda başlar. Şaban Ulutaş isimli arkadaş maceraya bizzat imzasını koymadan edememiş
Büyük Komplo isimli macera 31. sayıdaki Zorlu Düşman'la devam eder.
ve Büyük Komplo, 11.02.1977 tarihli 32. sayıda sona erer.
23. sayıdan başlayıp 36. sayıya kadar devam eden dönemde yayınlanan Macera Adamı, Büyük Komplo, Deprem ve Yeşilköy’de Heyecan, bir tür geçiş dönemi sayılabilecek “stand-alone” hikayelerdir ve ara sıcaklardan sayılır. Masanın ağır toplarını içeren maceralar, 36. sayıda başlayan Kuzey Yıldızı’yla başlayan ikinci dönem bütünlemelerde yeralır.
Devam edecek…
Selamlar
Lami Tiryaki
Moderatör tarafında düzenlendi: