Akbaba Dergisi 1953 Sayi 089

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,907
5,301

Sayın ritvan ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :


"Meşhedi Cafer'e sormuşlar:

-- Eski Şahlar İranı nasıl idare ederlerdi?
-- Dayahla, meşi...
-- Nasıl dayakla?..
-- Şah hezretleri gazab edende vezirini döğerdi... Vezir kendi vükelasını döğerdi... Vükela, memurları döğerdi... Memurlar, ehaliyi döğerdi!..
-- Peki, ya ahali?..
Meşhedi, tatlı kahkahalarından birini daha atarak cevap vermiş:

-- Ehali de eşşekleeeri döğerdi!.."

Bu satırlar "Akbaba" imzalı "Büyük aktör" adlı başmakaleden...
Dedo11 Yorumu : Her açıdan yukarıdan aşağıya yansıma aynen bu şekilde silsile takip eder. Son kısımlara itirazım var. Dayak yiyen halk eşekleri dövmez. Bu halktan erkekler Evindeki eşeği ( çok özür dilerim ) yani kadını döver, sıpaları ( özür dilerim ) çocukları döver...



"Karakuş : ..... Çiçeklerden hangisini seversiniz?

Karagöz : Kabak çiçeğini!
Karakuş : Güzel midir?

Karagöz : Eh, pek de fena değildir, ama, vaktinden evvel açılır da ondan!"
Bu satırlar "Akbabacı" imzalı "Karagöz" adlı yazısından...


5. sayfanın en altındaki karikatür : 1903 , 1923 , 1953 teki "BAŞ DERDİMİZ" elbette ki erkekler için... Soru : Ya kadınlar için ?.....




MODERN VECİZELER :

* Bir kadın için en iyi arkadaş güzel olmıyan diğer bir kadındır.

* Tarih zannedildiği gibi tekerrürden değil, takrirden ibarettir. ( anlamını bilmekte zorlandığınız sözcükler için lütfen aşağıya bakınız. )

* "İneklik" yirminci asır öğrencilerinin en yeni buluşlarından biridir. Çalışmanın ayıp olduğunu ifade eder.



8. sayfadaki bir (güya ) fıkra :

ASIL SUÇLU

Öteden beri garip, acaip resimler yapmakla şöhret bulmuş Picasso adındaki İspanyol ressamının meşhur bir Fransız milliyetçisi olduğunu bilir misiniz? İşte İkinci Dünya Harbi sırasında başından geçen bir macera ve verdiği cevap :
Almanlar Paris'i işgal etmişlerdir. Picasso'nun da evine girerler. Subaylardan biri onun anlaşılması imkansız, karmakarışık bir resmi önünde durur ve sorar :

-- Bu feci resim sizim mi?
-- Hayır, sizin!.."

Dedo11 Yorumu : Elbette ki bu fıkrayı çoğunuz biliyordur. Ben bilmediğiniz bir fıkrayı değil , NAZİZMİ en güzel eleştiren fıkrayı böyle tersinden anlamak ta bir garabet şey... NAZİZM'i eleştirmek başka bir ülkenin milliyetçisi mi eder insanı?...



BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "başvekil" diyor , biz "başbakan" diyoruz...
Onlar "vükela" diyor , biz "hükümet üyeleri, bakanlar, vekiller" diyoruz...
Onlar "mesud" diyor , biz "mutluluk" diyoruz...
Onlar "bahtiyarlık" diyor , biz "mutluluk" diyoruz...
Onlar "takrir" diyor , biz "ders" diyoruz...
Onlar "tekrar" diyor , biz "yinelenme" diyoruz...
Onlar "Tekerrür" diyor , biz "yinelenme" diyoruz...
Onlar "feci" diyor , biz "yürekler acısı, korkunç" diyoruz...
Onlar "garabet" diyor , biz "tuhaf, yadırgatıcı" diyoruz...



Oldukça uzadı. Burada kesiyorum ama 14. sayfadaki "Eski Türk Mizahından" kısma lütfen göz atınız...


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



 
Üst