1951-HAFTA-sayı-97 ( 3Agustos 1951)

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,907
5,301


Sayın murtaza5 ;


HAFTA DERGİSİ Okuma günlüğü : HAFTA DERGİSİ OKU(YORUM) :


"Resimle HAFTA :
1 - Amerikanın Akdeniz filosuna mensup Salem , Colombos ağır kruvazörleri ile Coral Sea uçak gemisi , Fox Camron , Gainard , Provis muhriplerinden mürekkep 7 parçalık bir filo Amiral M.B. Gardner'in komutasında 23 Temmuz Pazartesi sabahı limanımıza gelmiştir. Resimde misafir filo , Dolmabahçe açıklarında görülmektedir."

Dedo11 Yorumu : Yeri olsa size öyle güzel bir öykü anlatacaktım ki. Bir genç 14 yaşında ... Ceylanpınar diye bir yerden ağabeyi ile İstanbul'a gelmiş. Mitinge katılmış... Yürüyüş Dolmabahçe önüne gelmiş. O sırada Amerikan filosu Dolmabahçe karşısında demirlemiş ( yukarıdaki yazıda olduğu gibi ) küçük bir kayıkla Amerikalı askerlerden birkaçı Dolmabahçeye doğru gelip karaya çıkıyor... Nasıl oluyorsa oluyor... O 14 yaşındaki çocuk saldırıyor ve denizci Amerikalılardan birini denize itiyor... Sonra diğer insanlar da Amerikalıları denize atmaya başlıyor... Çok geçmeden elleri sopalı ( sonradan öğrenildiğine göre camide namaz kılınıp çıkan insanlarmış ) insanların saldırısına uğruyor bu Amerikalıları denize atanlar... Polisle birlikte bu insanlar adeta bu insanları kırıma uğratıyor. Sonra bu saldıran insanlar Amerikan Filo gemisini kıble kabul ediyor ve namaz kılıyor... Şimdi bu satırlara kızmayın , bu durumu yaratan Amerikan Gemisini kıble yapan eyyamcılara kızın. Tarihte bu olayın gerçek olup olmadığına bakmak isteyen o tarihteki gazete küpürlerine ( örneğin Hürriyet Gazetesine ) ve namaz kılanların fotoğraflarına baksın...
Aslında yaşamımda çok önemli yer tutan bu anılarımı çok tepki çekiyor diye anlatmayacaktım. Anlatsam da daha öyküsel ( edebiyat yöntemiyle ) anlatmak istiyordum. Ancak burada bu kadar oluyor. Burada böyle oluyor... Hoşgörünüze sunulur...




6. Sayfada : Bir reklam :
"
Binbir Roman
Resimli roman ve hikayelerin en nefislerini sunan eğlenceli biricik Türk mecmuası"


7. Sayfada :
"Dünyada kaç otomobil var ?..
Her yıl 10 milyon otomobil imal ediliyor. Bunların yüzde seksenini Amerika yapıyor ve bu miktarın da sadece yüzde dördünü ihraç ediyor."
Dedo11 Yorumu : 1951 de dünyadaki otomobil üretimi ve üreten ülkere ...



"... Öjeni , zamanının en güzel kadınlarından birisiydi. Aslen İspanyol ve İspanyanın en büyük ve tarihi ailelerinden birine mensup , Kont Montijonun kızıydı..... Kontun vefatı üzerine Öjeni annesiyle yalnız kaldı. Mühim bir servete konan Kontes Montijon pek müsrif bik kadındı. Mali vaziyetleri çabucak tehlikeli bir duruma düştü. Zeki Kontes kızını bir hükümdarla evlendirmeğe karar vermişti. Önce Cumhurreisi olarak intihap edilen Napolyon , bir askeri komplo sayesinde İmparatorluğunu ilan etmişti. Bu bekar İmparator Kontes için mükemmel bir avdı."
.......
30 Eylül 1869 da Paristen hareketle Vendik , Pire , Atina yoluyla İstanbula gelecek ve Mısıra uğradıktan sonra dönecekti."

Dedo11 Yorumu : Adı geçen Napolyon Üçüncü Napolyon. Öjeni o dönemin en popüler ve tanınmış kadını. İstanbul'a geliyor. Vee... Bu yazıyı yazan Aziz Esenbel'in deyişiyle "... bir nevi binbir gece hayatı yaşamıştı." Peki ben bu yazıyı ne diye radarıma alıyorum.
Tarihsel döneme dikkat çekmek amacındaydım. Bakınız neler olmuş öncesinde. Tarihsel fona bakarmısınız :
- Yıl 1865 Üçüncü Napolyon tarafından Paris sergisine Avrupa hükümdar ve devlet adamları davet edilmişti.
- Sultan Abdülaziz de davetli bulunuyor...
- Bir Osmanlı Padişah ilk defa olarak memleket dışına çıkıyor..
[ *Özel Not : Bu memleket dışına ilk çıkış"tan kasıt elbette ki savaş amacı ile değil yoksa bu amaçla birçok padişah mecburen (!) yurtdışına çıkmıştı. Yani ilk kez yurtdışına gezi amaçlı bir padişah çıkıyor ( pek arzu etmese de ) Abdülaziz ...
- Üçüncü Napolyon ( Fransa da ne kadar çok Napolyon varmış be )
Süveyş Kanalının açılışı münasebetiyle Mısıra gitmek durumunda olan Napolyon da bundan yararlanıp Abdülaziz'e iadei ziyaret yapmak istiyor. Ancak Almanya ile aralarında anlaşmazlık var. Ülkesinden ayrılamıyor. Napolyon vekaleten Devrinin en güzel kadınlarından biri sayılan İmparatoriçe Öjeni'yi İstanbul'a gönderiyor.
- Süveyş Kanalı'nın açılışının yapıldığı dönem ......
- Birçok romana vb. ne konu olmuş bir popüler güzel Öjeni ise başrollerde....

Müthiş bir tarihsel fon ......
Daha ne olsun !!!!






10. sayfada :
Atom anlatılıyor.
"1898 Yılında Pierre Curie ile Marie Curie adlı bir karı koca , Radium adlı madeni buldukları ....

Pierre il eMarie , Radium adındaki maddenin zamanla parçalanıp enerjisini meşrettikten sonra kurşun haline geldiğini buldular. Bu buluş , fizik ilmine iki yeni bilgi kazandırıyordu :
1 -
Maddenin en küçük parçası atom değildir ;
2 -
Atomdan daha küçük , hareketli ve cevval , oradan oraya geçer bir takım parçacıkları olmalıdır.
............
Bu enerjinin miktarı 15 sene sonra Einstein tarafından , Relativite nazariyesiyle hesaplandı. Einstein meşhur E = mc(kare) formulünü buldu. Yani enerji , kitlenin ışık hızı mürabbaiyle ( karesi ) çarpımına müsavidir ( eşittir ). Bu hesaba göre mesela 160 bin beygir kuvvetinde bir fabrikayı işetmek için , bir tek gram kömürün atomlarındaki enerji kafi gelecektir. Ama eğer bu kömür atomundaki enerjiyi serbest bırakmak mümkün olursa..."
11. sayfada "uranium-sobası"nın resmi de var...
Dedo11 Yorumu : Şimdi diyeceksinizki dedo sen ne anlatıyorsun. Biz bu bilgileri ve fazlasını zaten biliyoruz. Yıl olmuş 2024 sen gitmiş 1951 deki bilgileri aktarıyorsun. İşte ben de böyle sormanızı istiyorum. Peki neden ben bunu yapıyorum...
1 - Einstein der ki aslında doğadaki ( fizikteki , kimyadaki vb. deki de elbette - Dedo11 ) yasalar çok basit ( siz sade deyiniz - Dedo11 ) onu karmaşık ( siz karmaşık , kolay anlaşılmaz hatta anlaşılmaz olarak alın - Dedo11 ) hale biz getiriyoruz. Yani bilimsel bilgileri sade ( anlaşılır ) olarak öğrenmek istiyor isek böyle yazılara önem vermeliyiz.
2 - Bir teorinin gelişmemiş halinde olmadığını gözardı etmezsek o konudaki ilk çıkış anındaki düşünceler en sade , en saf halde bulunur.
3 - Bilimi yaşamımızın en önemli yöntemlerinden biri de o konunun tarihsel gelişimi içinde öğrenmeliyiz. Yani
BİLİM TARİHİ dersi okullarda mutlaka olmalı. Bilimsel dünya görüşünü oluşturmak istiyorsak ; hem görülen branşın ( Tarih , Fizik , Kimya , Biyoloji , Tıp , Mühendislikler ) hem de o branşların içindeki konuların ( atom , kalıtım , evrim vb. ) tarih içindeki gelişimini aşama aşama öğrenilirse İÇKİNLEŞTİRİLMİŞ olur. İçkinleştirmek sözcüğü üzerinde sizi uzun uzun düşünmeye davet ediyorum...




Okunacak çok konu , anlatacak çok şey var... Ancak burası için bu kadar bile fazla...
Biliyorum uzun oldu... Ama sizi üşenmeden okumaya davet ediyorum...





Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...










 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,116
6,550
Her zaman olduğu gibi , @murtaza5 'in emekleri sonucu bizlere sunduğu dergiyi zevkle okurken , bir taraftan da gözüm Sn. @dedo11 'in güzel anlatımına takıldı. Hafta dergisinin sayfaları arasında dolaşırken metin kısımları kadar , bir çizgisever olarak sayfalardaki vinyetlerin ,resimli reklamların , bir çok sayıda '' tefrika '' halinde süren '' Yıldızlar Altında '' çizgi romanının dikkatimi çekmemesi düşünülemezdi tabii . Ama , bir çizimi uzun uzun seyrettim , Atıf Tuna imzalı '' Emlak Bankası '' reklamı ! Benim için Atıf Tuna , tıpkı Münif Fehim , İhap Hulusi gibi o yıllara ait önemli çizerlerimizdendir. Sanatçıya ait çizimleri nette rastladıkça toplamaya çalışırım. Bu dergileri bizlere sunan @murtaza5 başta olmak üzere, yorumları ve beğenileriyle diyarımıza katkıda bulunan dostlara teşekkür ederim.
 
Üst